Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/376 E. 2022/2569 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/376
KARAR NO: 2022/2569
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2021
NUMARASI: 2020/478 E – 2021/953 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan … arasında elektrik enerjisi kullanımı için abonelik sözleşmesi olduğunu, davacı e-fatura mükellefi olup Ağustos 2019 itibariyle elektrik faturalarının e-fatura şeklinde gönderildiğini, davacıya davalılardan … tarafından 10/04/2020 tarihli 30.887,20 TL bedelli faturanın e-fatura olarak gönderildiğini, bu fatura bedelini gecikme bedeli ile birlikte 34.180 TL olarak ödediğini, daha sonra 20/07/2020 tarihli 40.514,88 TL bedelli faturanın e-fatura olarak gönderildiğini, davacının 2.kez yüksek bedelli fatura gelince yanlışlık olduğunu düşünerek kuruma başvuruda bulunduğunu, bu iki faturanın kaçak elektrik kullanım faturası olduğu, elektriğin Şubat ayından beri sistem üzerinden kesik göründüğü, elektrik kullanmaya devam edilmesi üzerine kaçak işlemi uygulanarak fatura gönderildiği, faturanın ödenmemesi halinde elektrik sayacağının söküleceğinin söylendiğini, davalılardan … tarafından düzenlenen 23.01.2020 fatura tarihli 03.02.2020 son ödeme tarihli 8.058,00 TL. bedelli, 31.01.2020 fatura tarihli 12.02.2020 son ödeme tarihli 3.110,70 TL. bedelli, 25.02.2020 fatura tarihli 06.3.2020 son ödeme tarihli 3.050,10 TL. bedelli faturaları ödememesi nedeniyle elektriğin kesildiği bilgisi ve borç dökümü verildiğini, davacının 27/07/2020 tarihinde kaçak elektrik faturalarına yazılı olarak itiraz ettiğini, itiraz süreci devam ederken kurum çalışanlarının baskısı ve işyerini çalıştırabilmek amacıyla 40.514,88 TL fatura bedelini de gecikme bedeliyle birlikte 42.422 TL olarak yasal haklarını saklı tutarak ödediğini, … tarafından düzenlenen 3 adet faturanın davacıya ne e-fatura ne de basılı fatura olarak gönderilmediğini, davacının bu nedenle faturalardan haberdar olmadığını ve ödeyemediğini, kaçak elektrik kullanımı gibi bir amacının olmadığını, faturaların gönderilmemesi nedeniyle kaçak işlemine maruz bırakıldığını ve davalılar tarafından zarara uğratıldığını, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca davacıya son ödeme tarihinin dolmasından itibaren 5 gün içinde ödeme yapmasını gerektirir 2.bildirim yapılmadığını, bu bildirimde ödeme yapılmazsa elektriğinin kesileceğinin bildirilmediğini, kesme bildirimi düzenlenerek davacıya ait elektriğin kesilmediğini, davacıya elektriğin kesildiğine ilişkin bilgi de verilmediğini, somut olayda davacının elektriğinin fiilen hiç kesilmediğini, faturaların ödenmemesinin ve buna bağlı olarak usulsüz kaçak işlemine sebebiyet verilmesinin davacı kusurundan kaynaklanmadığı açık olup yapılan tüm işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, davacının borçlu olmadığı halde usulsüz kaçak işlemi neticesinde ödemek zorunda bırakıldığı toplam bedel 76.602 TL olup faturalar incelendiğinde 25/02/2020 ile 10/07/2020 tarihleri arasındaki elektrik kullanımı için kaçak faturası olduğunun görüleceğini, ancak bu dönemde davacıya fiili kesme işlemi uygulanmadığından davacının bu dönemde elektrik kullandığını ve normal bedel üzerinden borçlandığını, ancak davacının kullandığı enerji bedeli ve borçlu olmadığı bedelin kendilerince hesaplanamadığını, bu nedenle davayı HMK.109 maddesi uyarınca kısmi dava olarak açtıklarını, bu nedenlerle dava sonuçlanıp kesinleşinceye dek davalılardan … tarafından davacıya gönderilmeyen faturaların tahsilinin durdurulması için öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının kaçak elektrik kullanımı nedeniyle HMK.md.109 uyarınca şimdilik 100 TL borçlu olmadığının tespitine, davacının normal tüketim bedelinin hesaplanarak fazla ödenen bedelden mahsubuyla kalan bedelin davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde Özetle; dava dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanununa aykırı olduğunu, sonuç kısmında hangi davalı yönünden hangi istemde bulunduğunu belirtmediğini, uyuşmazlık miktarı belirli olup hukuki yarar yokluğundan kısmi dava olarak açılan işbu davanın reddini talep ettiklerini, dağıtımdan ayrı bir tüzel kişiliğe sahip davalı şirketin işbu uyuşmazlığın tarafı olmadığı açık olup davanın pasif husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, dağıtım şirketlerinin elektrik dağıtım şebekesinin bakım, onarım, işletmesinden sorumlu iken perakende şirketlerin EPDK.nın belirlemiş olduğu ulusal elektrik tarifesi üzerinden brüt kar marjı ile elektrik satma, abonelik başlama ya da kapatma işlemlerinden sorumlu olduğunu, buradan hareketle işbu uyuşmazlık iki ayrı davanın konusunu barındırdığından HMK uyarınca davaların ayrılmasını, davacının davalı şirket yönünden dayanaksız şekilde istediği tedbir talebi dışında bir talebi de olmadığından davalı şirket yönünden tefrik edilen davanın reddi gerektiğini, e-fatura mükellefi olduğunu beyan eden davacının basiretli bir tacir olarak faturalardan haberdar olmadığı iddiasının kabul edilebilir bir iddia olmadığını, kaldı ki davalı şirketin tüm faturalarını davacı dahil tüm abonelerine gönderdiğini, kanun ve yönetmeliğe uygun şekilde işlemlerini sürdürdüğünü, aksini iddia eden davacının iddiasını ispatla mükellef olduğunu, bu nedenlerle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. Cevap Dilekçesinde Özetle; Dava dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 119’daki şartları taşımadığını, davacı dilekçesinde … A.Ş. (Bundan sonra Parekende diye anılacaktır) ve diğer davalı … A.Ş. (Bundan sonra Dağıtım diye anılacaktır) hasım göstermiş ancak sonuç kısmında hangi davalı yönünden hangi istemde bulunduğunu belirtmediğini, uyuşmazlık miktarının belirli olup, hukuki yarar yokluğundan kısmi dava olarak açılan işbu davanın reddini talep ettiklerini, davalı Parekende’nin işbu davada husumeti bulunmadığını, dava dilekçesindeki iki ayrı istem olarak Kaçak faturalara ilişkin menfi tespit ve fazla ödemenin iadesi ve Tüketim faturalara ilişkin ihtiyati tedbir istemi olduğu, davalı Parekende ile Dağıtım işleyişi, faaliyet alanı, konusu farklı olan birbirinden bağımsız iki ayrı şirket olup birincisi davacı ile Parekende arasındaki ilişki abonelik ilişkisinden kaynaklanmaktayken, ikincisi davacı ile Dağıtım arasındaki ilişki haksız fiilden kaynaklandığını, yani (1.) kaçak faturaya ilişkin istemin muhatabı Dağıtımken, (2.) tüketim faturasına ilişkin tedbir talebinin muhatabı Parekende olabileceğini, Bu nedenle dağıtım’dan ayrı bir tüzel kişiliğe sahip müvekkili şirketin işbu uyuşmazlığın tarafı olmadığından davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davalı dağıtım ile davalı parekende ayrı tüzel kişiliğe sahip iki ayrı şirket olarak işlemleri arasında hiçbir bağın olmadığını, dağıtım şirketleri elektrik dağıtım şebekesinin bakım, onarım, işletmesinden sorumlu iken, Parekende şirketleri EPDK’nin belirlemiş olduğu ulusal elektrik tarifesi üzerinden brüt kar marjı ile elektrik satma,abonelik başlatma ya da kapatma işlemlerinden sorumlu olduğunu, işbu uyuşmazlık iki ayrı davanın konusunu barındırdığından Hukuk Muhakemeleri uyarınca davaların ayrılmasını, davacının müvekkili şirket yönünden dayanaksız şekilde istediği tedbir talebi dışında bir talebi de olmadığı gözetilerek müvekkili şirket yönünden tefrik edilen davanın da reddi gerektiğini, Davacı şirketin kötü niyetli olduğunu, davacı şirketin, Parekende şirketi tarafından kesilen 12.02.2020 son ödeme tarihli 3.110,70 TL bedelli faturayı 27.08.2020 tarihinde, 06.03.2020 son ödeme tarihli 3.050,10 TL bedelli faturayı 31.08.2020 tarihinde ödediğini, ödemeyi yaptıktan sonra 09.09.2020 tarihinde işbu davayı açarak husumeti bulunmadığı halde müvekkiline işbu davayı açarak davadan önce ödenen faturaların tahsilatının durdurulmasını talep ettiğini, davacının hem mahkemeyi hem de davalıları haksız taleplerle oyaladığını, yalnızca bu hususun dahi davacının kötü niyetini gözler önüne serdiğini, davacı şirketin, basiretli tacir olmanın gerekliliğini yerine getirmediğini, e fatura mükellefi olduğunu beyan eden davacının basiretli bir tacir olarak faturalardan haberdar olmadığı iddiası kabul edilebilir bir iddia olmadığını, yaklaşık 4,5 milyon kullanıcıya hizmet veren müvekkili şirketin kanun ve yönetmeliğe uygun şekilde işlemlerini sürdürdüğünü, aksini iddia eden davacının iddiasını ispatla mükellef olduğunu, öncelikle pasif humumet yokluğundan Mahkemenin aksi kanaatte ise davanın esastan reddine Karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Esas mahkemesince delillerin tamamı toplanmadan eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği, kurum zararından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, Esas mahkemesince davalıların sunmuş olduğu fotoğraftan yola çıkarak elektriğin fiziken kesilmiş olduğu, bu nedenle kaçak kullanım tahakkuklarının uygun olduğu görüşünü kabul etmediklerini. müvekkili şirkete ait işyeri … Sanayi Sitesi’nin içinde olup, bu pano kilitlidir ve yalnızca davalı kurum çalışanları tarafından açılarak sayaç okuması yapılmakta ve tekrar kilitlendiği, sayaç kilitli olup fiziken müdahalenin mümkün olmadığını, bu nedenle keşif yapılarak sayaçların yerinde görülmesini talep ettiği, ancak mahkemece mahalde keşif yapmak yerine davalıların sunduğu fotoğraflarla yetinildiği ve eksik inceleme ile karar verildiği, bilirkişi raporuna karşı itirazlarında da mahalde keşif yapılması yahut Sanayi Sitesi’ne müzekkere yazılması veya kolluk marifetiyle araştırma yapılmasını taleplerinin karşılanmadığını, sayaç üzerindeki fiziken enerji kesme işleminin ne zaman yapıldığı ve fotoğraflandığı da tespit edilemediği, sanayi sitesindeki elektrik panosunda sayaçların üzerinde kilitli saç kapak olduğu gibi panoyu komple kapatan ikinci bir kapak daha olup, bu kapakların ikisi de kilitlidir. kilitler sadece davalının çalışanlarında olduğu, Fotoğrafta elektrik enerjisinin iddia edildiği gibi 25.02.2020 tarihinde kesildiğini kanıtlar delil bulunmadığı, davalılar nezdinde herhangi bir borcu olmadığı, faturalardan haberdar olunmadığından ödeyemedikleri, Müvekkilinin kaçak elektrik kullanım gibi bir amacı olmadığı. bilirkişi tarafından eksik inceleme sonucu düzenlenen rapora itiraz ettikleri, bilirkişi tarafından yerinde inceleme yapılmadığından kararın kaldırılmasını talep etmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,davacıya kaçak elektrik kullanımından dolayı tahakkuk ettirilen 30.887,20 TL. ve 40.514,88 TL. bedelli iki ayrı faturadan dolayı menfi tespit davasıdır. İlk derce mahkemesince elektrik mühendisi bilirkişiden alınan rapora göre davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça karar, delillerin toplanmadığı, keşif yapılmadan fotograflarla bilirkişi raporu düzenlendiği, e-faturaların tebliğ edilmediği, kilitli elektrik panolarının yalnızca davalı kurum çalışanlarınca açılabildiği, bilirkişilerce yerinde inceleme yapılmadığından karar istinaf edilmiş ise de; davacı adına 09/04/2020 H/308642 seri nolu ve 10/07/2020 tarih H/324741 seri nolu kaçak elektrik tespit tutanaklarında davacının borcundan dolayı kesilen elektriğin sayacını kullanıma açıp enerji kullandığının tespit edildiğinin şerh edildiği, davacı kurumca sunulan fotoğraf incelendiğinde fotoğraftaki uygulama doğrultusunda davacı şirketin elektriğinin fiziken kesilmiş olduğunun tespit edildiği, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği, Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Tüketimi , Kaçak elektrik enerjisi tüketimi halleri , madde 42- (1) gereğince davacı şirketin 25.02.2020 (kesme) tarihi sonrasındaki (09.04.2020 ve 10.07.2020 tarihli dava konusu tutanak dönemleri) tüketimlerinin kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilebileceği, davalı … vekili tarafından dosyaya sunulan 11/04/2019 tarih … seri numaralı kaçak/usulsüz elektrik kullanımı tespit tutanağı incelendiğinde 09/04/2020 tarihli tutanağın da mükerrer kaçak kullanıma ilişkin olduğu ve davacı kurumun bu tutanak için de 2 kat ceza bedelinden sorumlu olduğu, tutanaklarda kullanıcı adı-ünvanının …Ltd.Şti.olduğu, elektriğin davacı firma tarafından kullanıldığının sabit olduğu, yine 11.04.2019 tarihli … seri no’lu kaçak elektrik kullanım tespit tutanağında da kullanıcı adı-ünvanının İ…Ltd.Şti.olduğu, tutanakta abone/kullanıcı sıfatıyla şirket adına …’ın imzasının bulunduğu, 25.02.2020 tarihinde elektriğin kesildiğine dair tutanak tutularak resminin çekildiği, söz konusu tutanaklara esas … marka elektrik sayacağının çıkış kablolarının boşta olduğu, boşta bırakılan kabloların sayaca tekrar bağlanmaması için sayaç klemens kapağına kesme mührü takıldığı, davacı şirketin elektriğinin fiziken kesildiğinin tespit edildiğinden davacı tarafça istinaf sebepleri yerinde değildir. Sonuç olarak; dairemizce istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan incelemede, davacı vekillince ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kamu düzenine aykırılık teşkil edecek bir durumun bulunmadığı, ilk derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ve takdirinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/10/2022