Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2977 E. 2023/537 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2977
KARAR NO: 2023/537
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/02/2022
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 20/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili -Ticaret Mahkemesi sıfatıyla- Gaziosmanpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ibraz ettiği dava dilekçesinde; müvekkili …’un, “İstanbul ili Sultangazi ilçesi, … Mahallesi, … sok. No:…” adresinde sahibi bulunduğu tekstil firmasını işlettiğini, 18/09/ 2014 tarihinde müvekkilinin iş yerine gelen … çalışanlarının ” sayacın eskidiği, yeni takılacak sayacın elektrik tüketimini minimum seviyeye indireceği”ni söylemeleri üzerine, iş yerinde mevcut … abone numaralı … Marka, … Seri no’lu … cinsi sayacın yeni sayaç ile değiştirildiğini,bundan sonra davacı hakkında kaçak elektrik kullandığından toplam 17.633,56 TL tutarında kaçak elektrik kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin bu işleme itiraz ettiğini, ancak davalı şirketin Tahakkuk İşleri ve Laboratuar Müdürlüğü’nce 22/12/2014 tarihinde -herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin- ” itirazının uygun görülmediği ve bedelin ödenmesi gerektiği” yönünde cevap verildiğini, müvekkilinin ticari işletmesindeki elektriğin kesilmesi tehdidi altında bu bedeli yapılandırma yoluyla ödemeye başladığını,bu kapsamda davalı şirkete 4.000,00 TL, 2.183,64 TL ve 2.224,72 TL olmak üzere toplam 8.408,36 TL tutarında ödeme yaptığını, ancak müvekkilinin ödemiş olduğu ceza bedellerinin neye göre tespit edildiği ve ne şekilde tahakkuk ettirildiğinin anlaşılmadığını, müvekkilinin hiçbir şekilde kaçak elektrik kullanmadığını beyanla borçlu olmadığının tespitine, ödenmiş olan bedelin haksız olarak tahakkuk ettirilen ceza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 31/07/2015 tarihli cevap dilekçesinde; husumet, zamanaşımı, yetki ve görev itirazında bulunduklarını, müvekkil şirket merkezinin bulunduğu ”… Cad. No:.. Taksim/İstanbul” adresi itibariyle yetkili Mahkemelerin İstanbul Çağlayan Adliyesi olduğunu ,Ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. Madddesine göre ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları” ticari dava kabul edildiğini dosyanın yetkili ve görevli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini, Diğer yandan dava konusu … nolu tesisata ait mahalde 18.09.2014 tarihinde yapılan kontrol sonucu “sayacın bornosu yanık” gerekçesiyle … seri nolu sayaç değiştirme tutanağı düeznlendiğini, sayacın sökülerek laboratuvar muayenesine sevk edildiğini, laboratuvarda yapılan kontrolde “sayacın damgaları orijinal damgalarla uyumlu değil, sayaç dışarıdan her türlü müdahaleye açık olduğundan, kaçak işleminin yapılması uygundur.” denildiğini, çıkan sonuca istinaden “…” adına … seri nolu tutanağın düzenlendiğini, İlgili tutanağa ait hesaplamanın, zabıt tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak yapıldığını, 573,80-TL kaçak bedeli, 15.962,60-TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplam 16.536,40-TL bedel tahakkuk ettirildiğini, İlgili tatanak mahalindeki … nolu tesisata ilk aboneliğin … adına yapıldığını, tutanak tanzim edilen sayacın abonenin sözleşmesi döneminde (20.07.2001) tarihinde kayda alındığını, dolayısıyla bu sayaç üzerinden enerji tüketimi yapan başkaca bir kullanıcının bulun- madığını, Ayrıca sayaç incelemesinin Bilim sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca yetkilendirilmiş bir laboratuvarda yapıldığını, sayaç değiştirme tutanağında …’un imzasının bulun- duğunu, Sonuç olarak, müvekkili şirket tarafından yapılan tespit ve tahakkuklarda hata bulun- madığını, itirazı kayıt ile ödeme yapılmadığından iade talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/294 E., 2016/258 K . Nolu ilamında ” Davanın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla açıldığı, mahkemeyerinin ticaret mahkemesi sıfatıyla davaya bakma yetkisinin bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklandığı , 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. Madddesine göre davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne ait olduğu ” gerekçesiyle ” göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine ” karar verilmiş, davacı vekilinin süresi içindeki baş vurusu üzerine dosya tevzien İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin esas sırasına kaydedilmiştir. İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonunda tesis olu- nan 2016/1192 Esas, 2020/69 karar nolu ilam ile “davacı tarafından açılan dava, 11/10/2019 tari- hinde takip edilmemiş, başvuruya bırakılmış ve süresi içinde yenilenmemiştir.” denilerek H.M.K.’nun 150. Maddesi hükmü gereğince ” davanın açılmamış sayılmasına ” karar verilmiş ise de, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dairemizce yapılan inceleme sonucu tesis olunan 2020/1067 E., 2021/506 K. Nolu ilam ile HMK 353/1-a-5 md gereğince kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Kaldırma kararımız sonrasında İlk Derece Mahkemesi’nce; “Davanın KABULÜ ile davacının 20/10/2014 son ödeme tarihli 573,80 TL kaçak tüketim bedeli ile 15.962,60 TL ek tüketim bedeli nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, talep gibi toplam 17.633,56 TL bedelin davalı kurumun mahkememiz dosyasına sunduğu 04/08/2021 tarihli ödeme tablosundaki ödeme miktarlarına ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; … tesisat numaralı mahalde, 05.09.2020 tarihinde dağıtım bağlantı an- laşması / güvence bedeli ödeme işlemleri sonrası abonelik sözleşmesinin … adına yapıl- dığını, 20.07.2001 tarihinde mahaldeki … seri numaralı … marka sayacın kurum kaydına alındığı belirlenmiş olup, ilgi sayacın tesisattan 18.09.2014 tarihinde söküldüğünü, kurumda sayaç okuma ,sayaç değişimi gibi periyodik işlemler , kaçak tespit , tahakkuk işlemleri , sayaç arıza/ değişim gibi işlemlerin ayrı birimler tarafından yapıldığını, … seri numaralı … marka sayacın “SAYAÇ İÇERDE (KAPALI)” durum kodunda olduğunu, kurumun özelleşme sürecine girmesi sebebi ile 18.09.2014 sayacın tamamlana- bildiğini, ancak , bahse konu … seri numaralı … marka sayacın tek abonesi ve kullanıcısının … olduğunu, sayaç takılış ve değişim tarihleri dikkate alındığında, sayaca müdahalenin/ kaçak kullanımın … döneminde gerçekleştiğini , Sayaç değişim esnasında sayacın bornosu yanık ,kayıt yapmaz duruma geldiğini, sayaç değişim evrağına bakıldığında devreden çekilen anlık akım değerinin 205 Amper olduğunu, dosyada mübrez tüketim ekstresi kayıtlarına göre davacının … seri numaralı … marka sayacı en başından beri müdahaleli kullandığını, ayrıca muhtelif aylarda kayıt yaptırılan tüketimin yarı yarıya bazı aylarda da müdahale abartılarak çok aşağıya düşürüldüğünü, tesisata … sayaç takıldıktan sonra muhtelif tarihlerde bariz artışlar olsa da davacının kaçak kullanım sonrası kontrollü kullanımlara yöneleceğinin tecrübe ile sabit olduğunu, Tüm bu açıklamalara istinaden , yukarıdaki veriler göz önüne alındığında davacının mahalde 360 günden fazla kaçak kullanım yaptığının açık olduğunu, Sayın Bilirkişinin yaptığı varsayım ağırlıklı yorumları ve kaçak kullanıcı lehine yapılan kullanımın normalmiş gibi hükme doğrudan aktarıldığını, hükmün gerekçesiz olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir, 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Dosya içeriğine göre; davacının tekstil alanında faaliyet gösteren iş yerinin bulunduğu ve … nolu tesisatın kurulu olduğu mahalde , davalı … görevlilerince 18/09/2014 tarihinde yapılan kontroller sonucu “tesisatta bulunan … marka … seri nolu, … tip ve cinsinde, 1999 imal tarihli sayacır “bornosunun yanık ” olduğundan bahisle bahsedilen sayacın söküldüğü, tesisata … marka … seri nolu … tipve cinsinde 2014 imal tarihli yeni sayacın takıldığı, sökülen sayacın laboratuvara sevk edildiği, buna dair 18/09/2014 tarihli tutanak düzenlenerek hazır bulunan davacının da katılımı ile imza altına alındığı, Tesisattan sökülen sayaç ile ilgili olarak … ‘ın yetkili laboratuvarı tarafından düzenlenen 26/09/2016 tarih … nolu raporda ” sayacın damgaları orijinal damgalar ile uyum- lu olmadığı, sayacın dışarıdan her türlü müdahaleye açık durumda olduğu” ndan bahisle kaçak işlemi yapılmasının uygun olacağının belirtildiği,Buna istinaden … Kaçak Takip servisi’nce davacı hakkında 23/09/2014 tarih … noli kaçak tespit tutanağının düzenlendiği ve dava konusu 20/10/2014 son ödeme tarihli 573,80 TL kaçak tüketim bedeli ile 15.962,60 TL ek tahakkuk faturasının tahakkuk edildiği, Davacı tarafça ibraz olunan 17/12/2014 tarihli dilekçe ile söz konusu faturalar aitiraz edilmiş ise de, 22/12/2014 tarihinde her hangi bir gerekçe belirtilmeksizin, ” itirazın uygun görül- mediği ve fatura bedellerinin ödenmesinin gerektiği ” yönünde cevap verildiği, Bunun üzerine davacının dava konusu borcu yapılandırdığı ve bir kısım ödemelerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir. (Yargıtay 3. HD 2019/6017 Esas- 2020/3754 Karar nolu, 01/07/2020 tarihli, 2020/2109 Esas- 2020/3340 Karar nolu 24/06/2020 tarihli, 2019/4862 Esas- 2020/305 Karar nolu 16/01/2020 tarihli ilamı) Bu kapsamda mahkemece tarafların delilleri toplanmış, borca esas tutanaklar, tahak- kuklar ,ödeme belgeleri dosyaya celp edilmiştir. Davacının iddiası ve davalının savunması yönünden teknik inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Elektrik Mühendisi … ve İTÜ Elektrik Müh. Böl. Dr. Öğr. Üyesi … tarafından düzenlenen 21/11/2021 tarihli ek raporun teknik inceleme kısmında; “Davalı … elektrik enerjisinin dağıtımından ve kaçak tespitleri ile tahakkuklarından sorumludur. Muhtemelen sayaç okuyan görevlinin endeksörden ihbar girmesiyle, kaçak ekibi davacının tesisatında 18/09/2014 tarihinde inceleme yaparak, sayacın Bakanlık (gövde) Mühürlerinin şüpheli olması gerekçesiyle, sayaç sökülerek muayeneye gönderilmiştir. 26/09/2014 tarihli muayene raporunda sayacın bozuk olup olmadığına bakılmadan sadece anılan mühürlerin imal yılına ait orjinalleri ile uyuşmadığı tespit edilerek, sayacın dışarıdan her türlü müdahaleye açık olması gerekçesiyle kaçak işleminin yapılmasına karar verilmiş ve davacıya ödemesi için kaçak ve ek tahakkuk faturaları gönderilmiştir. Dosyaya rapor sunan bilirkişi… söz konusu işyerinde Mahkeme görevlen- dirmesiyle 06/04/2018 tarihinde tespit yaparak kurulu gücün 19,46 kW olduğunu tespit etmiştir. Davalı … ise tespit sırasında ölçülen 85 A, 70 A ve 50 A akım değerleri ile hesaplanan 45,10 kW kurulu güç üzerinden kaçak ve ek tahakkuk hesaplamalarını yapmıştır. Dolayısıyla kurulu güç açı- sından bilirkişi hesaplaması ile … hesaplaması arasında iki kattan fark oluştuğu görülmektedir. Ancak, elektrik akımı dinamik değişen bir büyüklüktür. Elektrik akımı cihazların devreye girip çıkması ya da işletme koşullarının değişmesiyle anlık olarak değişecektir. Elektrik mevzuatında da, kurulu güç elektrikli cihazların plakalarında yazan kW değerlerinin toplamıdır. Yine cihazların motor olup olmadıkları, ve nitelikleri dikkate alınarak güç faktörü hesabı da yapılır. Aynı güç hesabını …’ta yaparak tesisatın bağlantı (sözleşme) gücünü belirlemektedir. Davalı taraf dosyaya sunduğu yazılarda dosyanın istirdat davası olduğu, davacının ihtirazi kayıtla ödeme yapmadığından ödediği miktarları geri isteyemeyeceği, tutanak tarihinde dört sene sonra işyerinde yapılan keşifte kurulu gücün çok düşük hesaplandığı, bu kurulu gücün tekstil işiyle uğraşan davacının kurulu gücü olamayacağı, bu nedenle 45,10 kW kurulu gücün uygun olduğu gerekçeleriyle 11/04/2018 (kök) ve 16/08/2018 (ek rapor) tarihli raporların hükme esas alınamayacağı belirtilmiştir. Davacının işletmesinde kaçak elektrik kullanılıp kullanılmadığı Tesisat Endeks Dökümünün incelenmesi ile tespit edilebilir. Önceki raporlarda tutanak öncesi ve sonrası tüketimler mukayese de kaçak elektrik kullanımı olmadığı tespit edilmişti. Bu raporda bu mukayesenin biraz daha detaylı yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Bunun için dökümde bulunan endeksler günlük ortalama tüketimleri gösterecek şekilde yeniden düzenlenerek aşağıda Günlük Ortalama Tüketim Eğrisi elde edilmiştir. İşletmenin Tüketim eğrisine bakıldığında, düşey çizgi mühürleri sahte olduğu iddia edilen sayacın sökülüp yerine 0000 endeksli yeni sayacın takıldığı tarihi göstermektedir. Bir işletmede kaçak elektrik önemli miktarda elektrik enerjisinin sayaçta kaydedilmesi için yapılır. Rapor içinde açıklandığı şekilde … marka mekanik sayacın gövde kapağı sürekli açılarak iç mekanizmaya müdahale edilerek sayaca eksik tüketim kaydettirilebilir. Bu durumda yeni sayaç döneminde yeni elektronik … marka sayacın kaydettiği tüketimlerin belirgin bir şekilde yükselmesi ve bu şekilde yüksek devam etmesi gerekmektedir. Tüketim eğrisinin seyrine bakıldığında işletmenin tüketimleri tutanak tarihine kadar sürekli yükselmiştir. Oysa, işletmede kaçak kullanım olsa tüketim eğrisi bu şekilde olmaması gerekmektedir. Tüketim eğrisinin bu seyri işletmede kaçak elektrik kullanılmadığını göstermiştir. Sayacın mühürleri eski tarihlerde müdahaleli olabilir. Bu durum ile davacı arasında kaçak elektrik kullanıldığını gösterir uygun illiyet bağı kurulamaz. Zaten …’ın bu sayacı 10 senelik periyoda göre 1999 +10=2009 senesinde değiştirmesi gerekirdi. Neticede, davacı hakkında yapılan kaçak işlemlerinin iptal edilmesi gerekmektedir. Bu durumda davacıya tahakkuk ettirilen 20/10/2014 son ödeme tarihli 573,80 TL, kaçak tüketim bedeli ve 15.962,60 TL ek tüketim bedelinin iptal edilmesi, bu tahakkuklar için davacının davalıya ödediği bedellerin istirdatında, davacının haklı olduğu görüş ve kanaatlerine varılmıştır.” denilmiştir. Söz konusu raporda , yeterli teknik incelemeye yer verilmiş olup rapor dosyadaki delillere ,hükme ve yargısal denetime elverişlidir. Mahkemece de bu rapor doğrultusunda davacının menfi tespit talebinin kabulü ile dava konusu faturalar nedeniyle borçlu olmadığına, ayrıca istirdat talebinin kabulü ile bu faturalar nedeniyle davalı tarafa yapılan 17.633,56 TL tutarındaki ödemenin iadesine karar verilmiştir. ( Davalının ödeme miktarı ile ilgili bir istinaf başvurusu bulunmamaktadır.) Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 1.204,55-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 301,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 903,41-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/02/2023