Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2998 E. 2023/397 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2998
KARAR NO: 2023/397
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2022
NUMARASI: 2021/476 E – 2022/162 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 07/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında elektrik abonelik sözleşmelerinin bulunduğunu, bu sözleşmeler sonucu tahakkuk eden faturaların davalı tarafından ödenmemesi nede- niyle Merkezi Takip Sistemi … Esas sayılı dosyasından 86.294,39 TL alacak hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu,iş bu davadan önce arabu- luculuk yoluna başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, davalının icra dosyasına yapmış olduğu iti- razın haksız olduğunu, davalının abonesi olduğu … sözleşme numaralı tesisata iat faturaların ödenmediğini beyanla, Aydın Merkezi Takip Sistemi … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun tebligat çıkartılmış olmasına rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk Derece Mahkemesi’ince;”davaya konu icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatılmadığı”ndan bahisle “davanın usulden reddine”karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, hükümde 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki Yargıtay kararlarına atıf yapıldığını, ilgili mevzuatın dikkate alınmadığını, mevzuat gereği sadece yetki itirazına bulunulsa idi alacaklının iki seçeneği olacağını, ilk olarak yetki itirazının kabul edilerek takibe yetkili icra dairesinde devam edile- bileceğini, ikinci olarak ise yetki itirazının kaldırılması için İcra Hukuk Mahkemesi’ne müraccatta bulunulabileceğini, ancak somut olayda hem yetkiye hem borca itiraz olduğunu, bu sebeple borca itiraz devam ederken, yetki itirazı yönünden normal takiplerdeki gönderme şeklinde bir işlem yapıl- masının yasal olarak mümkün olmadığını, aynı zamanda borçlunun yetki itirazının kabul edilmiş olduğunu, davanın yetkili icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açıldığını, MTS dosyasında mevcut bir borca itirazın bulunması sebebiyle takibin yetkili yere gönderilmesinin özel kanun ile engellendiğini belirtmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı tarafından davalı aleyhine MTS sistemi üzerinden Aydın İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı davalı tarafça takibe itirazda hem yetki hem de borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanunun 10.maddesine göre ise sözleşmeden doğan takiplerde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir. Bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Takip davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.Takibin konusu para borcu olduğunda ise, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir. Davanın dayanağı icra takibine konu para alacağı olup, talep edilen borç TBK 89. Mad- desi uyarınca götürülecek borçlardandır.İtirazın iptali davası da alacağa dayalı bir dava olduğundan TBK 89 .maddenin uygulanması imkanı da söz konusudur. Somut olayda, davalının adresi “Şişli/ İstanbul” olup HMK 6. Madde gereğince İstanbul (Çağlayan) İcra Daireleri yetkili olduğu gibi, BK 89 md gereğince davacının adresi itibariyle Denizli İcra Daireleri yetkilidir. Takibin başlatıldığı Aydın İcra dairelerinin iş bu takipte yetkili olmadığı ve takibin yetkisiz icra dairesinden başlatıldığı tartışmasızdır. Davacının Merkezi Takip Sisteminden kaynaklanan istinaf nedenlerine gelince; 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunun 1. Maddesi uyarınca bu kanunun amacı; “Abonelik sözleş- melerinden ve bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan para alacaklarına ilişkin haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinin, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) bünyesinde oluşturulan Merkezî Takip Sistemi üzerinden başlatılmasına ve haciz aşamasına kadar yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” Aynı kanunun 4.maddesinde, “Merkezi Takip Sistemindeki takip talebinin doldurulması ve sisteme kaydedilmesi ile takibin başlatılacağı,” 5. maddesinde ödeme emrinin borçluya tebliğ şekli ve 7. Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır. Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Davacı vekili yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi halinde MTS ekranında bu şekilde işlem yapılmasına imkan olmadığını iddia etmekte ise de, davacı vekilinin takip başlatırken icra dairesinin yetkisine veya borca , yada her ikisine birlikte itiraz edilebileceğini, yetkiye ve borca birlikte itiraz olunması halinde ekranda yapılabilecek işlemleri bildiği, bilmesi gerektiği halde yetkisiz icra dairesinden takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yetki itirazının kabulü yönüne icra müdürlükleri aracılığıyla fiziksel olarak sunulmuş bir dilekçe de bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı taraf yargılama aşamasında davalının icra takibine yaptığı yetki itirazını kabul ettiğini beyan etmiş ise de dava açılmadan önce icra aşamasında davacının yetki itirazını kabul ettiğine dair herhangi bir belge bulunmamaktadır. Somut olayda, yetkili icra dairesinden başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından , dava şartı yokluğu nedeniyle “usulden red” kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/02/2023