Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/810 E. 2023/85 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/810
KARAR NO: 2023/85
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2020
NUMARASI: 2018/124 E – 2020/799 K
DAVANIN KONUSU: Menfi tesbit
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, 01.08.2013 tarihli kira kontratı ile kiraladığı dükkana 12.08.2013 tarihinde yerleşerek davalı İSKİ ile 14.08.2013 tarihinde sözleşme imzalayarak su almaya başladığını, sözleşme imzalanmasından 2 gün sonra 16.08.2013 tarihinde davacıya 9.866 TL su faturası tahakkuk ettirildiğini, iki gün içinde musluğun açık bırakılması durumunda dahi bu miktarda su tüketemeyeceğinin mümkün olmadığını, ilk faturadan sonra gelen fatura ortalamasının 30 TL olduğunu, müvekkilinin davalı idareye yapmış olduğu itirazda davalı idarenin “suyu sen kullanmadın fakat bu su cihazdan geçmiştir” denildiğini, müvekkilinin ödemiş olduğu suyun faturasını iade etmeyi reddettiğini, bundan dolayı 400 TL haksız faiz tahakkuk ettiğini, müvekkilinin yanlışlığın düzeltileceği umudu ile İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … E.sayılı dosyasındaki takibe itirazda bulunmadığını, sorun çözümlenmeyince cebri icra tacizi ile karşı karşıya kaldığını iddia ederek; İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … E.sayılı dosyasında takibe konulan asıl alacak 9.866 TL ve Faiz 4.353,14 TL ve takipten sonra işleyecek faizin iptaline ve borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetii olduğu iddiası ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … nolu sözleşme ile davacıya yüklenen bedellerin doğru olduğunu, aynı yerde daha önce … Tic. Ltd.Şti. … numaralı sözleşme ile … numaralı sayaçtan su kullanmakta iken 09.03.2007 tarihinde 791 m3’te sözleşmeyi iptal ettiğini, 09.03.2007 tarihinden sonra ise davacı …’ın mahalde … nolu sayaçtan fiilen su kullanmasına rağmen, ancak 01.08.2013 tarihinde kira kontratı ile kuruma müracaat ederek sözleşme yapmak istediğini, geçen süre içerisinde sayacın işaretinin 791 m3 ‘ten 2444 m3’e ilerlediği bilgisinin sözleşme yapmadan önce bildirildiğini, davacı bilgisi dahilindeki bu harcamadan doğacak tüm kanuni sorumluluğu kabul ettiğini kira kontratının üstüne yazarak beyan ettiğini ve yazılı onay verdiğini, onaydan sonra kullanıma binaen tüketime karşılık tahakkuk eden bedelin yüksek olmasından dolayı itirazı sebebi ile 2067478 numaralı sayacın test işlemine gönderildiğini ve sayacın 2451 m3′ te doğru çalıştığının tespit edildiğini, kullanılan su miktarına karşılık faturaların ödenmemesi nedeni ile sözleşmenin borçtan iptal olduğunu, taşınmazda sunulan hizmetten faydalananın kullanıcı sıfatı ile İSKİ Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine göre sorumlu olduğunu beyanla , davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; Davanın Kısmen Kabulü ile, Davaya konu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında takip konusu yapılan 10.203,58 TL asıl alacağın 9.893,87 TL’lik bölümü ile takip konusu yapılan 4.353,14 TL’lik işlemiş faiz alacağının 4.273,46 TL’lik bölümü olmak üzere toplam 14.167,33 TL alacak yönünden davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, Davacı tarafın fazlaya ilişkin takip konusu 309,71 TL asıl alacak ve 79,68 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 389,39 TL alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine ilişkin isteminin reddine,Taraf vekillerinin yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine, karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun değerlendirme ve sonuç başlığı altında yapılan değerlendirmenin hatalı olduğu, idare yetkili birimince yapılan incelemede … Mahallesi,… Caddesi No:… adresinde …’dan önce … Tıc.Ltd Şti.firması adına düzenlenmiş olan … numarali mukavele ile … seri numaralı sayactan su kullanmakta iken, anılan şirketin sözleşmesinin 09/03/2007 tarihinde 791 m3‘ iptal edildiği, davacı borçlu …’ ın 09/03/20007 tarihinden sonra hangi zaman diliminde su kullandığının bilinmediği, ancak adı geçen kişinin fiilen su kullanırken 01/08/2013 tarihinde kuruma müracaat ederk sözleşme yaptığı, geçen süre içinde … numaralı sayacın işaretinin 791 m3 ten 2444 m3 ilerlediği bilgisinin kendisine verildiği, dosyada sunulan kira kontratının üzerinede doğacak azami sorumluluğı kabul ettiğini belirten yazılı onay verdiği, onaydan sonra yapılmış olan kullanıma binaen ilk fatura tüketimine karşılık tahakkuk eden bedelin yüksek rakam olmasından dolayı … numaralı sayacın test işlemine gönderildiği ve sayacın 2451 m3 te doğru çalıştığı tespit edilerek oluşturulan rapor doğrultusunda abone hakkında işlem yapıldığı, aynı sayaçtan ve test işlemi için yeni takılan sayaçtan kullanılan su miktarına karşılık tahakkuk eden faturaların 24.10.2014 tarihinde sözleşme borçtan iptal edilip yasal takip başlanana kadar ödenmediği, abonenin kabulü dikkate alınarak adı geçen sözleşme borcundan sorumlu olduğu ve yine abonenin söz konusu beyanı esas alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı rapor doğrultusunda kurulan hükmün kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , menfi tesbit talebine ilişkindir. Davanın dayanağı olan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; 02/12/2015 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının İSKİ Genel Müdürlüğü, borçlusunun … olduğu; takibin 10.203,58 TL asıl alacak ve 4.353,14-TL işlemiş faiz toplamı 14.556,72-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; borca süresinde itiraz edilmediği görülmüştür. Yargılamada alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacı …’m 01.08.2013 tarihinde işyeri kira kontratı ile faaliyete başladığı adrese su aboneliği için davalı idare İSKİ ile 14.08.2013 tarihinde sözleşme akdettiği, İSKİ’nin adreste eski abone dava dışı … San. Tic. Ltd.Şti’nin fesih tarihi 09.03.2007 talihinden son okuma tarihi 16.08.2013 tarihine kadar 2352 gün üzerinden 1653 m3 tüketim hesaplayarak 10.247 TL su tüketimini davacıya faturalandırdığı, ancak davalı İSKİ’nin bir önceki abone dava dışı … San. Tic. Ltd.Şti’nin fesh tarihi 09.03.2007 tarihinden davacının kontrat tarihi 01.08.2013 tarihine kadar geçen yaklaşık 78,4 ay süre zarfında (2.350 gün) boş olduğu anlaşılan adreste idarece resmi bir su tüketim tespiti zaptı tutmadığının anlaşıldığı, kapatılan abonelikte mührün ve su kapatma malzemesinin yerinde bulunup bulunmadığı kontrollerinin periyodik olarak yapıldığını gösteren bir belge bulunmadığı, adreste İSKİ’nin sözleşme tarihi öncesi aylık periyodlarda tüketim tespiti yapmamış olmasının davaya konu su kullanım döneminin ve suyu kullananın tespitine imkan sunmadığının görüldüğü, dosyaya sunulan davacının SGK ve Gelir İdaresi resmi kayıtları incelendiğinde bu süre zarfında davacının farklı bir yerde bordrolu olarak çalıştığının görüldüğü, su tüketim raporlarından tüketim kıyaslaması yapıldığında ise, eski abone dava dışı … San. Tic. Ltd.Şti’nin abonelik başlangıcından, su tüketimini sonlandırdığı 09.03.2007 fesih tarihine kadar geçen 2.166 günlük süre zarfında ancak 791 m3 kullanımının olduğunun görüldüğü, davacının ise tüketim ortalamalarının aylık 2 m3 ve ortalama aylık yaklaşık 29,42 TL’sı olduğunun görüldüğü, adreste gerçekleşen tüm su tüketimleri analiz edildiğinde davacının 15 günlük süre zarfında 1653 m3 su tüketim bedeli olarak 10.247 TL’lik su tüketmesinin teknik olarak mümkün olamayacağının görüldüğü, davacı …’ın davalı İSKİ ile imzaladığı su aboneliği sözleşmesi kapsamında toplam su tüketiminin 309,71 TL’sı tutarında asıl alacak olduğu, alacağa işleyen gecikme zammı tutannın 79,68 TL olduğu, tüm hesaplamalar neticesinde davacının davalı İSKİ’ye borcunun 389,39 TL’sı olduğu görüşü bildirilmiştir. Sözkonusu bilirkişi raporu dosya kapsamına ve denetime elverişli olup,mahkemece hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle, dosya kapsamı itibarıyla davacı tarafça 01/08/2013 tarihli kira sözleşmesi imzalanarak davaya konu su kullanımı hizmeti verilen iş yerini kiraladığı, teknik bilirkişiler tarafından da raporda tespit edildiği üzere icra takibinde talep edilen miktarda su tüketimi yapılmasının, 15 gün önce kiraladığı iş yerinde, 15 gün boyunca davacının tüketmesinin mümkün bulunmadığı, her ne kadar davalı tarafça davalının önceki dönem borcuna ilişkin kabulü olduğu yönünde savunmada bulunulmuş ve iş yeri kontratının üst kısmında davacının el yazısı ile ”Dükkan numaramın 3 olduğunu beyan ediyorum. Doğacak tüm sorumluluğu kabul ediyorum” imzalı not yazılı olduğu görülmüş ise de abone olmak isteyen kişinin kendisine ait olmayan geçmiş dönem borçlarından sorumlu tutulamayacağı ve idarenin de sırf bu sebeple sözleşme yapmaktan kaçınamayacağı göz önüne alındığında ve davalı idarece resmi bir belge ile ilk okuma tespit yapıldığının görülmediği, davacının hizmeti alım öncesi önceki dava dışı kiracının terk metre küp değeri olan 791 metre küp bilgisinin davacıya verildiğine dair bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı gibi, bu hususun davacı tarafça da kabul edilmediği gerekçesi de mevzuata ve dosya kapsamına uygun olmakla,bu yöne ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. Böylece ,mahkemece verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 967,77 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 241,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 725,83 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf aşamasında yapılan masrafın davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/01/2023