Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/394 E. 2022/2473 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/394
KARAR NO: 2022/2473
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2021
NUMARASI: 2018/998 E – 2021/418 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/09/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan “Kurumsal Fiber İnternet Sözleşmesi” uyarınca davacının davalıya sözleşme ile bağlı kalma taahhüdüne istinaden indirimli 3 ayrı lokasyonda 1 yıl süre ile internet hizmeti sağlamayı ve bu hizmeti için gerekli kendi ekipmanlarını kullanmayı taahhüt ettiğini, hizmetin verilmeye başlanmasından sonra faturaları ödemeyen davalının sözleşmeyi haksız ve tek taraflı feshettiğini, talep etmelerine rağmen mülkiyeti davacıya ait olan cihaz ve ekipmanları iade etmediğini, davacının haksız fesih nedeni ile zarara uğradığını belirterek , ödenmemiş fatura bedeli olan 9.225,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren (19/08/2016) itibaren işleyecek Merkez bankası avans faizi ile birlikte tahsilini, sözleşmenin haksız fesihi nedeniyle uğranılan 25.000,00 TL zararın tahsilini, ekipmanların teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan 65.500,00 TL zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 10 Sulh Ceza Mahkemesinin 17/11/2015 tarihli ve 2015/2903 D.iş sayılı kararı ile davalı şirketinde aralarında bulunduğu firmalara ve iştiraklere kayyım atandığını, ülke genelinde FETÖ/PDY ye yönelik alınan olağanüstü hal kararı sebebiyle kayyım atanan davalı şirketin hızlı karar almasının mümkün olmadığını, davalının kusuru olmadığını, tamamen oluşan olağanüstü durum nedeni ile bu durumun ortaya çıktığını,davalının aldığı hizmet süresince oluşan faturaları ödediğini, davaya konu edilen faturalara ilişkin dönemde davalının hizmet almadığını, davacının hizmet verdiğini ispat etmesinin gerektiğini, davacının kötü niyetle hareket ettiğini, davanın açılmasında hiçbir hukuki nedenin olmadığını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme alınan bilirkişi kök ve 2 adet ek raporu kapsamında bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli , denetime açık olduğu , iade edilmeyen davacıya ait ekipmanların güncel değerlerinin 66.500,00 TL, davacının sözleşmenin haksız feshi nedeniyle 25.000,00 TL zararın olduğu, ayrıca dava konusu olan 9.225,00 TL fatura bedelinin mevcut olduğu ve davacının iddia ve taleplerinin yerinde olduğu davacının belirttiği alacak kalemlerinin karşılığının davalıya verildiği gerekçesiyle; “1-Davanın kabulü ile 9.225,00 TL fatura bedelinin 19/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek merkez bankası avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Davacının sözleşmenin feshi nedeni ile uğradığı 25.000,00 TL zararın 19/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek merkez bankası avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacıya ait ekipman bedeli olan 66.500,00 TL nin 19/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek merkez bankası avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davalı şirkete kayyım atandığını,davaya konu dönemlerde davalı şirketin belirtilen hizmeti almadığını,internet kullanımına ilişkin fatura ve byt bilgilerinin kendisine verilmediğini,bilirkişi raporunda davalının özel durumunun irdelenmediğini ve bu kullanımın davalı tarafça yapılıp yapılmadığının tespit edilmediğini,eksik inceleme ile düzenlenen rapor gereği hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İstinaf harçlarını yatırılması için Dairemiz kararı ile dosyanın iade edildiği,eksik istinaf harçlarının yatırıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada , taraflar arasındaki Kurumsal Fiber İnternet Sözleşmesi gereği davacının davalıya verdiğini iddia ettiği hizmet bedeli faturaları ile iade edilmeyen ekipman bedeli ,ayrıca sözleşmenin haksız feshi nedeniyle zarara yönelik alacak talep edilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür. Bilirkişi heyetinden alınan kök rapor sonrası 1.ve ikinci ek raporların alındığı,sözleşmenin haksız feshi kabul edildiğinde cari hesap ektresine göre davacının 9.225 Tl fatura alacağının bulunduğu,bu faturanın mng kargo ile davalı tarafa teslim edildiği,bu bedelin ödendiğine dair belgeye rastlanmadığı,ayrıca sözleşmenin süresinden önce haksız feshi nedeniyle kalan süre açısından davacının zarara uğradığnıın belirlendiği, feshin haksız olduğunu kabul ettiği takdirde, davacının sözleşmeden kaynaklı sözleşme süresi sonuna kadar düzenlemesi gereken (Nisan 2016 faturası hariç) fatura tutarının 73.500.-TL olduğu, 19.08.2016 tarihi itibari ile 73.500.-TL’nın sözleşme süresinin kalan süresi için (Mayıs 2016 – 24.02.20017 dönemi) 73.500,00-TL gelirden mahrum kalan davacı alacağı olarak belirlendiği, ayrıca davalı tarafta kalan iade edilmesi gereken yatırımların bugünkü değerinin 77.421,99 TL + KDV {%18 1.935,96 TL olmak üzere KDV dahil; 91.357.95 TL olduğu belirlenmiştir. Mahkeme içinde telekomünikasyon bilirkişisi,mali müşavir ve konusunda uman 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan kök ve 2 ek rapor kapsamında taleple bağlı kalınarak asıl alacaklar yönünden belirtilen kalemler açısından ödenmeyen fatura alacağı,sözleşmenin erken feshi nedeniyle davacı zararı ve iade edilmeyen davacı yatırımlarının bedelinin temerrüt tarihi itibarıyla avans faizi ile tahsiline karar vermiştir. Davacının davalıya sözleşme gereği ve sözleşme ile bağlı kalmak kaydıyla indirimli hizmet sunmayı kabul ettiği,ancak sözleşmenin yenilenmesi sonrası süresinden önce davalı tarafça feshedildiği açıktır.Bu nedenle davacı haksız ve süresinden önce fesih sebebiyle zararını talep edebilecektir.Davalı ayrıca dava konusu faturaları ödediğini ispatlayamadığı gibi,iadesi gereken yatırıma konu cihaz ve ekipmanları da iade ettiğini ispatlayamamıştır. Bilirkişi heyetinden alınan kök ve 2 ek rapor sonrası alınan raporlar taraf,mahkeme ve Yargıtay denetime elverişli bulunmuştur.Yeni bilirkişi incelemesinin davaya katkısı olmayacaktır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 6.880,52 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.767,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.112,88 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/09/2022