Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/3024 E. 2023/217 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/3024
KARAR NO: 2023/217
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/10/2022
NUMARASI: 2022/470 E – 2022/802 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında sözleşme düzenlendiğini, yapılan hizmete karşılık fatura kesildiğini, davalı tarafın borcunu ödemediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu Abonelik Sözleşmeleri İcra Dairesi … esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını,davacının davalıdan alacağının bulunmadığını, davalının dava konusu faturalardan dolayı hiçbir hizmet almadığını, alacağın likit olmadığını,talebin yargılamayı gerektirdiğini, icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Dava, davacı tarafça davalı hakkında İstanbul Anadolu Abonelik Sözleşmeleri İcra Müdürlüğünün merkezi takip sistemi … takibe yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu Abonelik Sözleşmeleri İcra Müdürlüğünün merkezi takip sistemi … takip sayılı dosyasında davacı tarafça davalı hakkında toplam 40.415,58 TL yönünden yapılan takipte yetkili icra dairesinin İstanbul icra dairesi olduğu belirtilerek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği,takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. Mahkeme, dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmenin 10. maddesi ile çıkacak uyuşmazlıklar için İstanbul Mahkemeleri ile İcra Dairelerinin yetkili kılındığı, sözleşmede her iki tarafın imzasının yer aldığı, 6100 sayılı HMK’nun 17. ve 18. maddelerinde düzenlenen hükme uygun olarak yetki sözleşmesinin yapıldığı, taraflar arasında ki uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu, davacı alacaklı tarafından yetkisiz icra dairesinde takip başlatıldığı gerekçesi ile; “Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; mahkeme tarafından usul ekonomisi açısından davayı alacak davasına dönüştürmek üzere süre verilmesi gerekirken verilmediğini,bu talebin gözardı edildiğini,04/10/2022 tarihinde ön inceleme duruşması yapılması gerekirken karar verildiğini,ıslah taleplerinin dikkate alınmadığını,kararın kaldırılması gerektiğini,duruşmada taraf vekillerinin beyanlarının zapta geçirilmesi gerektiğini,bu beyanların yargılama sonucuna etki edeceğini,talep ve beyanların değerlendirilmediğini delillerin araştırılmadığını,takibin MTS ile yapıldığının değerlendirilmediğini,itirazın haksız olduğunu,takip dosyasının merkezi takip sistemi tarafından İstanbul Anadolu Abonelik Sözleşmesi İcra Müdürlüğüne atandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava,davacı tarafça davalı hakkında İstanbul Anadolu Abonelik Sözleşmeleri İcra Müdürlüğünün merkezi takip sistemi … takibe yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir.Bu icra dairesi içinde aynı şekildedir.Takibe konu faturalara dayanak sözleşme ve ekindeki taahhütnamenin 13/11/2013 tarihli olduğu anlaşılmıştır.Davalı tarafça takipte süresi içinde yetkili icra dairesini İstanbul icra daireleri olarak belirterek yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edilmiştir.Takip sözleşmede belirlenen yetkili İstanbul İcra müdürlüğünde yapılmadığından usulüne uygun yapılmış bir takip bulunmadığı açıktır. 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunun 1. Maddesi uyarınca bu Kanunun amacı; “Abonelik sözleşmelerinden ve bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan para alacaklarına ilişkin haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinin, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) bünyesinde oluşturulan Merkezî Takip Sistemi üzerinden başlatılmasına ve haciz aşamasına kadar yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” 4.maddesinde, Merkezi Takip Sistemindeki takip talebinin doldurulması ve sisteme kaydedilmesi ile takibin başlatılacağı, 5. maddesinde ödeme emrinin borçluya tebliğ şekli ve 7. Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır. Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmeyerek itirazın iptali davası açılmıştır. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/01/2023