Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/59 E. 2022/2026 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/59
KARAR NO: 2022/2026
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2021
NUMARASI: 2017/24 E – 2021/406 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ; davalı şirket çalışanlarının 14.02.2016 tarihinde müvekkili şirketin işyerinde … nolu doğalgaz tesisatına bağlı … nolu … tip sayacı söküp götürdüklerini, sayaç sökülürken gerekli açıklamaların müvekkili şirket yetkililerine yapılmadığını ve sayacın mühürlü bir poşete konulmadığım, bu olayın akabinde davalı şirket tarafından müvekkili şirkete 25.10.2016 tarihli … nolu kaçak gaz kullanım faturası konulu yazı ve fatura gönderildiğini, bu yazıda müvekkili şirketin doğalgaz sayacına müdahale ettiği gerekçesi ile dava konusu faturanın tahakkuk ettirildiğinin belirtildiğini, müvekkili şirket tarafından doğalgaz sayacına müdahale edilmediğini, 11.11.2016 tarihinde itiraz dilekçesi verildiğini, itiraz dilekçesine davalı şirketin 21.12.2016 tarihli yazısı ile bir aydan fazla zaman sonra cevap verdiğini, bu kez de sayacın bakanlık mühürlerinin orijinal olmadığının dava konusu faturanın tahakkuk ettirilme sebebi olarak gösterildiğini, dilekçeler arasında çelişkiler olduğunu, müvekkili şirketin hammadde Bitüm asfaltı likit halde mikser diye tabir edilen 10 ar Tonluk 2 adet tanka aktarıp bu tanklarda ısıtma işlemi için doğalgaz kullandığını, ancak müvekkili şirketin fason olarak çalıştığından işin durumuna göre aylık doğalgaz tüketimlerinin farklılık gösterdiğim beyan ederek müvekkili şirket aleyhine davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen … Fatura nolu 155.189,00 TL bedelli bir adet faturadan dolayı müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespiti ile faturanın iptaline, dava konusu faturadan dolayı uygulanacak enerji kesilmesi işlemlerinin takdir olunacak teminat mukabilinde tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davaya konu faturadan sonra da değiştirilen sayaca müdahale ederek kaçak gaz kullanmış olduğunu ve bu hususun 14.02.2016 ve 25.01.2017 tarihlerinde gaz kullanım mahallinde yapılan kontrollerde tespit edildiğini, dava konusu kaçak gaz faturasının sayaca müdahale edilmek suretiyle kaçak olarak gaz kullanılması sebebiyle EPDK mevzuatı mucibince tahakkuk ettirildiğini, davacının … (…) nolu tesisatın kayıtlı olduğu taşınmazda 07.06.2011 tarihinde sözleşme yaparak gaz kullanımına başlamış olduğunu, davacının gaz kullanım mahallinde 14.02.2016 tarihinde yapılan kontrolde tesisata takılı olan … numaralı sayacın mührüne müdahale edildiği, sayaç gösterge mührü ve mührün takılı olduğu telin sarma yönü ile vida yönünün 21.12.2015 tarihli kontroldekinden farklı olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davacının sayacının 22.02.2016 tarihinde değiştirilerek tesisata … numaralı sayacın takıldığını, kıyas hesabının 22.02.2015 ile 22.02.2016 tarihleri arası için davacının sayaç endeksini geri almadığı bir dönemdeki tüketimi dikkate alınarak günlük ortalaması hesaplanarak yapıldığını, buna göre davacıya 53925 m3 kıyas hesaplanmış olduğunu, bu tüketimden davacının dönem içi tüketimi olan 17289 m3 düşülerek 36636 m3 tüketim karşılığı 155.189,00 TL bedelli fatura tahakkuk ettirildiğini, bu kaçak kullanım faturasının 25.10.2016 tarihli E.23393 saydı yazı ile davacıya tebliğ edildiğini, gaz kullanım mahallinde 25.01.2017 tarihinde yapılan kontrolde de 22.02.2016 tarihinde tesisata takılan … numaralı sayaca da müdahale edildiğinin tespit edilmiş olduğunu ve 30.01.2017 tarihinde bu sayacın da değiştirildiğini, davacının davaya konu faturasından sonra ikinci kez sayaca müdahale ederek tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle kaçak olarak gaz kullanmaya devam ettiğini, işbu kullanıma ilişkin faturanın henüz tahakkuk ettirilmediğini, 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu’nun uygulamasına yönelik olarak çıkartılan Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 40. Maddesi, 43. Maddesi ve 52. Maddesi kapsamında davacının kaçak gaz kullandığının tespit edildiğini, 6 Ağustos 2004 tarih ve 25545 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kaçak veya Usulsüz Doğal Gaz Kullanım Durumunda Uygulanacak Usul ve Esaslar Tebliği’mn 3. Maddesinde kaçak olarak kullanılan doğal gaz tüketim miktarının ne şekilde hesaplanacağının düzenlendiğini, müvekkili şirketin davacının kaçak gaz kullandığım tespit ettikten sonra ….Yönetmeliğin 42. Maddesine göre kaçak gaz miktarını hesaplayarak … .Tebliğin 4. Maddesine göre bedelini hesaplayarak tahakkuk ettirildiğini, davacının sayaca müdahalesinin madde 52 de düzenlenen kaçak gaz kullanımı kapsamına girdiğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; ” davacı taraf bahse konu doğalgaz sayacına taraflarınca müdahale edilmediğinden bahisle, düzenlenen kaçak kullanım faturası nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talebi ile işbu davayı açmış ise de , alınan bilirkişi raporlarında da görüldüğü üzere doğalgaz sayacına müdahale edildiği ve müdahale edilen dönem ile yeni sayaç takıldıktan sonraki dönem arasında tüketim miktarları açısından bariz bir fark oluştuğu, davacı işletmede üretim miktarının 2 kat artmasına karşın doğalgaz tüketiminin 6 kat artmasının sebebinin, salt işletmenin üretim artışına bağlanamayacağı ve söz konusu farkın eksik ölçümden kaynaklandığı, davacının davaya konu 155.189,00 TL tutarlı kaçak doğalgaz kullanım faturası nedeniyle davalı tarafa borçlu olduğu, faturanın hesaplama usulünün yürürlükteki mevzuata uygun ve kadri maruf olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda önceki iddialarını tekrarla birlikte özet olarak; 15.06.2021 tarihli duruşmasına,belgeli olarak mesleki mazeret dilekçesi sunmalarına rağmen mesleki mazeretleri kabul edilmeyerek davanın reddine karar verildiğini,-Çelişkili bilirkişi raporlarına itirazları olduğunu, 16.03.2021 tarihli ara oturumda itirazları yönünden dosyanın incelemeye alındığını, bu inceleme sonunda bilirkişi incelemesi ile ilgili karar oluşturulmadığını, mazeretin kabul edilmediği sondan bir önceki celsede, gelecek celsede tahkikatın biteceği ve sözlü yargılamaya geçileceği hususunda ihtaratta bulunulmadığını, -Hüküm kurmaya elverişli olmayan,usul ve yasalara uygun olarak oluşturulmamış ve çelişkili bilirkişi heyeti raporu esas alınarak hüküm kurulduğunu, -Müvekkili şirket tarafından kaçak doğalgaz enerjisi kullanılmadığını ve doğalgaz sayacına müdahale edilmediğini, doğalgaz sayacına müdahale edildiğine ilişkin somut delil ve UGETAM veya davalı şirket dışında başkaca bir şirketçe düzenlenmiş rapor bulunmadığını, müvekkili şirkete ait elektrik faturaların incelenmediğini ve tanık delilli de dahil olmak üzere delillerin rapor oluşturulurken dikkate alınmadığını, -Doğalgaz sayacının UGATEM veya başkaca bir kuruluşa muayane ettirilmediği ve dolayısıyla davalı şirketin, doğalgazın, kaçak kullanıldığı yönündeki iddiasını ispat edemediğini, bunun 2.Ek Bilirkişi Heyeti Raporu ile açık bir şekilde tespit edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, kaçak doğalgaz kullanımı nedeniyle tahakkuk eden borç nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; davaya konu bulunan işyerindeki … nolu doğalgaz tesisatında kullanılan … marka … seri numaralı … tip doğalgaz sayacına müdahale edildiği gerekçesi ile düzenlenen 155.189,00 TL toplam tutarlı Doğalgaz Faturası düzenlehndiği, Bilirkişi heyetinin raporda ” 14.02.2016 tarihli “SŞAHA KONTROL VE TESPİT TUTANAĞI” başlıklı belgede; Yeni tesisat numarası … — Eski tesisat numarası … olarak belirtilen tesisatta saat 09:39 da yapılan kontrolde sayaç mührüne müdahale edildiğinin açık bir şekilde belirtildiği, sayaç tipi ve numarasının …, sayaç göstergesinin İ71766 m3 olarak belirtildiği ve Yönetmelik hükmüne uygun olarak iki personel tarafından imza edilmiş olduğu, … seri numaralı sayaca ait olduğu iddia edilen fotoğraflarda sayaç seri numarasının görülemediği, “İGDAŞ SAYAÇ SOKME-TAKMA TUTANAĞI” başlıklı belgede; imal yılı 2010 olan … markalı … tip … seri numaralı sayacın (sayaç göstergesi: …) sökülerek yerine, imal yılı 2006 olan … marka … tip … seri numaralı sayacın (sayaç göstergesi 0000) takıldığı, ve sayaç sökme nedeninin “Müdahaleli sayaç” olarak belirtildiği, söz konusu tutanağın davacı şirket adına … tarafından, davalı dağıtım şirketi adına … ve … sicil numaralı iki personel tarafından imzalanmış olduğunun ” mütalaa edildiği, ek raporda ise ” Davacı aboneye ait doğalgaz tesisatına, “uzaktanı kontrollü ve kabin içinde muhafaza altında bulunan” korrektörlü sayaç takılmasından itibaren ölçümü yapılan doğalgaz tüketim miktarlarında, ilk gaz açma (21.10.2013) tarihinden, … seri numaralı … tip sayacın tesisattan söküldüğü 22.02.2016 tarihine kadar yapılan doğalgaz tüketimi miktarlarına göre 6 kat artış olduğu, buna mukabil aynı periyotta davacı şirket üretiminin 2 kat artlığı” belirtilerek hesaplama yönteminin mevzuata uygun olduğu belirtilmiştir. 21.02.2020 tarihli bilirkişi heyet ek raporun ise, davacı şirketin üretim artışının elektrik faturasına yansımadığını, sayaca müdahaleli dönem DOĞALGAZ tüketim ortalaması (47,37 mö/gün) ile yeni sayaç takıldıktan sonraki dönem günlük tüketim ortalaması (147,73 mö/gün) arasında bariz fark bulunduğunu, yapılan tespitler kapsamında; Doğalgaz sayacı üzerinde tespit edilen müdahale emareleri ile uyumlu olarak davacı şirketin müdahaleli döneme ait tüketimleri düşük çıktığını, laboratuvar muayenesine itibar edilebileceği yönünde görüş bildirmişler, ek raporad aheyete mali müşavir ve elektrik bilirkişisinin de dahil edildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2021/1577 Esas- 2021/12746 karar nolu ilamında; Tahkikat, yazılı yargılama usulünde de basit yargılama usulünde de ön inceleme aşamasının sona ermesi üzerine başlamaktadır. HMK’nin 147.maddesinde ön inceleme aşamasının ta- mamlanmasından sonra tarafların tahkikat için duruşmaya davet edileceği düzenlenmiştir. Tarafların duruşmaya çağrılmasıyla tahkikat başlayacaktır.Tahkikat evresi, taraflar arasındaki ihtilaflı vakıaların incelenip hakikatin ortaya çıka- rılması için yapılan işlemlerin zaman itibariyle işgal ettiği yargılama aşamasıdır. Mahkeme bu aşa- mada tarafların talep sonucunu dayandırdıkları, davanın halli bakımından önem taşıyan ve ön ince- leme tutanağında çekişmeli olarak belirtilen vakıaların, yine kural olarak tarafların sunduğu deliller çerçevesinde doğruluğunu araştırır. Taraflarca getirilen delillerin değerlendirilmesi ve ispat faaliyeti neticesinde uyuşmazlığın aydınlanmasıyla birlikte, Hâkimin davayı sonlandıracak kararı vermesi mümkün hale gelmektedir. Bu yönüyle tahkikat, davanın en önemli ve uzun aşaması olarak nitelen- dirilmektedir. Tahkikat aşamasından sonra taraflara yargılamayla ilgili son sözlerinin sorulacağı sözlü yargılama aşamasına geçilecek ve ardından mahkeme nihai kararını verecektir. HMK’nin “Tahkikatın Sona Ermesi” ile ilgili hükümleri gereğince tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığında mahkemenin, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim edeceği düzenlenmiştir. Tahkikat aşamasının bitimi bu tefhim ile birlikte gerçekleşecektir. Eldeki dosyada, uyuşmazlık ticari nitelik arz ettiğinden dava ticaret mahkemesinde ikame edilmiştir. Dava değerine göre yargılama basit usule tabidir. Ancak tahkikatın bitirilerek sözlü yargılamaya geçileceği hususunda davacı tarafa ihtarat yapılmamış, son söz hakkı verilmeksizin yokluğunda karar tesis edilerek HMK’nun yargılama usulüne ilişkin hükümleri ihlal edilmiştir.Bu nedenle, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılmasına, dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-4-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/06/2022