Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/400 E. 2022/2476 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/400
KARAR NO: 2022/2476
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2021
NUMARASI: 2018/937 E – 2021/892 K
DAVANIN KONUSU:İstirdat
KARAR TARİHİ: 28/09/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … A.Ş. Adına kayıtlı bulunan … plakalı sayılı aracında meydana gelen arıza nedeni ile davalı şirkete başvurduğunu,davalı şirket tarafından yapıldığı iddia edilen araç onarım ve bakım için davacı tarafından 45/03/2017 tarihinde tahsilat makbuzu ile …’a 1.298,00-TL nakit ve … bankası Galatasaray şubesi … Ltd.şti ne ait müşteri çeki ile ciro yolu ile alınan 23/09/2017 tarih ve 5.000,00-TL meblağlı çek ile yine aynı şirkete ait 29/09/2017 tarih ve 6.631,44-TL meblağlı çekler ve … intemet bankacılığı üzerinden 06/06/2017 tarihinde … … hesabına yapılan 3.000,00 -TL havale yapılmak sureti ile hizmet alınan bedelin karşılığı ödenmiştir” dendiği, davacı adına kayıtlı … plakalı aracın her ne kadar bakım ve onarımı yaptığını iddia ederek teslim ettiğini belirtse de mezkur arızanın devam ettiğini ve bu sebepten aracı davacının ayrıca başka bir servise aynı arızadan dolayı bakım onarıma teslim ettiğini, davacının aracı … A.Ş. tarafından onarıldığını, eksikliklerinin giderildiğini ve onarım bedel faturasının davacı şirket tarafından davalıya gönderildiğini, herhangi bir geri dönüş alamadıkları gibi İstanbul Anadolu … İcra Dairesi … sayılı icra dosyası (alınmamış aynı zamanda bedeli ödenmiş iddiası) ile muhattap kalmak zorunda bırakıldıklarını,dava ya konu icra emirinin davacı şirketin taşınma işlemleri sırasında eski adreslerine tebliğ edilemediği ve muhtara bırakıldığından ve bu durumdan ve itiraz da gecikme yaşanması ile davacı adına başlatılan takibin kesinleşmesi üzerinde itiraz yoluna gidilemediğini belirterek ,kesinleşen İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … sayılı takipte davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takip konusu bedelin alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının yasal dayanaktan yoksun, soyut ve herhangi bir delile dayanmadığını,ispat yükünün davacıda olduğunu,davalı …’ın, … Tır Servisi adlı şahıs firmasının sahibi olduğunu, tırların bakım ve onarım işleri ile ticari faaliyetlerine devam ettiğini, davalının muhtelif tarihlerde davacı şirkete ait araçların bakım ve onarımını yaptığını ,davalının sadece mezkur dava dilekçesinde belirtilen aracın değil başkaca davacı firmaya ait araçlarında bakım ile onarımlarını yaptığını davacı firmanın kısmi ödemelerde bulunduğunu ancak davacı ile aralarında ki faturalı alışverişten kaynaklanan ve ticari defterlere de işlenen 12.000.00-TL borcunu davacı tarafın ödemediğini ,davalının davacı firmaya karşı tevdi ettiği işlerin tamamını eksiksiz yerine getirdiğini ,yapmış olduğu işlerin bedelini de şifahen talep ettiğini,ancak tahsil edilemediğinden,alacağın tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Dairesi … sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını, davacı tarafın iyiniyetli olmadığını, davalının yaptığı takip öncesinde davacı tarafça herhangi bir iş eksikliği ile ayıbı yada giderilmeyen ve onarılmayan bozukluklar İle alakalı herhangi bir geri dönüş olmadığını, bu davranışının süreci uzatmaya yönelik olduğunu,davalıya davacı tarafından dava dilekçesinde atıf yapılan bir diğer firma olan dava dışı … A.Ş. nin yapılan işlemler adına oluşturulmuş olan faturanın gönderildiğinin ve davalı tarafça aldığının ispatlanmasının gerektiğini belirterek davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Dava menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı 03.12.2020 tarihli dilekçesiyle icra takibine konu borcun 16.059,36 TL olarak ödendiğini belirterek davasını istirdat davasına dönüştürmüştür. Mahkeme, ilk raporlar sonrası sadece başka mali müşavir bilirkişiden alınan raporda davalının vergi dairesine esas BS formları da incelenerek,davacı defterlerine göre davalının hizmet faturalarının toplam tutarının 49.400,70 TL olduğu,davacının davalı adına tanzim ettiği 13.944,65 TL iade faturasının davalı defterinde yer almadığı, davacının ayıplı ve eksik hizmet iddiasına ispatlayamadığı,bu faturanın tarafların alacak-borç hesabında dikkate alınmadığı,davacının davalıdan aldığı hizmet faturaları dolayısıyla çek ve nakit ödemeleri toplamı olan 38.869,64 TLnin mahsubu sonrasında davacının davalıya 10.531,06 TL borçlu olduğunun tespit edildiği davacının davalıya yönelik yansıtma faturasının davalı ticari defterlerinde yer almadığı,davacının menfi tespit talebini istirdat talebine dönüştürdüğü dikkate alındığında, ödeme yaptığı 01.08.2019 tarihi itibariyle borcunun 14.118,04 TL olduğu nazara alındığında yapılan 16.059,36 TL ödemeden 14.118,04 TL bedelin mahsubu sonrasında davacının istirdat tutarının 1.941,32 TL olacağının belirlendiği gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından ödeme tarihi olan 01.08.2019 tarihi itibariyle toplam borç miktarının 1.941,32 TL bedel yönünden borçlu olmadığının tespitine,davacı tarafından ödenen 1.941,32 TL bedelin ödeme tarihi olan 01.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; mahkemece dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, sadece borca yönelik muhasebe kayıtları üzerinden bir inceleme ile yetinildiğini,davanın başlangıcından beri araçta meydane gelen arıza nedeni ile davalı kurumca yapıldığı iddia edilen ve bedeli dava süreci içinde tahsil edilen alacağa yönelik gerçek bir tamiratın yapılıp yapılmadığı yapılmış ise aynı konuda daha sonra yapılan tamiratın hangi konuda ve hangi amaçla yapıldığını ,davalı tarafından yapıldığı iddia edilen tamiratın bu kadar kısa sürede yeniden oluşma ihtimalinin olup olmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması ve bununda Makine Mühendisi bir bilirkişi marifeti ile mümkün olduğunu, mahkemece bu talep değerlendirilmediğini, dava konusu ile alakası bulunmayan bir konuda mali bir bilirkişi incelemesi yaptırıldığını,üstelik bu mali açıdan yapılan bilirkişi incelemesinde davacı tarafından kesilen iade faturaları ve davalının defter ve kayıtları dikkate alınmadan bir rapor düzenlendiğini,bu raporun hüküm vermeye yeterli olmadığını belirterek,kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava araç tamirinin ayıplı yapılmasına rağmen davacı hakkında yapılan takip sebebiyle menfi tespit talebine,ıslahla istirdat talebine ilişkindir. Davacı tarafça bazı ödemelerin nakit ve çekle yapıldığı bildirilmiş,buna dair kayıtla celbedilmiş, ticari defter kayıtlarında görülmüştür.Davalı takipte cari hesap alacağı olarak 12.000 TL nın faiz,masraf ve vekalet ücretiyle tahsili istenilmiştir.Davacı tarafça icra dosyasına kapak hesabında belirtilen tutar ödenmiştir. İlk önce mali müşavir ve makina mühendisi bilirkişiden rapor alındığı,daha sonra sadece mali müşavirden alınan ek raporda ,aynı tespit yapılarak davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 3.134,59 TL alacaklı olduğu,davalının takibe konu 12.000 TLlık faturayı sunamadığı,davacı tarafça yapılan belirtilen nakit ve çek ödemeler toplamının 15.929,44 TL olduğu,takibin 12.000 TL olarak yapılması karşısında arada fark tutarı olan 12.000 TL+3.929,44 TL nın başkaca borç yoksa takibe konu borçtan fazla olduğunu,davacının 13.944,65 TL yansıtma faturası düzenleyerek davalıya gönderdiğini,,bu yansıtma faturası olmasa davacının davalıya 10.531,06 TL borçlu olduğu,aksi taktirde davacının 3.413,59 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Bilahare daha sonra sadece başka mali müşavir bilirkişiden alınan raporda ise,davacı defterlerine göre davalının hizmet faturalarının toplam tutarının 49.400,70 TL olduğu,davacının davalı adına tanzim ettiği 13.944,65 TL iade faturasının davalı defterinde yer almadığı, davacının ayıplı ve eksik hizmet iddiasına ispatlayamadığı,bu faturanın tarafların alacak-borç hesabında dikkate alınmadığı,davacının davalıdan aldığı hizmet faturaları dolayısıyla çek ve nakit ödemeleri toplamı olan 38.869,64 TLnin mahsubu sonrasında davacının davalıya 10.531,06 TL borçlu olduğunun tespit edildiği ,davacının menfi tespit talebini istirdat talebine dönüştürdüğü dikkate alındığında, ödeme yaptığı 01.08.2019 tarihi itibariyle borcunun 14.118,04 TL olduğu nazara alındığında yapılan tahsil harcı ile 2 ödeme karşılığı toplam 16.059,36 TL ödemeden 14.118,04 TL bedelin mahsubu sonrasında davacının istirdat tutarının 1.941,32 TL olduğu belirlenmekle aradaki farkın bazı ödeme kayıtlarının davacı ticari defterlerinde bulunduğu,davalı ticari defterlerinde yer almamasından kaynaklandığının tespit edilmiştir. Son bilirkişi raporunda davacının davalıdan aldığı hizmete ilişkin fatura toplamının 49.400,70 TL olduğu,davacının davalıdan son hizmet faturasının 20/07/2017 tarihli olduğu,davacının davalı adına yansıtma faturasının (başka firmaya yaptırılan işlerden alınan faturanın bu kez davalı adına davacı tarafça düzenlendiği) 13.944,65 TL olduğu,yansıtma faturasının taraf hesaplarına dahil edilmemesi gerektiği,davacının davalıya takip tarihine kadar çek ve nakit olarak toplam 38.869,64 TL ödeme yaptığı ve bu tutarın 49.400,70 TL dan mahsubu sonrası davacının davalıya (49.400,70-38.869,64=) 10.531,06 TL borçlu olduğunun belirlendiği,davacının takip dosyasına toplamda 16.059,36 TL ödeme yaptığı,icraya yapılan ödeme tarihi olan 01/08/2018 tarihi itibarıyla kapak hesabının toplam 14.118,04 TL olduğu,ancak davacının toplamda 16.059,36 TL ödeme yapması nedeniyle fazladan davalıya 1.941,32 TL ödeme yaptığı tespitine dair hükme dayanak son raporda aykırılık görülmemiştir. Davacının davalıdan süregelen hizmet aldığı ve aralarında cari hesap ilişkisi olduğu,buna dayalı davacı ödemelerinin de çek ve nakit olarak bazı tutarlarda kısmen yapıldığı açıktır. Davacı ayıplı tamirat iddiasına yönelik davalıya ihbarda bulunmamıştır.İlk heyet bilirkişi raporunda makina mühendisinin de tespitleri yapılmıştır.Bu cari hesap alacağı ticari defterler ve davalının BS formları ile gözlenmiştir.Davacının yansıtma faturası ispatlanamamıştır. Hükme dayanak son bilirkişi raporu sadece mali müşavirden alınmış ise de, ilk raporun makina mühendisi ve mali müşavir bilirkişiden alındığı görülmekle,cari hesap ilişkisinin denetlendiği belirlenmekle, bu rapor taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Yeni inceleme yapılmasının davaya katkısı olmayacaktır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/09/2022