Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/583 E. 2022/2557 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/583
KARAR NO: 2022/2557
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2021
NUMARASI: 2017/643 E – 2021/735 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ödenmeyen kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili için davalı borçlu aleyhine 17/02/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu davalının 08/03/2017 tarihinde işbu takibe ve borca itiraz ettiğini, 08.05.2014 tarih ve 28994 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin davaya ilişkin 26/1-b maddesinde; dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesinin kaçak elektrik tüketimi olarak tanımlandığını, bu yönetmeliğe dayanarak, davalı / borçlunun kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini ve hakkında 20.01.2009, 28.09.2009, 19.01.2010 ve 30.03.2010 tarihlerinde kurum görevlilerince kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiğini, bu tutanaklara istinaden davacı şirket tarafından davalı adına faturalandırma yapıldığını ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 28inci maddesi uyarınca icra takibine konu borcun usulüne uygun olarak tahakkuk ettirildiğini, davalının belirtilen kaçak elektrik kullanma eyleme ve akabinde yapılan hesaplama ile ilgili delillerinin dava dilekçesi ekinde bildirdiklerini, davalı borçlunun asıl alacağa, işlemiş faize borca faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itirazlarının haksız olduğunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 15inci maddesinin 4üncü fıkrasında “Düzenlenen tarifelerle enerji ve/veya kapasite satın alan tüketicilerce zamanında ödenmeyen borçlara, görevli tedarik şirketi tarafından bu Yönetmelikte belirlenen oranı aşmamak üzere, gecikme zammı uygulanır. Gecikme zammı günlük olarak uygulanır.” hükmüne yer verildiğini, bu itibarla ödeme emrinde takip konusu asıl alacağa işletilen ve 6183 sayılı Kanun gereği değişecek oranlar üzerinden işletilecek gecikme zammı usul ve kanuna uygun olduğunu belirterek, itirazın iptali ile asıl alacağa uygulanan %16,80 yıllık 6183 sayılı Yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, bu gecikme zammına, gecikme faiz tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyasında,davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 8.214,40-TL’si enerji bedeli 10.841,00-TL’si gecikmiş gün faizi ve 1.951,38TL’si KDV olmak üzere toplam 21.006,78TL nın masraf ve vekalet ücretiyle takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %16,80 oranındaki gecikme faizi ile tahsiline yönelik ilamsız takibe karşı davalının itirazı sonrası takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. Mahkeme,davacı tarafından davalı aleyhine 20.01.2009, 28.08.2009, 19.01.2010 ve 30.03.2010 tarihlerinde kaçak elektrik tespit tutanakları düzenlendiği, bu kaçak elektrik tahakkuklarının ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Dairesi’nin … E sayılı icra dosyasında icra takibinin başlatıldığı, davalı …’ın … Mah. … Sok. No … adresinde ticari faaliyet yürüttüğü, 20.01.2009, 28.08.2009, 19.01.2010, 30.03.2010 tarihlerinde idareye kaydı olmayan sayaçtan elektrik kullandığının tespit edildiği, 4 ayrı tarihte toplam fatura tutarının 8.214,40-TL olduğu, Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13üncü maddesi; “… Gerçek veya tüzel kişiler tarafından, dağıtım sistemine veya sayaca veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale edilerek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, elektrik enerjisinin eksik veya hatalı ölçülerek veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir” demekte olduğu, EPDK 622 sayılı Kurul Kararının kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanılması durumunda yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esasların düzenlendiği, takibe konu tutanak tarihlerinin tamamında davalı tarafça idareye kaydı olmayan sözleşmesiz makel marka … seri nolu sayaçtan geçirmek suretiyle elektrik kullanıldığı, davalı tarafça tutanakların aksini ispat eder bir belgenin sunulmadığı, tutanak tarihleri itibarıyla kullanım yerine ilişkin olarak, perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesinin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı adına tahakkuk ettirilen kaçak tahakkuklarında mahalde bilfiil tüketilen elektrik miktarı üzerinden tanzim edilmiş oldukları, EPDK 622 sayılı Kurul Kararı hükümlerinde öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre kaçak tahakkuk hesaplamasının yapılması gerekeceği, mevzuat gereğince bir evvelki tutanak tarihlerinden itibaren geçen süre zarfında sayaç tarafından kayıt altına alınan tüketimlerin dikkate alınmak suretiyle davacı kurumca yapılan uygulamanın bu kurul kararına uygun olduğu, davalının itiraz ve cevaplarında otopark işletmesini … isimli kişiye kiraya vermiş olduğun, kira kontratında kiraya verenin … ismi geçtiği, kira başlangıç tarihinin 03.05.2005 tarihi olduğu, davalı tarafın kiraya verdiğini beyan ettiği …’ın davacı kurumu 15.06.2005 tarihli birikmiş borçların yapılandırılmasına ilişkin dilekçesi bulunduğu, dava konusu tutanak tarihlerinin 2009- 2010 yılları olduğu, davalı … adına 17.10.2003 başlangıç tarihli abonelik sözleşmesinin olduğu, kaçak elektrik tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli sayıldığı, kaçak elektrik kullanımı haksız fiil olup, sonuçlarından haksız fiili işleyen kişinin sorumlu olduğu, sözleşme vasıtasıyla faydalanacağı yerde sözleşme yapmaksızın karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yararlanan davalının davacı idarenin belirlediği kurallara uygun bedeli ödemekle yükümlü olduğu, davalının düzenlenen kaçak elektrik tutanaklarından sorumlu olduğu, hükme esas alınan Bilirkişi Raporunda kaçak elektrik tutanaklarındaki miktarlara faiz hesaplandığı, takibinin 8.214,40-TL asıl alacak, 10.823,22-TL gecikmiş gün faizi, 1.948,18-TL faizin KDV’si olmak üzere toplamda 20.985,80-TL üzerinden itirazın iptali gerektiği ve asıl alacağı %16,80 oranında gecikme faizi ve gecikme faizinin %18 KDV işletilmesi ile alacağın likit olduğu gerekçesiyle;”)Davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin … E sayılı icra takibine yapmış olduğu İTİRAZININ İPTALİ ile davacının davasının kısmen kabulüne, İstanbul … İcra Dairesi’nin … E sayılı icra takibinin 8.214,40-TL asıl alacak, 10.823,22-TL gecikmiş gün faizi, 1.948,18-TL faizin KDV’si olmak üzere toplamda 20.985,80-TL üzerinden devamına, 8.214,40-TL’ye icra takip tarihinden itibaren fiili ödeme gününe kadar %16,80 oranında gecikme faizi ve gecikme faizinin 18 KDV işletilmesine, 8.214,40-TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair taleplerin reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; Davanın elektrik kurumunca 2009-2010 yıllarında tutulan kaçak elektrik faturalarının tahsili talebiyle itirazın iptali davasına ilişkin olduğunu,davalının borç ile ilgisinin olmadığını,davacı tarafça gerekli belgelerin abonelik dahil sunulmadığını,davalının kaçak faturaların düzenlediği iş yerini 2000 li yıllarda çalıştırmış akabinde … İsimli şahsa devrettiğini,daha sonra … isimli şahıs ile davacı kurum arasında abonelik sözleşmesi düzenlenerek davalının devre dışı kaldığını,davacı kurumun abonelik sözleşmesini sunmadığını,araştırma neticesinde kaçak elektrik kullanımının kesildiği tarihte … ile davacı kurum arasındaki abonelik sözleşmesine ulaşılarak mahkemeye ibraz edildiğini,buna rağmen davalının sorumlu tutulduğunu,davalının 2000-2001 yılında söz konusu yeri işlettiği,ancak daha sonra bu yeri …’a kiraladığını, kiraladığı bu kişinin davacı ile abonelik sözleşmesi yaptığını, kaçak kullanımı yapan ve elektriği kullanan şahısın … olduğunu,davacıya borcu yoktur kağıdı verilerek ilişiğinin kesildiğini davalının 2 adet dilekçeyle hem kaçak takip şefliğine hemde Bedaş Bayrampaşa işletme müdürlüğüne başvuru dilekçeleriyle başvurduğunun sabit olduğunu,ayrıca hiçbir çevre araştırması yapılmadığını,,dosyanın sürekli hatalı bilirkişilere teslim edildiğini,mali müşavir raporuna da itirazları olduğunu, alınan bilirkişi raporlarının kabul edilemez olduğunu,reddedilen kısım için davalı lehine maktu vekalet ücreti gerektiğini, davanın …’a açılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava kaçak elektrik bedelinin tahsiline yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine yöneliktir. Dosyada farklı bilirkişilerden rapor alınmış,mali müşavir,daha sonra elektrik mühendisi …,…,bilahare …’dan bilirkişi raporu alındığı,son bilirkişi den alınan kök ve ek rapor gereği dava konusu 20.01.2009 — 28.08.2009 — 19.01.2010 — 30.03.2010 tarihli kaçak tahakkuklarının tamamında mükerrer (önceki) tutanak tarihlerinden itibaren kayıtsız sayaç tarafından kayıt altına alınan tüketimler dikkate alındığı, faturaların davalı tarafça mahalde bilfiil tüketilen elektrik miktarı üzerinden düzenlendiği, EPDK 622 Sayılı Kurul Karar Hükümlerinde öncelikle doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre kaçak tahakkuk hesaplama yapılması gerekeceği açıkça belirtildiğinden Mevzuat gereği bir önceki tutanak tarihlerinden itibaren geçen süre zarfında sayaç tarafından kayıt altına alınan tüketimler dikkate alınmak suretiyle davacı kurumca yapılan uygulama mevzuata (EPDK 622 Sayılı Kurul Karar Hükümlerine) uygun olduğu,eza enerji bedeli talebi bulunmadığı ,takibe konu tutanak tarihlerinin tamamında dayalı tarafça idareye kaydı olmayan makel marka 37017253 seri nolu sayaçtan geçirmek suretiyle elektrik kullanıldığı,aksinin ispatlanamadığı,20.01.2009 — 28.08.2009 — 19.01.2010 —30.03.2010 tarihli tutanaklara esas takibe konu tahakkuklar için,takibin, 8.214,40 TL. asıl alacak;Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin (1) deki içtihadına göre 10.823,22 TL. avans faizi;Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun E.2012/7-502; — K.2012/707 T.10.10.2012 emsal ilamındaki içtihadına göre 1.948,18 TL. avans faiz K.D.V. si olmak üzere toplam 20.985.80 TL. tutar üzerinden devamı gerektiği belirtilmiştir. Davalının abonelik sözleşmesinin 17/10/2003 tarihli ve … Mah. … sk. No … Bağcılar merkez yazıhane ve ticarethane olarak düzenlendiği,dava dışı … hakkında ise 15/06/2005 başlangıç 18/06/2006 bitiş tarihli … Mah. … Camii Sok. No … Merkez Mah. … Sk. No:… adresine ilişkin olduğu, her iki adresin merkez mah… sk.no:… adresine ilişkin hususların aynı olduğu ,yani davalının abonelik sözleşmesinden sonra ancak davalının abonelik sözleşmesi feshedileden aynı yerde dava dış … tarafından abonelik sözleşmesi düzenlendiği,hatta bu kişi tarafından15/05/2005 tarihli dilekçe ile abone olduğu belirtilerek borcun yapılandırılmasının talep edildiği anlaşılmıştır.Bu belgeler davalı tarafça sunulmuş isede,aynı adres yönünden yazıhane ve otopark kapsamındaki işyeri bölümleri bazında işlem yapıldığı da davalı tarafça ispatlanamamıştır. Davalı tarafça mahallin kullanılmadığına ilişkin belgelerden borcu yoktur yazısının 2016 yılına ait olduğu,vergi levhasının 2003 ve 2004 yılına ait olduğu,tutanak tarihlerinin ise 2009-2010 yıllarına ait olduğu görülmüştür. Davacının değindiği kiralama sözleşmesinde kiraya veren davalı değildir. Kaçak tutanakları dava dışı …’n(dava istinaf dilekçesinde … diye bahsetmiş) 2005 tarihli yapılandırma talebinden çok sonra 2009 2010 yılına aittir. Bu durumda bu yerin davalı tarafça idareye kayıtlı olmayan sayaçla sözleşmesiz kaçak elektrik kullanıldığı iddiasına dayalı kaçak tutanakları tanzim edilmiş,tahakkuklarda abone numarası ve davalı ismi belirtilmiştir. Bu sebeple davalının bu yerde otopark olarak kullandığı sırada kayıtlı olmayan sayaçtan kaçak elektrik kullanmadığının aksi ispat edilememiştir. Dava konusu işyeri olduğundan takipten itibaren asıl alacağa avans faizi işletilmesi yerindedir. Ancak dava konusu kaçak elektrik bedeli olduğundan,davalının tüm kararı istinaf etmesi karşısında açıkça icra inkar tazminatını istinaf onusu yapmadığı görülmekle,kaçak tahakkuklar haksız fiil niteliğinde olduğundan likit sayılamayacağından,buna ilişkin itirazın iptali davasında icra inkar tazminatına hükmedilemez.Fakat davalı bunu istinaf getirmediğinden istinaf sebepleri ile bağlı olarak yapılan incelemede icra inkar tazminatına hükmedilmesinin eleştiri olarak belirtilmesi ile yetinilmiştir. Son bilirkişi kök ve ek raporu (…) ilgili mevzuat hükümlerine uygun taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Bu nedenle yeni bilirkişi incelemesi gerekmemektedir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.433,54 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 358,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.075,15 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/10/2022