Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/368
KARAR NO: 2022/401
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2021
NUMARASI: 2019/397 E – 2021/231 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 01/01/2018 sözleşme başlangıç tarihli, 01/02/2018 tedarik başlangıç tarihlî 24 aylık Elektrik Tedarik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmesi gereği müvekkili tedarik şirketinin davalı kuruma elektrik satışı yaptığı, davalı kurumun kullanmış olduğu elektrikten dolayı davacı kurum tarafından keşide edilmiş olan … seri numaralı 25.03.2019 vade tarihli ve 5.149,87 TL bedelli faturanın ödenmediği, bunun üzerine davalı şirket aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, sözleşmenin 4.2 maddesi gereği faturanın %12’si olan 617,99 TL icra cezai şartın takibe eklendiği, Davalı … A.Ş ‘nin takibe konu borca itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, Davalı kurumun İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit olması nedeniyle davalı aleyhine hükmolunacak meblağın % 40 ‘dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından dava konusu faturanın ödenmiş olduğunu, Davacı ile müvekkili arasında imzalanan ticari sözleşmede, tarafların müzakere şanslarının bulunmaması nedeniyle gerçek iradelerine uygun olmasa da genel işlem şartlarının kabul edilip sözleşmeyi imzaladığını, dolayısıyla sözleşmenin 4.2 vd. maddesinin TTK m:55-TBK m:25 uyarınca dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, müvekkili tarafından takibe konu fatura ödendiğinden fer’i nitelikte bir borç olan cezai şartın ortadan kalktığı bu nedenle davacının talep ettiği sözleşmenin 4,2. maddesi gereği ödenmesini talep ettiği İcra cezai şart şeklindeki alacak kalemi talebinin hukuka aykırı olduğunu, alacağın ve miktarının borçlu tarafından bütün unsurları ile bilinebilir (hesap edilebilir) olmadığı ve müvekkili ödeme emri ile kendisinden istenilen alacak bakımından borçlu olduğunu bilecek ve bilebilecek durumunda olmadığı için ödeme emrine itirazında haklı olduğunu ve alacak kalemlerinin likit olmadığını, Davacının talep ettiği alacak kalemlerinin hukuka ve sözleşmeye aykın olduğu ve likit alacağı olmadığı için inkar tazminatına hükmedilmesinin mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine, takibin haksız ve kötü niyetli olduğundan takip konusu alacağın % 40 ‘dan az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Dava; Taraflar arasındaki 01/01/2018 başlangıç ve 01/02/2018 tedarik başlangıç tarihli 24 aylık Elektrik Tedarik Sözleşmesinin imzalanmasından dolayı davalının kullanım bedellerinin ödememesi nedeni ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince; “Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 4.385,17 TL fatura alacağı (asıl alacak), 617,99 TL icra cezai şart, 145,91 TL faiz olmak üzere toplam 5.149,07 TL üzerinden devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, ” kararı verilmiştir. Söz konusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 5.800,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından istinaf edilen davanın değeri 5.913,00 TL olup, hükmedilen miktar 5.149,07 TL olup karar tarihinde davalı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davalı istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/02/2022