Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/3052 E. 2022/3265 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/3052
KARAR NO: 2022/3265
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2021
NUMARASI: 2022/788 E –
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 20/12/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, “… Mah. … Bağcılar/İST” adresinde bulunan iş yerinin ortaklarından biri olduğunu, 19/04/2022 tarihi itibariyle … hizmet numaralı elektrik aboneliği tesis ettirdiğini, işyeri ile ilgili olarak davalı tarafça tahakkuk ettirilen ve davaya konu edilen 11/10/2022 tarih ve 160.262,74-TL lik faturanın yasal bir dayanağı bulunmadığını, fotoğraf, video, vb herhangi bir delil olmadığını,bunun da davalının tahakkuk ettirdiği faturanın hukuka aykırı olarak düzenlendiğini gösterdiğini , müvekkili adına kayıtlı olan … hizmet, … Tüketim noktası ve … hesap numaralı elektrik aboneliği hakkında abonelik sözleşmesi olmasına rağmen , sözleşme yokmuş gibi kaçak faturasının düzenlenmesi ve hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle tutanak düzenlenebilmesi için ortada herhangi bir abonelik sözleşmesinin olmaması ve kullanıcının abonesiz olarak enerji tüketmesi, tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde müdahale edilmesi, tüketilen elektriğin sayaçtan geçirilmemesi gerektiğini,böyle bir kullanımın sözkonusu olmadığını ,müvekkilinin bu hizmeti alabileceğinin başka bir kurum/firma bulunmadığını, bu yerin ticarethane olması nedeniyle müvekkili ve çalışanların geçimini buradan sağladıklarını, elektriğin kesilmesi halinde hem müvekkili hem de çalışanlarının telafisi imkansız zararlara uğrayacağını, tüm bu nedenlerle müvekkiline ait davaya konu işyeri için teminatsız tedbir kararı verilmesine, dava kesinleşinceye kadar geçici abonelik tesisi işleminin yapılması ve müvekkilin daha fazla mağduriyet yaşamaması için müvekkiline ait elektriğin kesilmemesi için davalı kuruma müzekkere yazılmasına, , tahakkuk ettirilen ( 11/10/2022 tarih ve 160.262,74-TL) fatura için davalıya (ileride bilirkişi raporuyla artırılmak üzere ) şimdilik 1.000 -TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; HMK.nun 390.maddesine göre tedbir talep eden tarafın , davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, davacının, davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek delillerini sunmadığından haklılığının yapılacak yargılama sonucunda belirleneceği gerekçesiyle , ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin ihtiyati tedbir talebini reddine ilişkin kararında somut bir gerekçeye dayanmadığı, abone olan müvekkilinin tüm fatura bedellerini vadesinde ödediğini,davalı tarafından tesis edilen işlemin yasal bir dayanağı bulunmamdığı, bu konuda fotoğraf, video, vb herhangi bir delil bulunmadığı, bu durumun davalının tahakkuk ettirdiği faturanın hukuka hukuka aykırı olarak düzenlendiğini gösterdiğini ,müvekkilinin talebi üzerinde davalı tarafından abonelik sözleşmesi yapılmış ve müvekkilinin yaklaşık 6 ay boyunca davalı tarafından düzenlenen tüm faturaları vadesinde ödemiş olduğunu , davalının elektrik dağıtım konusunda tekel konumunda olduğu, müvekkilinin işbu hizmeti alabileceği başka bir kurum/firma bulunmadığı, bu yerin ticarethane olması nedeniyle hem müvekkili ve hem de çalışanları geçimini buradan sağladıkları, bu sebeple elektriğin kesilmesinin telafisi imkansız zararlara yol açacağı, davalının usul ve yasaya aykırı işlemi sebebiyle müvekkilinin iflasın eşiğine geldiği, bu nedenlerle öncelikle yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı tedbir talebinin reddi kararının kaldırılması ve “öncelikle işbu işyerinde dava kesinleşinceye kadar geçici abonelik tesisi işleminin yapılmasına, daha fazla mağduriyetlere neden olmamak için müvekkiline ait elektriğin kesilmemesi için davalı kuruma tedbir amaçlı müzekkere yazılmasını” kapsar şekilde tedbir kararı verilmesi istenmiştir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Derdest dava, menfi tesbit talebine ilişkindir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde: davacıya ait … hizmet numaralı ticarethanede, … görevlileri tarafından 06/10/2022 tarihinde yapılan kontrolde; “sözleşmesiz sayaçtan elektrik kullanıldığı” hususunun tespiti üzerine H/579541 seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlenmiş ve kaçak elektrik tüketim faturaları tahakkuk ettirilmiş olduğunu beyan etmektedir.Davacı ise abone olduğunu,faturalarını düzenli olarak ödediğini dava dilekçesinde ileri sürmüştür.Dosya kapsamındaki belgeler ve davalı şirket vekilinin istinaf incelemesi sırasında ,verdiği dilekçede ” Müvekkil Şirket bünyesinde yapılan araştırmalarda dava konusu adrese ilişkin … adına 19.04.2022 tarihinde abonelik kaydı bulunmakta olup, 07.06.2022 tarihinde “müşteri talebi” kodu ile tedarik şirketi tarafından aboneliğin sonlandırıldığı tespit edilmiştir.” şeklinde abonelik durumu yönünden bilgi verilmiştir.Dilekçe ekinde şirket kayıtları ibraz edilmiş ise de ,müşteri talebine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmemiştir. Böylece ,bu aşamada davacının aboneliğinin sonlandırılma sebebinin belgelendirilmediği hususu ile , dava ve talebin niteliğine göre, somut olayda tedbir talep edilen yerin işyeri olması, tedbir talep eden açısından telafisi zor ya da imkansızlık halinin bulunması karşısında ,somut olayda HMK. 389 ve devamı maddelerde düzenlenen ihtiyati tedbir karar verilmesi için gerekli şartların mevcut olduğu anlaşılmakla, tedbir talep edenin faaliyeti adresi olarak belirtilen adresindeki işyerinde teminatın yatırılması koşuluyla dava konusu edile fatura ile sınırlı olmak üzere, teminat karşılığında elektrik kesintisi yapılmaması şeklinde tedbir kararı verilmesi gerekirken,yazılı gerekçe ile bu yönden verilen ara kararın usul ve hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Diğer talep yönünden ; davacı tarafında abonelik tesis işlemine dair de tedbir kararı talep edilmektedir. Ancak … bir dağıtım şirketi olup, elektriğin perakende satışı ile iştigal eden ve EPDK kararı ile kurulmuş ayrı tüzel kişiliği haiz perakende satış şirketleri bulunduğu gözetildiğinde, bu davada geçici abonelik tesisi şeklinde tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından bu talebin reddine ilişkin ara karar sonucu itibarıyla doğru olduğu anlaşılmıştır.Bu sebeplerle ,davacının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca ara karar kaldırılarak yeniden aşağıdaki gibi ara karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca ara karar kaldırılarak yeniden ara karar hakkında; 1-Dava konusu edilen “… Bağcılar/İST” adresinde bulunan iş yerin ilgili olarak davalı tarafça tahakkuk ettirilen ve davaya konu edilen 11/10/2022 tarih ve 160.262,74-TL lik fatura borcu ile sınırlı olarak işyerinin elektriğinin kesilmesinin dava sonuna kadar tedbiren önlenmesine, Davaya konu edilen 160.262,74 TL fatura bedeli üzerinden takdiren %15 oranında teminatın (24.039,41 TL) nakit veya kesin ve süresiz teminat mektubu şeklinde 1 hafta içinde yatırılmasına ,teminatın ilk derece mahkemesince alınmasına, Teminat yatırıldığında kararın infazının İlk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, Davacının sair istinaf talebinin reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/12/2022