Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/3097 E. 2023/2081 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/3097
KARAR NO: 2023/2081
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2022
NUMARASI: 2021/729 E – 2022/689 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 04/07/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili … adına kayıtlı … hesap nolu, … tüketim numaralı, abone grubu ticarethane olan, “Fatih İlçesi … Mah. … Cad. No: …” adresinde bulunan işyeri hakkında davalı kurum görevlileri tarafından hak- sız ve hukuka aykırı olarak kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı tutulduğunu , ancak müvekkilinin dava konusu taşınmazı 15/11/2019 tarihinde satın aldığını, Nisan 2020 tarihinde elektrik aboneliği sözleşmesi yaptığını, bu yer halen işyerinin boş vaziyette olup otel olarak kullanılmak üzere tadilat aşamasında bulunduğunu, ancak kaçak tahakkuk işleminin yapıldığı 18/11/2020 tarihi itibariyle ta- mamen boş vaziyette olduğunu, hiçbir çalışma da yapılmadığını, tutanak ve elektrik kesme girişim- lerine karşılık 02/12/2020 tarihinde kuruma itirazda bulunulmasına rağmen kurum tarafından bir cevap verilmediğini ,bu nedenle davacının işyerinin elektriğinin kesileceği korkusu ve tehdidi ile 03/12/2020 tarihinde kaçak tahakkuk bedeli olan 101.262,32 TL’nin tamamını davalının banka hesa- bına ödediğini beyanla,davacının dava konusu … olay kayıtlı, … hesap nolu, … tüketim numaralı 101.262,32 TL miktarlı kaçak tahakkuk faturası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talep ve haklar saklı kalmak kaydıyla ödenen 101.262,32 TL bedelin şimdilik 03/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile ; 06/06/2022 tarihinde dava değeri 99.683,14 TL’ye çıkarmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davada açıkça 101.262,32-TL bedelin iadesi talep edildiğinden, davanın kısmi-belirsiz dava olarak açılmasında herhangi bir hukuki yarar bulunmadığını, aksi kanaat halinde ise eksik harcın tamamlattırılmasının gerektiğini, müvekkil kurum tarafından yapılmış olan kaçak elektrik kullanım tespiti ve tahakkukların mevzuata uygun olduğunu, herhangi bir hata bulunmadığını,17/10/2020 tarihinde kaçak kontrol ekiplerince mahalde yapılan kontrolde “… seri numaralı … marka sayacın boşta bırakılarak direkt bağlı tüketim yapıldığı”nın tes- pit edildiğini ve tutanak tutulduğunu, davacı her ne kadar kaçak elektrik kullanmadığını iddia etmiş olsa da; iddiasını ve tutanakların aksini kanıtlar nitelikte, tespit tutanağı ve sair belgelerle aynı kapsam ve mahiyette herhangi bir somut delil sunamadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: Davacının davasının KABULÜNE, 04/11/2020 tarih … Seri Numaralı 87.383,35 TL bedelli, 04/11/2020 tarih … Seri Numaralı 12.869,49 TL bedelli faturalardan dolayı davacının davalıya 99.683,32 TL borçlu olma- dığının tespitine, 5.000 TL’nın dava tarihinden 94.683,32 TL nın ıslah tarihi olan 06/06/2022 tari- hinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirket yetkileri tarafından … tüketim numaralı dava konusu ticarethanede 17/10/2020 tarihinde yapılan kontrol neticesinde, dava- cıya ait … seri numaralı ve … markalı sayaçta ” tesisata ait sayacın boşta bırakılarak direkt bağlı tüketim yapıldığı” tespit edilerek … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağının düzenlendiğini ve mevzuat hükümlerine uygun bir şekilde kaçak tahakkuk hesabı yapılarak 8616 kWh tüketim karşılığı 12.869,49 TL kaçak tahakkuku ve 92519 kWh tüketim karşılığı 87.383,35 TL kaçak ek tahakkuku yapıldığını, müvekkil şirketimiz tarafından yapılan hesaplama ve tahakkuklandırılan fatura borcunun tamamen kaçak kullanım tarihindeki mevzuat hükümlerine uygun olarak tanzim edildiğini, herhangi bir hata bulunmadığını, Davacı tarafından kaçak elektrik tüketimi yapıldığının hem yerel mahkeme hem de uzman bilirkişiler tarafından kabul edildiğini, bu hususta hiçbir tereddüt bulunmadığını, ancak 22/05/ 2022 tarihli Bilirkişi raporunda bilirkişi tarafından kaçak elektrik tüketim miktarının “bu açıklamalar ışığında hesaplama yapılacak olursa; kaçak elektrik tüketim miktarı: 17 gün x 3,6.-A x 220.-V / 100 x 8.h = 1.077-kWh olarak hesaplanır.” şeklinde ifade edilerek hesaplandığını, ancak bilirkişinin kaçak elektrik tüketim miktarı hesabında sayacın çarpanını dikkate almadığını, bu yönüyle kaçak tahakku- kuna istinaden yapılan hesaplamanın hatalı tespitler içerdiğini, dosyadaki beyanlarının ve rapora itirazlarının giderilmediğini beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, istirdat talebine ilişkindir. Davacı ; gerçekte kaçak elektrik kullanmadığını,tutanağın gerçeği yansıtmadığını, elek- trik enerjisinin kesileceği baskısıyla söz konusu faturaları ödemek zorunda kaldığını beyanla yapılan ödemenin iadesini talep etmekte, davalı ise; davacının işyerinde sayacın boşta bırakılarak direkt bağlı kaçak elektrik kullanımı yapıldığını, aksi yönde delil sunulmadığını , müvekkili şirket tarafın- dan yapılan işlem ve tahakkukun mevzuata uygun olduğunu beyan etmektedir. Uyuşmazlık davacının belirtilen adreste kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı, tahakkuk olunan kaçak tüketim bedeli ile ek tahakkuktan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya içeriğine göre; Davalı … çalışanları tarafından davalının kullanımında bulunan … tüketim numaralı dava konusu ticarethanede 17/10/2020 tarihinde yapılan kontroller sonucu; davacıya ait … seri numaralı ve … markalı sayaçta ” tesisata ait sayacın boşta bırakılarak direkt bağlı tüketim yapıldığı” tespit edilmekle 17/10/2020 tarih … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağının düzenlendiği ve bu tutanak gereğince 17/10/2020- 30/09/2020 tarihleri arasındaki dönem için 17 gün x 105,6 kw x 0.6 x 8 h hesabı ile 8616 kWh tüketim karşılığı 12.869,49 TL kaçak tahakkuku ve 30/09/2020- 31/03/2020 tarihleri arasındaki dönem için 183 gün x105.6 kwh x0.6x 8h hesabıyla 92519 kWh tüketim karşılığı 87.383,35 TL kaçak ek tahakkuku yapıldığı anlaşılmaktadır. 1-Davacının dava konusu faturalardan sorumlu olup olmadığı ile ilgili olarak; Dava konusu tutanak tarihinde yürürlükte olan 30/05/2018 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Kaçak Elektrik Enerjisi Tüketimi Halleri” başlıklı 42. maddesinde; “(1) Gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak; a) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi, b) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken ayrı bir hat çekmek suretiyle dağıtım sistemine müdahale ederek sayaçtan geçirilmeksizin elektrik enerjisi tüketmesi, c) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken sayaçlara veya ölçü sistemine müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, ç) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.” denilmiştir. Buna göre; perakende satış sözleşmesi varken ayrı bir hat çekmek suretiyle elektrik enerjisi kullanımının kaçak elektrik kullanımı niteliği arz edeceği açıktır. Davacı taraf aşamalarda “Temmuz-2020 tarihinde hırsızlık olayı yaşandığını ve sayacın bırakıldığını ama bazı elektrik kablolarının çalındığını” beyan etmiştir. 17/10/2020 tarihli tutanakta da akım trafolarının kayıp olduğu tespit edilmiştir. Ölçü sisteminin bir parçası olan akım trafolarının çalınması vs nedenlerle sayacın devre dışı kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı “otel kullanımda olmadığı için hırsızlık olayından sebebiyle yetkili birimlerin haberdar edilmediğini” beyan etmiştir. Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından ibraz olunan raporda; “17/10/2020 tarihli tespitte kayıt altına alınan ve devreden çekilen akım miktarını gösteren 3,6 A değerine göre, devreden az da olsa akım çekildiğini ve düşük de olsa bir tüketim yapıldığını, tutanakta kayıt altına alınan düşük tü- ketim miktarı davacının kullanım olmadığı yönündeki beyanları örtüştüğünü, ancak akım trafola- rının çalınması vs başka bir nedenle alınmasından sonra devre dışı kalan sayacın tüketim kaydet- meyeceğini ve tesisat yeni durumda direkt bağlı hale geleceği için elektrik kullanımına devam edil- mesinin kaçak elektrik kullanımı olacağını, sonuçta davacının sayacın boşa çıkarılarak direkt bağlı olarak elektrik kullanımı yapıldığı tespitine dayandırılan 17/10/2020 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespitinden sorumlu olacağı” belirtilmiştir. 2-Kaçak Tüketim Miktarının Hesaplanmasın ile ilgili olarak; Yönetmeliğin “Kaçak Elektrik Tüketim Miktarının Hesaplanması” başlıklı 44. maddesinde; “(1) 42. maddenin birinci fikrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki kaçak olarak tüketilen elektrik enerjisi miktarı, tüm tüketiciler için; a) Öncelikle tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan yasal şekilde tesis edilmiş sayaç değerine göre, b) Tüketimi doğru olarak kaydetmiş yasal şekilde tesis edilmiş sayaç değerinin bulunmaması durumunda, ihtilafsız aynı dönemki tüketim miktarına göre hesaplanır. (b) bendi kapsamında, kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki aynı dönem, ihtilafsız dönem olarak kabul edilir. (2) Birinci fikra kapsamında doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa, kullanım yerinin müs- takil trafolu olup olmamasına bakılmaksızın; a) Meskenlerde, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60’ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 kW, diğerlerinde 5 kW’nın altında olmamak üzere bağlantı gücüne ve ortalama gün- lük çalışma saatine göre, yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak, b) Diğer tüketici gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0,60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW”nın altında olmamak üzere ortalama günlük çalışma saatlerine göre hesaplanır. Bu tür hesaplamaların yapılamaması durumunda, tüketilen elektrik enerjisi miktarı aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerinin ortalama tüketimlerine göre hesaplanarak tespit edilir. (3) 42. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, mühürlenmiş sayaçtan geçiril- meksizin ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazlar kaçak olarak beslenmiş ise, tüketilen elektrik enerjisi sadece bu hat üzerindeki cihazların kurulu gücü dikkate alınarak hesaplanır.” “Kaçak Tüketim Miktarının Hesaplanmasında ve Faturalanmasında Esas Alınacak Süre” başlıklı 45. maddede; ” (1) Kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen tüketiciye yapılacak faturalandırmada, aşağıda yer alan süreler esas alınır;…. b) 42. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada kullanım süresi esas alınır, bu süre 180 günü geçemez. c) 42 . maddenin birinci fikrasının (c) bendi çerçevesindeki tespitlerde; son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. ç) Birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerinde belirtilen sürenin dışında, tüketicinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. 1) Kaçak tüketimi ile kaçağa ilişkin normal tüketim hesabında esas alınacak sürelerin toplamı 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.” hükümlerine yer verilmiştir. Davacının kaçak kullanım şekli, yönetmeliğin 42.1.(b) bendinde hüküm altına alınan kaçak elektrik tüketimine uyduğundan direkt bağlı hat üzerindeki cihazların kurulu gücü dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekir. Ancak, dava konusu 17/10/2020 tarihli tutanakta direkt bağlı hat üzerinden beslenen cihazlara ve güçlerine ilişkin herhangi bir kayıt düşülmemiş olup yalnızca devreden çekilen akımın 3,6.-A olduğu bilgisine yer verildiği, yapılan hesaplamada ise kurulu güç olarak 105,6.-kW değerinin esas alındığı görülmektedir. Bilirkişi raporunda bu konuya ilişkin olarak; “bu değerin nereden bulunduğu ve/veya nasıl hesaplandığına ilişkin herhangi bir ayrıntıya yer verilmemiştir. Öte yandan davalı tarafından sunulan KW-TL hesap ekstresi dökümleri incelendiğinde de abonelik sözleşmesi yapılan 2020/04 dönemi ile kaçak tespitinin yapıldığı 2020/10 dönemleri arasında söz konusu tesisatta sayaç okuması da yapılmadığı görülmektedir. Dolayısıyla geçmiş dönem tüketimlerine bakılarak da tesisatta ortalama ne kadarlık bir tüketim yapıldığına ilişkin bir fikir edinilmesi de mümkün olamamıştır. Bu durumda, kaçak elektrik tüketim miktarı hesabında yönetmeliğin amir hükmü gereğince direkt bağlı hat üze- rindeki cihazların kurulu güçlerinin kullanılması gerektiği, ancak tutanakta buna ilişkin bir kayıt ol- madığı için devreden tespit anında çekildiği belirtilerek kayıt altına alınan 3,6 A akım değeri kulla- nılarak kaçak elektrik tüketimi miktarının hesaplanması gerekmektedir. Yine Yönetmelik hükümlerine göre, tüketim miktarı hesabında kullanım süresinin esas alınacağı ve bu sürenin 180 günüm geçemeyeceğinin kayıt altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacı tara- fından yapılan hesaplamada 17 gün üzerinden hesaplama yapılmıştır. Hesaplamada kaçak elektrik kul- lanımı başlangıç tarihi olarak esas alındığı anlaşılan 30.09.2020 tarihinin nereden geldiğine dair dos- yada bir bilgi ve belge olmamakla birlikte, OSOS kayıtları üzerinden esas alınmış olabileceği değerlendirilen bu tarih esas alınarak kaçak elektrik tüketimi miktarı hesaplanacaktır. Bu açıklamaların ışığında hesaplama yapılacak olursa; kaçak elektrik tüketimi miktarı: 17 gün x 3,6.-A x 220.-V / 100 x 8.h= 1.077-kW’h olarak hesaplanır. Yönetmeliğin kaçak elektrik miktarı hesabına ilişkin ilgili maddelerinde, başlangıç tarihinden doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik kullanımı başlangıç tarihine kadar ek tüketim tahakkuku da yapılabileceğinin hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından yapılan hesaplama da 31/03/2020 tarihinden kaçak elektrik kullanımı olarak esas alındığı anlaşılan 30/09/2020 tarihine kadar ek tüketim tahakkuku yapılmıştır. Ancak daha önce de açıklandığı üzere, kaçak elektrik kullanımı başlangıç tarihi olarak esas alınan 30/09/2020 tarihine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi belge olmadığı gibi, ek tüketim tahakkukunun başlangıç tarihi olarak esas alınan 31/03/2020 tarihinin de taraflar arasındaki bağlantı sözleşmesinin başlangıç tarihi olarak verilen 09/04/2020 tarihinden önceki bir tarih olduğu için zaten davacının sorumlu olmadığı bir tarih olarak esas alınamayacağı, yönetmeliğin”doğru bulgu ve belgelere dayandırılması koşuluyla ek tüketim tahakkuku yapılabileceği” hükmü karşısında, bu tespitlere göre geriye dönük ek tüketim tüketimi yapılamayacağı değerlendirilmiştir. Diğer bir deyişle, taraflar arasında bağlantı sözleşmesi başlangıç tarihinin 09/04/2020 olduğu anlaşılmakla, normalde bağlantı sözleşmesi yapıldıktan sonra ilgili tesisatta kapalı ve mühürlü durumda olması gereken sayacın açılarak elektrik kullanımının davalı idare tarafından sağlanmış ol- ması gerektiği, bir usulsüzlük varsa bu tarihte zaten tespit edilebileceği/edilmesi gerektiği, bu sebeple de buna ilişkin bir bilgi belge veya kayıtta olmadığına göre, üstelik bağlantı sözleşmesi tarihinden de önceki bir tarihten başlayarak söz konusu tesisatta ek tüketim tahakkuku yapılmasının zaten mümkün olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Yönetmelik hükümleri doğrultusunda, tespit anında devreden çekilen akım kullanılarak kaçak elektrik tüketimi miktarı 1.077-kWh esas alındığında, kaçak elektrik kullanımı yapılan dönem ağırlıklı birim fiyatları ile yapılan hesaplama sonucunda davacının 17.10.2020 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespitine ilişkin olarak davacının ödemesi gereken toplam fatura tutarı 1.579,18.-TL olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak;aksi ispatlanmayan 17/10/2020 tarihli tutanağa göre, davacının direkt bağlı hat üzerinden kaçak elektrik kullandığı, davacının bu kullanımdan ve karşılığı olarak tahakkuk edecek fatura bedelinden sorumlu ve ödemekle yükümlü olduğu açıkça anlaşılmakla birlikte, dava- cının sorumlu olacağı tutarın 1.579,18 TL, bu tutanak kapsamında yapılan ödemenin 101.262,32 TL olduğu gözetildiğinde ( 101.262,32-TL -1.579,18.-TL=) 99.683,14.-TL tutarındaki ödemenin iadesini isteyebileceği anlaşılmıştır. Davacı dava dilekçesinde 5.000,00 TL olarak belirttiği dava değerini ıslah ile artırmıştır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 6.809,36 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.703,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.106,36-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/07/2023