Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/415 E. 2022/2570 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/415
KARAR NO: 2022/2570
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2021
NUMARASI: 2020/971 E – 2021/941 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı İstanbul … Anonim Şirketinin, müvekkili hakkında kaçak elektrik kullanımından dolayı İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkili hakkında başlatılan icra takibinde hiçbir yasal dayanak belirtilmediğini, takip talebinde borcun sebebi olarak “… Müşteri Numaralı Ve … Sözleşme Hesap numaralarına ait kaçak kullanımından kaynaklı ödenmeyen enerji bedeli olarak gösterildiğini, takip talebinde yer alan ve müvekkile ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olan “… No:… Çekmeköy/İSTANBUL” adresi müvekkilinin otomobil tamir ve bakımı faaliyetlerinde bulunduğu adres olduğunu, ancak takip talebinde sözleşme hesap numarası olarak belirtilen *…” abone numarasının söz konusu adres ile bir ilgisinin bulunmadığını, ödeme emrinde davalı firmanın iddia ettiği kaçak kullanımın gerçekleştiği tarihte, ekte sunulan fatura ile de anlaşılacağı üzere müvekkilinin, söz konusu faaliyet adresinde “…” numaralı sözleşme hesap numarası ile elektrik aboneliğinin devam ettiğinin görüleceğini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun yayınladığı Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. Maddesine göre abonelik sözleşmesi mevcutken kaçak elektrik tüketimi ancak ayrı bir hat çekmek suretiyle, sayaçlara veya ölçü sistemine müdahale ederek veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek elektrik enerjisinin tüketilmesi ile gerçekleşebileceğinin açık olduğunu, ancak müvekkil yönetmelikte sayılan haksız eylemlerin hiçbirinde bulunmadığını, müvekkili ile davalı İstanbul … Anonim Şirketi arasında akdedilmiş olan herhangi bir abonelik sözleşmesi de olmadığını, icra takibine konu alacağın müvekkil ile herhangi bir ilgisinin olmadığını, müvekkilinin faaliyet adresi olan “… No:.. Çekmeköy/İSTANBUL” adresinde abonelik bedelinin düzenli olarak ödendiğini, sırf buradan dahi anlaşılacağı üzere müvekkilinin hiçbir zaman kanunsuz ve hukuksuz yollardan kendine fayda sağlama amacı gütmediğini beyanla, davalarının kabulü ile müvekkilin İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyasından davalı firmaya borcu olmadığının davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının “… No:.. Çekmeköy/İSTANBUL” adresinde müvekkili şirket yetkililerince 17.03.2020 tarihinde yapılan kontrol sonucu perakende satış sözleşmesi olmaksızın enerji kullandığının tespit edilerek … seri nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağı ile tutanak altına alındığını ve ilgili tutanağa istinaden kaçak elektrik tüketim bedeli tahakkuk edildiğini ve davacı/borçlu tarafından ilgili tutarın ödenmediğini, Davacı/borçlu tarafından icra takibinde hiçbir yasal dayanak gösterilmediğinin belirtildiğini, davacı yanın iddiaları gerçeğe aykırı olduğunu, nitekim ödeme emrinde … numaralı sözleşme hesabına ait kaçak bedelinin olduğunun açıkça yazdığını, Davacı/borçlu tarafından takip talebinde yer alan adresin müvekkilinin otomobil tamir ve bakım faaliyetinde bulunduğu adres olduğunu ancak sözleşme hesap numarasının söz konusu adresle ilgisi olmadığının belirtildiğini, somut olayda kaçak elektrik kullanımı tespit edilerek tutanak tutulan adres ile davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkilinin faaliyetini yürüttüğünü belirttiği adres aynı adres olup kaçak elektrik kullanımının kabul edildiğini, Davacı/borçlu tarafından müvekkili ile davalı … arasında akdedilmiş olan herhangi bir elektrik aboneliği bulunmadığının belirtildiğini, abonelik sözleşmesi yapılmak sureti ile enerji kullanılması halinde, abonelik sözleşmesinin tarafı ve tüketim faturalarını tahsil eden perakende satış şirketi olan … A.Ş. olduğunu beyanla, Mahkemenin re’sen gözeteceği sebepler doğrultusunda, hukuki ve maddi dayanaktan yoksun açılan davanın reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın kısmen KABULÜNE, davacının davalı tarafından aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasında 5.931,03 TL asıl alacak, 232,65 TL geçmiş dönem faizi, 41,76 TL KDV olmak üzere toplam 6.205,44 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; adi bir tabloya dayanılarak geçerli bir belge olmaksızın müvekkilinin kaçak elektrik kullandığı yönünde hüküm kurulması hukuka aykırı olduğu, davalı firmanın tutanaklarının, … firmasının adi dahi olsa iş bu dava dosyasına sunmuş olduğu tablolardaki tarihlerle örtüşmediği, dolayısıyla davalı firma tarafından usulüne uygun olarak tahakkuk işlemi yapılmadığı, müvekkilin adreste bulunmadan önceki tarihte gerçekleşen kaçak kullanımların bedelinin adeta müvekkilden çıkarılmak istendiği, müvekkilinin aboneli elektrik kullanımlarının kaçak elektrik olarak yanlış tespit edildiği, Kötüniyetli olarak başlatmış oldukları takip nedeniyle kötü niyet tazminatına dahi hükmedilmediğini, haksız takip kesinleşmiş, müvekkilinin banka hesaplarına, taşınmazlarının tümüne ve işi gereği al-sat yaptığı araçlarına haciz konulmuş, işleri sekteye uğramış olduğundan davalı firmanın, icra takibi talebinde kötü niyetli olduğunu, kaçak elektrik tespit tutanağının, tarihler itibariyle de yönetmelik ve ilgili mevzuata aykırı olduğunu, davalı şirketin başlatmış olduğu haksız icra takibine konu tahakkuk hesap dönemi 15.01.2018 – 17.03.2020 olup kaçak tespit tarihi ise 17.03.2020’dir. 793 gün olarak tutulan kaçak faturalama dönemi, ilgili yönetmeliğe ve hukuka aykırıdır. Çünkü; davalı firmanın iddia ettiği gibi PSS’siz enerji kullanımından kaynaklanan bir tahakkuk yapılacaksa Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre Kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının hesaplanmasında esas alınacak süre, kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı mahkeme kararının kaldırılması istenmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; davacının “… No:.. Çekmeköy/İSTANBUL” adresinde müvekkil şirket yetkililerince 17.03.2020 tarihinde yapılan kontrol sonucu perakende satış sözleşmesi olmaksızın enerji kullandığı tespit edilerek … seri nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağı ile tutanak altına alınmış ve ilgili tutanağa istinaden kaçak elektrik tüketim bedeli tahhakkuk edilmiş ve davacı/borçlu tarafından ilgili tutar ödenmediğinden bu tutarın tahsili amacıyla davacı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile ilamsız takip yapılmış, Örnek No:.. ödeme emri gönderildiğini, davacı/borçlu tarafından takip talebinde yer alan adresin müvekkilinin otomobil tamir ve bakım faaliyetinde bulunduğu adres olduğu ancak sözleşme hesap numarasının söz konusu adresle ilgisi olmadığını, Somut olayda kaçak elektrik kullanımı tespit edilerek tutanak tutulan adres ile davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkilinin faaliyetini yürüttüğünü belirttiği adres aynı adres olup kaçak elektrik kullanımını kabul ettiğini, ilgili adreste abonelik sözleşmesi olmaksızın kaçak elektrik kullanıldığı 17.03.2020 tarihinde tespit edilmiş, davacının abonelik sözleşmesini ise 19.03.2020 tarihinde yaptığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca davacı ilgili adreste 19.06.2019 tarihinden itibaren bulunduğunu ve 19.03.2020 tarihine kadar abonelik sözleşmesi yapmadığını bizzat sunduğu kira sözleşmesi ile ispat etmiştir. Bu husus yargılama esnasında yapılan bilirkişi incelemelerinde de açıkça tespit edilmiştir. davacı tarafından sunulmuş olan 19.06.2019 tarihli kira sözleşmesi davacının ilgili adreste o tarihten önce bulunmadığını ve kaçak elektrik kullanmadığını ispat edebilir nitelikte resmi bir belge değildir, noter onaylı olmadığı ve her zaman düzenlenebilir nitelikte bir belge olduğundan sadece buna dayanarak hüküm tesis edilmesi yeterli inceleme ve yargılama yapılmadığını göstermektedir. Hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte 19.06.2019 – 17.03.2020 tarihleri arasında abonelik sözleşmesi olmaksızın kaçak elektrik kullanıldığı varsayılsa dahi; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamada dikkate alınan günlük ortalama enerji tüketim değeri 11,48 kWh yerine 17,55 kWh olarak hesap edilmesi gerektiğini, ilgili adreste bulunan kaçak elektrik kullanımı yapılan tesisata 19.06.2020 tarihinde sıfır endeksle takılan ve tüketimi doğru ölçtüğü tartışmasız olan sayacın takıldığı tarihten 18.11.2020 tarihine kadar kaydettiği endeksler günlük enerji tüketim ortalamasının 17,55 kWh olduğu dosyaya ibraz edilen sayaç okuma belgelerinden açıkça görüleceğini, bu sebeple Yerel Mahkemece hükmün tesisinde dayanak olarak gösterilen bilirkişi raporlarında eksik ve hatalı hesaplama yapıldığını, Abonelik sözleşmesi yapılmak sureti ile enerji kullanılması halinde, abonelik sözleşmesinin tarafı ve tüketim faturalarını tahsil eden perakende satış şirketi olan … A.Ş.’dir. Somut olayda ise sözleşme yapılmaksızın kaçak elektrik kullanımı söz konusudur. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Kaçak elektrik enerjisi tüketimi halleri” başlıklı 42. Maddesi Hükmüne göre Perakende satış sözleşmesi(abonelik) olmaksızın enerji tüketimi yapılması, kesilen enerjinin yeniden açılması kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilmekle müvekkili şirketin sorumluluk alanındadır ve davacı yanın belirttiğinin aksine müvekkili şirket perakende satış sözleşmesi akdedilen şirket değildir. Davaya konu alacak abonelik sözleşmesi olmaksızın kaçak/usulsüz elektrik enerjisi kullanılmasına ilişkin olup kararın kaldırılmasını talep etmektedir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle başlatılan icra takibi sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti davasıdır. EPDK Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin Kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının hesaplanmasında ve faturalanmasında esas alınacak süre başlığının 45. Maddesinin 1. Fıkrasının, (a) bendinde, Kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen tüketiciye yapılacak faturalandırmada a) 42’nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla kaçak elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin ‘yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak alındığında, somut uyuşmazlıkta; Kaçak başlangıç tarihinin tespitiyle ilgili davacının kira sözleşmesi bulunduğundan kaçak tüketim başlangıcı kira sözleşmesinin imzalandığı tarih olan 15.06.2019 tarihi olup 15.06.2019 – 17.03.2020 tarihleri arasındaki kaçak kullanım süresi 277 günlük süre üzerinden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. Maddesinin (a) fıkrasında, Perakende Satış Sözleşmesiz elektrik kullanımının, kaçak tüketim olarak tanımlandığı, davacının, yönetmeliğin 42.Maddesinin (a) fıkrasında tanımlanan şekilde kaçak elektrik kullandığı, Kaçak Elektrik Tespit Tutanakları aksi ispatlanana kadar geçerli olan belgelerden olduğu, davacının, … No:… Çekmeköy/İSTANBUL adresinde kurulu bulunan … nolu tesisatta düzenlenen 17.03.2020 tarih ve … seri numaralı Kaçak/Usulsüz elektrik tespit tutanağından sorumlu olduğuna dair denetime elverişli bilirkişi raporuna göre ilk derece mahkemesi kararı yerindedir. Sonuç olarak; dairemizce istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan incelemede, taraf vekillerince ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kamu düzenine aykırılık teşkil edecek bir durumun bulunmadığı, ilk derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ve takdirinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvuru taleplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, Davalıdan alınması gereken 423,89 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 105,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 317,92 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/10/2022