Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/434 E. 2022/2477 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/434
KARAR NO: 2022/2477
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2021
NUMARASI: 2020/107 E – 2021/749 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/09/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında çeşitli tarihlerde “… Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşme gereğince davalı tarafa faturalı hatlar tanımlandığını, davalı tarafın bu hatları aktif olarak kullandığını,davalı taraf üzerine tanımlanan hatların ödenmeyen faturaları yönünden davalı borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu beyanla,itirazın iptali ile takibin devamına ve %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında … Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin matbu bir bilgisayar çıktılı sözleşme olarak davalıya imzalatıldığını, sözleşme kapsamında davalıya hattını …’e taşıma işlemi sanucu faturalı hat tanımlanmış olduğunu, bu hat üzerinden bir adet tablet ve … satıldığını, sözleşmenin matbu bir sözleşme olmasına rağmen … A.Ş çalışanı dava dışı … tarafından matbu sözleşmede, davalının bilgisi dışında el yazısıyla değişiklikler yapıldığını, yapılan bu değişiklikler ile davalı adına ek hatlar düzenlendiğini, bu faturalı hatlar üzerinden de cihaz satışları yapıldığını, sözleşmede davalının rızası dışında el yazısıyla yapılan değişiklik ile özel evrakta sahtecilik suçu işlendiğini, davalının mağduriyetini fark ettiğinde şirket yetkililerine başvurduğunu, bu mağduriyetin şirket yetkilileri tarafından kabul edildiğini, firma, çalışanı dava dışı …’un iş akdinin feshedildiğinin bildirildiğini, konuyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunması için telkinde bulunulduğunu, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı 2018/10497 Sorş sayılı dosyasında şikayetçi olunduğunu, satışa konu cihazların tesliminin davalıya hiçbir zaman gerçekleşmediğini, satış sözleşmesinin, satıcının satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşme olduğunu, zilyetlik ve mülkiyetin geçmediği bir satış sözleşmesinin asli unsurlarından birinin eksik olmasının sözleşmeyi zaten hükümsüz kıldığını, satıcının satılanın mülkiyetini geçirmek amacıyla zilyetliğini alıcıya devretmekle yükümlü olduğunu,davalının ilgili firmaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibe ve davaya konu hatları kendisi kullanmadığı gibi faturalı hatlar üzerinden satılan teknolojik cihazlarla ilgili de herhangi bir bağlantısının olmadığını, satılan cihazların davalının zilyetliğine hiç geçmediğini, itirazlarının kabulü ile davanın ve davacının bu dava kapsamındaki tüm taleplerin reddine, takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyasında davacı alacaklı tarafça davalı borçlu hakkında 10.09.2018 tarihinde ödenmemiş faturalardan dolayı 38.703,60-TL asıl alacak, 2.805,97-TL işlemiş yıllık faiz, 8,69-TL işlemiş faizin KDV’si, 3,35-TL işlemiş faizin ÖTVsi olmak üzere toplamda 41.521,61-TL lık yapılan ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır.Manisa Mesir Vergi Dairesi kayıtlarına göre , davalı …’in 05.07.2012 – 21.09.2019 tarihleri arasında Güvenlik Sistemleri Hizmet faaliyetinde bulunduğu, 10.06.2019 tarihinden bu yana … vergi numarasıyla … Ltd Şti’nin tek ortağı ve temsilcisi olduğu görülmüştür. Mahkeme, davalının kendi ticari defterlerine dayanmadığı, davacının 2018 yılı elektronik ticari defterlerinin incelemeye tabi tutulduğu, davacının davalı tarafa toplam 38.703,60-TL tutarlı faturalar düzenlediği, fatura adedinin 20 olduğu, davalı tarafından ödeme yapıldığına dair belge bulunmadığı, davacı taraf davalı taraftan 38.703,60-TL asıl alacak, 2.767,53-TL faiz olmak üzere davalıdan alacaklı olduğunun hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre hesaplandığı, taraflar arasında 20.09.2017 ve 21.02.2018 tarihli iki adet kurumsal tip abonelik sözleşmesi imzalandığı, bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesi gerektiği, taraflar arasında yapılan sözleşmelerde belirlenen herhangi bir faiz oranına rastlanmadığı, davacı tarafın icra takibinde yıllık %48 faiz hesaplamasının dayanağının bulunmadığı, davacı tarafın davalı taraftan icra takip tarihi itibarıyla 38.703,60-TL asıl alacaklı olduğu, davacı tarafın talep edebileceği faizin 2.767,53-TL olduğu gibi alacağın da likit bulunduğu gerekçesiyle; “Davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin … E sayılı icra takibine yapmış olduğu İtirazlarının iptali ile davacının davasının kısmen kabulüne, İstanbul … İcra Dairesi’nin … E sayılı icra takibinin 38.703,60-TL asıl alacak, 2.767,53-TL işlemiş yıllık faiz, 8,69-TL KDV, 3.35-TL ÖİV olmak üzere toplamda 41.483,17-TL üzerinden devamına, 38.703,60-TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 38.703,60-TL’ye icra takip tarihinden itibaren yıllık ticari avans faizi işletilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davada tüketici mahkemesinin görevli olduğunu,dava dışı davacı çalışanı …a ait işten çıkarma evraklarının celbedilmediğini ,eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, sadece miktar yönünden bilirkişi hesaplamasının yapıldığını,borcun bulunup bulunmadığının belirlenmediğini, telekominikasyon konusundaki uzman bilirkişiden rapor alınmadan karar verildiğini,davalının davacıya borcu olmadığını,söz konusu cihazları almadığını,davalının sözleşmesi üzerinde iş akti feshedilen … isimli davacı çalışanı tarafından değişiklikler yapıldığını,bu konuda suç duyurusunda bulunduklarını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, mobil telefon fatura ve cihaz bedeli alacağına dair itirazın iptali ve icra inkar tazminatına yöneliktir. Görevli mahkeme davalının da şirket yetkilisi ve işyerinde kullanılan hatlar olması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesidir.Davacının işine son verdiği şirket çalışanı ile ilgili fesih sebeplerinin müzekkere ile sorulmadığı,ayrıca davalının bu konudaki suç duyurusunun akıbetinin de sorulmadan karar verildiği tespit edilmiştir. HMK 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması zorunludur. Dava, mobil telefon aboneliği kullanım ve cihaz bedeline ilişkin olup uyuşmazlığın çözümünün, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği ve konusunda uzman bilirkişinin görüşünün alınmasının gerekli olduğu açıktır. Somut olayda; mahkemece dava konusu alacak yönünden muhasebeci bilirkişiden rapor alınmış ve düzenlenen rapor hükme esas alınmıştır. Söz konusu bilirkişi, dava konusu mobil telefon aboneliği bilişim ve telekomünikasyon alanında rapor hazırlamaya ehil ve yeterli değildir. Bu yönüyle bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı açıktır. O halde, mahkemece; dava konusu mobil telefon aboneliği, telefon hattının işleyişi, bilişim ve telekomünikasyon alanında konusunda uzman bilirkişiden tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, taraf ve yargısal denetime elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna göre eksik incelemeye dayalı hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla davalının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kabulüyle GSM hizmetlerinde uzman bilirkişiden dava ve takip konusu bedellerin nasıl belirlendiğine dair tüm bilgi ve belgele üzerinde inceleme yapılarak davacının davalıdan isteyebileceği bedel hakkında ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, davacı itirazlarını da karşılayacak şekilde ayrıntılı, bilimsel veri ve yönetmelik hükümlerine uygun, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve denetime uygun bir rapor aldırılarak, davacının istemekte haklı olduğu alacak miktarı belirlenerek,ayrıca davacı çalışanı hakkındaki iş akti fesih sebepleri ile davalının suç duyurusu akibeti de araştırılarak sonucu dairesinde bir hüküm kurulması için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/09/2022