Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/377 E. 2022/2854 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/377
KARAR NO: 2022/2854
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/02/2021
NUMARASI: 2018/342 E – 2021/148 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/11/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen turizm işletme belgesine sahip olan oteli ile ilgili olarak İSKİ nezdinde … mukavele numaralı su aboneliğinin bulunduğunu, sözleşmenin imzalanmasından bugüne kadar davalı tarafça tahakkuk olunan faturaların eksiksiz olarak ödendiğini, Turizm Teşvik Kanunu’nun 16.maddesi uyarınca davacıya bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan en düşük tarifenin uygulanması gerekirken, ticarethanelere uygulanan yüksek tarife uygulanarak fazla tahakkuk ve tahsilat yapıldığını , bu durumun açıkça hukuka ve kanuna aykırı olduğunu beyanla, 01/05/2008 tarihinden itibaren davalı idarece fazla faturalandırılıp fazla tahsil edilen bedellerin fazlaya ilişkin kısmı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL ‘nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu’nun 16.maddesi ile turizm belgeli yatırım ve işletmelerin elektrik, gaz ve su ücretlerinin, sanayi ve meskenlere uygu- lanan tarifelerin en düşüğü ile ücretlendirilmesi hükmü getirilmiş iken, 4736 sayılı Kanuna göre kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanamayacağını, ayrıca muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye Bakanlar Kurulu’nun yetkili olduğunun hüküm altına alındığını, ayrıca Bakanlar Kurulu’nca turizm teşvik belgeli işletmelere su bedelleri konusunda indirim uygulanmasına dair alınmış bir kararın da söz konusu olmadığını, indirimli tarife uygulanamayacağı hükmü gereği ilgi sözleşmeye Tarifeler Yönetmeliği’nin 9.maddesi gereği işyeri tarifesi uygulanmasının yapıldığını, mevzuatta davacı şirkete indirimli tarife uygulanmasını gerektirir bir hüküm kalmadığını ve indirimli tarife uygulanması konusunda yetkili olan Bakanlar Kurulu’nca bir muafiyet tanınmadığını,davacı hakkında yapılan işlemlerde hukuka aykırılık olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davacının davasının reddine” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle hesaplamada baz alınacak tarife ve davacının tabi olduğu mevzuatın belirlenmesi, bu yönde değerlendirme yapılabilmesi için de zorunlu olarak 2634 ve 4736 sayılı kanunların önce kendi özgün yapıları itibariyle sonra da karşılaştırmalı olarak incelen- mesi gerektiğini, her ne kadar tüketim bedeline ilişkin hesaplama teknik bilirkişi tarafından yapılabilir ise de, teknik bilirkişinin hukuki değerlendirme aşamasında katkı sağlamayacağını, ilk derece mahkemesince 4736 sayılı kanunun amaç ve işlevi dışında değerlendirildiğini, Müvekkiline ait işletmenin turizm işletme belgesine haiz ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında bir işletme olduğunu, dolayısıyla hukuki statüsünün gerektirdiği imtiyaz, teşvik ve indirimden yararlanacağını, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16.maddesi gereğince mü- vekkilinin su ücretini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödemesi gerekirken davalı tarafça ticarethanelere en yüksek tarife baz alınarak ücretlendirme ve tah- silat yapıldığını, yasaya aykırı olarak yapılan fazla tahsilatın iadesinin gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava iş yeri su aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan istirdat talebine ilişkindir. Davacı Turizm Teşvik Belgeli tesisinde kullanılan su bedeli yönünden 2634 sayılı Tu- rizm Teşvik Kanunu’nun 16.maddesine göre bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan en düşük tari- fenin uygulanması gerekirken, davalı İSKİ tarafından ticarethanelere uygulanan yüksek tarife uygula- narak fazla tahakkuk ve tahsilat yapıldığından bahisle 01/05/2018 tarihinden itibaren yapılan fazla tahsilatın iadesini talep etmektedir. Davalı ise , mevzuatta davacı şirkete indirimli tarife uygulanmasını gerektirir bir hüküm kalmadığını ve Bakanlar Kurulu’nca bir muafiyet tanınmadığını,yapılan tahakkuk ve tahsilatta hukuka aykırılık bulunmadığını savunmaktadır. Uyuşmazlık, turizm teşvik belgeli işletmeye ait su tüketim bedellerinin o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden tahsil edilip edilemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre de dava konusu dönemlerde su bedelinin, en düşük tarife yerine işyeri tarifesi üzerinden tahakkuk ve tahsil edilmiş olması nedeniyle, her iki tarife arasındaki fark bedellerin davalı taraftan talepte bulunulup bulunulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Emsal dava ile ilgili olarak dairemizce verilen 2020/1075 Esas -2021/2367 karar nolu 23/09/2021 tarihli ilam Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nce temyizen incelenmiş olup tesis olunan 2021/ 9170 Esas- 2022/3934 Karar nolu 21/04/2022 tarihli ilam vurgulandığı üzere; “2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. maddesi; “Turizm belgeli yatırım ve işlet- meler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler.” hükmünü içermektedir. Ne var ki, 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tari- feleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1.maddesinde; “Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiple- rinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tabi kuru- luşlar ve özel hukuk hükümlerine tabi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz. Belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, toplu taşım hiz- metlerinde malul, yaşlı, öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerine indirim uygulamaya yetkilidirler. 24/02/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hiz- met Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun, 03/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Müca- dele Kanunu’nun ücretsiz veya indirimli tarife uygulanması ile ilgili hükümleri saklıdır. Bakanlar Kurulu birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31/12/2001 tarihinden itibaren son verilir.” yönünde düzenleme yapılarak 31/12/2001 tarihinden itibaren Kanunda sayılan istisnalar hariç indirimli tarife uygulamalarına son verilmiş ve muafiyetler konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki verilmiştir. Bunun üzerine, 23/05/2002 tarihli ve 24763 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 12/04/ 2002 tarihli ve 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurul Kararı ile “Elektrik abonesi bazı kişi ve kuruluşların 08/01/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanunun 1. maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaf tutulması ve uygulama esaslarının düzenlenmesine ilişkin ekli Karar’ın yürürlüğe konulması” kararlaştırılmış, Adı geçen Karar’ın 2 . maddesinde, 4736 sayılı Kanun’un 1. maddesinden muaf tutula- cak kurum ve kuruluşlar belirtilmiş, (b) bendinde ise 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16 ncı maddesi uyarınca turizm belgeli yatırım ve işletmelerin elektrik aboneliğinde indirimli tarifeden yararlanacağı kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda daha evvel, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. maddesi uya- rınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeden yararlanacakları kararlaştırılmış iken, 4736 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile turizm işletmeleri hakkındaki indirimli tarife uygulaması yürür- lükten kaldırılmıştır. Diğer taraftan, dava konusu talebe yönelik davalı tarafından düzenlenen yasal mev- zuata bakılacak olursa; 01/01/1987 tarihinde yürürlüğe giren İSKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin 6.2 nci madde- sinde; işyeri, resmi daire özel eğitim kurumları ve özel sağlık kurumları tarifesi uygulanacak aboneler tadadi olarak belirtilmiş, (e) bendinde ise “2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanunu gereği, turizm belgeli işletmelere, yasada belirtilen şekilde tarife uygulaması yapılır.” hükmüne yer verilmiştir. Davalı tarafından turizm işletme belgeli yatırım ve işletmelere 2010 yılı sonuna kadar bölgedeki en düşük tarifeden tahakkuk yapılmakta iken, 2634 sayılı Kanun ile 4736 sayılı Kanun’un uygulanmasına yönelik tenakuzun giderilmesi için kurumları hukuk müşavirliğinden görüş talep edilmiş, hukuk müşavirliğinin adıgeçen işletmelerin indirimli tarifeden istifade edemeyeceklerine yönelik mütaalası üzerine, 2011 yılından itibaren işletmelere işyeri tarifesi üzerinden tahakkuk yapıl- maya başlanmıştır. Nitekim bu görüş doğrultusunda, 24/11/2011 tarihli Kurul Kararı ile yürürlüğe giren İSKİ Tarifeler Yönetmeliği ile 1987 tarihli Tarifeler Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmış ve Yönet- meliğin “İşyeri Tarifesi Uygulanacak Aboneler” başlıklı 9. maddesinde;“(1) İşyeri tarifesi uygulanacak aboneler aşağıda sıralanmış olup, mahiyetine göre bunlar; a) Gelir sağlamak gayesi ile sürekli veya geçici olarak icra edilen her çeşit meslek, sanat faaliyeti ve zanaatın icra edildiği yerler, bürolar, ticarethaneler, fırınlar, kahvehaneler, lokan- talar, gazinolar, hamamlar ve diğer ticari hizmet üretilen tüm yerler, b) İşyerlerine ait bahçe sulama abonelikleri c) Konsolosluk binalarının dışındaki yabancı ülkelere ait temsil faaliyeti gösteren yerler…” olarak belirlenmiş, Yine 31/05/2018 tarihli İSKİ Abone Hizmetleri Tarife Uygulama Yönetmeliği’nde de paralel bir düzenleme cihetine gidilmiş, mezkûr Yönetmeliğin “İşyeri Tarifesi Uygulanacak Aboneler” başlıklı 11. maddesinde, işyeri tarifesi uygulanacak aboneler “işyerleri, ferdi şantiye işyerleri, belediye iştiraklerine ait tüm hizmet binaları ve tesisleri” olarak sayılmış; müteakip “Özel Tarife Uygulanacak Aboneler” başlıklı 15. maddesinde ise; “Özel Grup Tarifesi Uygulanacak Aboneler” aşağıda belirtilmiştir. (a) Şehit, gazi ve engelli indiriminden faydalanan aboneler (b) Eğitim kurumları, yurtlar, okul pansiyonları ve kurslar (c) İdare ile toptan su satış protokolü yapan il sınırları dışındaki mülkî veya mahallî idareler,(ç) 2022 Sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında maaş bağlanmış abonelerin ikamet ettikleri konutları,(d) 5225 Sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimleri Teşvik Kanunu gereği ”Kültür Girişim Belgeli” tesisler(e) 5774 Sayılı Başarılı Sporculara AylıkBağlanması ile Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun kapsamında Devlet Sporcusu unvanı verilerek Sporcu Şeref Aylığı alanların ikamet ettikleri konutları. (f) Kamu kurum ve kuruluşlarının hizmetlerinin yürütüldüğü yerlere ait abonelikler,(g) Sağlık kurumları ve hastaneler” olarak tahdidi olarak belirlenmiştir. Somut olayda; davacı, davalı ile 08/12/1993 tarihinde su aboneliğine dair sözleşme yaptıklarını, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu 16. maddesi uyarınca turizm belgeli yatırım ve işlet- melerin su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödemesi gerektiğini ileri sürerek, 01/05/2008 tarihinden itibaren fazla ödediği miktarın istirdatı için eldeki davayı açmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere; 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeye yönelik muafiyeti, 4736 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından ve Bakanlar Kurulu Kararı ile de Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16 . maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarifeden yararlanacağı kararlaştırılmış olduğu gözetilerek davanın tümden reddi gerekmektedir. Mahkemece de bu yönde hüküm tesis edilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/11/2022