Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2815 E. 2022/2986 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2815
KARAR NO: 2022/2986
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2022
NUMARASI: 2022/345 E – 2022/714 K
İSTİNAF EDEN
DAVACI: BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/11/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı/borçlunun kullanımında olan … hizmet numaralı tesisatta müvekkili şirket ekiplerince 03/03/2022 tarihlerinde yapılan kontrolde, “sözleşmeli sayaca ait akım trafosunun sistemde çarpanı 75/5 x 15 olup, mevcut yerinde takılı 200/5×4 olduğu” hususunun tespit edilmesi üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hiz- metleri Yönetmeliği gereği … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tanzim edildiğini, ayrıca kaçak elektrik tüketimine ilişkin görüntülerin o esnada müvekkili şirket çalışanlarınca video olarak kayıt altına alındığını, söz konusu tutanak gereğince tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeli ödenmediğinden davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dos- yası üzerinden ilamsız takibe girişildiğini, davalı borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğunu, dava öncesinde zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve anlaşmanın sağlanamadığını, buna ilişkin son tutanağın ekte sunulduğunu, kaçak elektrik kullanımının “haksız fiil” teşkil etmesi ve haksız fiilden doğan davalarda “zarar görenin yerleşim yeri” icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkili oldu- ğunu, dolayısıyla zarar gören durumundaki müvekkil şirketin yerleşim yerinin tabi olduğu İstanbul Adliyesinin icra daireleri ve mahkemeleri de İİK 50. maddesinin atfı ile HMK’nın 16. maddesi gereği yetkili olduğunu, kaçak elektrik kullanımı da tutanaklar ile sabit olup davalı borçlunun mevzuata uy- gun olarak düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına ilişkin tahakkuku ödemekle yükümlü olduğunu beyanla; öncelikle davalı/borçlunun taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde İİK m. 257 gereği dava ve takip kesinleşinceye kadar teminatsız veya mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, yargılama sonunda davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlunun hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kay- dıyla icra inkâr tazminatı ile mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yüklen- mesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirket tarafından bahse konu yönetmeliğe dair herhangi bir ihlalinin bulunmadığını, davacı taraf afaki ceza kesmek sureti ile müvekkilini ceza- landırma yoluna gittiğini ve haksız kazanç sağlamayı amaç edindiğini, kısa süre zarfında davaya konu işlemler dışında bir çok haksız tutanak tutulduğunu, dava konusu kaçak kullanım cezasının hangi kiriterlere göre tahakkuk ettirildiğinin açıklanmadığını ,davacının dosyaya sunduğu resim- lerde dahi “üzerinde yazmasına rağmen “akım trafolarının numarası gizlendiğini, müvekkilinin örme ve tekstil işiyle uğraştığını, yaklaşık 13 yıldır aynı adreste ve aynı tesisat numaralarıyla üretim yaptı- ğını, her ay düzenli olarak faturalarını ödediğini, davalının işletmesinde … San Ve Tic Ltd Şti adına kayıtlı olan 2 adet (…- …) numaralı elektrik tesisat bulunduğunu, bunlardan … numaralı tesisattaki kurulu gücü 40 kw iken kurumun 65 KW kullanıldığını tespit ederek güç artırımı yapılması için ihbarname kağıdı bıraktığını, davalının verdiği sürenin bitmesine son 4 gün kala bu ihbarname kağıdının işyeri komşusunca tesadüfen bulup getirilmesi üzerine aynı gün şir- ket elektrik işlerini yapan ve davalı ile bağlantılı mühendis …’ a evrakların teslim edildiğini, hızlı bir şekilde işlemlere başlandığını, projenin çizdirilip hemen kuruma verildiğini, yapı- lan proje teslimden sonra kurumdan … nolu tesisattan onay beklerken, 18.02.2022 tarihinde, davalı kurum yetkililerinin şirket adına kayıtlı olan … numaralı ve 110 kw sözleşme gücü olan diğer tesisatı da güç aşımı yapıldığı gerekçesiyle kesmeye geldiklerini, bu durumdan da o gün haber- dar olduklarını, kesme ekibine “davalının ihracatçı firmalara üretim yaptığı ve elektrik kesintisi olursa ürünler yetişmeyeceği ve ihracat malı olması sebebiyle çok büyük reklamasyonlar kesileceği” söylenmesine rağmen enerjiyi kesme yoluna gidilmesi nedeniyle … numaralı sayacın güç arttırımı için acil başvuruda bulunulduğunu, davalının tüm bu sıkıntılı ve ani gelişen hadiseler karşı- sında iyiniyetli olarak çözüm aradığını, davacı … numaralı tesisattaki 65 kw artırılmasını iste- mişken müvekkilinin 100 kw güç artırımına gidtiğini, sayaçta takılı 37 kw kompresörü … nolu sayaçtan alıp … numaralı sayaca aktardığını, bu aktarım esnasında sayacın 185 Kw enerji çek- tiğini, ancak hepsinin kayıtlara geçtiğini ve asla kaçak enerji kullanımı ve sayaç dışı kullanımın olma- dığını, davacının anlaşmalı firma mühendisinin bu şekilde kullanımın birim fiyatının çok pahalı ola- cağını belirtmesi üzerine … numaralı ve 110 kw gücü olan sayacın tamamen devre dışı bıra- kılarak mühendis eşliğinde bu tesisatın tüm sisteminin … numaralı sayaca aktarıldığını, burda da usulsuz ve kaçak kullanım olmadığını, hatta davalının birim fiyatı olarak oldukça yüksek bir maliyette çalıştığını,yıllardır yüklü miktarda fatura ödemesine rağmen hiç bir zaman davalı ile sorun yaşamadığını ,hem müşteri siparişlerini yetiştirmek hemde davacı kurumun bitmek bilmeyen talep- lerini karşılamaya çalışan davalının elektrik kullanımını aktardığı … numaralı sayaçtaki tesi- satın akım trafosunun yandığını, firma mühendisince geçici olarak akım trafosu takıldığını , bu sırada da herhangi bir kaçak veya kayıp elektrik kullanılmadığını, ancak davacı tarafça usulsüz ve hatalı şekilde tutanak tutulduğunu, 339.935,00 TL ve 319.968,62 TL olmak üzere toplamda şirketimize 659.903,62 TL kaçak enerji kullanımı cezası kesildiğini, bu faturalar açısından Bakırköy 1. Ticaret Mahkemesi’nin 2022-102 D.iş ve 11/04/2022 son ödeme tarihli 176.278,61 TL … fatura seri numaralı fatura açısından Bakırköy 1. Ticaret Mahkemesi’nin 2022-105 d.iş sayılı dosya- sından tedbir kararı verildiğini ve devamında elektriğin açıldığını, davalının kısa bir süre önce başka bir enerji firması ile anlaşma yaptığını, davacının bu veya başka bir sebeple haksız şekilde ceza fatu- rası kesmeye devam ettiği, açılan menfi tespit davaları ve tedbir taleplerine ilişkin teminatlar nede- niyle müvekkilinin ekonomik olarak sarsıldığını, müvekkilinin dava konusu faturalar nedeniyle bor- cunun bulunmadığını, icra takibine ve davaya konu faturalar hakkında T.C Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/539 Esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açtıklarını beyanla dava- ların birleştirilmesini, yargılama sonunda davacının davasının reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce 03/06/2022 tarihli ara karar ile; “1-Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile, 662.810,72 TL’nin %20’si olan 132.562,14 TL nakdi teminat yatırılması veya muteber banka teminat mektubu sunulması halinde, davalı …TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine 662.810,72TL borç miktarına yeter kadarına İHTİYATİ HACİZ UYGULANMASINA, 2-Teminat hususu yerine getirildiğinde ara kararın, icra müdürlüğü eliyle infaz edilmek üzere davacı tarafa verilmesine ” , Davalının itirazı üzerine ilk derece mahkemesince yapılan inceleme sonunda ise 06/07/2022 tarihli ara karar ile: “1-03/06/2022 tarih, 2022/345 E. sayılı dosya üzerinden verilen ihtiyati haciz kararının talep eden tarafından İİK 261 m. uyarınca süresi içerisinde icra müdürlüğüne infaz için verilme- diğinden mahkememiz kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına, ihtiyati hacze itiraz nedenleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Mahkememiz ihtiyati haciz kararına istinaden konulan hacizler var ise kaldırılması için derhal icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına ” karar verilmiştir. Davacı vekili 06/07/2022 tarihli dilekçesi ile yukarıda belirtilen nedenlerle yeniden ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ise de, ilk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucu tesis olunan 07/07/2022 tarihli ara karar ile;”davacının kaçak elektrik kullanım iddiasının ve buna bağlı tahakkuk ettirilen faturaların miktarının doğru olup olmadığı hususlarının yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz talep edence dosyaya her ne kadar görüntü kaydı sunulduğu bildirilmişse de mahkeme- mizce teknik bilirkişi yerine geçilerek görüntü kayıtlarından kaçak kullanım olup olmadığının yorum- lanamayacağı, bu nedenle bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği değerlendirilmekle ihtiyati haciz talebinin reddine” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: İİK’nın 258/I. maddesinin ikinci cümlesinde “Ala- caklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliğinin aranmadığını, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulmasının yeterli kabul edildiğini, daha önceki ihtiyati haciz taleplerinin 03/06/2022 tarihinde teminat mukabilinde kabul edilmesine rağmen 06/07/202 2tarihindeki ihtiyati haciz talebinin yaklaşık ispat koşulunun sağ- lanmadığı gerekçesi ile reddedilmesinin çelişkili karar yasağı ve hukuki güvenlik ilkesinin ihlali niteliğinde olduğunu, ihtiyati haciz talebine ve davaya konu edilmiş olan alacağın “kaçak elektrik” kullanımından doğan faturadan doğduğunu, davalı hakkında düzenlenen … seri numaralı kaçak elektrik zaptının, kaçak elektrik tespit fotoğraflarının, hesaplama bülteninin, kaçak elektrik faturasının dosyaya sunulduğunu, yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını, somut olayda ihtiyati haciz koşullarını oluştuğunu, ihtiyati haciz kararı verilmesi halinde kamu alacağı niteliğindeki kurum alaca- ğının riske atıldığını ve kurum zararının doğduğunu beyanla ihtiyati haczin reddine dair 07/07/2022 tarihli ara kararın kaldırılmasına talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Eldeki dosyada asıl talep İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup alacağı teminat altına almak üzere öncelikle İİK 257 madde gereğince ihtiyati haciz talep edilmektedir. İİK’nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde ; ” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hük- müne yer verilmiştir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Davacının icra takibine ve iş bu davaya konu ettiği alacak kaçak elektrik kullanım be- deline ilişkin olup davacının tek taraflı olarak düzenlediği tutanağa dayalı faturadan kaynaklan- maktadır. Davacı tarafça dosyaya sunulan kaçak elektrik tespit fotoğrafları, hesaplama bülteni ve video kayıtları da alacağın varlığını “yaklaşık ispat”a elverişli görülmemiş olup uyuşmazlık konusu yargılamaya muhtaçtır. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerek- miştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/11/2022