Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2936 E. 2022/3020 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2936
KARAR NO: 2022/3020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/06/2022
NUMARASI: 2021/182 E – 2022/444 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 22/11/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının diğer takip borçlusu … LTD. ŞTD.’ nin ortağı olduğunu, davalının ise müvekkilinin ortağı bulunduğu şirkete elektrik dağıtım hizmeti sağlayan firma oludğunu, davalı tarafından müvekkilinin ve ortağı bulunduğu şirketin aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile “… Ltd. Şti.’ nin Ödenmeyen Gecikmiş Enerji Bedeli” adı altında usul ve yasaya aykırı olarak takip başlatıldığını, işbu takibin müvekkilinin bilgisi dışında kesinleştiğini, ancak davalı tarafından başlatılan taipte borçlu olarak hem müvekkilinin hem de müvekkilinin ortağı olduğu …Turizm…’ in gösterilmeinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira icra dosyasına konu edilen enerji bedeli borcunun müvekkilinin ortağı bulunduğu şirketin borcu olduğunu mvekkilinin ortağı olduğu şirketin borçlarından sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, müvekkilinin TMSF tarafından yönetilen 5 şirketin genel müdürlüğüne atanmış saygın bir kişi olduğunu, davalı tarafça müvekkilinin ücreti üzerine haciz konularak ayrıca müvekkilinin itibari ile oynandığını, bu nedenle de öncelikle müvekkili hakkında başlatılan takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını, mahkeme aksi kanaatte ise %15 oranında veya tüm dosya borcunu yatırmak sureti ile tedbir kararı verilmesini, açıklanan nedenler ile öncelikle tedbir taleplerinin kabulünü, müvekkili aleyhine başlatılan usul ve yasaya aykırı icra takibinin tedbiren durdurulmasını, neticeten müvekkilinin davalıya borcu olmadığının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olarak başlatılan takibin müvekkili açısından iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili bila tarihli dilekçesi ile davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının müvekkili tarafından haciz tehditi ve baskısı altında ödendiğini, ancak bu hususun müvekkilinin obrcu kabul ettiği anlamına gelmediğini, bu nedenle huzurda görülmekte olan davanın icra dosyasının haciz baskısı altında haricen tahsil edilerek kapanması nedeni ile istirdat davasına dönüştürülmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 23/10/2018 tarihli dilekçesi ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının 6.530,81 TL üzerinden açıldığını, dava dilekçelerinde işbu takip çıkışı ve tüm ferileri yönünden borçlu olmadıklarının tespiti talep ettikleri, ancak dava esnasında haciz baskısı ile dosya borcunun 08/09/2017 günü 8.494,81 TL olarak ödendiğini, bu nedenle davalarına istirdat davası olarak devam ettiklerini eksik harcın taraflarınca ikmal edildiğini, 8.494,81 TL nin ödeme tarihi olan 08/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, kötü niyetli davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalı ile …L td. Şti. Arasında 14/05/2013 tarihinde … numaralı abonelik sözleşmesi yapıldığını ve abonellik sözleşmesinde şirket yetkilisi ve başvuru sahibi olarak muhatap kendisi olduğundan sorumlu hanesine davacının isminin yazıldığını, ilgili tesisatın borcundan dolayı 19/02/2015 tarihinde ilgili sözleşmenin sonlandırıldığını ve davalı kurumun yetkilileri tarafından…Turizm…’ in borca konu … numaralı tesisatın buluduğu adresine kaçak kullanım tespiti için gidildiğini ve yapılan inceleme neticesinde de kaçak kullanım yapıldığının tespit edilerek kaçak tutanaklarının düzenlendiğini, davacının kaçak kullanım yaptığının tespiti üzerine…Turizm… İle davalının abonelik sözleşmesini yetkili sıfatı ile imzalayan ortak davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile tahakkuk ettirilen 7 adet fatura için icra takibi başlatıldığını ve ilgili icra takibinin kesinlemesinin ardından davacı tarafından dosya borcu ödenerek icra dosyasının kapatıldığını, davacı her ne kadar dava dilekçesinde ilgili tesisatın bulunduğu taşınmaza ait abonelikle ilgili kendisi ile müvekkili kurum arasında hiçbir hukuki ilişkinin mevcut olmadığını ve borcun doğmadığını iddia etmiş olsa da bir şirketin abonelik sözleşmesini yetkili sıfatı ile imzalayan ortak elektiriği fiilen kullanan olması nedeni ie borçtan sorumlu olduğunu, açıklanan nedenler ile davanın reddini, söz konusu borcun davacıya ait olduğunun tespitini, muhakeme giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “davanın reddine, ” kararı verilmiştir. Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi(07/06/2022) itibarıyla, kesinlik sınırı ise 8.000,00-TLdir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından istinaf edilen davanın değeri 6.530,81-TL olup, karar tarihinde davacı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davacı istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/11/2022