Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2843 E. 2022/2956 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2843
KARAR NO: 2022/2956
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2022
NUMARASI: 2022/255 D.İş – 2022/276 K
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 16/11/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde özetle, davalı dağıtım şirketi tarafından, müvekkili şirket adına kayıtlı … tesisat numarasına ait abonelikte kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle 25/08/2022 tarihli, … nolu, 34.438,30 TL tutarlı ve 25/08/2022 tarihli, … nolu, 1.531,19 TL tutarlı faturalar tanzim edildiğini, müvekkili şirket adına berber dükkanı açıldığını ve tesisat aboneliğinin bulunduğu yerin de berber dükkanı olarak işletildiğini, şirket adına kesilen geçmiş elektrik faturalarının süresinde ödendiğini ve herhangi bir gecikme de yaşanmadığını, müvekkilinin kaçak enerji kullanmadığını, tutulan kaçak tutanağından müvekkilinin haberdar olmadığını, yokluğunda, usule aykırı, sayacın bulunduğu yerin dışında tutanak tutulduğunu, müvekkilinin maruz kaldığı bu haksız durum nedeniyle ileride hakkının zayi olmaması ve telafisi imkansız mağduriyetin önlenmesi için elektriğin kesilmemesine yönelik teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, aksi kanaat hasıl olması durumunda %15 teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece iletmedeki elektrik enerjisini kesmesinin hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı ve yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu gerekçesi ile ” 1-Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, 25/08/2022 tarihli 34.438,30 TL ve 25/08/2022 tarihli 1.531,19 TL faturalar bakımından %15’i oranında teminatın mahkememize nakit veya kesin-süresiz banka teminat mektubu şeklinde davacı tarafça yatırılması halinde davalı … tarafından düzenlenen bu faturalar sebebiyle davacının elektriğinin kesilmesinin tedbiren durdurulmasına, 2-İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık 5.395,42-TL nakdi veya banka teminat mektubunun talep eden tarafından Mahkememiz veznesine teminat olarak depo edilmesine,” 05/10/2022 tarihinde istinafı kabil olmak üzere karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartlar gerçekleşmediğini, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulu da somut olayda gerçekleşmediğini, kaçak elektriğin kullanıldığına dair video kayıtları mevcut olup kaçak elektrik kullanımı ispat olunduğunu, kaçak elektriğin kullanıldığını kanıtlar video kayıtları yerel mahkemeye sunulduğunu, davalı şirketçe tutulan kaçak elektrik tespit tutanaklarının aksi ispat edilinceye kadar geçerli belgeler olduğunu, kaçak elektrik kullanımına dair video görüntüleri mevcutken, aksini yaklaşık ispata yarar hiçbir bilgi belge sunamayan davacının tedbir talebinin kabul edilmesi yasal düzenlemeye de aykırı olduğunu, tedbirin %20 teminat mukabilinde verilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğunu, adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde %100 oranında teminata hükmedilmesini, verilen ihtiyati tedbir kararı, ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiğini, ihtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçlar yerel mahkemece hiçbir suretle değerlendirilmediğini, müvekkili şirketin Anayasal haklarına aykırılık söz konusu olduğunu belirterek ,ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasının reddi yönündeki kararının kaldırılmasına karar verilmesini, elektriğin kesilmemesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ve ayrıca tedbirin devamına karar verilmesi halinde tahakkuk edilen alacak miktarının %100’ünün teminat olarak depo edilmesine karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava kaçak elektrik bedelleri yönünden tedbir talebine ilişkindir. Elektriğin kesilmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı Bakırköy ^ATM nin 2022/255 Diş sayılı dosyasından istinafı kabil olarak verilmiştir. Dosyaya eklenen evraklardan bu tedbir dosyasının yine Bakırköy 3 ATM nin 2022/930 E.sayılı dosyadan istenildiği görülmüştür. Dava, kaçak elektrik fatura bedeli yönünden elektriğin kesilmemesi talebine yönelik ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. Uyuşmazlık ise davadan önce Bakırköy 3 ATM 2022/255 D.İş sayılı dosyasında verilen tedbir kararlarının kaldırılması talebine ilişkindir. İhtiyati tedbir kararıyla ilgili olarak 6100 sayılı yasada “MADDE 389- (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. MADDE 390- (1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. (2) Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. MADDE 397- (1) İhtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorundadır. Aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkar.” düzenlemeleri bulunmaktadır. Bu nedenle, ihtiyati tedbir kararından sonra yasal süre içerisinde dava açıldığı takdirde ihtiyati tedbire itirazın esas davaya bakan mahkeme tarafından incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiği gibi, değişik iş kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararı sonrası yasal süre içerisinde asıl dava açılmadığı takdirde ihtiyati tedbir kararının da kendiliğinden kalmış sayılacağı gözetilecektir. Kaldı ki somut olayda ihtiyati tedbir kararı itirazı kabil yerine istinafı kabil olarak verilmiştir. Bu açıdan davalının istinaf dilekçesi itiraz dilekçesi niteliğinde kabul edilerek öncelikle esas hakkında davanın süresi içinde açılıp açılmadığı da gözetilerek, esas hakkında dava açıldığı taktirde itirazın esas davanın açıldığı mahkemede,aksi taktirde süresinde dava açılmadı ise itirazın tedbiri veren mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden ,öncelikle ihtiyati tedbire davalının itirazının bu şekilde incelenmesi gerektiğinden, davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1a-6.madde gereği kaldırılarak dosyanın mahkemesine geri gönderilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/11/2022