Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/3063 E. 2023/1264 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/3063
KARAR NO: 2023/1264
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2022
NUMARASI: 2021/663 E – 2022/572 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ülke çapında 350 bayisi bulunan, sektörünün muteber bir üyesi olduğunu, davacı ile davalı arasında akdedilen Elektrik Toptan Satış Sözleşmesine binaen ticari faaliyetine başladığını, zamanla davalının, borçlarını ödemekte gecikmeye ve dahi ödememeye başladığını, davalının muaccel 26.058,41-TL alacağın tahsili amacıyla aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile yapılan ilamsız icra takibinin haksız itiraz üzerine durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmesine davalının katılmadığını, sözleşmede “işbu sözleşmeden doğacak ihtilafların çözümü için İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olacaktır” kaydı bulunduğunu, borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına konu itirazının iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, takip tarihi itibariyle 26.058,41- TL alacak için takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibinin davalıya 28.07.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının 29.07.2020 tarihinde takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, süre hak düşürücü olduğundan davacının 15.10.2021 tarihinde açmış olduğu huzurdaki davanın esasa girilmeden süre yönünden reddi gerektiğini, 21.10.2015 tarihli sözleşmenin tarafının Vilayetler Birliği olduğunu, davacıya ilgili sözleşmenin feshine dair Ankara …Noterliğinin … sayı 26.02.2020 tarihli ihtarnamesinin de yine Vilayetler Birliği tarafından fesih ihbarı gönderildiğini, davalının gayrimekulde kiracı sıfatı ile hizmet verdiğini, … Ticaret A.Ş. ,5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 20.maddesi uyarınca İl Özel İdareleri ile Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının ülke düzeyinde kurulan birliği olan Vilayetler Birliği’nin kendi ana tüzüğünün 5.md nin j ve k fıkrasında yer alan j) ekonomik, turistik, kültürel, sportif, eğitim ve sosyal amaçlı tesisler yapmak, yaptırmak, işlettirmek, işletmeler ve şirketler kurmak ve bu konuda da gerektiğinde merkezi idare ile işbirliği yapmak, kamuya ait kültür varlıklarını korumak amacıyla tarihi eser konumundaki binaların restorasyon çalışmalarına destek olmak,ayrıca vakıf kurmak ve mevcut vakıflara ortak olmak, ve k) illerde eğitim ve moral amaçlı … adıyla tesisler kurar taşınır ve taşınmaz mal edinir, kiraya verir, kiralar, ortaklaşa kullanır’’hükmüne paralel, Türk Ticaret Sicil Gazetesi 3 Nisan 1986 Perşembe Gün ve Seri:V-Sayı :1486 İlan edilen ana sözleşme ile kurulmuş, sermayesinin tamamı devlete ait olan bir ticaret şirketi olduğu,davalı şirketin Ankara , İstanbul, İzmir, Şanlıurfa, Erzurum,Trabzon ve Ayvalık’ta işletmiş olduğu Vilayet Evleri mevcut olduğunu, genel müdürlüğünün Ankara olduğunu, … adıyla işletilen bu tesislerin kar amacı gütmeyen ve kamu menfaatlerine öncelik tanıyan, daha çok mensuplar ile tüm kamu çalışanlarının faydalanabilmesi için kurulduğunu, finansmanının hizmetten yararlananlardan alınan ücretler ile sağlandığı sosyal tesisler olduğunu, davacı ile genel müdürlüğe bağlı olarak hizmet veren … için malik Vilayetler Birliği ile karşılıklı bir sözleşme imzalandığını, 01.01.2016 tarihinden itibaren elektrik ihtiyacının karşılanacağı konusunda anlaştıklarını, davalı ile yapılan sözleşmeye artık devam edilmek istenmediğinin … tarafından hukuk departmanına bildirilmesi üzerine, malik Vilayetler Birliğinin de vekili olarak Ankara …Noterliğinin … sayı 26.02.2020 tarihli ihtarnamesi ile fesih ihbarı gönderildiğini, fesih sonrası davacı müvekkile ihtar göndererek ödenmemiş faturaları olduğunu ve sözleşmenin 7.maddesi gereği cezai şart ödemesi olduğunu beyan ettiğini, söz konusu ihtarların incelendiğini, davacıya 27.03.2020 tarihinde bir yazı gönderilerek “ ödenmemiş fatura bilgisine ulaşılamadığı , hangi faturalar için ıhtar yollandığının anlaşılmadığı ve varsa ödenmediği iddia edilen faturaların gönderilmesi halinde ödeme yapılabileceği” söylenmesine rağmen davacının herhangi bir dönüş yapmadığını, müvekkilinin süresinde icra takibine itiraz hakkını kullanmasına rağmen davacı tarafça haciz talebinde bulunulduğunu, haksız ve usulsüz olarak müvekkil şirkete ait araçlar üzerinde haciz şerhi koyduğunu, usulsüz konan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiğini, icra müdürlüğünün de hacizlerin sehven konulduğunu beyan eden bir yazı yazdığını, davacının takibin ve davanın her aşamasında kötü niyetle davrandığını, arabuluculuk görüşmelerini telekonferans yoluyla gerçekleştirdikleri halde bir görüşme sağlanacağının bildirilmediğini, bunun neticesinde de görüşmelere katılımın sağlanamadığını belirterek, bu nedenle davanın usulden reddini, kabul olunması halinde ise haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini , davacı kötü niyetli olduğundan İİK md 67 /2 gereği müvekkil lehine kötü niyet tazminatına da hükmedilmesini talep etmiştir. İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı takipte davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 26.058,41 TL cari hesap alacağının ilamlı takiple talep edildiği ve itiraz üzerine takibin durdurulduğu,itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ evrakına rastlanmadığı anlaşılmıştır. Mahkeme, dava konusu yerde taraflar arasında elektrik kullanımına ilişkin 21.10.2015 tarihinde “Elektrik Toptan Satış Sözleşmesi” imzalandığı, anılan sözleşmenin 7. maddesinde “Bu sözleşme elektrik tedarikinin başladığı tarihte yürürlüğe girer ve 2(iki) yıl süreyle geçerlidir. Taraflardan herhangi biri sözleşme bitiş tarihinden 30(otuz) gün önce sözleşmenin feshini ihbar etmezse, sözleşme kendiliğinden 1(bir) yıl daha uzatılmış sayılacak ve böylece devam edecektir.” düzenlemesine, 8.3 maddesinde “Müşteri Sözleşmeyi süresinden önce haksız olarak feshetmesi veya sözleşmenin feshine sebep vermesi halinde, elektrik enerjisinin alımının en yüksek olduğu aydaki elektrik fatura bedelini Cezai Şart olarak …‘ e ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesine yer verildiği, sözleşmenin 01/01/2016 tarihinde yürürlüğe girdiği, sonrasında 2 yıl devam ettiği, sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca (mad.7) 31.12.2018 yılından otuz gün öncesinde taraflardan herhangi birinin sözleşmenin feshini ihbar etmediği, sözleşmenin ilgili maddesi kapsamında sözleşmenin bir yıl süre ile uzadığı, aynı şekilde 31.12.2019 yılından 30 gün öncesinde de taraflardan herhangi birinin sözleşmenin feshinin ihbar etmediği ve sözleşmenin 01.01.2020-31.12.2020 tarihinde de bir yıl süre ile uzadığının anlaşıldığı, davalı şirket tarafından Ankara … Noterliğinin … sayı 26.02.2020 tarihli ihtarnamesi ile davacı tarafa sözleşme fesih ihbarı gönderildiği, davacı tarafından fesih işleminin sözleşmede belirlenen sürede yapılmadığı,sözleşmenin 7.maddesi ve sözleşmenin 8.3 maddesi gereği, cezai şart bedelinin davacı tarafın, davalının elektrik enerjisi alımının en yüksek olduğu aydaki elektrik fatura bedeli olduğundan, enerjisi alımının en yüksek olduğu aydaki elektrik fatura bedeli olan 25.805,10 TL’nin talep edilebileceği, takip talebinin bu fatura yönünden uyumlu olduğu, takibe konu diğer faturanın 26.06.2020 son ödeme tarihli 406,53 TL’ lik elektrik faturasıyla ilgili tesisat üzerinden kullanılan Reaktif bedeline ilişkin olduğu, reaktif Ceza Bedelinin, bir tüketicinin aktif elektrikten hariç olarak, elektrik şebekesinden çektiği düzensiz aşırı güç için gündeme gelen bedel olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4.4 ve 4.6 maddelerinde Dağıtım firmaları tarafından sistem kullanımına ilişkin olarak davacı tarafa fatura edilen dağıtım reaktif (kapasitif ve endüktif enerji ) bedellerin, davacı tarafından davalı yana aynen yansıtılacağı belirtildiği, hal böyle olunca sözleşmenin 4.4 ve 4.6 maddeleri kapsamında, davalının 26.06.2020 tarihli 406,53 TL tutarlı Reaktif bedeline ilişkin düzenlen davaya konu faturadan sorumlu olduğu,ayrıca alacağın likit bulunduğu gerekçesi ile; “Davanın kabulü ile; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; takibe itiraz üzerine hakdüşürücü süreden sonra açılan davanın süre yönünden reddi gerektiğini,sözleşmenin tarafının Vilayetler birliği olduğunu, fesih ihtarnamesinin de yine vilayetler birliği tarafından gönderildiğini,davalının kiracı sıfatıyla hizmet verdiğini, mahkemenin bu hususa dikkat etmediğini,sözleşmenin feshinde cezai şart ödeme yükümlülüğünün bulunmadığın,tüketici yasası hükümlerine göre de sözleşmenin feshi hükümlerinin belirtildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava sözleşmenin süresinden önce feshi nedenine dayalı cezai şart faturası ile ödenmeyen reaktif bedelinin tahsiline dair yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. Davaya konu sözleşmenin Vilayetler Hizmet Birliği başkanlığı adına düzenlenmesine rağmen davalı yetkili kişisinin … ismi belirtilerek sözleşme ve eklerinin bizzat davalı şirket yetkilisi tarafından davalı şirketin açık isim ve unvanını belirtilir kaşe basılarak imzalandığı anlaşılmıştır.Bu nedenle davalının husumet itirazı yerinde görülmemiştir. Ayrıca takibe itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine rastlanmadığından itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilmelidir. Sözleşmenin fesih ihtarının Vilayetler birliği tarafından gönderilmesine rağmen,taraflar arasındaki devam eden sözleşmenin 01.01.2020-31.12.2020 tarihinde de bir yıl süre ile uzadığı,Ankara … Noterliğinin … sayı 26.02.2020 tarihli ihtarnamesi ile davacı tarafa gönderilen fesih ihtarnamesinin ise haklı fesih içermediği gibi süresinde gönderilmediği,sözleşmenin uzadığı,buna göre, davacının sözleşmenin 7.maddesi ve sözleşmenin 8.3 maddesi gereği,belirtilen dönemde en yüksek elektrik faturasının cezai şart olarak talep edilmesi ile aşırı ve düzensiz çekilen güç nedeniyle reaktif bedeli talep edebileceği açıktır. Bu durumda belirtilen dönemde davalının süresinde feshi ihbarda bulunmadığı ve en yüksek fatura bedeli olan 25.805,10 TL ile reaktif bedeli olan 406,53 TLnın talep edilmesinde aykırılık bulunmadığı görülmüştür. Hükme dayanak bilirkişi heyet raporu da taraf,,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.780,05 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 445,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.335,04 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/04/2023