Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/765 E. 2023/306 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/765
KARAR NO: 2023/306
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2021
NUMARASI: 2020/720 E – 2021/1098 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait aracın 01/02/2017 tarihinde müvekkilinin sahibi olduğu …’e bakım ve yağ değişimi için bırakıldığını, aracın rutin bakım ve yağ değişimi yapıldığını, yapılan işlemlere ilişkin düzenlenen faturaların ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafından Büyükçekmece 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/35 D. İş sayılı dosyası ile bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve sonrasında müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından söz konusu icra takibi kesinleşmiş olduğundan ve hesaplarına haciz konulması neticesinde takip miktarındaki bedelin ödendiğini, haksız yere ödemiş olduğu bu bedelin tarafına iadesi için davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle söz konusu icra takibi daha önce mahkeme eliyle aldırılmış bilirkişi raporuna dayalı başlatılmış olmasından dolayı yeniden yargılama yapılarak bilirkişi raporu aldırılmasına gerek olmadığına karar verilerek haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; ” dava konusu aracın arıza anında 12 yaşında ve 632.114 km kullanım mesafesinde olması nedeni ile motorunun servis ömrünü tamamlamış olduğu, ayrıca periyodik bakımının yapılmasından sonra da aracın yaklaşık 1 ay süreyle ve 6000 km kadar kullanıldığı, araçta meydana gelen arızanın olağan olup, araçta meydana gelen söz konusu arıza ile davacı tarafça verilen servis hizmeti arasında illiyet bağı bulunmadığı, zira delil tespit dosyasında alınan tek kişilik bilirkişi raporunda farazi yorumla sonuca ulaşıldığı ancak mahkemece alınan her iki heyet raporunda da illiyet bağı bulunmadığının bildirilmesi nedeni ile heyet raporlarına itibar edilmesi gerekeceği, neticeten davacı tarafça İİK’nun 72.maddesinin son fıkrasının son cümlesi uyarınca icra dosyasına ödenen paranın verilmesi lazım gelmediğinin ispatlandığı, ancak davacı tarafça 9.000,00 TL talep edilmiş ise de icra dosyasına yatan paranın 8.496,00 TL olması nedeni ile yalnızca bu meblağın iadesine karar verilebileceği” gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüyle davalının davacıdan Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından tahsil ettiği 8.496,00 TL’nin davalıdan istirdaten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; kararda mükerrer olarak 426,66 TL karar harcının davalıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu, -Davacının müvekkili şirkete ait araçlara sürekli olarak rutin bakım hizmeti veren servis firması olduğunu, müvekkili şirkete ait … plakalı aracın rutin bakım ve yağ değişimi yapıldıktan çok kısa bir süre sonra araçta arıza meydana geldiğini, başkaca servis firmalarından arızanın sebebinin araştırıldığını, rutin yağ değişimi yapılmayan araçlarda mevcut yağın katranlaşacağı, katranlaşın yağın sıkışma suretiyle motor aksamını tahrip edeceği bilgisine ulaşıldığını, Beykent Sanayi Sitesinde yer alan … San.tic.ltd.şti. ünvanlı servis tamir firmasına aracın gösterildiğini, servis firması tarafından tanzim edilen dosyaya sunulan tutanakta da görüleceği üzere; “….aracın uzun süredir motor yağının değişmemiş yada kötü bir motor yağı olabileceği…” şeklinde tespitte bulunulduğunu, tespit edilen her iki halde de davacının sorumluluğunun söz konusu olduğunu, davacının sorumluluğunu hakkıyla yerine getirmediğinden müvekkili şirket aracının hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, bunun üzerine Büyükçekmece 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2017/35 d.iş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti istenilmiş ve Tüketici Mahkemesinde alınan 18.04.2017 tarihli bilirkişi raporu ile “davaya konu aracın kilometre verisi alınmadığı, yağın ve karterde kalan yağ kalıntılarının hangi koşullarda saklandığının bilinmediği ve aradan 2 yıla yakın bir süre geçtiği göz önünde bulundurulduğunda değerlendirme yapılamamıştır.” tespitinin yapıldığını, bilirkişi heyeti raporunda açıkça belirtildiği üzere olayın üzerinden 2 yıla yakın bir zaman geçtiğinden bu zaman zarfı içerisinde karterde kalan yağın yapısında değişiklik meydana gelmesi, zamana bağlı olarak değişiklik göstermesinin doğal bir durum olduğunu, olayın üzerinden 2 yıl geçtikten sonra, gerekli ve yeterli inceleme yapılmadan tanzim edilen rapora göre hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu, davacıdan düzenli olarak bakım ve servis hizmeti alındığını, bu durumun davacının kabulünde olduğunu, davacının kendisine bırakılan aracın tüm bakım ve onarımını özenle yapması, gerekli kontrol ve testleri yapması gerektiğini, her koşulda davacının ayıplı hizmeti nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, bu hususların raporda irdelenmediğini, davacının hizmetini ifa ederken gerekli özeni gösterip/göstermediği, gerekli uyarıları yapıp/yapmadığı, kusurlu olup/olmadığı hususunda raporlarda değerlendirme yapılmadığını, raporların bu yönüyle eksik olup, hükme elverişli nitelikte olmadığını, bu kadar uzun süre sonra aracın ömrünü tamamladığı için böyle bir sorun çıktığını belirtmek ve bunun sonucunda kusurun müvekkiline atfedilmesinin afaki ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürmüştür.Dava, icra takibi nedeniyle yersiz ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.Uyuşmazlık ise, davacı tarafından davalı şirkete ait araca verilen servis hizmetinin ayıplı olup olmadığı, araçta meydana gelen hasara neden olup olmadığı hususlarındadır.Somut olayda taraflar arasında davalı şirkete ait … plakalı aracın 01/02/2017 tarihinde davacıya ait …’e bakım ve yağ değişimi için bırakıldığı, aracın rutin bakım ve yağ değişimi yapıldığı, aracın 08.03.2017 tarihinde arızalandığı hususlarında taraflar arasında ihtilaf yoktur.Davalı şirket, arızanın davacı servis tarafından yapılan 01.02.2017 tarihli servis hizmeti sırasında yağ değişiminin yapılmamasından kaynaklandığını savunmakta, davacı ise aracın rutin bakım ve yağ değişiminin eksiksiz yapılarak aracın teslim edildiğini iddia etmektedir.Büyükçekmece 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/35 D.İş sayılı tespit dosyasında dava konusu araç üzerinde keşif yapılarak aldırılan 18/04/2017 tarihli makine bilirkişisinin raporunda “aracın sanayi sitesinde olduğu ve silindir kapağı ve diğer aksamlarını sökülmüş olarak gözlenerek fiziksel ve görsel olarak incelendiğini, …aracın bakım sonrası olan 01/02/2017 ve 08/03/2017 tarihleri arasında özelliğini kaybederek katılaşmasının mümkün görülemeyeceğini, benzer şekilde bu denli kısa süre zarfında azılanmasının da mümkün olmayacağı göz önüne alınarak yağ değişim işleminin yapılmadığı sonucunun yorumlanabileceği, yapılan inceleme neticesinde özellikle sürtünme neticesinde sibop, yatak, piston, filtreler ile birlikte saplamaların hasar görmüş olduğu, meydana gelen hasarın giderilebilmesi için işçilik ve KDV dahil olmak üzere toplam 5.940,00 TL olduğunu” mütalaa etmiştir.Tüketici mahkemesinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde bilirkişiler raporlarında; serviste davaya konu aracın karterinin demonte durumda olduğunun tespit edildiğini, ibraz edilen belgelerden davaya konu aracın 01/02/2017 tarihinde 626.478 km’de iken perıyodık bakıma gırdıgı tespıt edildiğini, aracın 2005 model ve 626.478 km’de ömrünü fazlasıyla doldurduğunu, keşif esnasında, yakıt filtresi, yağ soğutucu gibi motorda meydana gelen arıza hakkında fikir verebilecek motor elemanlarının istenmesine rağmen, olmadığının belirtildiğini ve bu elemanlarda inceleme gerçekleştirilemediğini, ayrıca, yağın ve de karterde kalan yağ kalıntılarının hangi koşullarda saklandığı bilinmediği için ve de aradan 2 seneye yakın süre geçtiği göz önünde bulundurulduğunda, bu konuda değerlendirme gerçekleştirilemediğini, tespit raporunda davaya konu aracın 08/03/2017 tarihinde 632.144 km’de iken arızalandığı belirtildiğini, bu durumda, aracın periyodik bakım işleminden sonra 1 aya yakın süre geçtiği ve de 6.000 km’ye yakın mesafe kat ettiği ve de aracın ekonomik ömrünü fazlasıyla tamamladığı göz önünde bulundurulduğunda, davaya konu araçta herhangi bir ayıptan söz edilemeyeceğini ” mütala etmişlerdir.Çelişkini giderilmesi için alınan ikinci heyet raporunda da bilirkişiler raporlarında;;”… Aracın diesel motor olduğunu, …. yağ viskozitesindeki artış (katılaşma) ve yağın kimyasal yapısındaki değişimin donanımlı bir laboratuvarda standartlara Uygun bir şekilde yapılan ölçüm ve analizler sonucunda belirlenebileceğini, tespit raporunda böyle bir analiz ve ölçüme dayanılmadığını… Arızanın davacının yapılan periyodik bakımla ilişkilendirilemeyeceğini ..” mütala etmişlerdir.Buna göre yapılan değerlendirmede, davacı tarafından yapılan bakım hizmetinin ayıplı olduğunun icra dosyasında alacağı tahsil eden davalı tarafından ispatlanamadığı, inceleme yapılacak gerekli elemanların da davalı tarafça temin edilemediği, davalı -alacaklının alacağını ispat edemediği anlaşılmakla mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Davalının harca ilişkin istinaf talebi yönünden ise; gerekçeli kararın 2. Bendinde ” eksik kalan 426,66.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına” karar verildiği 3. Bendinde de davacı tarafça yatırılmamasına rağmen ” Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 426,66.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine” karar verildiği, davacı tarafça yatırılan peşin harcın 153,70 TL olduğu görülmekle harca ilişkin istinaf itirazları yerindedir. Açıklanan nedenlere davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK’nın353/1-b.2 maddesi gereğince kararın harç yönünden düzeltilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Davalının davacıdan Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından tahsil ettiği 8.496,00 TL’nin davalıdan istirdaten alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 580,36.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 153,70.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 426,66.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 153,70-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 3.532,75.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 3.334,92 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 504,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,İstinaf İncelemesi İle İlgili Olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mah- kemesince iadesine,Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 47,75-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/02/2023