Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/3213 E. 2023/2481 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/3213
KARAR NO: 2023/2481
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2022
NUMARASI: 2018/41 E – 2022/91 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 14/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’in … plakalı … marka minibüsün sahibi olduğunu, müvekkilinin aracının işyerlerine ve okullara servis taşımacılığı işinde kullanıldığını, aracın 10/08/2017 tarihinde arızalanması ve tamir için …-…’nın işyerine götürüldüğünü, burada aracın motorunun arızalandığının söylendiğini, gerekli olan yedek parçaların listesi çıkartılarak bu parçaların …-…’dan temin edildiğini, yedek parça temininden sonra aracın …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde rektifiye edildiğini, ardından ….-… tarafından tamir işleminin tamamlandığını, aracın çalışır halde olduğunun söylendiğini ve müvekkiline teslim edildiğini, aracın tesliminden sonra işe başladığı ilk gün 06/09/2017 tarihinde hiçbir sebep yokken yolda kaldığını ve yeniden …’in iş yerine çekildiğini, aracın tamiri için yeniden yedek parça listesi çıkarıldığını, kaza sonrası hasar almayan parçaların da hasarlandığının söylendiğini, müvekkilinin aracı tamir eden ve yedek parça temin eden davalılara kusurlu parça ve tamir nedeniyle aracın ağır hasarlı hale geldiğini, bu nedenle tüm masrafları kendilerine ait olmak üzere aracı çalışır hale getirerek kendisine teslim etmelerini istediğini, ancak davalıların yeniden ücret talebinde bulunduklarını, … San. Tic. Ltd. Şti. Rektifiye işini yapmak istemediğini, aracın başka bir iş yerine götürülmesini söylediğini, müvekkilinin daha fazla taşıma işinde çalışamamasının önüne geçmek ve bir an önce tamirinin tamamlanarak yeniden çalışır hale getirebilmek için tazminat davası aşamasından önce İstanbul 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/42 D.iş sayılı dosyası ile delillerin tespitini istediğini, mahkemece yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda 17/10/2017 ve 27/10/2017 tarihli iki adet bilirkişi raporu düzenlendiğini, bu raporlara göre müvekkiline ait araçta tamirat için kullanılan yedek parçalarının tamamının orijinal olmadığı, yan sanayi ürünü olduğu, araçtaki arızanın orijinal yedek parça kullanılmaması nedeniyle meydana geldiği, krank yataklarının orijinal ve yeterli nitelikte olmaması nedeniyle araçta yeniden motor arızası meydana geldiğininin belirtildiğini, müvekkilinin araçta kullanılan tüm yedek parçaları muhafaza altına aldığını, kullanılan bazı parçaların başka model araçlara ait olduğu başka tamirciler tarafından kendisine bildirildiğini, müvekkilinin aracının yeniden tamirini sağlayamadığını ve piyasa rayici 90.000,00-TL civarında olan aracını 53.000,00-TL bedelle arızalı olarak satılarak devrettiğini, davalılardan yedek parçaları temin ederek satan … hatalı ve orijinal olmayan yedek parça temin etmek suretiyle zarara sebebiyet verdiğini, … ve …’un ise hatalı/orijinal olmayan yedek parçaları araca monte etmek, hatalı parçaların kullanımına göz yummak, hatalı parça olmasına rağmen aracı çalıştırmak suretiyle zarara sebebiyet verdiğini, müvekkilinin, aracında ayıplı yedek parça kullanımı ve/veya ayıplı tamir nedeniyle yaklaşık olarak 37.000,00-TL değer kaybı nedeniyle zarara uğradığını, ayrıca taşıma sözleşmeleri ile üstlendiği taahhütlerini yerine getiremediğini, müşteri kaybettiğini, çalışamadığı günler kazancından mahrum kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tamir için ödenen bedelden çekici, yedek parça, rektifiye, tamir, işçilik vb. masraflar da dahil olmak üzere şimdilik 10.000,00-TL’nin, delillerin tespiti için İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/42 D. İş dosyası nedeniyle ödenen harç masraflardan şimdilik 677,00-TL’nin, aracın değer kaybı nedeniyle uğranılan zarardan şimdilik 37.000,00-TL’nin, çalışılamayan günler kazancı nedeniyle uğranılan zarardan şimdilik 11.350,00-TL’nin şimdilik …’an 59.027,00-TL’nin arıza tarihi olan 06/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstanbul 1.Tüketici Mahkemesinin 23/11/2017 tarih, 2017/722 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı ile; 6502 sayılı yasanın 3 ve 75 maddeleri gereğince Mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verildiği ve verilen kararın 04/01/2018 tarihinde kesinleşerek dosyanın gönderildiği anlaşılmıştır. Davalı ……. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin motor rektifiye işleriyle uğraştığını, davacı ile doğrudan tanışmadığı gibi yine işbu iş gereği de doğrudan bir temaslarının olmadığını, davacının, aracını tamir ettirmek üzere … Otomotive müracaat ettiğini, …’in de aracın motorunu revizyona tabii tutmak üzere müvekkiline getirdiğini, müvekkili firma yetkililerinin motor üzerinde yaptıkları ölçüm ve incelemeler neticesinde rektifiyede kullanılacak lazım gelen parçaları liste halinde …’ya sunduklarını, …’nın parçaları tedarik ettikten sonra müvekkili firma yetkililerinin, motor üzerinde (silindir rektifiyesi, kol burçlarının değişimi, silindir kapak revizyonu) gibi gerekli işlemleri yaparak motoru …’ya teslim etliklerini, aradan birkaç gün geçtikten sonra motorun yeniden arızalandığı bilgisi üzerine müvekkilinin, …’ya ”araç üzerindeki arıza bizim yaptığımız çalışmadan değil ancak buna rağmen ortada mağdur bir kişi vardır, biz yine de üzerimize düşeni yapmaya hazırız” denmesine rağmen araç sahibi davacı ile … arasındaki uyuşmazlık neticesinde bahse konu aracın, davacının beyanıyla “Topkapı’da başka bir usta tercih edileceği” kararıyla götürüldüğünü, belirtmek gerekir ki, davacımın aracındaki ikinci arıza kalemleri (krank milindeki arıza, krank milinin bağlı bulunduğu motor bloğundaki ana yatak kepleri (baraları) müvekkilinin ilk işleminde var olan arızalar olmadığı için bu kalemlerde müvekkilince hiçbir zaman işlem yapılmadığını, aracın tekrar arızalanıp getirilmesi ve sonrasında birinci işlemde müvekkilince tamir ve uygulama yapılan alanlarla alakalı herhangi bir arıza olmadığı gibi böyle bir iddia ve talebinde olmadığını, sadece bu hususların bile müvekkilinin kusursuz olduğunun tek başına ispatı olduğunu, bunlarla birlikte motorun üzerine bağlanan ve ”ayıplı ürün” olarak takdim edilmeye çalışılan ana yatak ve biyel kolu yatakları … markalı ürünler olduğunu, …; … Fabrikası için üretilen orijinal yataklarla aynı fabrikada- yerde aynı kalitede üretilen … ürün olduğunu, burada aynı ürün aynı evsafta üretilir lakin birinde … tedarikçisi olunması hasebiyle ”…” diğerinde ise … etiketi vurulduğunu, belirtmek gerekir ki, … marka yatakların distribütörü olan …firmasının aynı zamanda …-…-… gibi diğer dünya markalarının da distribütörü olan yetkin ve seçkin bir oluşum olduğunu; müvekkilinin bilgi ve görgüsüne göre dava konusu araçtaki hasarın parça değil ”motorun sökülmesi-parçalara ayrıştırılması-dağıtılması ve revizyon sonrasında ise parçaların yeniden montaj hatası olduğunu, bunun da ne parça ne de revizyon hatası olarak kabul edilemeyeceğini, işbu davada davacı tarafından talep edilen rakamların afaki-gerçek dışı kabul edilemez olduğunu, öte yandan delil tespiti dosyasında da açıkça belirtildiği üzere müvekkilinin kusursuz olduğundan delil tespiti dosyası masraflarının müvekkilinden talep edilmesinin de olanaksız olduğunu beyanla davanın müvekkili açısından reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin sattığı ürünlerin yan sanayi ya da muadil ürün olmayıp ekipman ürünü olduğunu, davacının aracına takılması için satılan parçaların Federal-Mogul tarafından üretilen ve aşağıda unvanları verilen, … A.Ş ve … A.Ş’den temin edilmiş olan, faturalı, Ekipman parçaları olduğunu, bu parçaların yetkili servisten temin edilen parçalardan tek farkının üzerlerinde … amblemi olmayan after market ürünü olması olduğunu, davacının beyanlarına göre, bırakın ekipman ürünü ya da yan sanayi malzemesi kullanılmasını, sanki araçta çıkma, başka marka araçlara ait parçaların kullanıldığı gibi bir izlenimin uyandığını, eğer böyle bir şey varsa müvekkilinin bundan haberi olmadığını, müvekkilinin sattığı ürünlerin fatura mukabili satılmış olan barkotları belli ekipman ürünler olduğu ancak montajda bu yönde bir sıkıntı olmuş ise bunun davacıyla montaj ve rektifiye firmaları arasındaki bir problem olduğunu, aracın arızasının, yanlış montaj, yanlış kullanım veya bir an için davacının iddiasının kısmen doğru olduğu kabul edildiği taktirde, müvekkilinin sattığı parçanın bu araçta kullanılmaması sebebiyle olabileceğini, ancak arızanın müvekkilinin sattığı parçalarla bir alakasının olmadığını, delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporlarından herhangi bir bilgilerinin bulunmadığı ancak tek tarallı ve kendi delillerinin de toplanmadan hazırlanan bu bilirkişi raporlarının kabul etmediklerini, kapsamlı bir rapor alınmasını, rapor alınmadan, … firmasından, ayrıca anılan parçaların müvekkiline satışını gerçekleştiren … Tic. A.Ş ve … San. Ve Tic. A.Ş’den faturada geçen parçaların uygunluk test sonuçları, tüm sertifika örneklerinin celbi ile davacının aracının yaşadığı hasarla bu parçaların uygunluk testlerinin karşılaştırılmasını talep ettiklerini, ayrıca davanın … … Tic. A.Ş ve … San. Ve Tic. A.Ş’ye ihbarını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla aracın 37.000,00 TL değer kaybının iddiasının fahiş olduğunu, bu aracın daha önce zaten bu arızayı yapan bir araç olduğu aynı arızayı iki kere yapan aracın değer kaybının ilk arızadan kaynaklanmış olduğunu, davacının çalışılmayan günler için 11.350,00 TL talep ettiği, bu miktarın fahiş ve belirsiz olduğu, hasarın zaten müvekkilinden kaynaklanmadığını, aracın ne kadar süre hasarlı kaldığının belli olmadığını, bilirkişilerce aracın tamir süresi ve davacının bu sürede kazanç kaybının tespitinin gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde ve özetle; davacının aracının arıza yapması nedeniyle taraflarına başvurduğunu, aracın motorunda arıza olduğunu tespit ederek motoru söküp … Otomotive rektifiyeye gönderdiklerini, … yedek parça listesini verdiğini, kendisinin bunları … Otomotivden almasını söylediğini, daha sonra parçaların monte edilerek … motoru kendisine teslim ettiğini, kendisininde diğer parçaları montajını yaptığını ve aracı çalıştırıp davacıya teslim ettiğini, … otomotivden alınan parçaların orjinal ve yerli olduğunu rektefiyecinin bilmesi gerektiğini, kendisinin dışında gelişenin işçilik olduğunu, davacının bir gün sonra aracının Altunizade kavşağında kaldığı çekici ile dükkanına getirdiklerini, … Otomotivden … çağırdığını, ustanın ise benlik bir durum değil deyip araca bakmaya gelmediğini, aynı şekilde … Otomotivden Bülent ustayı çağırdığını, Bülent Ustanında bu arızanın kendisinden kaynaklanmadığını söylediğini, bütün ısrarına rağmen hep beraber dörde bölerek aracı tekrar yapıp müşteriye teslim edelim dediği halde kimsenin yanaşmadığını, aracın motorunun hatalı yedek parça ve rektefiye işlemi yüzünden arıza yaptığını, meydana gelen zarının kendisinin uzmanlık alanının olmadığını beyan etmiştir. Mahkeme, … plakalı … marka minibüsün işyerlerine ve okullara servis taşımacılığı işinde kullanıldığı, aracın 10/08/2017 tarihinde arızalanması ve tamir için …-…’nın işyerine götürüldüğü, burada aracın motorunun arızalandığının söylendiği, gerekli olan yedek parçaların listesi çıkartılarak bu parçaların …-…’dan temin edildiği, yedek parça temininden sonra aracın … Yenileme San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nde rektifiye edildiği, ardından …-… tarafından tamir işleminin tamamlandığı, aracın çalışır halde olduğunun söylendiği ve teslim edildiği, aracın tesliminden sonra işe başladığı ilk gün 06/09/2017 tarihinde hiçbir sebep yokken yolda kaldığı ve yeniden …’in iş yerine çekildiği,bu aşamada bilirkişi delil tespiti yapılığı, aracın yedek parçalarının orijinal olmadığı gibi ayıplı teminat yapılarak davacının zarar uğradığı iddiasıyla açılan davada alınan bilirkişi raporunda öncelikle yapılan tamirat hizmetinin ayıplı olup bu ayıbın sorumluluğunun %100 (Yüzde Yüz) olarak, aracın onarımını yapan …(…) firmasında bulunduğu, davacının ayıplı hizmet nedeniyle yaptığı tamir masrafının toplam KDV dahil 7.467,08-TL olduğu, bu arızayı daha önce yapmış olması sebebiyle davaya konu olay sebebiyle araçta yeni bir değer kaybının söz konusu olmadığı, davacının aracının çalışmaması nedeniyle kar mahrumiyeti alacağının 1.741,16-TL olduğu, yedek parçalar ve temin edicilerde herhangi bir kusurun söz konusu olmadığının tespit edildiği gerekçesi ile;”1-Davalılar … (…) ve … Yenileme San. Tic. Ltd. Şti aleyhine açılan davanın ESASTAN REDDİNE,2-Davalı … (…) aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE, davacının 7.467,08-TL tamir için ödenen masraflar, 677,00-TL delil tespiti için ödenen masraf ve 1.741,16-TL kar mahrumiyeti alacağı olmak üzere toplam 9.885,24-TL’nin 06/09/2017 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … (…)’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili ile katılma yoluyla davalı … vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kararın somut olayın özellikleri ve deliller değerlendirilmeksizin eksik inceleme neticesinde verildiğini,davacının aracının tamirinde yedek parçaları temin eden davalı …’dan (…), yedek parça temininden sonra aracı rektifiye eden … Yenileme San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ve ardından tamir işlemini tamamlayan ve aracın çalışır halde olduğunu söyleyerek aracı davacıya teslim eden … ‘nın (…) araçtaki ayıptan sorumlu olduğunu, her halükarda İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/42 D. İş sayılı dosyada alınmış olan rapor ile çelişkiler barındıran rapor esas alınarak karar verildiğini, eksik değerlendirme neticesinde tanzim edilen, diğer rapor ile çelişkiler barındıran, hükme gerekçe gösterilebilir nitelikte olmayan bilirkişi raporuna binaen karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun denetime elverişli olması gerekmekte iken bahse konu bu bilirkişi raporu eksik delil ve inceleme neticesinde hazırlanmış olup bu bu rapora binaen verilmiş olan kararın kaldırılması gerektiğini, daha önceden kaza yapmış olması sebebiyle davaya konu olayda yeni bir değer kaybının söz konusu olmadığına ilişkin ve kar mahrumiyetine ilişkin olarak 10 günlük iş kaybına dair yapılan bilirkişi hesabı göz önüne alınarak verilmiş olan bu karar hukuka aykırılık bulunduğunu,eksik inceleme neticesinde verilmiş olan ve çelişkiler barındıran, davalılar … (…) ve … Yenileme San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın esastan reddine, Davalı … (…) aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, fazlaya ilişkin istemin ise reddine şeklinde kuralan hükmün kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; mahkemece müvekkili davalı … (…) aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekmekte iken davanın kısmen kabulü yoluna gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca reddedilen kısım yönünden müvekkili lehine davacının nispi vekalet ücreti ödemesine karar verilmesi gerekmekte iken bu hususta karar verilmemiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu,davacının istinaf talebinin de reddi gerektiğini,olayda diğer davalılar, yedek parçaların temin edildiği … (…) ve motorun rektifiyesini yapan … Yenileme San. Tic. Ltd. Şti.nin kusurlu olduğunu, bu sebeple müvekkilinin %100 kusurlu kabul edilmesini kabul etmediklerini, bu davadan önce açılan ve delil tespitine ilişkin olan İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/42 D. İş sayılı dosyada tanzim edilmiş olan 17.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda; aracın hasarlı parçaları üzerinde yapılan incelemede, orjinal parça kullanıldığı belirtilmiş olmasına rağmen taklit ve yetersiz evsafta parça kullanıldığı, bu nedenle aracın ilk çalıştırılmasında hatalı parçaların tekrar motor arızasına neden olduğu tespit edildiğini, İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/42 D. İş sayılı dosyada tanzim edilmiş olan 27.10.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; “araçta, dosyada faturaları bulunan motor parçaları olan krank yatakları ve yağ pompası parçaları değiştirilmiş, krank yataklarının orjinal ve yeterli nitelikte olmaması nedeniyle motor yeniden arızalanmıştır.” şeklinde tespitte bulunulduğu tespitlerinden de anlaşılacağı üzere aracın tamirinde açıkça taklit ve yetersiz evsafta yedek parça kullanıldığını,davalı …’ın (…) kendisi tarafından satılan ve davacının aracındaki hasarın büyümesine sebep olan parçalara ilişkin taklit ve yetersiz evsaftan sorumlu olması gerektiğinini açık olduğunu, davalı … Yenileme San. Tic. Ltd. Şti. motoru rektifiye ederken bilgisi ve iş alanı olan bu konuya ilişkin olarak yetersiz olduğundan motora zarar verebilecek yedek parçaları kullandığını, rektifiye işlemi de düzgün yapılmadığını,mtora zarar verecek olan bu parçaları kullanması ve rektifiye işleminin düzgün yapılmamasının, bu şekilde motoru çalıştırmasında kusurlu olduğunu açıkça ortaya koyduğunu,dosya içeriğinden anlaşılacağı üzere aracın motorunun rektifiyesi (yenilenmesi) diğer davalı … Yenileme San.ve Tic.Ltd.Şti. tarafından yapıldığını, yine bu firma tarafından talep edilen yedek parçaların diğer davalı …’dan sağlandığının da dosya içeriğine göre sabit olduğunu,davalı …’nın (…) aracın rektifiyesi /yedek parça teminine ilişkin hiç bir işlem yapmadığını,bu işlerin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını,müvekkilinin sadece, … San.ve Tic.Ltd.Şti. tarafından rektifiyesi yapılan motorun araca monte edilmesini ,motor dışındaki kabloların hortumların ,dış aksamların bağlantılarını yaptığını,müvekkilinin motor parçalarının montajını (motorun rektifiyesini) yapmadığını,aracın tamir için getirildiği tamircinin ,motorun rektifiye işleminden sorumlu olmasının söz konusu olmadığını ,kaldı ki tamircinin motorun rektifiye işlemini yapmasının mümkün olmadığını ,motor parçalarının temini ile bu parçaların montajının rektifiye işlemini yapan tarafından yapılması gerektiğini,müvekkilinin yedek parçaları temin etmediği, rektifiye işlemini yapmamasına rağmen müvekkili …’nın (… ) %100 kusurlu olduğunun kabulü ile müvekkili yönünden davanın kısmen kabulü ve diğer davalılar yedek parçaları temin eden … (…) Ve motorun rektifiyesini yapan … San. Tic. Ltd. Şti’nin kusurlu olmadığından bahisle bu davalılar yönünden davanın esastan reddi yoluna gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,bilirkişi raporunun çelişkili ve denetime elverişli olmadığını,reddedilen kısım için hesaplanacak nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesi gerektiğini, davada talep edilen miktar 59.027,00.-TL olup müvekkili yönünden davanın kısmen kabulü ile ,9.885,24.TL nin müvekkilden tahsili ile davacıya verilmesine ,fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verildiğini, kararda diğer davalılar … (… ) ve … yenileme San.Tic.Ltd.Şti. Lehine vekalet ücretine karar verildiğini, ancak reddedilen kısım yönünden (49.141,76.-TL ) hesaplanacak nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesi gerekirken bu hususta hüküm kurulmadığını, bu nedenle verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılması/bozulması veya düzeltilmesi ile , reddedilen kısım yönünden (49.141,76.-TL ) hesaplanacak nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, ayıplı tamir ve ayıplı yedek parça kullanımı nedeniyle araç değer kaybı, tamir masrafı aracın çalışmaması nedeniyle kar mahrumiyeti alacağına yöneliktir. SMMM bilirkişi Barbaros Soylu, makine mühendisi bilirkişi … ve otomotiv yedek parça işinde uzman sektör bilirkişisi …’tan alınan 14/07/2020 teslim tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;dava konusu … plakalı aracın arızası sonucu davalılarca yapılan tamirat hizmetinin ayıplı olup olmadığı; yapılan tamirat hizmetinin ayıplı olup bu ayıbın sorumluluğunun %100 (Yüzde Yüz) olarak, aracın onarımını yapan … (…) firmasında bulunduğu,davacının ayıplı hizmet nedeniyle tamir masrafı yapıp yapmadığı (boşa giden masrafı/motor Parçaları-krank yatakları/ana-kep-kol yataklar-piston-subap-eksantrik zincir-silindir kapak contası-yağ pompası) toplam KDV dahil 7.467,08-TL olduğu,bu ayıp nedeniyle dava konusu araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı; bu arızayı daha önce yapmış olması sebebiyle davaya konu olay sebebiyle yeni bir değer kaybının söz konusu olmadığı,davacının aracının çalışmaması nedeniyle kar mahrumiyeti alacağının varlığı; davacının aracının bu tür onarım için (mator demonte-rektifiye-bakım-toplama dahil) 10 gün iş gününün yeterli olacağı, davacının dava dilekçesine eklediği ancak, olay sırasında yürürlükte olan “sözleşmeleri” göz önüne alındığını, buna göre: … Turizm ile-… ile 01.08.2017/30.08.2018 tarihleri arasında 3.450,00 + KDV; … Turizm ile-… ile 01.07.2017/30.06.2018 tarihleri arasında 3.190,00+ KDV olmak üzere Toplam: 6.640,00-TL + KDV olacağı, bu miktarın 1/3’ü yakıt-amortisman’a ayrıldıktan sonra (6.640,00-TL+ KDV)*2/3= (4.426,67-TL +KDV)/ay buna göre kazanç kaybı;10gün x (4.426,67-TL+KDV)/30gün =1,475,56 TL+KDV olacağı,dava konusu araca verilen servis, aracın onarımını yapan … (…) firması “Ayıplı Hizmet” yaptığını, Motor rektifiyesi yapan … Yenileme San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kusurunun olmadığı, 6-Yedek parça temin hizmetlerinin ayıplı olup olmadığı; yedek parçalar ve temin edicilerde herhangi bir kusurun söz konusu olmadığı belirtilmiştir. Rapora itiraz üzerine 02/11/2021 teslim tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; kök raporda değişiklik olmadığı, davalı … (…) olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, diğer davalıların olayda kusursuz olduğu, davacı aracında ayrıca değer kaybı meydana gelmemiş olup 10 günlük kazanç kaybı 1.475,56 TL olduğu belirtilmiştir. Alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında davalı … nın hatalı ve ve ayıplı tamir işlemi nedeniyle davacının aracındaki zararlardan %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği,ayrıca araçta değer kaybının daha öncede araçta benzer durum olduğu için meydana gelmediği belirlenerek , davacının ayıplı hizmet nedeniyle yaptığı tamir masrafının toplam KDV dahil 7.467,08-TL olduğu, bu arızayı daha önce yapmış olması sebebiyle davaya konu olay sebebiyle araçta yeni bir değer kaybının söz konusu olmadığı, davacının aracının çalışmaması nedeniyle kar mahrumiyeti alacağının 1.741,16-TL olduğu, yedek parçalar ve temin edicilerde herhangi bir kusurun söz konusu olmadığı açıklığa kavuştuğundan ,alınan ve hükme dayanak yapılan kök ve ek bilirkişi heyet raporları taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur. Yeni bilirkişi raporu alınmasının davaya katkısı olmayacaktır.Bu nedenle diğer davalıların da sorumlulukları tespit edilemediğinden davanın davalı … yönünden kısmen kabulüne ilişkin karar yerinde ise de, reddedilen kısım için davalı … lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve hukuka aykırı bulunmuştur. Bu itibarla davacının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddi ile davalı …’nın istinaf talebinin vekalet ücreti için kabulü ile karar bu davalı yönünden reddedilen kısım için vekalet ücreti yönünden HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılarak,”Asıl hüküm baki kalmak kaydıyla reddedilen kısım için kendini vekille temsil ettiren bu davalı … yönünden karar tarihindeki AAÜT gereği 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …’ya verilmesine dair ” yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davacının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddine,
B-Davalı …’nın istinaf talebinin kabulü ile karar bu davalı yönünden reddedilen kısım için vekalet ücreti yönünden HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılarak yeniden esas hakkında;1-Davalılar … (…) ve … Yenileme San. Tic. Ltd. Şti aleyhine açılan davanın esastan reddine, 2 Davalı … (…) aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, davacının 7.467,08-TL tamir için ödenen masraflar, 677,00-TL delil tespiti için ödenen masraf ve 1.741,16-TL kar mahrumiyeti alacağı olmak üzere toplam 9.885,24-TL’nin 06/09/2017 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … (…)’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 675,26-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.009,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 333,73-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan harçtan mahsup edilen 675,26-TL nispi karar ve ilam harcının davalı …(…) dan tahsili ile davacıya ödenmesine, 5- Kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı … (…)’dan alınarak davacıya verilmesine, 6-Reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 8.473,51-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … (…) ve … San. Tic. Ltd. Şti ‘ye verilmesine, 7-Reddedilen kısım için bu davalı … yönünden karar tarihindeki AAÜT gereği 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … ya verilmesine, 8-Davacı tarafından yapılan 35,90 başvuru harcı, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti ve 382,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.817,90-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına (%17) göre 479,04-TL’sinin davalı …’ (…) dan alınarak davacıya verilmesine, 9-Davalı … tarafından yatırılan ve kullanılmayan 100,00-TL gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı …’ a iadesine, 10-HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf incelemesi ile ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalı …’ya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacıdan alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15‬ TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/09/2023