Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/710 E. 2023/84 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/710
KARAR NO: 2023/84
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2021
NUMARASI: 2021/364 E – 2021/1139 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalının müvekkiline … plakalı araç satışına ilişkin borcunun olduğunu, tarafların 11/04/2018 tarihinde … plakalı aracın davacıya 1.453.600,00 TL bedelle satışı için anlaştıklarını, davalıdan satın alınan ancak devri yapılmayan … plakalı araç davalıya iade edilerek, bu araç için ödenen 370.000,00 TL satış bedelinden mahsup edilerek kalan miktar için 45.150,00 TL’lik 24 adet senet düzenlendiğini, davalının araç üzerinden kredi çektiğinden aracı ancak kira sözleşmesi ile devredileceğini belirttiğini, davacının ödemeleri 2018 yılı Ekim ayına kadar yaptığını, daha sonra aracın taraflar arasında yapılan protokolle dava dışı …’e kiralandığını, aracın dava dışı …’e kiralandığında senet ödemelerinin dışında 105.000,00 TL nakit ve 240.000,00 TL bedelli çek verildiğini, davalının suç uydurarak aracı yakalatıp, teslim aldığını, davalı şirket yetkilisinin yapmış olduğu şikayetin suç uydurma fiilini oluşturduğundan Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/556 esas sayılı dosyasında davalı şirket yetkilisi … hakkında dava açıldığını, … ceza dosyasındaki savunmasında; “Ben … Tic Şti’nin yetkilisiyim. … plakalı aracı babam için almıştım. Bu aracın kredi ödemeleri devam ediyordu. Ben oto kiralama ve araç alım satım işi yapıyorum. Babam bir süre aracı kullandıktan sonra bu aracı almak için … talepte bulundu. Aracın kredi borcu devam ettiği için o an resmi satış yapamadık. Aracı …’a kiraladık. … kira borcu öder gibi aracın taksidini ödeyecekti.24 ayın sonunda da aracın devri …’a yapılacaktı. Aramızda sözleşme düzenledik. … 3 aylık kira bedeli karşılığında 240.000,00 TL’lik çek verdi. Sözleşmede belirttiğimiz gibi 24 ay süreyle 30.12.2018 tarihinden başlamak üzere 45.150,00 TL kira bedeliyle aracı kiraladık. Daha sonrasında … yanında … isimli kişiyle gelip aracın ona kiralanacağını söyledi. Bunun üzerine … 105.000,00 TL ödeme yaptı ve 240.000,00 TL’lik çek verdi. Biz bir sözleşme düzenledik. Daha doğrusu her ikisi birlikte geldiğinde 240.000,00 TL’lik 31.08.2018 tarihli çeki … verdi. Yani bu sözleşme dolayısıyla bana tek bir 240.000,00 TL’lik çek verildi. Ben işim gereği kiralanan araçları …’e bildiriyorum. Bu kiralanan araçların takibi için gereklidir. Ben bu aracın başkalarına kiralandığını öğrenince aracın bulunduğu yeri araştırdım. Ancak Yozgat’ta olduğunu öğrendim. Araca Yozgat’ta ulaştım. Aracı bana polisler teslim etti. Ben araç başkalarına kiralandığı için şikâyette bulundum. Benim hukuki sorumluluğum doğuyordu. Normal koşullarda … ve …’in ödemeye ilişkin bir sorunu yoktu.” şeklinde beyanda bulunduğunu, müvekkili tarafından yapılan ödemeye karşılık satın almış olduğu ancak devri gerçekleştirilmeyen … plakalı araca davalı tarafından el konulduğundan müvekkilin yapmış olduğu ödemelerden 105.000,00 TL’lik nakit ödeme ve 240.000,00 TL’lik çek bedelinin tahsili amacıyla davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilerek davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından icra takibindeki borcun sebebi kısmında gösterilen ve müvekkiline ödendiği iddia edilen ödemelerin yapılmadığını, ödenmeyen bedellerin iadesinin talep edildiğini, 240.000,00 TL’lik çekin ödenmemesi nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini, davacı ve keşideci adına kayıtlı mal varlığı olmadığından borcun tahsil edilemediğini, yine davacının müvekkiline ödediğini iddia ettiği 105.000,00 TL bedeli müvekkiline ödemediğini, 01/06/2018 tarihinde yapılan sözleşmede belirtilen ve aracın kiralama usulü satışı karşılığında avans olarak verilen 240.000,00 TL bedelli çekin ödenmesi halinde 105.000,00 TL’nin kendisine iade edileceği belirtilmiş olup, bu miktarın müvekkilinin hesabına girmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; Davanın kısmen kabulü ile 105.000,00 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına,Fazlaya ilişkin talebin reddine, Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 21.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasında iki sözleşme ve ayrıca bir protokol mevcut olduğu, …ile … arasındaki: … T.li renta car sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmenin tümüyle geçerli bir kira sözleşmesi olduğu, sözkonusu sözleşme içerisinde ”sözleşmenin vade bitiminden önce feshi halinde kalan bedeller cezai şart olarak ödenir ” hükmü bulunduğu, … sözleşme gereği ödemelerini yapmayınca sözleşmenin feshini istemiş ve 2. Sözleşme olan … Tarihli kira sözleşmesiyle kiracı … alt kiracı …’i kiraları ödeyebilecek kişi olarak getirdiğinden, … Plakalı araç ile ilgili kira sözleşmesi ve sonra da tarihsiz satış vaadi içeren bir protokol ayrıca yapıldığı, mahkemenin hatalı olarak kira akitlerini dışlayarak, tarihsiz olan protokolü satış vaadi içerdiği için temel irade kabul etmiş ve geçersiz olduğundan bahisle karara gerekçe yapmış olduğu, burada kiralama sözleşmelerinin geçerli sözleşmeler olduğu ve satış vaadinin ayrı bir sözleşme olduğu, geçerlilik yada geçersizliğin ayrı ayrı sözleşmeler bulunduğundan her sözleşme için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinin gözden kaçırıldığı, sözleşmeler içinde ayrıca düzenlenen satış vaadi geçersiz de olsa, araç kiralama sözleşmeleri ve bunlarla bağlı olan tarafların hak ve borçlarının sözleşmeyi ayakta tutacak güçte olduğu, Taraflar arasındaki hukuki ilişki çözümlenirken önceki hukuksal ilişkiler ve geçerli araç kiralama sözleşmeleri gözetilerek durumun değerlendirilmesi gerekmekteyken bunun yapılmadığı, halbuki taraflar arasındaki alacak ve borç ilişkisiyle ödemelerin ve iade taleplerinin; son araçtaki kira sözleşmesinin ayrıca ve sonradan yapılmış olması, bu kiralama için ödenmesi gereken bedellerin ödenmemiş olduğu kiralama için verilen çekin karşılıksız çıkmış olması, kiralama sözleşmesi içeriğinde cezai şartın bulunması tarafların önceliğinin araç kiralama olduğunun ortada olduğu, bu sebeplerle kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın dayanağı olan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 105.000,00 TL nakit, 240.000,00 TL çek bedeli olmak üzere toplam 345.000,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; taraflar arasında 11/04/2018 tarihli araç satış sözleşmesi imzalanmış,yine ibraz edilen belgeye göre , 01/06/2018 tarihli davacı, davalı ve dava dışı … arasında alt kira sözleşmesi imzalanmıştır. Taraflar arasında imzalanan 11/04/2018 tarihli araç satış sözleşmesinde, davacının kiralamış olduğu araca istinaden 31/08/2018 tarihli 240.000,00 TL bedelli çek alındığı, alt kiracı olarak …’in aracı teslim ettiği takdirde ve 240.000,00 TL bedelli çek ödendiği takdirde … araçlar tarafından kendisine 105.000,00 TL iade edileceğinin bildirildiği görülmüştür. Mahkemece 01/06/2018 tarihli sözleşmede taraf olan davalı şirket yetkilisi isticvab edilmiş, beyanında “ben …’nin yetkilisiyim, davacı ile araç satışına ilişkin bir sözleşme yapılmıştı. Ancak araç üzerinde kredi olduğu için devredilememişti. Bu araca istinaden senet alınmıştı, ancak sonra senetler ödenmedi. Daha sonra …’ın almış olduğu aracı alt kiracı olarak …’e kiraya verdiği ve benimde imzam olan 01/06/2018 tarihli sözleşmeye göre araç bedelinden düşülmek üzere 240.000,00 TL bedelli çek verildi. Ancak daha sonradan bu çek bedeli ödenmedi. Ayrıca burada da belirtildiği üzere 105.000,00 TL bedelli bir nakit para alınmamış olup, 240.000,00 TL bedelli çek ödendiğinde …’e 105.000,00 TL iade edileceği kararlaştırılmıştı. Ben nakit olarak 105.000,00 TL iade almadım, 240.000,00 TL’lik çekle ilgili de İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takip yapılmış, ancak herhangi bir ödeme olmamıştır ve çek bedeli tahsil edilememiştir. Davacı, aracı benden habersiz alt kiracılara verdiği gibi bu olay nedeniyle diğer alt kiracılarda mağdur olmuştur. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.Şirket yetkilisinin Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/556 esas sayılı dosyasındaki 06/02/2020 tarihli duruşma tutanağında sanık sıfatı ile verdiği ifadesindeki beyan yönünden “ben 105.000,00 TL ödeme yapıldı dediğimde, bu ödemenin yapıldığını zannediyordum. Ancak sonradan muhasebeciden ödemenin yapılmadığını öğrendim. Daha doğrusu bu konuyla ilgili kafam karıştı, yanlış olarak beyanda bulunmuş ya da yanlış hatırlamış olabilirim. Ancak sonradan ben muhasebeciyle görüştüğümde bu ödemenin yapılmadığı bilgisi bana verilmişti. Bende bu nedenle zaten ifademin devamında yalnızca 240.000,00 TL’lik çek verildiğini belirttim. Sonuç olarak ben 105.000,00 TL’lik bir ödeme almadım” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak; icra takip dosyasında davalı-borçlu şirket tarafın verdiği itiraz dilekçesinde 105.000,-TL nakit paranın alındığı bildirilmekle ,bu hususun ispatına gerek olmadığı anlaşılmıştır. Dava dayanağı takip dosyasında asıl alacak kalemleri arasında yer alan ve takibe konu yapılan 240.000,00 TL’lik çekin de taraflar arasındaki geçersiz sözleşmeye istinaden verildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkememece ; çek’in kural olarak bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verilmekte ise de, somut olayda davalı tarafça davacı aleyhine çekin tahsili talebiyle başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında çek bedelinin tahsil edilmediği, davacı tarafça çek bedelinin tamamen ya da kısmen ödendiği yönünde bir savunmada da bulunulmadığı ,bu sebeple takibe konulan çek bedeline yönelik davalı itirazının yerinde bulunduğuna dair kabul ve takdirinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer yandan itiraz dilekçesi içeriğine göre 105.000,-TL nakit paranın alndığı bildirildiğinden,geçersiz sözleşme sebebiyle verilen bu miktardaki paranın davacının mal varlığında davalı mal varlığı aleyhine bir eksilme yarattığı,davalının bu miktarda sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 7.125,55 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 5.973,00TL harcın mahsubu ile bakiye 1.152,55 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/01/2023