Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/3170 E. 2023/2095 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/3170
KARAR NO: 2023/2095
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2022
NUMARASI: 2021/454 E – 2022/523 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 04/07/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; tekstil işi ile uğraşan müvekkil şirketin” İstanbul ili, Fatih ilçesi, … Mahallesi … Caddesi”nde bulunan … Plaza’da … ve … nolu dükkanlar ile …, … ve … te bulunan depoları yaklaşık 15 yıldır kullandığını, plazanın en alt katında yer alan … numaralı bağımsız bölüm de depo olup yıllardır sadece zaman zaman stoktaki ürünleri çıkartmak için girip çıkılan bir alan olarak kullanıldığını, elektrik kurumunun 2012 yılında özelleş- mesiyle birlikte davalı kurum tarafından sayaç değişim yapıldığını, sayaç değişiminden sonra müvek- kilinin kullanımda olan … ve … nolu dükkanlar ile …, … ve … te bulunan depolara ait olarak tebliğ edilen elektrik faturaların düzenli olarak ödendiğini, davalı kurum tarafından düzenlenen kaçak elektrik faturasından sonra, elektrik kurumu ile yapılan görüşmeler neticesinde, dava konusu … nolu depo için bugüne kadar fatura düzenlenmediği, kaçak kullanım nedeniyle düzenlenen faturanın öden- mesinin gerektiğinin öğrenildiğini, her ne kadar müvekkili tarafından anlam verilememişse de elektrik enerjisinin kesilmemesi için davalı kurum tarafından düzenlenen 09.02.2021 tarihli, … No’lu 14.127,86-TL bedelli faturanın 06.04.2021 tarihinde 14.536,85-TL olarak ödendi- ğini, davalı şirket tarafından fatura düzenlenmemiş ve davacı şirkete de tebliğ edilmemiş olması ayrıca depo olarak tahsis edilen ve aktif olarak kullanılmayan … nolu bağımsız bölümde fark edilmeyecek kadar az elektrik harcaması yapılıyor olması sebebiyle davacı şirket durumu fark etmediğini ve diğer alanlara ilişkin düzenlenen faturalarla birlikte depo olarak tahsis edilen …’e ilişkin faturayı da ödediğinin düşünüldüğünü beyanla müvekkilinin kaçak elektrik kullanımı veyahut başkaca bir nedenle davalı kuruma herhangi bir borcu olmadığının tespitini, davalı … A.Ş.’nin müvekkili şirkete kaçak elektrik kullanımı iddiası ile 14.536,85 TL tutarında yaptırmış olduğu haksız ödemenin ödeme tarihi olan 06.04.2021 tarihinden itibariyle reeskont faiziyle birlikte müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ilcretinin davalı kuruma yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket kayıtlarında yapılan incelemede, “… Mah., No…. ,… kat, …” adresinde 29.01.2021 tarihinde yapılan kontrolde … seri numaralı … marka sözleşmesiz sayaçtan elektrik kullandığının tespit edildiğini ve buna ilişkin olarak H/385042 seri numaralı tutanak tutulduğunu, davacının 7.437 – 774 sayaç işaretleri arasında sözleşmesiz sayaç üzerinden enerji kullandığı tespit edilerek sayaç işaret farkına göre 6.663 kwh enerji tüketimi tespit edilerek kaçak elektrik tarifesi üzerinden tahakkuk ettirildiğini, davacının kullanımı sayaç işaret farkına göre tahakkuk ettirildiğinden herhangi bir hata bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın KISMEN KABULÜ ile; davacının H-385042 seri numaralı ve 29/01/2021 tarihli kaçak elektrik tutanağından dolayı 3.869,96-TL bedelden borçlu olmadığının tespiti ile ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile istirdatına” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde:müvekkili şirketin, İstanbul ili, Fatih ilçesi, … Mahallesi … Caddesinde bulunan … Plaza’da … ve … nolu dükkanlar ile …, … ve …te bulunan depolarda yaklaşık 15 yıldır ticari faaliyetini yürüttüğünü, plazanın en alt katında yer alan davaya konu … numaralı bağımsız bölümün davacı şirket tarafından yıllardır depo olarak kul- lanıldığını, davalı kurumun 14 Aralık 2012 tarihinde özelleşmesi ile birlikte kurum nezdinde bulunan tüketicilere ait tüm sayaçların davalı kurum tarafından görevlendirilen memurlar tarafından değiştiri- lerek yeni sayaç numaraları verildiğini, sayaç değişim sürecinde, sayacın takılması ve sayaç değişi- minden sonra denetlemelerin yapılmasının davalının sorumluluğunda olduğunu, davalının … nolu bağımsız bölüme ait fatura düzenlemediğini, davacıya tebliğ etmediğini, emsal Yargıtay kararları uyarınca, davalı kurum tarafından tek taraflı olarak düzenlenen kaçak/usulsüz elektrik tutanağının tek başına delil niteliğinin bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin kaçak/ usulsüz kullanımının olduğu düşünüldüğünde dahi tahakkuk ettirilen tüketim bedeli fahiş olduğunu, davalı kurum tarafından kaçak olarak kullanıldığı iddia edilen … nolu sayacın, doğru tüketim kaydetmediğini, önceki döneme ait faturalara bakıldığında ve keşif icra edildiğinde depo olarak kullanılan taşınmazda tespite konu tutarda tüketim yapılamayacağının anlaşılacağını,kurum kendi kayıtlarını dahi tespit edemezken tek taraflı olarak kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmesinin gerçeklikten uzak olduğunu ve denetimin iyi yapılmadığını gösterdiğini , mahkemece 06.12.2021 tarihli tekid yazısı ile, davalı kurumdan “… Nolu depoya ilişkin bir sayaç numarası verilip verilme- diği, fatura düzenlenip düzenlenmediği, ödeme yapılıp yapılmadığı hakkında mahkemeye bilgi veril- mesi ve ödeme yapılmış ise son 15 yıllık kayıtların gönderilmesi” talep edilmesine rağmen davalının 23.02.2022 tarihli cevabında, sadece taşınmaza ait 2018 ve 2019 yılına ait sayaç numaralarını mahke- meye bildirdiğini, abonelik sözleşmesi, fatura, ödeme belgesi vs gönderilmediğini, müzekkereye eksik cevap verildiğini, mahkemece bu eksikliğin giderilmediğini, deliller celp edilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının belirtilen adreste sözleşmesiz elektrik kullandığnını tutanak ile tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen kaçak tespit, hesaplama ve tahakkuk işleminde her hangi bir hata olmadığını,müvekkili şirket tarafından kaçak tes- pit tarihindeki sayaç endeksi olan 7.437 kwh ile sayacın dağıtım sistemi ile bağlantısının kaldırıldığı tarihteki endeksi olan 774 kwh arasındaki 6.653 kwh esas alınarak hesaplama yapıldığını, bilirkişi raporunda ise müvekkilinin tespitinden farklı olarak önceki endeksin 874 kwh ve kaçak tüketim mik- tarının 6.553 kwh olduğunun kabulü ile hesaplama yapıldığını, hesaplamada esas alınan birim fiyat- ların hatalı olduğunu , mükerrer kullanımın varlığına da dikkat edilmediğini, hatalı tespitler içeren rapora dayalı hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, kaçak elektrik tüketim bedeli olarak tahakkuk edilen ve davacı tarafça ödenen fatura bedelinin istirdatı talebine ilişkindir. Dosya içeriğinden; davalı şirket çalışanlarınca, 29.01.2021 tarihinde, davalı tarafından depo olarak kullanılan “… Mah., No…. ,… kat, …” adresinde yapılan kontrolde … seri numaralı … marka sözleşmesiz sayaçtan elektrik kullandığı tespit edilmekle, bu duru- mun … seri numaralı tutanak ile kayıt altına alındığı, 7.437 – 774 sayaç işaretleri dikkati alı- narak sayaç farkına göre 6.663 kwh enerji tüketimi üzerinden 14.127,86 TL bedelli 19/02/2021 son ödeme tarihli faturanın tahakkuk edildiği, davacının bu fatura bedelini 06/04/2021 tarihinde (son ödeme tarihinden sonra) 14.536,85 TL olarak davalıya ödediği ve gerçekte böyle bir borcunun olmadığından bahisle yapılan ödemenin istirdatını talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece kısmen kabul hükmü verilmiş ve hüküm her iki tarafça istinafa getirilmiştir. 1-Davalının istinaf başvurusu yönünden; Karar tarihi olan 2022 yılı itibariyle istinaf sınırı 8.000,00 TL ‘dir. Dava değeri 14.536,85 TL, hüküm altına alınan ve davalı tarafça istinafa ge- tirilen uyuşmazlığın değeri ise 3.869,96 TL olup istinaf sınırının altında kalmaktadır. Bu nedenle davalının istinaf dilekçesinin HMK 341, 346, 352/1-b md gereğince reddine karar vermek gerek- miştir. 2- Davacının istinaf başvurusu yönünden; yukarıda belirtildiği üzere, davacının belir- tilen adreste perakende satış sözleşmesiz elektrik enerjisi kullandığı 29/01/2021 tarihli tutanak ile kayıt altına alınmıştır. …’ın 20/03/2022 tarihli cevabi yazısında ; dava konusu tutanaktaki hizmet nok- tasının …, sayaç seri nosunun 19/06/2019 tarihinde …, 26/09/2018 tarihinde … olduğu ,şirketlerince her hangi bir sayaç değişikliği yapılmadığı, 29/01/2021 tarihli tuta- nağın kayıtsız sayaçtan düzenlendiği belirtilmiştir. Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan 30/05/2018 tarih ve 30436 sayılı RG’de yayınlanan EPTHY’nin 42/a maddesinde kullanım yerine ilişkin olarak perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmadan elektrik enerjisi tüketilmesi “kaçak elektrik tüketimi” olarak tanımlanmış, yönet- meliğin 43. maddesinde “kaçak elektrik tespit süreci “, 44. Maddede “kaçak tüketim miktarının hesap- lanması” ile ilgili hükümlere yer verilmiştir. Tutanak tarihi (29/01/2021) itibariyle sayacın endeksi 7.437 kwh’dır. Ayrıca dosyada sayacın tüketim kaydetmediği veya eksik/hatalı tüketim kaydettiğine dair bir tespit bulunmamaktadır. Davalı tarafça sayacın önceki endeksi 774 kwh kabul edilip (7.437-774= ) 6663 kwh üzerinden tahakkuk yapılmış ise de, bilirkişi raporunda davacının önceki tüketiminin 874 kwh olduğu kabul edilerek ( 7.437-874= ) 6.563 kwh üzerinden hesaplama yapılmış ve neticede davacının öde- mesi gereken kaçak tüketim bedelinin 10.257,90 TL olduğu tespit edilmiş, mahkeme bakiye 3.869,96 TL üzerinden menfi tespit hükmü kurulmuştur. Davalı tarafça yapılan tahakkuka nazaran bilirkişi raporunda esas alınan önceki tüke- tim miktarı davacı lehine olup istinafa gelenin sıfatına göre kararda usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davalının istinaf dilekçesinin HMK 341,346,352/1-b maddesi gereğince karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Davacıdan alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 182,17-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2,27-TL’nin istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının, isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/07/2023