Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/548 E. 2022/3067 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/548
KARAR NO: 2022/3067
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2021
NUMARASI: 2018/588 E – 2021/792 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 28/11/2022 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “…, … Sarıyer/ İstanbul” adresindeki taşınmaz için … Tic. A.Ş. ile … nolu abonelik sözleşmesini akdettiğini, bu abonelik kapsamında tahakkuk olunan tüm enerji bede- linin ödendiğini, 2017 Kasım ayında ise davalı ile … nolu sözleşmenin akdedildiğini, müvekki- linin davalı firmadan kullandığı elektrik enerjisi olmadığı halde davalı şirket tarafından müvekkili adına 14/11/2017 tarihinde “satış” açıklamasıyla 26.331,00 TL bedelli faturanın tanzim edildiğini, noter vasıtasıyla keşide olunan 21/Kasım/2017 tarihli ihtarname ile söz konusu faturaya itiraz edil- diğini, ancak davalı kurum çalışanlarının “söz konusu enerji bedelinin ödenmemesi halinde enerjinin kesileceğini” beyan etmeleri üzerine davacının söz konusu şirketin 26.331,00 TL’yi nakden ve defaten ödemek durumunda kaldığını, süzme sayaçtan geçen enerji nedeniyle mükerrer enerji bedeli tahsil edilmesinin kanuna ve hukuka aykırı olduğunu beyanla 26.375,00 TL tutarındaki ödemenin 27/11/ 2017 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; 01/11/2017 tarihinde mahalde yapılan kontrolde … numaralı tesisatta, “kuruma kayıtsız … seri numaralı sayaçtan elektrik enerjisi kulla- nıldığı” tespit edilerek … seri numaralı tutanağın düzenlendiğini, davacının usulüne uygun olarak perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma yapmadan ve yasal şekilde tesis edilmemiş olan sayaçtan geçirilmek suretiyle elektrik enerjisi kullandığını, yapılan incelemelere göre davacının kul- landığı sayacın “süzme sayaç” olmadığını, müvekkili şirket tarafından yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu ,hesaplama ve tahakkukta bir hatanın olmadığını, … ve … sayılı tesisat- lara ait yapılan incelemelerde; şahsın süzme olarak kullanım yaptığı iddia edilen … sayılı tesi- satın zabıt öncesi tüketimin (31/10/2017-31/03/2017) 256,65 kWh/gün, zabıt sonrası ise günlük tüke- timin (31/10/2017-31/01/2018) 227,58 kWh/gün, sözleşme sonrası zabıt tanzim edilen … sayılı tesisatın tüketiminin (23/11/2017-20/04/2018) 101,14 kWh/gün olduğunun tespit edildiğini, 2904684 sayılı tesisatta 101,14 kWh/gün kadar tüketim azalması olmadığının tespit edildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 16.785,10 TL nin 27/10/2017 tarihinden itibaren işleyen %9 oranında yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Bilirkişi raporunda … sayılı sayacın tespit öncesinde ana sayaç ve süzme sayacın KW-TL tüketim ekstresi kayıtları ile, tespit sonrası … numaralı sayaçta ve … numaralı sayacın KW-TL tüketim ekstresi kayıtlarının toplamının karşılaştırılmasında yaklaşık olarak birbirine yakın olduğunun belirtildiğini ve aralarında oluşan minik farkların bir yıl içerisinde kullanımı artmış olan elektrikli aletlerden kaynaklanabileceğinden bahsedildiğini, bilirkişi raporu ve dosyada mübrez delillerle de sabit olduğu üzere ortada bir “süzme sayaç” bulunduğunu, … nolu tesisata takılı olan sayacın süzme sayaç olarak kullanıldığını, aboneliği bulunan … nolu tesisata bağlı … seri nolu sayaç üzerinden süzme sayacın beslendiğini yani enerjisinin verildiğni, … nolu abonelikten dolayı tahakkuk etmiş olan tüm enerji bedelle- rinin ihbar edilen … kurumuna ödendiğini ve bu nedenle müvekkili şirket tarafından kaçak elektrik kullanılmadığını, … aboneliğe ilişkin olarak 14/11/2017 tarihinde tahakkuk etti- rilen 26.331,00 TL bedelli faturadan dolayı müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağının tespit edildiğini, Bilirkişi raporunda “müvekkil şirketin fatura bedelinin ödediğine dair dosyada belgeye rastlanılmadığı” beyan edildiğinden, delilleri arasında yer alan ve dava dilekçesi ekinde sunulan 27/11/2017 tarihli 26.375,00 TL tutarlı banka ödeme dekontun da nazara alınarak davanın tam kabu- lüne karar verilmesi gerektiğini, Ayrıca tarafların her ikisinin de tacir olması nedeniyle alacağa ticari faiz uygulanması gerekirken kanuni faiz uygulanmasının hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davacının, usulüne uygun olarak perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma yap- madan, yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilmek suretiyle elektrik enerjisi kullandığını, bu durumun yürürlükteki mevzuata göre kaçak elektrik kullanımı niteliğinde olduğunu, Davacının iddiasının aksine sayacın süzme sayaç olmadığını, bu husunun bilirkişi ra- poru ile tespit edildiğini ve mahkemenin kabulünde olduğunu, 01/11/2017 tarih ve … nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutana- ğındaki tespit de sayaç işaretinin 45.686 kWh olduğunu, davacının kullanmış olduğu sayaçta müvek- kili şirketin mührü olmasa da bakanlık mührünün olması nedeniyle aslında davacı lehine olacak şekil- de doğrudan sayaç işareti baz alınarak 45.868 kWh karşılığı faturalama yapıldığını, böyle bir durumda başkaca bir kaçak kullanım hesabının yapılmasının mümkün olmadığını, Kayıtsız sayaç ve tespit edilen kaçak usulsüz kullanımda sayacın müdahaleye açık oldu- ğu kabul edildiğinde davacının sayacı zaman zaman devreye alarak / çıkararak daha fazla elektrik kul- landığının anlaşılacağını, bu durumda tespit edilen 45.686 kWh sayaç işaretine ek olarak ilave kaçak tüketim de hesap edilerek tahakkuk ettirilmesi gerektiğini, hükme esas bilirkişi raporunda, sayaç işaretinden de az bir hesaplama yapılmış olup bu hesaplamanın hem mevzuata hem de mantığa aykırı olduğunu,Dosyaya sunulan bilirkişi raporunun eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olduğunu, hükme esas teşkil edemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin olup davacı davalı tarafça tahakkuk olu- nan 14/11/2017 tarih ve 26.331,00 TL bedelli fatura nedeniyle borçlu olmadığından bahisle bu fatura nedeniyle yaptığı 26.375,00 TL tutarındaki ödemenin iadesini talep etmektedir.Tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 08/05/2014 tarihli EPTHY’nin 26. Madde- sine göre ; “Gerçek veya tüzel kişinin; Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın elektrik enerjisi tüketmesi “kaçak elektrik kullanımı olarak tanımlanmıştır. Davacının “… Mah. … Sk. No:… … ada … parsel Sarıyer” adresinde ” … nolu … Marka 2013 imalat tarihli kayıtsız sayaçtan kaçak elektrik enerjisi tükettiği” 01/07/2017 tarihli … seri nolu tutanak ile tespit olunmuş, tutanağın aksi yönde delil ibraz olunmamıştır. Davacının sayacının süzme sayaç olup olmadığına ilişkin olarak; mahkeme tanık sıfatıyla beyanına başvurulan tutanak münzileri yeminli beyanlarında ” kendilerince tanzim edilen 01/11/2017 tarih ve … sayılı kaçak elektrik tutanağında tespit edilen … marka … seri numaralı 2013 yılı imalatı sayacın kayıtsız ve elektrik barasına doğrudan bağlı olduğu, … sayılı tesisatın … seri sayılı sayacından çekilen elektrik enerjisini süzmediği” beyan edilmiş, bilirkişi kurulunca tutanak öncesi ve sonrası tüketimleri incelendiğinde de tesisattaki sayacın ” süzme sayaç” değil “elektrik barasına direk bağlı kayıtsız sayaç olduğu”nu kaçak tüketimin bu şekilde gerçekleştiği belirtilmiştir. “Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalamada esas alınacak süre” başlıklı 29.maddede; (1) Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak faturalandırmada, aşağıda yer alan süreler esas alınır.a) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik ener- jisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayan- dırılması kaydıyla kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak alınır.b) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde,1) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde, kullanım süresi esas alınır. Ancak bu süre 180 günü geçemez.2) (1) numaralı alt bentte belirtilen sürenin dışında, tüketicinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak (1) numaralı alt bent çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır.3) Kaçak tüketimi ile kaçağa ilişkin normal tüketim hesabında esas alınacak sürelerin toplamı, 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.c)26. maddenin birinci fıkrasının (c) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre, tüketicinin tespite konu elektrik enerjisinin kesildiği tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süredir.(2) Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında ortalama günlük çalışma saatleri;a) Meskenlerde; 5 saat kabul edilir.b) Tarımsal sulama abonelerinde; ilgili Tarım İl Müdürlüğünden ürün bazında alınacak sulama sezonu saati bilgisi çerçevesinde belirlenen saat olarak kabul edilir.c) Sanayi abone grubundan enerji alanlar ile turistik tesisler, akaryakıt istasyonları, hasta- neler, alışveriş merkezleri gibi vardiyalı hizmet veren tüketicilerden, tek vardiyalı çalışanlar için 7 saat, iki vardiya çalışanlar için 14 saat, üç vardiya çalışanlar için 21 saat kabul edilir.ç) Diğer abonelerde; 8 saat kabul edilir.d) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması olmayanlara, çalışma saatleri % 20 oranında artırılarak uygulanır.(3) İkinci fıkranın (c) bendinin uygulanmasında, vardiya sayısının tespitinde kaçak tespiti yapan kuruluşun görevlilerinin tespiti ve şirket kayıtları, bunun mümkün olmaması halinde kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen resmi belgeler göz önüne alınır. Çalışma saatlerinin ikinci fıkranın (c) bendinde belirtilenlerden daha fazla olmasının tespiti durumunda ise, tespit edilen saatler esas alınır.” denilmiştir.Somut olayda, bilirkişi kurulunca bu esaslar dahilinde yapılan değerlendirmede , dava- cının sayacının kuruma kayıtsız ve müdahaleye açık bir sayaç olduğu, kayıt süresinin de belli olma- dığı, tüketimi doğru kaydetmiş bir sayaç değerinin bulunmadığı, buna göre sayacın kaydettiği endeks değerine göre kaçak elektrik tüketim bedelinin hesaplanamayacağı belirtilmiştir.İhtilafsız dönem miktarı da bulunmadığına göre yönetmeliğin 28.maddesi gereğince kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpılması sonucu bulunan değer bağlantı gücü tespit edilmiş, kaçak elektrik tüketimi yapılan adresin “mesken” olduğu gözetilerek yönetmeliğin 29/ 2-a md .maddesi gereğince çalışma süresi 5 saat olarak esas alınmış ,davacının abone olmadığından hareketle 29/2-d md gereğince çalışma saati % 20 oranında (1.2 saat ) artırılarak 6 saat üzerinden ve meskenin kurulu gücü (12 kv) gözetilerek neticede 12 kw x0.6 x6x365 gün=15768 kwh üzerinden hesaplama yapılmış, 9.582,82 TL kaçak tüketim bedeli tahakkuk edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir. Taraflar arasında sözleşme bulunmadığından tahsili gereken fatura bedeline gecikme zammı uygulanmaması şeklindeki uygulama yerindedir. Ancak her iki taraf tacir olup gecikmiş fatura bedeline tahsil tarihine kadar avans faizi uygulanması gerekirken bilirkişi kurulunca belirtilen adresin “mesken” olduğundan bahisle yasal faiz işletilmek suretiyle hesaplama yapılması doğru görülmemiş ise de, bu hesaplama biçimi davacının lehine olup davalının fatura bedeline uygulanan faiz oranı ile ilgili istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Davacı ise , iade edilecek tutara yasal faiz yerine avans faizi uygulanması gerektiğini iddia etmektedir.Bilirkişi raporuna göre davacının ödemesi gereken tutar 9.582,82 TL asıl alacak + 6.00 TL işlemiş faiz + 1.08 TL KDV’den ibaret 9.589,90 TL , davacının dava şirkete yaptığı ödeme 26.375,00 TL olup 26.375,00 TL – 9.589,90 TL= 16.785,10 TL’nin iadesi gerekmektedir.İş bu davanın konusu kaçak tüketim bedeli nedeniyle düzenlenen faturaya ilişkin olup ek tüketim bedeli yargılama konusu olmadığından davalının istinaf itirazlarında yer alan ek tüketim yapılması gerektiğine dair savunmaları yerinde görülmemiştir.İlk Derece Mahkemesince de 16.785,10 TL üzerinden kısmen kabul hükmü kurulmuş ise de, tarafların sıfatına göre alacağa yasal faiz işletilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan hükmün faiz yönünden düzeltilmesi gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğice reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, tespit edilen eksiklik yargılama gerektirmedi- ğinden HMK 353/1-b-2 md gereğince, esasa ilişkin olarak yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;A-Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince REDDİNE,B-Davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 16.785,10 TL’nin 27/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte dava- lıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,2-Alınması gerekli 1.146,59-TL harçtan peşin alınan 450,42-TL harcın mahsubu ile bakiye 696,17-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kadına,3-Harç davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanıp tahsil edilmesi gerektiğinden davacı tarafça yatırılan 450,42-TL harç masrafının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 90,70 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 926,60 TL yargılama giderlerinden davanın red ve kabul oranı dikkate alınarak takdiren 589,69 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın üzerinde bırakılmasına,7-Davalı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 200,00 TL tebligat ve ve müzekkere giderinden oluşan toplam 2.600,00 TL yargılama giderlerinden davanın red ve kabul oranları dikkate alınarak takdiren 945,35 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geri kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, 8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Alınması gerekli 1.146,59-TL istinaf karar harcından peşin alınan 287,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 859,59-TL harcın istinaf eden davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 5,50-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/11/2022