Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/3191 E. 2022/3326 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/3191
KARAR NO: 2022/3326
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/729 E –
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/12/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu … seri numaralı tutanağa istinaden 27/06/2022 son ödeme tarihli, 15351 kWh karşılığı 65.592,93 TL tutarında kaçak elektrik kullanım faturası ve 27/06/2022 son ödeme tarihli 49470 kWh karşılığı 79.572,69 TL tutarında kaçak elektrik ek kullanım faturası tahakkuk edildiğini, davalı borçlu aleyhine tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizin KDV’si ilave edilerek İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğunu, öncelikle davalı/borçlunun taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde İİK m. 257 gereği dava ve takip kesinleşinceye kadar teminatsız veya Mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına,itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini ve davalı borçlu tarafından ikame edilen ve İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/436 Esas numaralı dosyası ile görülmekte olan menfi tespit davasında da tarafları ve dava konusu borcun ortak olması sebebiyle HMK m.166 uyarınca iş bu dava ile söz konusu menfi tespit davasının birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece11/11//2022 tarihli ara karar ile; İhtiyati haciz talep edilen alacakla ilgili davalı borçlunun da menfi tespit davası açtığı bu haliyle alacağın çekişmeli hale geldiği ve yargılamayı gerektirdiği , İİK’nın 257.madde ön görülen koşullar oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmiştir. Mahkemece11/11//2022 tarihli diğer ara karar ile, Mahkememizin 2022/436 esas sayılı dosyasının menfi tespit niteliği taşıdığı, menfi tespit davalarının kesinleşmeden hüküm ifade etmeyeceği, iş bu dosyadaki itirazın iptali davasının 2022/436 Esas sayılı dosyasının kesinleşip kesinleşmemesine göre yargılamanın akıbetinin belli olacağı, birleştirme kararı verilmesi halinde menfi tespit davası kesinleşinceye kadar iş bu davanın bekletilmesi gerekeceğinden her iki davada fiili ve hukuki yarar bulunuyor ise de menfi tespit davasının bekletilmesi gerektiği gerekçesiyle , birleştirme talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen her iki ara kararını , davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz talebine ve davaya konu edilmiş olan alacağın “kaçak elektrik” kullanımından doğan fatura alacakları olduğu, dava dosyasının içeriğine davalı hakkında tutulmuş olan kaçak elektrik tesbit tutanağı, video sunulduğu, alacağın varlığı, miktarı, sebebi, konusu, gerekçesi, kaynağı dosya kapsamına sunulmuş olan belgelerle sabit olduğu, ihtiyati haciz kararı verilmemesi “kamu alacağı” niteliğindeli kurum alacaklarını riske attığı ve kamu zararına sebebiyet verdiği ,ihtiyati haciz şartlarının bulunduğu , kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. Birleştirme talebinin reddine ilişkin karar yönünden ise ; Mahkemece birleştirme taleplerinin hukuki yarar bulunmaması sebebi ile reddedildiğini ,ancak hükmedilen ara kararın hatalı olup kaldırılması gerektiği,zira İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/436 E. Sayılı dosya ile yukarıda esas numarası belirtilen dosyada; dosya tarafları aynı olup, dava konularının aynı aboneliğe ilişkin olduğu, bu durumda usul ekonomisi açısından dosyaların birlikte yargılamasının yürütülüp karara bağlanması gerektiği, HMK’nın davaların birleştirilmesi başlıklı 166. maddesi hükmü gereğince davaların taraf ve konularının aynı olup, aralarında bağlantı bulunması sebebiyle birleştirilmesi gerektiği ileri sürülerek,bu husustaki ara kararının da kaldırılması ve bu dosya ile İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/436 E. sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davacı … tarafından açılan dava ,itirazın iptali, icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir. İİK.nun 257. maddesinde “İhtiyati haciz şartları” düzenlenmiştir. Bu hükme göre, müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez. İstenebilmesi için, alacaklının alacağını vadesinde alabilmesinin ciddi bir şekilde tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı şarttır. Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Dava itirazın iptaline ilişkin olup, ihtiyati hacze konu alacak fatura alacağına dayanmaktadır. Davada dava konusu alacağın tek taraflı düzenlenen tutanağa dayalı olması, davalı tarafça yargılama sırasında tutanağın aksinin ispatlanması imkanının bulunması ve kaçak kullanımın tesbiti hususlarının yargılamaya muhtaç olduğu, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun varlığına kanaat oluşturacak bir hususun bulunmadığı anlaşıldığından, davada İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin olarak verilen kararda hukuka aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. Birleştirme talebinin reddine ilişkin ara karara yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ; HMK’nın davaların birleştirilmesi başlıklı 166. Maddesinde ,birleştirme kararı verilmesinin koşulları ve usulü düzenlenmiş, 6100 sayılı HMK ‘nun 168. maddesi; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir.” hükmünü içermektedir. Bu sebeple ,birleştirme talepleri hakkında verilen kararlara karşı istinaf yolu açık olmadığından, davacı vekilinin birleştirme talebinin reddine ilişkin olarak istinaf dilekçesinin HMK 352/1-ç maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin ihtiyati hacze yönelik istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacı vekilinin birleştirme talebinin reddine ilişkin istinaf dilekçesinin HMK 352/1-ç maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/12/2022