Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/310 E. 2022/516 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/310
KARAR NO: 2022/516
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/10/2021
NUMARASI: 2021/6 E – 2021/756 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Bahçeşehir İlçesi, … Mah. … pafta, … Ada, … parsel üzerinde inşa edeceği toplu konut-site merkezinde yer alacak konutlar için elektrik ihtiyacının karşılanarak konut aboneliklerinin yapılması için bölgenin dağıtımından sorumlu …’a 27.06.2014, 08.07.2015, 21.07.2015, 30.07.2015 ve 07.08.2015 tarihlerinde müracat ettiği, 27.06.2014 tarihli dilekçe ile …’ın 29.08.2014 tarihli Tip-A Enerji Müsadesi başlıklı şartname içerikli yazı ile sisteme bağlantının yapılabilmesi için … tarafından tesisi gereken işlerin müvekkil tarafından yapılacağının açıklandığı, tek taraflı dayatmalar ile dolu belgenin verildiği, müvekkil tarafından verilen 21.07.2015 tarihli dilekçeye karşılık olarak da abonelik kaydı yapılarak enerji verilmesi talebine dayalı yüksek gerilim bağlantı görüşü başlıklı ancak tarihsiz ve imzasız 12 ay süreli 13 maddeden oluşan bir dizi yapılması gereken işler ve standartların oluşturulduğu şartnamenin verildiği, bu şartnamede esasen …’ın yapacağı işlerin müvekkili tarafından yapılacağı, …’ın söz konusu yazılarında çok net bir şekilde elektrik verme şartlarını müvekkile ilettiği, bu şartlarda mevcut durumun müvekkilinin bağlantı talebini karşılamaya yetmediği, yeni tesis kurulmasının gerekli olduğu, yeni tesisin dağıtım sisteminin projesi, onayı ve yeterli finansman ile bağlantının 2019 yılında yapılabileceğinin belirtildiği , müvekkilin den imar durumu ve yapı kullanma izninin istendiği, ancak söz konusu yatırımın müvekkili tarafından yapılması halinde müracatın … Yatırım Direktörlüğüne yapılması halinde bu talebin EPDK mevzuatları çerçevesinde incelenerek kullanıcı tarafından dağıtım varlıklarının tesis edilme metodolojisi ve ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirilebileceğinin müvekkiline bildirildiği, aksi durumda talep edilen enerjinin temini için gereken yatırımın henüz programda olmadığından ancak 2019 yılında talebin bir neticeye varabileceği, … ile söz konusu tesisin müvekkil tarafndan kurulma şartları sorulduğunda; bedelsiz trafo verilmesi, trafo muhafaza bölümünün istenen şartlarda inşa edilmesi, trafonun tesis edilmesi, trafoya gelecek enerji nakil hattının yapılması (1000 metre kazı, proje, işçilik ve kablo tesisi), işçilik montaj, proje ve diğer giderlerin davacı müvekkili şirket tarafından karşılanması gerektiği, yatırım bedellerinin müvekkili şirket tarafından karşılanması halinde elektrik verilebileceği, aksi halde enerji almak için 2019 yılına kadar beklenilmesi gerektiği ve yapılacak itirazların kabul edilmeyeceği söylenerek müvekkilinin çaresiz tek seçenekle karşı karşıya bırakıldığı,sonuç olarak, açıklanan bilgiler ışığında müvekkili şirketin trafo istasyonunun yapımı sırasında faturalı kısımlar için 937.177,77 TL. harcama yapmış olup , diğer belirsiz ve tespiti gereken imalatın işçilik, kazı ve inşaat kısımlarını kendisinin yaptığı beyan edilerek , davalıların müteselsilen sorumlu olduklarını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkili tarafından yapılarak bedeli karşılanmış olan transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim ENH ve diğer tesis bedellerinin , trafo köşkü ve trafo yerinin, …’a devir tarihinden itibaren taraflar ticari şirket olduğundan ticari faiz ile davalıdan tahsiline, uygulanacak faiz tarihi için, inşa tarihinden itibaren hesaplanmasına ve davalı … A.Ş’ den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından 30/01/2018 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek talebini 954.436,01-TL ye çıkardığını beyan etmiş ve ıslah harcını yatırmıştır. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Davacının dava dilekçesinde Bahçeşehir İlçesi, … Mah. … pafta, … Ada, … parsel üzerinde inşa edeceği toplu konut-site merkezinde yer alacak konutların enerji ihtiyacı için müvekkil …’a müracat yapıldığı, müvekkil şirketin tek satıcı olmasından kaynaklanan gücünü kullanarak trafo tesisi, AG/OG kablo tesisatını yaptırdığı, yatırım bedelinin karşılanmaması halinde enerjinin verilmeyeceğinin bildirildiği, müvekkili şirketin faturalı 937.177,77 TL. olduğu ileri sürülen yatırım harcamalarının bedellerinin sonraki tahaakkuk bedellerinden düşüleceğine ilişkin hükümlere, Anayasa’ya ve mevzuata aykırılık hareket ettiği gerekçesiyle yapılan harcalamaların tesisin inşaa tarihinden itibaren işyecek faiziyle birlikte geri iadesine karar verilmesini talep ettiği, sonuç olarak hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Derdest davada müvekkil kuruluşa husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğu, husumetin …’a yöneltilmesi gerektiği, müvekkil kuruluş ile ihalesi yapılan ve fiili devri gerçekleşen Dağıtım şirketleri arasındaki işlemlerin işletme hakkı devir sözleşmesi hükümlerine tabi olduğu, müvekkili kuruluş ile … arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinin 7. maddesi ve alt bendlerinde uyuşmazlığın hukuki niteliğine göre ne tür davaların hangi şirket tarafından takip edileceği hususunda çeşitli düzenlemelerin yer aldığı, bu madde gereğince tesislerin mülkiyetine ilişkin ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıkların … tarafından takip edilerek sonuçlandırılacağının belirtildiği, davacı tarafın dava konusu yaptığı uyuşmazlık ise mülkiyete ait olmadığından müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığı beyan edilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Mahkemenin vermiş olduğu 2016/450 E, 2018/334 Karar sayılı ilamıİ Dairemizin 2018/2198 E, 2020/1947 Karar sayılı ilamı ile kaldırılması üzerine,yeniden yapılan yargılama sonucunda; 1-Davanın Kısmen Kabulüne, 2-… yönünden davanın Husumetten Reddine, 3-… yönünden davanın kısmen kabulüne, 811.618,19-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Bedaştan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı … vekili istinaf etmiştir. Davalı … vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; “Dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olup belirsiz alacak davasının koşullarını taşımadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddi yerine ıslah için davacıya süre verilerek kısmi dava olarak görülmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, mahkemece BAM kararı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yapılmadan verilen kararın açıkça hukuka aykırı olduğu, BAM kararında bahsedilen elektrik piyasası mevzuatı gereği davacı tarafın dava konusu dağıtım varlığının bedelini istemesinin mümkün olmadığı, mevzuat gereği davacının geri ödenmesini istediği bedelin muaccel olmayıp davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken kısmen kabulünün hatalı olduğu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile geri ödemenin dava tarihi olan 21.04.2016 tarihi itibarıyla istenilmesinin mümkün olmadığı, zira borcun muaccel olmadığı, bu kapsamda davacı tarafın henüz muacceliyet kazanmamış bir alacağı dava etmesinde hukuki yararı bulunmadığı, kaldı ki hukuki yarar eksikliğinin sonradan tamamlanabilir bir dava şartı da olmadığı, davacının müvekkili şirket ile Tesis Sözleşmesi imzalamadan iş bu bedelleri istemesinin de mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tesisin 2019 yılında yapılabileceği hususunun da davacı tarafa bildirilmiş olduğu , davacı … AŞ vekili …’ce 05.08.2015 tarih, 60231 sayılı yazı ile Bağlantı Yönetmeliği ve Metodoloji gereği dava konusu varlığı tesis etme talebinde bulunulduğu , ancak taraflar arasında bir TESİS sözleşmesi imzalanmadan tesisin yapılarak bitirildiğinin tespit edildiği, BAM kararında bahsedilen mevzuat gereği davacının önce Tesis Sözleşmesi imzalayarak ilgili dağıtım varlığını tesis etmesi ve buna göre 2019 yılı içinde tesis bedelinin geri ödenmesini talep etmesi gerekirken, mevzuatın aradığı koşullara uyulmadığı ve taraflar arasında bir tesis sözleşmesi imzalanamadığı için bedel iadesinin mümkün olmayacağından davanın reddi gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile mahkemece hüküm altına alınan bedel BAM kararındaki mevzuata aykırı ve belirlenen bedel de fahiş olduğundan kararın kaldırılması gerektiği, dava konusu taleplerden ancak geri ödemenin kapsamında yer alan kalemlerin geri ödenmesi istenilebilecek olup, kapsam dışı taleplerin reddi geretiği, yine davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile dava konusu dağıtım tesisi bedelinin geri ödenmesinin nasıl yapılacağının metodoloji ile belirlermiş olup, buna göre bedelin tek kalemde ödenmesinin de mümkün olmadığı, muaccel olmayan borç nedeniyle temerrüt söz konusu olmayacağından dava konusu bedellere faiz istenemeyeceği gibi dava tarihi olan 21.04.2016 tarihinden itibaren faize hükmolunmasının da Yönetmelik ve Metodolojiye aykırı olduğu ,bu sebeplerle kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, elektrik alt yapısı tesisi için davacı tarafından yapıldığı iddia edilen imalat ve tesis bedelleri ile ilgili alacak talebine ilişkindir. Dairemizin kaldırma kararından sonra, mahkemece Dairemiz kararı kapsamında rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen raporda, davacının beyan etmiş olduğu elektrik dağıtım tesisi faturalarındaki işlere ait inşa ettikleri projeleri için: toplam 937.177,77.-TL faturalı ve davacı şirket, kendisi tarafından yapılmış olan faturasız “işçilik” “kazı” “inşaat kısımları” masraflarını da talep ettiği, davacı şirketin inşaat yaptığı yerin , belediye imar iskân alanı içerisindeki Arnavutköy İlçesi, … Mahallesi, … Mevkü, … Sitesi, … ada, … parselde bulunan site olduğu, davacının dayandığı faturalar ve ödemelerin toplamının (710.334,43.-TL + 225,913,90.-TL+ 929,84.-TL)937.178,17.-TL olduğu, davada proje kapsamı, kullanılan malzemeler değerlendirildiğinde istenen bedelin uygun olduğunun değerlendirildiği , davacı tarafınca istenen faturasız harcamalardan davacının 1100 metrelik mesafeden döşediği yer altı kablosu için kazı ve işçilik bedeli olarak 17.258,24.-TL harcamış olduğu da nazara alındığında davacının toplam alacağının 937.177,17.-TL + 17.258,24.-TL = 954.435,41.-TL miktara ulaştığı görüşü bildirilmiştir. Konu ile ilgili 28/01/2014 tarih, 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği hükümlerine göre, kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin Metodoloji ve mahsup yöntemi ile geri ödeme hususlarına ilişkin düzenlemeler ile aynı yönetmeliğin 20-21 maddelerindeki düzenlemelere göre Elektrik Dağıtım şirketlerinin abonelik talep eden kişilere ağır parasal yükümlülük getiren şartname niteliğindeki belgeler düzenleyerek kendi yükümlülüklerinde bulunan elektrik bağlantısı için elektrik dağıtım tesisleri yapımını abonelik talep eden kullanıcıların üzerine yüklemelerinin yasal mevzuata aykırı olduğu, …’ın elektrik tesislerini ödeme güçlüğü içerisinde olmasından dolayı yapamama gibi bir olasılığının bulunmadığı, böyle bir iddiasının da olmadığı, 2014 yılı sonrasında elektrik dağıtım şirketinin kullanıcı tarafından tesis edilmesi durumunda dağıtım tesis bedelinin tesisin devir alınmasını takip eden aydan itibaren 1 yıllık süreçte en çok 12 taksit halinde geri ödenmesinin gerektiği, Mahkemece , … ile … arasında imzalanan İşletme Devir Hakkı Sözleşmesinin 7.7 maddesi uyarınca; sözleşmenin imzalanmasından sonra dağıtım tesisi ve işletmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun …’a ait olacağı düzenlendiğinden ,sözkonusu bedelden davalı …’ın sorumlu olduğunun kabulünde usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporunun, Dairemizin kaldırma kararında açıklanan ,davacının bedel ödeyerek yaptığı ve davalının (elektrik enerjisinin iletimi için) kullanımına sunduğu iletim tesisi için bedel talep edip edemeyeceği, bedel talep edebileceği kabul edildiğinde bu miktarın ne şekilde hesaplanıp tahsilinin ne şekilde sağlanacağı ve ayrıca davacının tesis için harcadığı bedele hangi tarihten itibaren faiz işletileceği hususunda denetime elverişli şekilde inceleme ve değerlendirme içerdiği ,hükme esas alınmasında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı ,davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Böylece ; dosyadaki bilgi ve belgeler ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kurulu raporuna göre, davacı tarafından elektrik tesisisin imal edilmesinden itibaren uzun süre geçtiği, imalatı yapan davacı şirketin yüklenici olduğu,bu sebeplerle tesis bedellerinin elektrik tüketiminden düşülmesi imkanın bulunmadığı, davacının alacağının defaten ödenmesi gerektiği, davalılardan …’ın dağıtım şirketi olarak elektrik abonesi olma haklarını şarta bağlayamayacağı, EPDK kurulu tarafından onaylanan ve kullanıcı tarafından tesis edilmiş olan elektrik dağıtım tesisi bedellerinin iadesi hakkında Metodoloji yönteminin kaldırıldığı ve yasanın öncesinde 28/01/2014 tarihinden önce yapılmış ve henüz parasını alamamış kişiler açısından da artık kazanılmış hak doğduğu, yapmış oldukları tesisin bedelini Elektrik Piyasası Bağlantı Ve Sistem Kullanıcı Yönetmeliğinin belirlemiş olduğu sisteme göre almaları gerektiği, davacının 937.177,77-TL faturalı 17.258,24-TL faturasız olmak üzere toplam 954.485,41-TL lik masraf yaptığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, Mahkememece 2016/450 e 2018/334 karar sayılı 22/03/2018 tarihli kararda davacının ticari defterlerinde dava konusu etmiş olduğu trafo için düzenlenen faturaların kayıtlı olduğu, davacının faturalı olarak ödenmesini talep edebileceği toplam miktarın 793.430,81-TL olduğu, …’a ödenen 929,84-TL olmak üzere toplam bedelin 794.360,65-TL olduğu, faturalı olmayan harcamasının da 17.258,24-TL bulunduğu, talep edilebilecek toplam miktarın 811.618,19-TL olarak belirlendiği, bu sebeple davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne, 811.618,19-TL’na Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım yönetmeliğinin 21. Maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı …’tan tahsiline karar verilmesinde, maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından ,davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 55.441,64 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 13.860,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 41.581,24 TL’nin davalı …’tan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/02/2022