Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/761 E. 2022/930 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/761
KARAR NO: 2022/930
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/09/2021
NUMARASI: 2020/352 E – 2021/663 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Satış A.Ş. karşı edim borçlanmak şartıyla tüketicilerle sözleşme yaparak kamuya elektrik enerjisi hizmeti sunduğunu, müvekkili kurum ile davalı arasında Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi imzalandığını, anılan bu sözleşme kapsamında müvekkili şirket elektrik hizmeti sunmayı taahhüt ettiğini, davalı şahıs elektrik kullanımından doğan borucunu ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkili şirket elektrik hizmeti sunmasına ve kullandırmasına rağmen davalı taraf aldığı hizmetten kaynaklı borcunu ödemediğini, davalı tarafın elektrik hizmetinden kaynaklı borcunu ödeme edimini yerine getirmemesi taraflar arasında imzalanan sözleşmeye açıkça aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirket, ödenmeyen fatura bedellerinin tahsilinin sağlanması amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlu/davalı fatura borcuna ilişkin itirazda bulunduğunu, icra müdürlüğü tarafından takibin durduğunu, borçlunun borcunu ödediğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığını, borçlunun yapmış olduğu itiraz ve iddialarının hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve asılsız olduğunu, itirazın iptali davasını açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurduklarını, davalı borçlu tarafın toplantıya katılmadığını, anlaşma sağlanamadığını, davanın kabulünü, davalının haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptalini, takibin devamına karar verilmesini, davalı tarafın % 20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu elektrik bedelinin kendisine ait olmadığını, kayıtlı elektrik aboneliği olsa bile o tarihten önce sağlık nedenleriyle fatura tarihinden önce işyerini boşalttığını, elektriği kimin kullandığını bilmediğini, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 2.573,01 TL asıl alacak, 1.097,88 TL gecikme faizi, 197,61 TL KDV olmak üzere toplam 3.868,50 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,80 oranında gecikme zammı ve gecikme zammı üzerinden % 18 oranında KDV uygulanmasına, alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 2.573,01 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” kararı verilmiştir. Söz konusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 5.800,00’dir. Somut uyuşmazlıkta, dava değeri 9.496,02 TL olup, ilk derece mahkemesince kabul edilen miktar olan 3.868,50 TL’nin davalı tarafından istinaf edildiği, karar tarihinde davalı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK’nın 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, istinaf dilekçesinin HMK’nın 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,