Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/3271 E. 2022/3390 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/3271
KARAR NO: 2022/3390
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 02/11/2022
NUMARASI: 2022/673 E
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkililerince 21.02.2022 tarihinde yapılan kontrollerde davalı …’ın kaçak elektrik kullandığı tespit edildiğini, bu hususun … numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, kaçak tutanağında da görüleceği üzere davalı …’ın sözleşmeli kayıtlı sayacın kofrasında ‘harici hat’ çekmek marifetiyle enerji kullandığını, davalı …’ın bu güne kadar davaya konu borcunu ödemediği için kaçak elektrik kullanımın bedelinin tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı …’ın icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davayı açmadan evvel yapılan tüm sulh görüşmeleri olumsuz sonuçlandığını, ticari davalarda zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ve söz konusu başvurunun görüşme yapılamadan anlaşamama ile sonuçlandığını, borçlunun mal kaçırma ihtimaline karşın, alacaklarının sürüncemede kalmaması ve yapacakları icra takibinin sonuçsuz kalmaması açısından borçlunun menkul, gayrimenkul ve 3. şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İİK’da ihtiyati haciz için aranan koşullar bulunduğundan ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince verilen 02/11/2022 tarihli ara karar ile; İhtiyati haciz kararı verilebilmesine ilişkin İİK’nın 257 ve 258/1 maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı anlaşıldığından, ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiştir.Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati hacizin, bir para alacağının zamanında ödenmesinin garantili altına alınması amacıyla, mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması olduğunu, alacaklı, borçlunun borcunu zamanı geldiğinde ödemeyeceğini düşünüyorsa, dava veya icra takibi açmadan hızlı bir şekilde borçlunun mallarına ihtiyati haciz koydurabileceğini, ihtiyati haciz ile birlikte, borçlunun mallarını üçüncü kişilere devretmesinin engellenmiş olacağını, buradaki amacın, kötü niyetli borçluların mal kaçırarak alacaklıları zarara uğratmasının önüne geçebileceğini, somut olayda müvekkil şirket yetkililerince 21.02.2022 tarihinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiş olup bu husus H/518058 numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, dava dilekçesinin ekinde de sunduğu, kaçak tutanağında da görüleceği üzere davalı/borçlu “sözleşmeli kayıtlı sayacın kofrasında ‘harici hat’ çekmek marifetiyle” enerji kullandığını, işbu kaçak elektrik tutanağına tahakkuk eden davaya konu borcu davalı ödemediğini, İİK madde 257 gereğince, ihtiyati haczin ilk şartı ihtiyati hacze başvuracak kişinin para borcunun alacaklısı olması gerekmektedir ki somut olayda şirket konusu bir “para borcunun” alacaklısıdır. İİK’nun 257. Maddesinin birinci fıkrasına göre hakkında ihtiyati haciz istenen alacak (borç) para alacağı (borcu) olmalıdır. İİK ‘nun ilgili maddesine göre alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekmektedir ki davaya konu işbu alacak rehinle temin edilmemiş bir alacak söz konusudur. Mahkemenin iddia ettiği gibi ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için yargılama yapılmasını bekledikleri takdirde ihtiyati haciz kararını aldırmanın hiçbir anlamı ve ehemmiyeti kalmayacağını, çünkü ihtiyati haczin amacı borçlunun yapmayı amaçlaması muhtemel icra takibi önleyici hamleleri engelleyip alacaklının korunması olduğunu, somut olayda ihtiyati haciz koşulları gerçekleşmesine rağmen taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hük- müne yer verilmiştir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunul- madığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Eldeki dosyada da , dava kaçak elektrik kullanımına ilişkin fatura bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir.İhtiyati hacze konu alacak tak taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kay- naklanmaktadır. Alacağın varlığını ” yaklaşık ispat”a elverişli başkaca delil sunulmamış olup uyuş- mazlık konusu yargılamaya muhtaçtır. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden …’ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/12/2022