Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/3236 E. 2023/995 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/3236
KARAR NO: 2023/995
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2022
NUMARASI: 2021/731 E – 2022/748 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin iş yerinde müvekkili şirket çalışanlarının 24/09/2019 tarihinde tanzim ettiği … seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden davalı adına tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine, davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresinin dolduğunu, itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süresi içerisinde açılmadığını, kaçak elektirk tespit tutanaklarının usule uygun düzenlenmediğini, yapılan hesaplamalarının da hatalı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından; “Eldeki davanın konusunun bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu, tarafların ikisinin de tacir olması sebebiyle davanın nispi ticari dava mahiyetinde olduğu, bu nedenle dava açılmadan önce arabuluculuk yolunun tüketilip dava dilekçesinin ekine arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylı örneğinin eklenmesi zorunlu dava şartıdır. Her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinin ekine arabuluculuk son tutanağı eklenmiş ise de; belgenin fotokopi olduğu, bu nedenle tensip tutanağının 16 numaralı ara kararı ile davacı vekiline arabuluculuk son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylı örneğini sunmak üzere ihtaratlı davetiye gönderildiği, ancak ihtarın gereğinin yerine getirilmediği…” gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; kendilerine gönedirilen gönderilen 26.11.2021 tarihli tebligatın açıklama kısmında ”ATK faturası ekli olup, fatura tutarını faturada belirtilen hesaba yatırıp makbuzunu mahkememize sunmanız hususu ihbar ve tebliğ olunur.” ibaresinin yer aldığını, bu tebligatta tensip tutanağı olması gerekirken ATK faturasının ekli olduğunun belirtilmiş olması sebebiyle işbu tebligat, Tebligat Kanununun 9. Maddesine göre davetiyenin ihtiva etmesi gereken kayıtlardan biri olan tebligatın anlaşılacak şekilde tebliğ konusunu içermediğini, – 15.11.2022 tarihli tensip tutanağının 9 numaralı ara kararında ”işbu tensip tutanağının tebliği ile” ibaresi kullanmışsa da gönedirilen 26.11.2022 tarihli tebligatın açıklama kısmına bakıldığında tensip tutanağı değil, ATK faturasının ekli olduğunun belirtildiğini, bunun yanılgıya düşmelerine sebebiyet verdiğini, buna ek olarak, gerekli ihtaratın yapılmamış olması sebebiyle tensip 16 nolu ara kararında yer alan arabuluculuk tutanak aslının sunulması ara kararının bu yanılgı neticesinde yerine getirilemediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, haksız fiilin 2019 yılı eylül ayında olduğunu, davanın ise iki yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava; kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden davalı adına tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin tahsiline yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık ise davacıya arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylı örneğinin sunulması için yapılan kesin süre içeren ihtaratın usule uygun olup olmadığı noktasındadır.Dosya kapsamından, davacı tarafça dava dilekçesi ekine arabuluculuk son tutanağının fotokopi olarak eklendiği, mahkemece tensip 16 numaralı ara kararı ile tensip tutanağının tebliği suretiyle davacı vekiline arabuluculuk son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylı örneğini sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, gönderilen tebligat zarfının üzerinde ise ” bu zarfta tensip zaptı ” şerhinin bulunduğu görülmüştür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2010/19-286 E., 2010/330 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere muhtıranın geçerli olabilmesi için muhtırada hakim veya mahkeme başkanının sicili ve imzasının bulunması, yapılacak işlemin doğru olarak gösterilmiş olması, verilen sürede muhtıra gereğinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının hatırlatılması gerekmektedir. Bu unsurları taşımayan muhtıra ile geçerli bir bildirimin yapıldığından söz etmeye de imkan yoktur. Bu hususlar gözetildiğinde hakim imzası olmadan davacıya gönderilen tebligat üzerine şerh verilerek yapılan bildirimin geçerli olmadığı açıktır. Açıklanan nedenlerle, Davalının istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak davacıya usule arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylı örneğinin sunulması için muhtıra tebliği ile sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Davalının istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edenlere isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/03/2023