Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/507 E. 2022/2993 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/507
KARAR NO: 2022/2993
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A RİNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2021
NUMARASI: 2020/515 E – 2021/931 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 21/11/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde;davacının”… Mah … Sok No:… Beyoğlu” adresinde bulunan … isimli pavyonun işletmecisi olduğunu, Covid 19 pandemisi kapsamında İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge gereğince davacının iş yerinde tüm şalterleri tamamen kapatıp faaliyetini durdurduğunu, dava tarihi itibariyle işyerinin halen kapalı durumda olduğunu, bu süre içerisinde her hangi bir enerji tüketimi olmadığı halde davalı tarafça 16.140,20 TL tutarında 5 adet fatura düzenlenerek tebliğ edildiğini, şifahi itirazlarının yeterince incelenmeden reddedildiğini, davacının yararlanmadığı enerji bedelini ödemeye zorlandığını , faturaların hatalı ve fahiş miktarda olduğunu,faturalar ödenmediği takdirde enerji verilemeyeceği beyan edildiğinden, öncelikle davacının elektriğinin kesilmemesi hususunda tedbir kararı verilmesini, yargılama sonunda davacının dava konusu faturala faturaların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından yapılan hesap ve işlemler Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne ve EPDK kararlarına uygun olup herhangi bir hukuksuzluk bulunmadığını, ayrıca tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, faturalandırma işleminde herhangi bir hata olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce:”Davanın reddine,tedbirin karar kesinleştiğinde kaldırıl- masına” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Covid-19 kapsamında İçişleri Bakanlığı’nca vali- liklere gönderilen 15/03/2020 tarihli ek genelge ile umuma açık istirahat ve eğlence yerleri olarak faaliyet yürüten ve vatandaşların çok yakın bir mesafede bir arada bulunarak hastalığın bulaşma ris- kini artıracağı”ndan bahisle “pavyon, diskotek, bar, gece kulüplerinin…geçici süreliğine faaliyetle- rinin durdurulması”na karar verildiğini, müvekkiline ait dava konusu pavyon işletmesindeki faaliyetin de bu kapsamda durdurulduğunu , işyerinin kapatıldığını, 01/07/2021 tarihli başkaca bir genelgeye kadar geçen yaklaşık bir buçuk yıl süreyle işletmenin kapalı kaldığını, bu süre içinde iş yerinde hiç bir elektrik tüketimi olmadığı halde davalı tarafça haksız olarak dava konusu faaturaların düzenlendiğini, Yerel Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda ve gerekçeli kararda “30/04/2020, 31/05/ 2020 ve 30/06/2020 tarihli faturaların aktif tüketimlerine göre işyerinin ara sıra açılmış olabi- leceği, dış aydınlatmalar, buzdolapları, reklam panosunda kullanılan elektrik olabileceği..” şeklinde tespit- lere yer verildiğini, ancak bu tespitlerin faraziyeye dayalı olduğunu, defalarca talep edilmesine rağmen yerinde inceleme yapılmadığını, bilirkişinin kendi uzmanlığı dışında hukuki meselelerde de görüş bildirdiğini, davanın taraflarıyla husumet yaratırcasına rapor düzenlediğini , fatura denetiminin yeterli olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup uyuşmazlık davacının işyerindeki normal tüketim bedeline ilişkin 5 adet faturadan kaynaklanmaktadır. Davacı Covid 19 pandemisi kapsamında alınan tedbirler nedeniyle fatura döneminde iş yerinin tamamen kapalı olduğunu, elektrik tüketilmediği halde davalı tarafça fatura tahakkuk edil- diğini ve fatura tutarının fahiş olduğunu , davalı ise yapılan hesaplama ve tahakkukun mevzuata uygun olduğunu beyan etmektedir. Taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin 10.maddesinde “aktif enerji, reaktif enerji, güç, güç aşımı ,iletim dağıtım sistem kullanım ile ilgili yasal olarak alınması gereken bedeller ilgili mevzuat ve yürürlükteki ilgili diğer mevzuat hükümlerine göre tahakkuk ettirilerek tüketiciden (abo- neden) alınır.” hükmüne yer verilmiştir. Dava 29/02/2020, 31/03/2020,30/04/2020, 31/05/2020 ve 30/06/2020 tarihli faturalara ilişkin olup uyuşmazlık söz konusu faturaların davacının tüketimine uygun olup olmadığı, fazla tahak- kuk yapılıp yapılmadığı hususunda toplanmaktadır. Davacının itirazına konu faturalar ile ilgili olarak Elektrik Mühendisi … tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 27/06/2021 tarihli ek raporda;-31/1/2020-29/02/2020 aralığı için düzenlenen 12/03/2020 son ödeme tarihli 7.598.60 TL’ lik fatura yasaklar başlamadan önceki döneme ait olup davacının fiilen tükettiği enerji bedelini ödenmesi gerektiği,-29/02/2020-31/03/2020 aralığı için düzenlenen 13/04/2020 son ödeme tarihli 3.473.60 TL’lik fatura döneminde 15 gün her hangi bir yasaklama olmadığı ve yasakların 16/03/2020 tarihinde başladığı, bir önceki yasaksız döneme ait fatura 1 aylık 7.599,00 TL olduğundan Mart ayındaki 15 günlük dönem için kıyaslama yapılırsa 15 günlük yasaksız dönem için ; 7.599,00 TL/2 = 3.799,00 TL ye göre 3.473,60 TL’lik 2. sıradaki faturanın da davacı şirket tarafından ödenmesi gerektiği, -31/03/2020-30/04/2020 aralığı için düzenlenen 12/05/2020 son ödeme tarihli 1.484,70 TL’lik fatura yasaklı döneme ait ve aktif tüketim 502.385 kwh olup 1 aylık yasaksız dönem aktif tüketimi 7251.85 kwh olan bir işyerinde yasaklı dönemdeki 1 aylık dönem 502.385 kwh aktif tüketime karşılık tahakkuk ettirilen 264.90 TL’ nin fahiş bir tüketim bedeli olmadığı, kapalı işyerinde çalışan birkaç buzdolabı birkaç lamba veya reklam panosu v.s bu miktar tüketime neden olabileceği ,bu dö- nemdeki 855,1 kVA kapasitif tüketim bedeli 1.181,9 TL reaktif güç kompanzasyon sisteminin ayarsız oluşundan şebekeye müsaade edilen sınırın üzerinde kapasitif güç ( KVA ) verildiğinden bununda o bölgedeki şebeke gerilimini yükselteceği ve bölgedeki diğer aboneleri olumsuz yönde etkileyeceği gerekçesiyle sayacın kaydettiği kapasitif elektrik miktarının mevzuata göre kapasitif ceza bedeli olarak tahakkuk ettirildiği, – 30/04/2020- 31/05/2020 aralığı için düzenlenen 12/06/2020 son ödeme tarihli 897, 20 TL lik fatura yasaklı döneme ait olup aktif tüketim 469.467 kwh aktif tüketime karşılık tahakkuk ettirilen 247.58 TL nin fahiş bir tüketim bedeli olmadığı bu dönemdeki 1.181.9 kVA kapasitif tüketim bedeli 384.58 TL’nin reaktif güç kompanzasyon sisteminin ayarsız oluşundan kaynaklandığı -31/05/2020- 30/06/2020 aralığı için düzenlenen 13/07/2020 son ödeme tarihli 2.686.10 TL’ lik fatura yasaklı döneme ait olup 1466.067 kwh,aktif tüketime karşılık tahakkuk ettirlen 1111.62 TL’nin fiilen kullanıları aktif tüketim olduğu bu dönemdeki 3389.5 KVA için hesaplanan 1102.91 TL nin kapasitif ceza bedeli olduğu, Faturalardaki kapasitif ceza bedellerinin ; reaktif güç kompanzasyon sisteminin ayarsız oluşundan şebekeye müsaade edilen sınırın üzerinde kapasitif Büç(KVA ) verildiğinden bununda o bölgedeki şebeke gerilimini yükselteceği ve bölgedeki diğer abonelerin cihazlarını olumsuz etkile- yeceği gerekçesiyle sayacın kaydettiği kapasitif miktarının mevzuata göre kapasitif ceza bedeli olarak tahakkuk ettirildiği, Sonuç olarak; davaya konu 16.140.20 TL’ lik faturalardan 7.598,60 TL ve 3.473,60 TL lik faturalar yasaklama başlamadan önceki döneme ait olup bu bedellerin davacı tarafından öden- mesi gerektiği, yasaklı dönem içerisinde düzenlenen 1. 484.70 TL ‘lik faturanın 1.181,90 TL’si kapa- sitif bedeli olup 264.90 TL aktif tüketim bedelinin yüksek bir tüketim olmadığı, yasaklı dönem- deki 897.20 TL lik faturanın 384.58 TL’si kapasitif tüketim bedeli olup, 247,60 TL aktif tüketim bedelinin yüksek bir tüketim olmadığı, 2.686,00 TL’ lik faturanın 1.102.90 TL kapasitif tüketim bedeli olup 1.111,62 TL aktif tüketim bedelinin sayaç endeks okuma değerlerine göre düzenlenmiş olduğu, teknik olarak sayacın her ay ki okumalarda aktif tüketim ve buna bağlı endüküf ve kapasitif değerler kaydetmiş olmasının şalterlerin kapatılmadığının göstergesi olduğunu, eğer şalter 15/03/2020 tarihinde indirilmiş elektrik komple kesilmiş olsaydı her ay yapılan okuma dönemlerinde aktif , endüktif ve kapasitif değerlerin okunmayacağını, Faturadaki 634.99 TL+ 497.50 TL + 1181,90 TL + 384.58 TL+ 1.102.91 TL= toplam 3 801.88 TL kapasitif ceza bedellerinin davacının ; reaktif güç kompanzasyon sisteminin doğru ayarlan- mamasından yani davacının kendi kusurundan kaynaklandığı. Dava konusu faturalarla ilgili olarak davalı tarafça yapılan tahakkuk ve faturalamada her hangi bir hata bulunmadığı ” belirtilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun olup davacının itirazları giderilmiştir. Bu gün itibariyle mahallinde yapılacak inceleme ile geçmiş fatura döneminde şalterin kapalı olup olmadığının tespit edilemeyeceği, faturada yer alan aktif tüketimin sayaç okumalarına göre yapıldığı gözetildiğinde mahallinde inceleme yapılmasının yargılamaya katkı sağlamayacağı değerlendirilmiştir. Rapor yargı- sal denetime ve hükme elverişlidir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının peşin alınan 275,63-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 194,93-TL harcın talep halinde yatırana ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/11/2022