Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/338 E. 2022/510 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/338
KARAR NO: 2022/510
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2021
NUMARASI: 2021/134 E – 2021/1037 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının 01/03/2011 tarihli kira kontratı ile … ilçesi, … mah…. sk No:.. D:…’da bulunan işyerini kiraladığını ve kullanmaya başladığını, Bu tarihten önce belirtilen adreste … Tic. Ltd. Şti adlı bir firmanın faaliyet gösterdiğini, adı geçen şirket ile müvekkili şirket arasında herhangi bir biçimde iş yeri veya iş devri gibi bir iş veya işlem olmadığını, …Tic.Ltd. Şti.’nin işlerine son verdiğini, buradaki taşınır mallarını satışa çıkardığını, Kırıkkale’de yıllardır bu alanda ve böyle bir işyeri kurma amacındaki müvekkilinin satışın duyulmasının ardından anılan işyerindeki malları satın aldığını, daha sonra da burada Kırıkkale’deki kolonya imalatında kullanılan kolonya şişesi imalatına başladığını, İlgili işyerinin …Tic. Ltd. Şti.’den devir vs herhangi bir biçimde alacak ya da borca halefiyet olacak bir yükümlülükle alınmadığını, müvekkili şirketin sadece satılan makineleri satın aldığını, bu satışa konu makinelerin ve diğer malzemelerin üzerinde müvekkili şirketçe bilinen ya da bilinmesi gereken ne davalı şirketin ne de bir başkasının alacak hakkı veya haczi bulunmadığını, Müvekkili şirketin bu adresteki faaliyetine başlamadan önce davalı şirkete başvuru ve abone tesisi amacıyla bir kısım iş takipçisini noter vasıtasıyla yetkilendirdiğini, ancak vekaletteki yetkinin sadece müvekkili şirketin borçlarını taksitlendirmeye yönelik sınırlı bir yetki olduğunu, bir başka şirketin yada şahsın davalıya olan borcunun müvekkili adına kabullenilmesini ya da ödeme taahhüdünde bulunmasını içermediğini, Müvekkili firmanın ise, verdiği yetki çerçevesinde işlemlerin yapılması sonucu abone- liğinin açıldığını düşünerek ve haklı olarak ” başkasının borcunu da üstlendik mi” gibi normal olma- yan ve yaşamın olağan akışına uymayan bir araştırmaya girişmediğini, İşyerinde faaliyetine başlayan müvekkilinin daha sonra tebliğ edilen ve kendi kullanımındaki döneme ilişkin faturaları düzenli olarak ödediğini, Bu arada davalı firma görevlilerinin gelerek, müvekkili firmanın kendisi ile alakası olmayan ve eskiden orada çalışan firma borcu nedeniyle elektrik enerjisini kestiklerini, böylece müvek- kilinin aslında ilgisi ve bilgisi olmayan bir borçla karşı karşıya kaldığını öğrendiğini, Yasal olarak önceki abonenin borcunun davacı müvekkiline yüklenemeyeceğini, bu borcun sorumlusunun ya önceki abone ya da dava konusu taşınmazın maliki durumunda olan kişiler olduğunu beyanla, Öncelikle dava konusu işleme ait Nisan 2013 tarihinden itibaren yapılması gereken 30 Nisan 2013 günlü 2.495,61 TL, 01.07.2013 tarihli 2.495,61 TL, 02.09.2013 tarihli 2.495,61 TL, 30.10.2013 tarihli 2.495,61 TL, 30.12.2013 tarihli 2.495,61TL, 28.02.2014 tarihli 2.495,61 TL, 30.04.2013 tarihli 2.495,61 TL’lik toplam 17.469,27 TL’lik ödemelerin tedbiren durdurulmasını, Yargılama sonunda; müvekkili firmanın dava konusu borç nedeniyle sorumlu olmadı- ğının tespitini ve müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen toplam 45.822,91 TL’nin avans faizi ile birlikte iadesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının 14/03/2011 tarih 6660 giriş sayılı dilekçe ile …nolu abonelik sözleş- mesi yapılmak üzere müracaat ettiğini, tesisatta borç görüldüğünü ve müvekkili tarafından çevre araştırması yapıldığını, 17/03/2011 tarihli çevre araştırmasında davacı … Ltd. Şti.’nin mahalli devir aldığının tespit edildiğini, müvekkili şirket elemanları 17/03/2011 tarihinde mahalle geldiklerinde, “eski firmanın makinelerinin bulunduğu, yeni abonenin en yakın zamanda devir aldığı makinelerle faaliyete başlayacağı, eski ve yeni abonenin faaliyet alanının plastik enjeksiyon üzerine olduğu, eski firmanın mahalde bulunan enjeksiyon makineleri vb. diğer ekipmanları … Kolonya’ya sattığı, mevcut borçları kabul ettiği, en kısa zamanda yapılandırmadan yararlanıp … Kolonyanın sözleşmeyi kendi üzerine alması için kolaylık sağlayacağı” şeklinde zabıt tutulduğunu, Bunun üzerine davacı şirketin yetkililerince verilmiş olan vekaletnameye istinaden davacı şirket görevlisi … tarafından … nolu tesisat üzerindeki borçlar devir alınarak … Kolonya Ltd Şti’nin abone olduğunu, borçların 04/04/2011 tarihinde taksitlendirilerek ödenmeye başlandığını, taksitlendirme başvurusunda borcun kabul edildiği belirtildiği gibi taksitlerin de itirazi kayıtsız olarak ödendiğini beyanla, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi’nin 2015/1105 E., 2018/216 karar sayılı ilamı ile” görevsiz mahkemede alınan bilirkişi raporu hükme elverişli görülmediğinden yeniden bilirkişi incelemesine karar verildiği, mahkeme ara kararında belirtilen kesin süreye rağmen bilirkişi deliline ilişkin avans yatırılmadığından , delilin ikamesinden vazgeçildiği, mevcut delil durumuna göre davanın ispatlanamadığı ” gerekçesiyle “..” karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzere dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda tesis olunan 2019/257 Esas, 2021/233 Karar nolu 03/02/2021 tarihli ilam da ;” delil ve gider avansı yönünden davacının yükümlülüğünü doğuran 29/03/2016 ve 21/06/2016 tarihli ara kararların kesin süre ile birlikte , bu süre içinde ara kararın yerine getirilmemesinin hukuki sonuçla- rına ilişkin ihtarat içermediği, davacı vekilinin yokluğunda verilen 15/11/2017 tarihli ara karar ise kesin süre ve sonuçlarına dair ihtarat içermesine rağmen davacı tarafa tebliğ edilmediğinden delil avansının yatırılmaması durumunun davacı aleyhine sonuç doğurmayacağı ” belirtilerek HMK 353/1-a- 6 md gereğince kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.İlk Derece Mahkemesi’nce bu kez;” DAVANIN KABULÜNE, 45.822,91 TL’nin 28/04/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu:Hüküm davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: dava dilekçesinde dava konusu alacak için avans faizi talep edilmesine rağmen mahkemece yasal faize hükmedildiğini, ayrıca faiz başlangıç tarihi her bir ödemenin yapılış tarihi olması gerekirken tüm alacak için en son ödemenin yapıldığı 28/04/2014 tarihinden faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmeştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 14/03/2011 tarihli 6660 giriş sayılı dilekçe ile 4104833 nolu aboneliğe sözleşme yapılması için müracaat edilmesi esnasında borç bulunması nede- niyle çevre araştırılması yapıldığını, 17/03/2011 tarihli çevre araştırmasında … Tic. Ltd. Şti. ‘nin işyerini devir aldığının tespit edildiğini, eski firmanın mahalde bulunan enjeksiyon makineleri vb. diğer ekipmanları … Kolonya’ya sattığını, “… plastik mevcut borç- ları kabul ediyor, en kısa zamanda yapılandırmadan yararlanıp, … kolonyanın sözleşmeyi kendi üzerine alması için kolaylık sağlayacaktır.” şeklinde zabıt tutulduğunu, davacının vekili … ile sözleşme yapıldığını, adı geçen kişinin mevcut borçları ödemeyi kabul etmesi esas alınarak borçların davacı aboneliğe kaydırıldığını, Borçların 04/04/2011 tarihinde taksitlendirilerek ödenmeye başladığını, borcun taksit ödemelerinin ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin yapıldığını, Her ne kadar 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişi, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 24/4 maddesindeki “Aynı kullanım yerine ait başka müşterilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni müşterinin üstlenmesi talep edilemez.” hükmünü dikkate alarak kanaate ulaşmışsa da, davacının yeni bir abone olmayıp, eski aboneliği ve eski borçları imzalı beyan ve rıza ile devralmış abone konumunda olduğunu, Dava konusu ödemelerin iade edilemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davacı taraf, kendisi adına elektrik aboneliği tesis edebilmek için önceki abonenin borcu kapsamında yaptığı ödemelerin iadesini iadesini talep etmektedir. Dosya içeriğine göre; Davacı şirketin faaliyet gösterdiği işyerinde bulunan … nolu tesisat ile ilgili elektrik aboneliği tesis etmek üzere 14/03/2011 tarihinde davalı şirkete başvurduğu, Sonrasında davalı şirket yetkilileri tarafından 17/03/2011 tarihinde tesisat adresinde yapılan inceleme sonucu “mahalde eski abonenin (…Ltd.Şti’nin) makinelerinin bulunduğu, yeni abone (… Kolonya’nın ) en yakın zamanda devir aldığı makinelerle faaliyete başlayacağı, eski ve yeni abonenin her kisinin de plastik enjeksiyon alanında faaliyet gösterdiği, eski firmanın ma- halde bulunan enjeksiyon makineleri vs ekipmanları … Kolonya’ya sattığı, … Plastik’in mevcut borçları kabul ettiği, en kısa zamanda yapılandırmadan yararlanıp … Kolonya’nın söz- leşmeyi kendi üzerine alması için kolaylık sağlayacağı ” tespit edilerek buna dair tutanak düzen- lendiği, tutanağın birinci sayfasına ” davacı … Kolonya temsilcisi …’ın ağzından “devir olması nedeniyle borçların aktarılmasını kabul ediyorum ” ibaresi yazılarak imzasının alındığı, ayrıca Tahsilat Şefliği’nce “Abonman Şefliği’ne;… Kolonya mahalli devir olduğundan dolayı sözleş- meden sonra borçlar yeni aboneye aktarılacaktır ” notunun yazıldığı, Sonrasında davacı …. Tic.Ltd.Şti. ile davalı … A.Ş arasında 04/04/2011 tarihinde , … Sokak, … İş Hani, No:…, Kat:… adresinde bulunan işyeri için … tesisat numarası ile Perakende Satış Sözleşmesi düzenlendiği ve mühürlü … seri numaralı nolu … sayaçtan …- langıç endeksiyle 7/4/2011 tarihi itibariyle elektrik enerji tüketmeye başladığı , Bilahare … tesisat numaralı işyerinin önceki abonesine ait borcun 04/04/2011 tarihi itibariyle 35.145,37 TL olduğu belirtilerek eski abonenin borcu davacıya yüklendiği, 30/06/2011 – 30/04/2014 tarihleri arasında 18 taksit olarak yapılandırıldığı, davacı şirketin de kendisine yüklenen eski abonenin borcunu 45.825,02 TL olarak tamamen ödediği ve davalıya elektrik borcunun kalmadığı,Dava dışı eski abone … Plastik firmasının belirtilen dönemde 4 defa kaçak elektrik kullandığı ve davacı şirkete yüklenen borcun içerisinde kaçak elektrik borcunun da olduğu, davacının işyerini kiraladığı zaman önceki abonenin elektriğinin borçtan dolayı kesik olduğu anlaşılmıştır. Yapılan sözleşmenin niteliği ve bütün sözleşmelerde geçerli olan Sözleşmenin Nispiliği İlkesi gereğince, sözleşme sadece taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurur. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre; eski kiracının veya mal sahibinin elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelikleri nedeniyle önceki aboneye ait olan ödenmemiş fatura bedellerinin yeni aboneden talep edilmesi mümkün değildir.(Yargıtay 3. HD 2015/20028 E., 2017/6054 K. Sayılı ilamı)Yargıtay HGK’nun 30/01/2008 tarih ve 2008/13-58E-39K sayılı kararında; ”Dava dışı 3.şahıs mal sahibi veya eski kiracı ya da yüklenicinin borcunun yeni aboneden talep edilmesi mümkün değildir.” şeklinde karar vermiştir.Ayrıca, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 24/4 maddesinde; “Aynı kullanım yerine ait başka müşterilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni müşterinin üstlenmesi talep edilemez” hükmüne yer verilmiştir. Davacı şirketin, hangi kayıt ve şartla olursa olsun önceki abonenin borcunu ödeme yükümlülüğü bulunmadığı halde elektrik abonesi olabilmek için eski abonenin borcunu üstlenmek zorunda kaldığı ve taksitlendirilerek ödediği, bunun iradi bir ödeme olmadığı dosya içeriği ile sabittir.TBK’nun Malvarlığının veya işletmenin devralınması başlıklı 202.maddesinde: Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlı- ğındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur.” denilmiş ise de, aynı sektörde faaliyet gösteren eski ve yeni abone arasında sadece makinelerin satışı ve devri hususunda yapılan hukuki işlem ise TBK 202 kapsamında işletme /veya malvarlığı devri niteliği taşımadığından bu hüküm çerçevesinde sorumlu tutulamayacaktır. Kanunun ve Yönetmeliğin amir hükme ve yerleşik yargı uygulamasına rağmen davalı şirketin önceki aboneye ait elektrik borçlarını davacı şirkete yükleyerek tahsil etmesi usul ve yasaya aykırı olup haksız şekilde tahsil edilen ödeme tutarının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerekir. Bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilen yersiz ödeme tutarı 45.825,02 TL, davacının dava dilekçesindeki talebi 45.822,91 TL olup “Taleple Bağlılık İlkesi” gereğince 45.822,91 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Faiz yönünden;davacı, 03/05/2013 tarihli dava dilekçesinde 45.822,91 TL’lik alacağı için avans faizi talep etmiş olup , tarafların sıfatına (tacir olmalarına) ve uyuşmazlığın niteliğine göre her bir ödeme yönünden ödeme tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesi gerekirken , toplam ödeme tutarı üzerinden en son ödemenin yapıldığı tarihten yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, 1-Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine, 2-Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, tespit edilen eksiklik yargılama gerektir- mediğinden HMK 353/1-b-2 md gereğince, esasa ilişkin olarak yeniden, “DAVANIN KABULÜNE, 45.822,91 TL tutarındaki ödemenin , 2.868,84 TL’sinin 30.06.2011 tarihinden, 2.498,57 TL’sinin 01.08.2011 tarihinden, 2.612,64 TL’sinin 31.10.2011 tarihinden, 2.594,84 TL’sinin 30.12.2011 tarihinden, 2.614,73 TL’sinin 29.02.2012 tarihinden, 2.610,48 TL’sinin 30.04.2012 tarihinden, 2.543,46 TL’sinin 02.07.2012 tarihinden, 2.522,20 TL’sinin 31.08.2012 tarihinden, 2.496,66 TL’sinin 20.11.2012 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 31.12.2012 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 28.02.2013 tarihinden, 2.497,72 TL’sinin 30.04.2013 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 01.07.2013 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 02.09.2013 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 30.10.2013 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 30.12.2013 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 28.02.2014 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 28.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine ” karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A- Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine, B- Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, tespit edilen eksiklik yargılama gerektir- mediğinden HMK 353/1-b-2 md gereğince, esasa ilişkin olarak yeniden, 1- DAVANIN KABULÜNE, 45.822,91 TL tutarındaki ödemenin , 2.868,84 TL’sinin 30.06.2011 tarihinden, 2.498,57 TL’sinin 01.08.2011 tarihinden, 2.612,64 TL’sinin 31.10.2011 tarihinden, 2.594,84 TL’sinin 30.12.2011 tarihinden,2.614,73 TL’sinin 29.02.2012 tarihinden, 2.610,48 TL’sinin 30.04.2012 tarihinden, 2.543,46 TL’sinin 02.07.2012 tarihinden, 2.522,20 TL’sinin 31.08.2012 tarihinden, 2.496,66 TL’sinin 20.11.2012 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 31.12.2012 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 28.02.2013 tarihinden, 2.497,72 TL’sinin 30.04.2013 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 01.07.2013 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 02.09.2013 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 30.10.2013 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 30.12.2013 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 28.02.2014 tarihinden, 2.495,61 TL’sinin 28.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine 2- 3.130,16-TL Karar ve ilam harcının peşin alınan 782,55-TL den mahsubu ile kalan 2.347,61-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3- Davacı tarafından yatırılan 806,85-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- Davacı tarafından yapılan 1.601,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5- Davalı tarafından yapılan tebligat ve yazışmanın davalının üzerinde bırakılmasına, 6- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT.’nin 13. Maddesi uyarınca takdir edilen 6.756,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7- Artan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalıdan Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 3.130,16 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 81,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/02/2022