Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/704 E. 2022/2660 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/704
KARAR NO: 2022/2660
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2021
NUMARASI: 2017/1250 E – 2021/960 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 12/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … plakalı … … tipi aracın genel bakımlarının yapılması için davalı şirketin … Sokak No: … Bostancı/İstanbul adresindeki yetkili servisine götürüldüğünü, bakım ve parça değişimi işlemlerinin yapılarak önceki malikine teslim edildiğini, aracın tesliminden bir gün sonra su ve yağ kaçağı nedeniyle tekrar servise götürüldüğünü, davacı ile davalı şirket arasındaki görüşmelerde araçta meydana gelen hasarın kendi kusurlarından kaynaklanması nedeniyle her hangi bir ücret talep edilmeden aracın motorunun değiştirilip tamir edilip kendisine tesliminin talep edildiğini, ancak davalının bu durumu kabul etmediğini ve aracın motorunun değiştirilmesine ilişkin masrafları davacıdan talep ettiği için aracın davalı şirket yetkili servisinde beklediğini belirterek, araçta davalının kusuru sonucu oluşan toplam hasar ve değer kaybı miktarı olarak dava tarihi itibariyle tespiti ile,fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik KDV dahil 59.047,32 TL hasar bedeli,5.000,00 TL değer kaybının aracın davalıya tamir için teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesinin talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın servis hizmeti sırasında davalı ile davacı arasında hiçbir görüşme yapılmadığını, aracın şirkete getirildiğinde ruhsat sahibinin … Tic. Ltd. Şti. olduğunu, servis işlemleriyle alakalı tüm görüşmelerin aracın ruhsat sahibi olan … San ve Tic. Ltd. Şti yetkilileri ile yapıldığını, sadece aracın en son tesliminin yeni ruhsat sahibi olarak görünen … ile gerçekleştirildiğini, davacı … ile davalı şirket arasında hiçbir görüşme yada iletişimin söz konusu olmadığını, ayrıca davalı şirketin servis hizmetlerinin üretici standartları doğrultusunda kontrol ve işlemleri yapılmış olduğunu, herhangi bir yetkili servis ihmalinin söz konusu olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Görevsizlik kararları sonrası mahkemenin … tarafından yargı yeri olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Davacı hakkında 10/03/2021tarihli 1 nolu ara kararla adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme, sunulu delil ve belgeler, alınan bilirkişi raporu incelenmek sureti taraflara ait kusur durumları ayrı ayrı tespit edilmiş, buna göre dava konusu otomobil önceki sahibi dava dışı … Şirketi’ne ait iken 14.08.2014 tarihinde arızalandığı ve tamir için davalı şirkete ait servise götürüldüğü,servis tarafından tamir işlemleri tamamlandıktan sonra aracın 27/08/2014 tarihinde dava dışı … Şirketine teslim edildiği,araç servisten çıktıktan sonra artık motor soğutma sistemi ile ilgili bir arıza olmaması gerektiği, çünkü 11.08.2014 tarihinde motor yağ soğutma sistemi ve 27.08.2014 tarihinde de motor su soğutma sistemi elden geçirilerek tamir ve kontrol edildiği, 14.08.2014-27.08.2014 tarihleri arasındaki motor su soğutma sistemi onarımının gizli ayıplı yapılması nedeniyle 04.09.2014 tarihinde motorun hararet yaptığı ve komple motorun değiştirilmesini gerektiren arızanın meydana geldiği, 04.09.2014 tarihindeki motor arızasının meydana gelmesinde motor su soğutma sistemi onarımını ayıplı yapan davalı …Tic. A.Ş.’nin %100 kusurlu ve sorumlu olduğu, bu kusur durumunun mahkemece dava konusu olaya ve bilimsel verilere uygun bulunarak kabul ve takdir edildiği,davacı aracında meydana hasar durumu ve hasar bedelinin kusur oranına karşılık gelen bedelleri ile araçta oluşan değer kaybının da yine ayrı ayrı bilirkişi raporunda tespit edildiğini,tazminata konu araçtaki arızanın onarım bedelinin KDV dahil 59.047,32 TL olduğu, 8 yaşındaki motorun orijinali ile değişmesi ve yenilenmesinin değer kaybına neden olmayacağının belirlendiği, davalının zamanaşımı savunması ise dava konusu tazminat alacağı TBK 147/6 madde gereğince 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğundan ve zamanaşımı süresi dolmadan dava açıldığı ,zamanaşımı definin reddi gerektiği gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabulü ile, 59.047,23- TL hasar onarım bedelinin 04.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının değer kaybı tazminine yönelik talebinin reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece eksik ve hatalı hüküm kurulduğunu,davanın görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini,davalı servis tarafından servis işleminde kusur bulunmadığını,ayrıca karşı tarafça ayıp ihbarında da bulunulmadığını, zamanaşımının dolduğunu,4 ay sonra davanın açıldığını,davacının davalı şirketin muhatabı olmadığını,gizli ayıbın bulunmadığını,davalının muhatabanın … Yapı olduğunu,davacı zarar ettiyse bu zararının hasarlı aracı kendisine satan … yapı firmasından talep edebileceğini, davacının da bu aracı başkasına sattığını,husumet itirazlarını tekrar ettiklerini,davaya konu aracın geçmişi ,teslim öncesi yapılan işlemler,teslim ve teslim sonrası işlemleri ayrıntılı olarak belirtilerek ,söz konusu arızanın gedilmesi için motorun komple değiştirilmesinin öngörüldüğünü,bu konuda herhangi bir ihmal bulunmadığını,aracın 14/0/8/2014 de yağ kaçağı şikayeti ile servise tekrar geldiğini,yağ değil su kaçağı olduğu tespit edilerek su kaçağının onarımla giderildiğini,27/08/2014 de aracın tesliminden 7 gün sonrası bu kez 04/09/2014 tarihinde hararet iddiasıyla aracın servise getirildiğini,iş emrinde hararet görmüş ve büyük oranda hasarlanmış motorun değişmesi gerektiğinin tespit edildiğini,davacının kullanımındaki iken hararetlenene aracın ikaz ışığının yanmasına rağmen kullanım talimatına aykırı olarak aracın kullanılmaya devam etmesi nedeniyle aracı kullananın kusuru ile motorda arızanın meydana geldiğini, davaya konu aracın 2.el olarak satışını da davalının üstlenmediğini,bu araç için internette satış ilanı verilmediğini,kök rapora itirazlarının değerlendirilmediğini,tahmini verilere göre eksik ve hatalı rapor düzenlendiğini,yetkili servis ihmalinin olayda bulunmadığını,bilirkişiler tarafından ikaza rağmen aracı kullanan kişinini kullanmaya devam etmesinin motorun bu derece hasar görmesine sebep olup olmadığını görmezden geldiklerini,kullanıcı aracı stop ettirseydi bu hasarın oluşmayacak olduğunu,bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını,eski motorun üzerinde hiçbir inceleme yapılmadığını, 3 yıllık garanti süresi dolmuş ve hor kullanılmış araç için sahibinin üzerine düşeni yerine getirmediği,aracın 8 yaşında olduğu,hor kullanım nedeniyle radyatör üst hortumunun patlamasının servis işlem hatası olmayacağını,aracın garantisi bittikten 5 yıl sonra servise geldiğini,servisin değiştirdiği parçalarda su kaçağının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde(adli yardımlı);davalının istinaf talebinin reddi ile,davaya konu tüm talepler yönünden davanın kabulü gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve hukuka uygun olmadığını beyanla kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava , ayıplı onarım ve ayıplı servis hizmeti nedeniyle onarım giderine yönelik davacı zararı ile araç değer kaybı talebine ilişkindir. Davacı tarafça İstanbul Anadolu 18.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/102 D.İş dosyası ile yaptırılan tespit sonrası makina mühendisi bilirkişiden alınan 02/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda ;tespite konu araçta aracın motorunun değiştirilmesinin ,su pompasının bağlantısının tam olarak yapılmaması sonucu suyun dışarıya akması ve moor soğutma sisteminin devreden çıkarak aracın susuz olarak yol almasından kaynaklanacağı kanaatine varıldığı,toplam hasar tutarının KDV dahil 59.047,32 TL olduğu belirlenmiştir. Yargılama sırasında ilk bilirkişi heyetinden alınan 29/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda ,davaya konu aracın 14.08.2014 — 27.08.2014 tarihleri arasındaki motor su soğutma sistemi onarımının gizli ayıplı yapılması nedeniyle 04.09.2014 tarihinde motorun hararet yaptığı ve komple motorun değiştirilmesini gerektiren arızanın meydana geldiği, 04.09.2014 tarihindeki motor arızasının meydana gelmesinde motor su soğutma sistemi onarımını gizli ayıplı yapan davalı … Tic. A.Ş.’nin 4100 kusurlu ve sorumlu olduğu,… plakalı arazi taşıtı otomobilin hasar tutarının KDV dahil 50.365 TL olduğu ve 8 yaşındaki motorun orijinali ile değişmesi ve yenilenmesinin değer kaybına neden olmayacağının belirlendiği,itiraz sonrası bu kez makina mühendisi ve hukukçu bilirkişiden kurulu bilirkişi heyetinden alınan 29/07/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise yine servisin yaptığı işlem ve onarımların ayıplı olduğunun belirlendiği,tamirin ayıplı yapılması nedeniyle araçta daha büyük arıza meydana geldiği,bu arızanın giderilmesi için motorun değişmesinin gerekli hale geldiği,araç arızası ile aracın derhal davalı servise götürülmesi nedeniyle ayıp ihbarının yerinde olmadığı iddiasının yerinde olmadığı,davacının davalıdan, dava tarihi itibariyle 59.047,23 TL tutarında tazminat alacağının bulunduğu, bu alacağın, talep gibi 04.09.2014 tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği belirtilmiştir. Dava konusu aracın davacı mülkiyetinde iken arızalanması nedeniyle işbu davanın davacısının dava açmakta hukuki menfaati bulunduğundan,husumet itirazı da yerinde görülmemiş,davadaki eser sözleşmesinden kaynaklı zamanaşımının dava tarihinde ise dolmadığı anlaşılmıştır. Alınan tüm bilirkişi raporlarında araçta meydana gelen arızanın davalının kusurlu ve ayıplı servis hizmetinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.Davacı zararı tespit raporundaki gibi son bilirkişi raporunda da 59.047,23 TL olarak hesaplanmıştır.8 yaşındaki araçta motor değişimi nedeniyle değer kaybının olmayacağı tüm bilirkişi raporlarında açıkça tartışılmakla,davacının bu nedenle değer kaybı alacağı bulunmadığı anlaşılmıştır. Ancak dava öncesi davalıya çekilmiş bir ihtarname olmadığından,aracın servise bırakıldığı tarih temerrüt tarihi olarak kabul edilemez.Ancak davalının temerrüt tarihi başlangıcına ilişkin istinaf sebebi bildirmediği anlaşılmıştır.Bu nedenle istinaf sebepleri ile bağlı olarak istinaf incelemesi yapılacağından,istinaf konusu yapılmayan temerrüt ve faiz başlangıç tarihi açısından değerlendirme yapılmayacaktır Hükme dayanak bilirkişi raporlarının ayıplı tamirat ve ayıplı servis hizmeti konusunda aynı arıza nedeni tespiti yaptığı,bu konuda tespit ve iki ayrı bilirkişiden alınan heyet raporlarının hepsinin birbiri ile aynı hususlardaki tespitlere yer verdiği,sadece ilk heyet raporundaki zarar hesabının 50.365,00 TL, olarak, ikinci heyet raporu ve tespit raporunda 59.047,23 TL olarak hesaplandığı,son heyet raporunun tespit raporu ile yanı zarar miktarı hesaplamasına ilişkin olduğu anlaşılmakla,bu bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ,taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu görülmüştür. Mahkemenin daha önce yargı yeri olarak belirlenmesi nedeniyle davalının görevsizlik itirazı da yerinde görülmemiştir. Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalının ve katılma yoluyla davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının ve katılma yoluyla davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,Davalıdan alınması gereken 4.033,52 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.008,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.025,14 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/10/2022