Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/387 E. 2022/437 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/387
KARAR NO: 2022/437
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2021
NUMARASI: 2021/327 E – 2021/822 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından müvekkilleri aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Takip sayılı dosyası ile 16.325,46 TL toplam alacak üzerinden ilamsız takip yolu ile icra takibine geçildiğini, takibe konu edildiği şekilde müvekkillerinin alacaklı gözüken davalı şirkete böyle bir borcu olmadığını, müvekkilleri aleyhine murislerinin (…’ın) borcundan dolayı takibe geçildiğini, müvekkiller murisin mirasını kayıtsız şartsız reddettiklerini, reddi miras kararını icra dosyasına itiraz dilekçeleri ile sunduklarını ancak itiraz süresinde olmadığından bahisle icra takibine devam edildiğini, icra dosyasına miras reddi kararı sunulmuş olmasına rağmen alacaklı kötüniyetli hareket ederek müvekkillerin borcu kat kat aşar miktarda menkul, g.menkul tüm mal varlıklarına haciz tatbik edildiğini, aracı yakalanarak muhafaza altına aldığını, satış işlemine başlandığını, müvekkillerin daha fazla mağdur olmaması için İİK 72.maddesi gereğince mahkemenin takdir edeceği teminatı yatırmaya hazır olduklarını, öncelikle tensiben İhtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, bu nedenle davalıya borçlarının olmadığının tespitine karar verilmesini, davalının kötüniyetli olmasından dolayı alacağın %20’si tutarında tazminata mahkum edilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kurum tarafından borçlular (… mirasçıları sıfatıyla) aleyhine kullanılmış olan elektrik ve buna dayalı fatura borcunun tahsili için; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davacı borçlu tarafından herhangi bir itiraz olmadığı için takip kesinleştiğini, müvekkil kurum ile müteveffa arasında Abonelik Sözleşmesi imzalanmış ancak ödeme yapılmadığından anapara ile birlikte faiz KDV ve toplam tüm borç toplamı olarak 16.325,46 TL.’lik takip açıldığını, borçlunun vefat etmiş olduğundan mirasçıları bakımından takip başlatıldığını, söz konusu icra dosyası ile ilgili mirasçılar borca itiraz etmediklerinden takibin kesinleştiğini, davacının icra takibinin başlamasından sonra bu davayı açmasında ve icra takibinin durdurulması talebinde, icra işlemlerini sürüncemede bırakmak için davayı açtığı hakkında karine olduğunu, yine icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, kanunun açık hükmü gereği, ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, davacı haksız ve mesnetsiz olarak dava açmış olup davanın reddi gerektiği gibi ; icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiğini, öncelikle , dava dilekçesinde belirtilmiş olan haksız ve mesnetsiz itirazların ve davanın reddine karar verilerek ,her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini beyan ve talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “davanın kısmen kabulüne, …’ın kullanılmış olan elektrik ve buna dayalı fatura borcunun tahsili için mirasçıları aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine, ” kararı verilmiştir. Kararı davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkemenin 2021/327 E., 2021/822 K. sayılı ilamının istinaf incelemesi neticesinde “Kötüniyet Tazminatı” hakkındaki hükmünün kaldırılmasını yeniden yargılıma yapılarak davanın tamamının kabulüne karar verilmesi için kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davanın reddini istemiştir. Ayrıca Almus Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 2019/1 ve 2019/73 Karar sayılı ilamın 16/07/2019 tarihinde kesinleştiği davacıların mirası reddettikleri ve buna ilişkin kararların kesinleştiği ancak davalı tarafından başlatılan icra takibine itiraz edildiği sırada alınan bu reddi miras kararı eklenmediği ve tebliğ de edilmediği, ancak, kötü niyetle takip başlatıldığı iddiasını kabul etmemekle, davalının huzurdaki davayı açılmıştır. Bu sebeple de tarafımıza vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesi istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava; İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince celbedilen, Almus Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/238 esas 2018/240 karar sayılı mirasçılık belgesine göre …’ın mirasçılarının …, …, … ve … olduğu, 2019/110 esas 2019/138 karar sayılı karar ile … ve …’ın …’dan intikal edecek miras hisselerinin ayrı ayrı kayıtsız ve şartsız reddedildiğinin tesciline karar verildiği ve kararın 16/07/2019 tarihinde kesinleştiği, 2019/1 esas 2019/73 karar sayılı karar ile … ve …’ın …’dan intikal edecek miras hisselerinin ayrı ayrı kayıtsız ve şartsız reddedildiğinin tesciline karar verildiği ve kararın 27/03/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dava değerinin 16.325,46 TL olduğu,mahkeme tarafından itirazın iptaline karar verilen toplam tutarın 16.325,46 TL olduğu ,davada sadece 3.265,09 L lık talebin ve davacının icra inkar tazminatının reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı istinaf nedenlerinin incelenmesinde; Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 5.800,00’dir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından istinaf edilen davanın değeri 3.265,09 TL olup, karar tarihinde davacı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davacı istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.Davalı vekilinin istinaf nedenlerinin incelenmesinde;Dosyada mevcut takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacılarının mirası redde ilişkin davalıya herhangi bir bildirimin bulunduğu ibraz edilmemiş ise de takibe itirazlarında mirasın reddine dair ilamın ibraz edilidği ve davalının iş bu menfi tebit davasını ikame edilmesine sebebiyet verildiği davalının yargılama giderlerine mahkumiyetine dair ilk derece mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı davalı istinafının reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacı istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Alınması gereken 1.115,19 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 278,79‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 836,4‬0 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden taraflar üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/02/2022