Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2799 E. 2023/1731 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2799
KARAR NO: 2023/1731
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2022
NUMARASI: 2018/652 E – 2022/430 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 30/05/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 15.07.1970 tarih ve 1312 sayılı kanunla devletin genel enerji ve ekonomi politikasına uygun olarak, yurdun ihtiyacı bulunan elektriğin üretim, iletim, dağıtım ve ticaretini yapmak üzere Kamu İktisadi Kuruluşu statüsünde, Türkiye Elektrik Kurumu’nun (TEK) kurulduğunu, Daha sonra 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye dayanılarak çıkarılan 12.08. 1993 tarih ve 93/4789 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, bir kamu iktisadi kuruluşu olan TEK’in … AŞ. (…) ve … AŞ. (…) unvanlı iki ayrı iktisadi devlet teşekkülü olarak teşkilatlandırıldığını, Yine 233 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 3. maddesine ve 20.02.2001 tarih ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na dayanılarak çıkarılan ve 02.03.2001 tarihinde yürürlüğe giren 05.02.2001 tarih ve 2001/2026 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca …; … A.Ş.(…) , … A.Ş.(…) ve … A.Ş.(…) unvanlarında üç ayrı iktisadi devlet teşekkülü şeklinde teşkilatlandırıldığını, …’ın elektrik enerjisinin gerilim seviyesi 36 kV üzerindeki 154 ve 380 kV hatlar ve trafo merkezleri ile elektrik enerjisinin iletimi konusunda faaliyette bulunduğunu, Müvekkili … Anonim Şirketi (…) Genel Müdürlüğü’nün devletin genel enerji ve ekonomik politikalarına uygun olarak; elektrik iletimi ve yük dağıtımı ile ilgili faaliyetleri verimlilik ve karlılık ilkelerine göre kurulması öngörülen yeni iletim tesislerinin (şalt, enerji iletim hattı, trafo merkezi) etüt ve planlamasını yapmak, buna bağlı olarak yatırım programına alınıp yapılmasını sağlamak ve tüm iletim tesislerini devralmak, mevcut ve kurulacak tesisleri işlet- mek, bakım, onarım ve rehabilitasyonunu yapmak ve Türkiye Elektrik Sistemini uluslararası standart- larda, kaliteli, ekonomik ve güvenilir bir şekilde işletmek, bu amaçla; yeni projeler oluşturmak, bun- ları gerçekleştirmek ve elektrik piyasası hizmetlerini yürütmek amacı ile kurulduğunu, Yukarıda açıklanan faaliyetler kapsamında müvekkilinin trafo merkezleri tesis etti- ğini ve söz konusu trafo merkezlerinin iç ihtiyacı için gerekli olan elektriği 01.07.2013- 30.06.2014 ve 01.07.2015–30.06.2016 dönemi için, kuruluşun 5. Bölge Müdürlüğü faaliyet bölgesinde (Sakarya, Kocaeli, Düzce, Bolu, Zonguldak, Bartın) mevcut dağıtım şirketleri … A.Ş. ve … A.Ş.’den, hizmet bölgesinde yer alan trafo merkezleri iç ihtiyaç noktaları için davalı … Satış A.Ş. ‘den temin ettiğini, tüketilen elektrik nedeniyle davalı şirket tarafından faturalandırma yapıldığını, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kanunla kendisine verilen yetkiye istinaden Dağıtım Şirketlerinin Elektrik Tüketimine dair Faturalandırma İşlemlerinde Uyacağı Tarife Usul ve Esaslarını belirlediğini, bu tarife usul ve esaslarda, ABONE GRUPLARI’nın da tespit edildiğini, yine EPDK tarafından hazırlanarak belirli periyotlarda güncellenen ve … A. Ş. tarafından uygulanan FONSUZ TARİFELERDE ise bağlantı şekline göre hangi abone grubuna (Ticarethane, Diğer l, Diğer 2 vs.) hangi tarifenin (1-2-3-4-5 No’lu Bağlantı Şekilleri) uygulanacağının belirlendiğini, Müvekkili kuruluşun EPDK tarafından hazırlanan 20 dağıtım şirketi için Tarife Uygulamalarına ilişkin Usul ve Esaslarına göre “ticarethane” abone grubunda olmakla birlikte, davalı şirket tarafından fonsuz tarifelerde kendisi için belirtilen şekilden başka bir bağlantı sekli kapsamında değerlendirildiğinden, (2 No’lu Bağlantı şekli olması gerekirken 4 No’lu Bağlantı Şekli) farklı bir ticarethane tarife grubu üzerinden faturalandırıldığını, 01.07.2013-30.06.2014 ve 01.07.2015-30.06.2016 döneminde davalı şirket tarafından davacıya ait olan Osmanca TM, Kaynaşlı TM, Karasu TM, Karamürsel TM, Yarımca 2 TM, Nuh Çimento TM, İzmit 1 TM, Pamukova TM, Kaynarca TM, Mudurnu TM, Gerkonsan TM, Akçakoca TM, Hendek TM, Bolu 2 TM, Bolu 1 TM, Ada 2 TM, Zonguldak 1. TM, Karadon TM, Kozlu TM, Çates TM, Zonguldak 2 TM, Cemaller TM, Bartın TM, Kandilli TM, Bölücek TM, Ereğli 1. TM, Çaycuma TM, Kuzuluk TM, Yarımca 1. TM, Karaman TM, Köseköy TM, Gölcük TM, Kocaeli 380 TM.lerine ilişkin olarak yanlış tarife uygulaması (Fonsuz Tarifelerin 2 nolu abone grubu olması gerekirken, 4 nolu abone grubu olarak değerlendirilmesi) dolayısıyla olması gerekenden daha fazla elektrik faturası tahakkuku ve tahsili işlemi yapıldığını, Konuya ilişkin olarak davalı şirkete dilekçe ekinde sunulan 13.03.2017 tarihli ve … sayılı yazı başvurulduğunu ” sorumluluk alanlarında bulunan iş yerleri ve Trafo Merkezleri iç ihtiyaç sayaçlarının abone grubunun … fonsuz tarifelerinin 2. maddesinde yer alan ‘Ticarethane’ tarife grubu olması gerektiğinden, aboneliklerinin belirtilen tarife tipine geçirilmesi ve abone grubunun yanlış uygulanmasından kaynaklanan fark bedelinin davacıya iadesi”nin talep edildiğini, Davalı şirketin 27.03.2017 tarihli yazısı ile”taleplerinin kabul edilmediği”nin bildiril- diğini, dava açma tarihine kadar da yanlış uygulamadan kaynaklanan fark bedelin davacıya iade edilmediğini beyanla; Temmuz 2013-Haziran 2014, Temmuz 2015- Haziran 2016 dönemi arasında yanlış tarife uygulanmasından kaynaklanan fark bedele ilişkin fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 376.765,02 TL alacağın her bir fatura için ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 24/01/2022 tarihli dilekçesi ile; 376.765,02 TL olarak açtıkları davayı ıslah ederek toplamda 405.587,36 TL’ye çıkartıklarını beyanla, bu bedelin her bir fatura için ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı idarenin ihtiyacı olan elektrik enerjisi- nin alımı için; biri 2013, diğeri 2015 tarihinde olmak üzere iki ayrı ihale açtığını, gerek 2013 gerekse 2015 yılındaki bu ihalelere ilişkin olmak üzere taraflar arasında Elektrik Enerjisi Mal Alımına Ait Sözleşmeleri imzalandığını, ihale konusu aynı olmasına rağmen, bazı küçük farlılıklar bulunduğunu, Tablonun 1. ve 2.nci sırasında yer alan kalemlerin EPDK tarafından ilan edilen tarife tablosunun 2 nolu kısmında, 3 ve 4 . sırasında yer alan kalemlerin ise 4 nolu kısmında yer aldığını, EPDK tarafından yapılan düzenlemelere uygun olarak tablolarda da değişiklik yapıl- dığını, 1,2,3,4 nolu gruplar şeklinde ayrılmasına yönelik uygulamaya son verildiğini, 01.01.2016 tarihinden sonra EPDK tarafından yayımlanan tarife tablolarında kullanı- cıların ” İletim Sistemi Kullanıcıları” ve ” Dağıtım Sistemi Kullanıcıları” olarak iki ayrı başlık altında toplandığını, dağıtım sistemi kullanıcıları da bağlantı yapılarına göre OG (Orta Gerilim) ve AG (Alçak Gerilim) olarak kategorize edildiğini, Bu yeni düzenleme ile birlikte eski tarife tablosunun 1 ve 2 nolu sıralarında yer alan kalemlerin yeni tablonun ” İletim Sistemi Kullanıcıları” kısmında yer alan düzenlemeye, 3.ve 4.ncü sırada yer alan kalemlerin de “Dağıtım Sistemi Kullanıcıları” altında toplandığını, 01.01.2016 tarihine kadar, elektrik bedellerinin ihale şartnamesi ekinde yer alan tablo ve sözleşmenin 5.1.1 nolu maddesinde yer alan tablodaki nitelemeye uygun olarak hesaplanıp fatura edilirken 01.01.2016 tarihinden sonra da EPDK tarafından yapılan yeni düzenlemeye uygun olarak hesaplama ve faturalama yapıldığını, Sözleşme kapsamında satılan enerji bedellerinin sözleşmedeki tablolara uygun olarak faturalandırıldığını, davacı şirket tarafından herhangi bir itiraz ileri sürülmeksizin faturaların öden- diğini, davanın haksız ve hukuka aykırı talepleri içerdiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın KABULÜNE, 376.765,02 TL’nin dava tarihi olan 28/05/2018 tarihinden, bakiye 28.822,34 TL’nin ıslah tarihi olan 24/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı , davalı ve ihbar olunan … A.Ş. tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde:dava ve ıslah dilekçelerinde ,her bir fatura için faturanın ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmesine rağmen mahkemece “376.765,02 TL’nin dava tarihi olan 28/05/2018 tarihinden, bakiye 28.822,34 TL’nin ıslah tarihi olan 24/01/2022 tarihinden itibaren” faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla hükmün kaldırılmasını , istinaf itirazları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 1-Davacının abone grubunun/tarifenin hatalı tespit edilmesi nedeniyle alacak talep etti- ğini, dosya kapsamındaki beyanlar, bilirkişi raporları ve gerekçeli karar da ( 5.sayfasının son parağra- fında) ifade edildiği üzere, abone grubunu/tarifeyi tespit ve tayininde yetkili kurumun dağıtım şirketi olduğunu, Ayrıca ,davacı dava konusu elektrik alımı için ihaleye çıkarken ihale şartnamesi ekinde alınması planlanan elektrik için tabi olunan abone gruplarını içerir tabloya yer verdiğini ve tekliflerin bu tablo dikkate alınarak belirlenmesinin istendiğini, davalının da bu yönde hareket ettiğini ,ihale davalıya kaldıktan sonra da bu tabloların her iki sözleşmenin 5.1.1 maddesine aynen alındığını, bu maddeye göre, davalının tablodaki abone grupları/tarifelere göre fatura düzenlemesi hususunda taraf- ların anlaştığını, davacı hatalı abone grupları/tarifeleri nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş ise de hatalı olduğu iddia olunan bu bilgilerin ihale aşamasında bizzat davacı tarafından zikredilip sözleş- meye derç edildiğini,Diğer yandan abone grubu/tarife nedeniyle davalının düzenlediği faturaya yansıyan tutarların, müşteriden (davacıdan) tahsil edilip dağıtım şirketlerine ve ilgili kurumlara gönderildiğini, dolayısıyla hatalı tespit ve tayin edilmiş olsa da, bu hatalı işlem nedeniyle fazla ödenen tutarın davalı uhdesinde kalmadığını. Bir an için zararın doğduğu düşünülse bile ; taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir ihtilaf olmadığı için 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanamayacağını, eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle de BK 82 md de düzenlenen ve sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacaklara uygu- lanan zamanaşımı süresinin dolduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; A-Davalının istinaf nedenleri yönünden; 1-EPDK’nın 18/12/2012 tarih ve 4193 sayılı kararının 7.maddesinde” Müşterinin abone grubu tespiti ve abone grubu değişiklikleri; görevli perakende satış şirketinden enerji alanlar müşteriler için görevli perakende satış şirketi tarafından, görevli perakende satış şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alan dağıtım sistemi kullanıcısı müşteriler için dağıtım şirketi tarafından yapılır.” denilmiştir. Somut olayda davacı “serbest tüketici ” olduğundan ve davalı … Toptan Satış A.Ş. “görevli perakende satış şirketi” olmadığından davacının abone grubu … ve … dağıtım şirketleri tarafından belirlenmiştir. Neticede , adı geçen her iki şirket de …’ın abone grubunu 2 nolu yerine 4 nolu şeklinde hatalı olarak tespit etmiştir. 2- Davacının 01.07.2013-30.06.2014 ve 01.07.2015-30.06.2016 dönemlerinde tükettiği elektrik enerji bedelinin, 24.08.2006 tarih ve 875 sayılı EPDK kararı gereğince EPDK Elektrik Tarife Tablosunun 2 nolu “Dağıtım Sistemi Kullanıcıları İletim Şalt Sahalarının Dağıtım Şirketinin Kulla- nımındaki OG Baralarına Özel Hattı İle Bağlı Tek Bir Tüzel Kişi Durumundaki Kullanıcılar” “Tica- rethane Abone Grubu” fiyatlarıyla tahakkuk ettirilmesi gerekirken 4 nolu “dağıtım şirketinden enerji alan tüketiciler” ve “ticarethane abone grubu”ndan fiyatlandırma yapılmıştır. Sözleşmede yer alan elektrik enerjisi birim fiyatları; 01/07/2013-30/06/2014 dönemi, 2 nolu tarife tablosunda, ticarethane abone grubunda 0.22410 TL/kwh iken 01/07/2015- 30/06/2016 dönemi 2 nolu tarife tablosunda, ticarethane abone grubunda 0.23355 TL/kwh olarak belirtilmiştir. 3-Davalı şirket,tek bir tüzel kişi durumundaki kullanıcı abone grubu kapsamında davacı … ile ikili anlaşma yaptığından 24.08.2006 tarih ve 875 sayılı EPDK Kurul Kararı gereğince EPDK Elektrik Tarifelerinin 2 nolu “Dağıtım Sistemi Kullanıcıları İletim şalt sahalarının dağıtım şirketinin kullanımındaki OG baralarına özel hattı ile bağlı tek bir tüzel kişi durumundaki kullanıcılar” “Ticarethane Abone Grubu” tarife fiyatları ile tahakkuk ve tahsilat yapması gerekmektedir. Davalı şirketin, 4 nolu; “Dağıtım Şirketinden enerji alan tüketiciler” “Ticarethane Abone Grubu” – fiyatlarıyla tahakkuk ve tahsilat yapması EPDK kurul kararına aykırıdır. Diğer taraftan; EPDK’nın 2016 yılında yaptığı Tarife değişikliği taraflar arasındaki ikili anlaşma hükümlerini etkilemez. Sözleşmenin imza- lanmasından sonra değişen tarife nedeniyle elektrik birim fiyatlarının değiştirilmesi, söz konusu ola- maz. Taraflar arasında yapılan ikili anlaşmada yer alan birim fivatlarda sonradan değisiklik yapılamaz. 4- Dosya kapsamına göre davalı tarafça 2 nolu tarife yerine 4 nolu tarifenin uygulan- ması suretiyle davacının 01/03/2013-30/06/2014 ve 01/07/2015- 30/06/2016 dönemlerinde tükettiği elektrik enerjisi bedelinin fazla tahakkuk ve tahsil edildiği anlaşılmıştır.Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme sonucu fazladan tahsil edilen miktar 405.587,36 TL olarak hesaplanmış olup rapor içerdiği teknik inceleme ve gerekçe iti- bariyle hükme elverişlidir. Tarafların rapora itirazları da ek rapor ile giderilmiştir.5- Dava konusu tahsilat davalı tarafından gerçekleştirilmiş olmakla, iade sorumlusu da- valı şirkettir. Tahsil edilen bu tutarların daha sonra dağıtım şirketlerine ve ilgili kurumlara gönderil- mesi davalının davacıya karşı sorumluluğuna ortadan kaldırmayacaktır.6- Davalı cevap dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürmemiş, ıslaha cevap dilekçe- sinde zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. Ancak taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu ve eldeki davanın sözleşmeye aykırı tahakkuk ve faturalamadan kaynaklandığı gözetildiğinde dava 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Davanın açıldığı ve ıslah itibariyle de bu süre dolmamıştır. B- Davacının istinaf nedenleri yönünden; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. (TBK m. 117; BK m.101) Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zengin- leşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi ge- rekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.(Yargıtay 3.H.D.’nin 2016/2750 E. 2017/17311 K. Nolu07.12.2017 tarihli ilamı)” Somut olayda ; davacı dava dilekçesinde; dava açılmadan önce davacı tarafından da- valıya gönderilen 13/03/2017 tarih … yevmiye nolu yazı ile söz konusu fark bedelinin iadesi hususunun talep edildiğini, ancak davalının 27/03/2017 tarihli yazısı ile bu talebin reddedildiğinin bildirildiğini beyan etmektedir. Dairemizce müzekkere yazılarak söz konusu yazı celp edildiğinde, yazı içeriğine göre iadesi talep edilen alacak miktarının net olarak belirtilmediği, davalı tarafın iş bu davadan önce usulen temerrüte düşürülmediği anlaşılmıştır. C- İhbar olunanın istinaf talebi yönünden;HMK 61.madde gereğince davanın ihbarı, ihbar olunanı taraf haline getirmez. Davada taraf sıfatı olmayan ve hakkında hüküm kurulmayan ihbar olunanın istinaf hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; 1-İhbar olunanın istinaf dilekçesinin HMK 353/1-ç maddesi gereğince reddine, 2-Davacı ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhbar oluanın istinaf dilekçesinin HMK 352/1-ç maddesi gereğince Reddine, Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 27.705,67-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 6.926,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 20.779,26-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İhbar olunan tarafça yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/05/2023