Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/571 E. 2022/3201 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/571
KARAR NO: 2022/3201
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2021
NUMARASI: 2020/62 E – 2021/708 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 12/12/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraf şirketler arasında Şubat 2016 döneminde 12 adet ses ve 4 adet data olmak üzere toplam 16 adet hattı kapsayan abonelik sözleşmesi yapıldığını, davalı tarafça sözleşme gereğince 16 adet fatura hattına karşılık aylık 635-TL ücret ödeneceği, bunun dışında herhangi bir ücret talep edilemeyeceği ve ayrıca iki adet … ve bir adet … telefon cihazının verilmesinin taahhüt edildiğini, ancak davalı tarafın taahhüdünü yerine getirmeyip, 635-TL’nin üzerinde fatura düzenlendiği gibi, telefonların da teslim edilmediğini ileri sürürek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere , şimdilik 500-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı tarafça, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava değeri harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile 9.234,90 TL’ye yükseltilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile sözleşmeyi … isimli bayinin yaptığını, dolayısıyla sözleşmeye aykırılık nedeniyle talep edilebilecek alacak mevcut ise bayiden istenmesi gerektiğini belirterek, davanın pasif husumet nedeniyle reddine, ayrıca yasal dayanağı bulunmayan davanın esas yönünden de reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yargılamada alınan kök ve ek rapor doğrultusunda; davacının davasının kabulüne, 9.234,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iş bu alacağın 500-TL’sine dava tarihi olan 06/01/2017 tarihinden itibaren, bakiye 8.734,90-TL’sine ıslah tarihi olan 24/10/2017 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf edilmesi üzerine ,Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda; 28/11/2019 tarih 2018/903 esas 2019/1877 sayılı kararı ile ” Dava dosyası içerisinde,dava ve cevap dilekçelerinde “EKLER” şeklinde yazılan belgelerden hiç birisinin dosya içerisinde fiziki olarak bulunmadığı gibi, UYAP sorgulamasında da bu belgelerin (sözleşmeler ,yazışmalar vs) bulunmadığı tesbit edilmiştir.Diğer yandan, mahkemece hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporlarının, sözleşme hükümlerinin,taahhütlerin değerlendirilmesi ve buna göre hesaplama bakımından yeterince inceleme ve değerlendirme içermediği, hükme esas alınacak nitelikte bulunmadığı anlaşılmaktadır.Zira ,bilgisine başvurulan bilirkişi, raporunda sözleşme ve taahhütname hükümlerini değerlendirmeden,doğrudan ödenen faturayı 8 aya bölerek, fazla ödeme miktarını tesbit ve dava konusu cihazlarla ilgili talep yönünden de, sadece cihaz bedellerini bildirmiş ise de, cihaz verilmesi taahhüdünün olup olmadığı, faturalarda cihazlar için yapılan ödeme miktarları vs. hiç değerlendirilmemiştir. Bu durumda, sözleşme hükümlerinin de yorumlanması ile, davacı tarafça talep edilen hususlarda inceleme ve hesaplama yapılması yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gereklidir. Mahkeme, gerekçeli kararında sadece bilirkişi raporuna atıf yapmış, sözleşme hükümlerini karar gerekçesinde hiç değerlendirmemiş, yine esaslı itirazlardan olan ve sözleşmelerde bulunduğu iddia edilen el yazılarının tesbiti için ,bilgisayarlar üzerinde mailler yönünden inceleme yaptırılması konusunda da olumlu, olumsuz bir karar vermediği gibi, sözleşme üzerindeki yazı ve parafların bağlayıcılığı da değerlendirilmemiştir. O halde, delil olarak dayanılmasına rağmen, dosyada bulunmayan sözleşme asılları vs. belgelerin celbi veya ibrazının sağlanması ile, yukarıda açıklanan hususları kapsar şekilde, yeniden denetime elverişli uzman bilirkişi heyeti raporu alınması ve yeniden yargılama yapılması ve neticede verilecek karar gerekçesinde bu delillerin de değerlendirilmesini temin için HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine ” karar verilmiştir. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda ; Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile, 1.134,90-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, iş bu alacağın 500-TL’sine dava tarihi olan 06/01/2017 tarihinden itibaren, kalan 634,90-TL ‘lik kısmına ıslah tarihi olan 24/10/2017 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine ,şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir. 1-Davalı istinafı yönünden ; davanın ıslah edilen değeri 9.234,90 TL olup,kabul edilen kısım olan 1.134,90-TL karar tarihi itibarıyla davalı yönünden kesin olmakla ,davalının istinaf dilekçesinin HMK 341,346 maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince , istinaf gerekçesine ve hukuka aykırı bir biçimde dosyada mevcut bir takım delillerin değerlendirme dışı bırakıldığı,istinaf kararı doğrultusunda yeterli ve gerekli incelemelerin yapılmadığı , istinaf kararı belge asıllarının ve maillerin incelenmesi yönünde iken, yeniden oluşturulan yerel Mahkeme karar gerekçesi bu durumun aksi yönde ve sadece sözleşme asıllarının incelenmesi ile sınırlı tutulmuş ve bilgisayar üzerinden mailler ile ilgili inceleme yapılmamış, aksine mailler yokmuşcasına görmezden gelinerek,dosya kapsamında hazırlanan bilirkişi raporlarına süresinde itiraz edilmiş olmasına rağmen yeniden bir inceleme yapılmamış ve yeni bir rapor alınmamış olmakla, raporlar arasında çelişkiler giderilmeden hüküm kurulduğu, telefonların teslimi için aranan tek şartın ilk ayın faturası olduğu, bunun dışında herhangi bir ödeme ya da başka bir şart aranmadığı, buna karşın bilirkişilerin kampanya niteliğinde olan bu hususlar sanki kampanya dışı bir durummuş gibi değerlendirme yaparak bir ödememe aramış olmasının somut dosya içeriği ile bir ilgisi bulunmadığı, bu noktada bilirkişi heyetine düşen görevin , dönemsel kampanya örnekleri incelenerek buradaki marka ve modeller esas alınarak ihtimalli hesapların yapılması ve bu ihtimalli hesaplar neticesinde verilecek kararı mahkemeye bırakması olduğu,bu sebeplerle kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, abonelik sözleşmesi kapsamındaki taahütlerinin davalı tarafça ihlal edildiği iddiasına dayalı olarak açılan , alacak talebine ilişkindir. Davacı tarafın dayandığı sözleşmenin , davacı taraf ile davalı şirketin bayisi arasında düzenlendiği , ancak sözleşmenin bayi tarafından davalı şirket adına düzenlendiği, bu durumda söz konusu sözleşmenin davalı yönünden de bağlayıcı olduğuna dair mahkemenin kabul ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; Dairemizce verilen kaldırma kararında işaret edilen belgeler mahkemece celp edilerek, bilirkişi heyetini oluşturan elektrik ve elektronik mühendislerinden rapor alınmıştır.bilirkişi kurulu raporunda ; Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi, 27/04/2016 tarihli Kurumsal Abonelik İptal Talep Formu, Yeni … Kampanya Taahhütnamesi, taraflar arasındaki mail yazışma içeriği (Davalı firmanın resmi internet sitesine ait “…com.tr” mail adresine sahip …’ün mail yazışmalarına göre ; taraflar arasında akdedilen sözleşme içeriğinde 16 adet hat üzerinden anlaşma yapıldığı, akabinde 27/04/2016 tarihinde 3 adet hattın ihtiyaç fazlası olması sebebiyle iptal edilip 13 adet hat üzerinden revize edildiği, işbu 13 adet hatta dair sözleşme üzerinde ve mail yazışmalarında KDV,ÖTV ve tüm vergiler dahil toplamda 635,00 TL fatura gelecek şekilde anlaşıldığı, yine sözleşme ve mail detayında da görüleceği üzere Hatlara Limitinde Durma seçeneği tanımlı olacak, aşım söz konusu olmayacağı yönünde anlaşıldığı , bu nedenden dolayı 8 aylık fatura dönemi boyunca davalının davacıya 5.080,00 TL (8×635 TL) fatura tahakkuk edebileceği, sözleşmelerde ve eklerde tarafların telefon üzerine her hangi bir evrak anlaşmasının olmadığı, Yeni … Kampanya Taahhütnamesi’nde de hiç bir detayın belirtilmediği ve sadece davalı firmanın imzasının bulunduğu buna mukabil mail yazışmasında “Müşteriye ilk ayki faturasından sonra … ve … cihaz verilecektir.” ifadesiyle davacının telefon verileceği iddialarını destekler nitelikte yazının yer aldığı, fakat işbu telefonların kaçar adet ve modelinin ne olduğu hususuna dair detay verilmediği görüşü bildirilmiştir. İtirazlar üzerine aynı heyetçe düzenlenen ek raporda ; davacının sunmuş olduğu Cihaz Sözleşmesinde; Tarife paketleri ile seçilebilecek telefon rmodellerinin yer aldığı, işbu telefonların taahhüt edilen süre boyunca kampanyalı tarife paketine ek ücretle birlikte verildiği, Mail detaylarında işbu cihazlara ait bedellerin ne olduğunun bildirilmediği, telefon hususunda ödenmiş meblağın olduğuna dair somut delili olmadığı ve bu hususun mail yazışmasında anlaşılabilir bir ifade ile yazılmadığı ,taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde ve eklerde tarafların telefon üzerine her hangi bir anlaşma belgesinin olmadığı, Yeni … Kampanya Taahhütnamesi’nde de hiç bir detayın belirtilmediği ve sadece davalı firmanın imzasının bulunduğu, buna mukabil mail yazışmasında “Müşteriye ilk ayki faturasından sonra … ve … cihaz verilecektir.” ifadesi bulunduğu , böylece davalının davacıya telefon verme taahüdünde bulunduğu ,ancak telefonların kaçar adet ve modelinin ne olduğu hususuna açıklık bulunmadığı, Cihaz sözleşmesinde; Tarife paketleri ile seçilebilecek telefon rmodellerinin yer aldığı, işbu telefonların taahhüt edilen süre boyunca kampanyalı tarife paketine ek ücretle birlikte verildiği görüşü bildirilmiştir Sözkonusu bilirkişi raporunun dosyaya celp edilen kayıt ve belgelere uygun olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Böylece celp edilen Cihaz Sözleşmesi içeriğine göre , Tarife paketleri ile seçilebilecek telefon rmodellerinin yer aldığı, işbu telefonların taahhüt edilen süre boyunca kampanyalı tarife paketine ek ücretle birlikte verildiği, hususları dikkate alındığında ,mahkemece verilen kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ,davacı tarafın istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı istinafı yönünden ; davanın ıslah edilen değeri 9.234,90 TL olup,kabul edilen kısım olan 1.134,90-TL karar tarihi itibarıyla davalı yönünden kesin olmakla ,davalının istinaf dilekçesinin HMK 341,346 maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf dilekçesinin ,karar davalı yönünden kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 341, 346. maddeleri uyarınca reddine, 2-Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca reddine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak ; Davacıdan alınan peşin istinaf karar harcının mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davalıdan peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına , İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/12/2022