Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2779 E. 2023/1733 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2779
KARAR NO: 2023/1733
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2021
NUMARASI: 2020/419 E – 2021/891 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 30/05/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı tarafın … hesap numarasına ait 20.011,22 TL tutarındaki elektrik tüketim faturasını tanzim ederek müvekkil idareye gönderdiğini, davalının bu işlemi hukuken isabetli olmadığını, Zira; davalının, elektrik faturası düzenlemiş olduğu yerdeki abonelik 2010 yılı itibarı ile askıya alındığı için müvekkil tarafından kullanılmadığını, ilgili yere ait aboneliğin, 29/07/2019 tarihli protokol ile Ulaşım Dairesi Başkanlığı tarafından, “… A.Ş.”ye devir edildiğini, Müvekkili idare ile imzalanmış bu protokol uyarınca, … A.Ş., ‘nin protokole konu ve kendilerine elektrik faturası gönderilmiş yer ile ilgili olarak, davalı şirkete müracaat ederek abonelik başvurusunda bulunduğunu, işbu abonelik başvurusu sonra- sında davalı şirket tarafından, … A.Ş. adına 29.469,15 TL tutarlı elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini, … A.Ş.,’nin müvekkili şirketin ilgisi dışındaki nedenlerle işbu faturaya itiraz ettiğini, ancak bu itiraz sonrasında yeniden düzenlenen 20.011 22 TL’lik fatura bu kez, bahse konü yerin müvekkilin mülkiyetinde olması nedeniyle müvekkili idareye yansıtıldığını, bu haksız durum üzerine ilgili faturaya itiraz edildiğini , itiraz nedenlerinin davalı tarafa yazılı bir şekilde bildirildiğini , ancak davalı tarafın bu işleminden rücu etmediğini beyanla; Müvekkilinin dava konusu fatura nedeniyle davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini, yargılama masraf ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; … nolu tüketim noktasında … nolu kayıtsız sayaçtan PSS’siz olarak enerji kullanılması sebebiyle 18/09/2019 tarihinde … nolu tutanak tanzim edilerek sayaç tüketim bilgilerine göre … adına 29.469,15-TL kaçak faturası tahakkuk edildiğini, tüketicinin 28/11/2019 tarihli dilekçesine istinaden yapılan incelemede, … nolu sayacın 19/09/2008 tarihinde ilgili mahalle takıldığını, 05.02.2009 tarihinde 3086 kWh endeks ile İETT Genel Müdürlüğü adına fatura çıktığı ve 10/12/2013 tarihinde sayacın kaldırılarak sözleşme iptal edildiği ve bu tarihe kadar okuma olmadığı- nın görüldüğünü, bu durum doğrultusunda sayaçtaki tüketimin İETT Genel Müdürlüğü (4920117919) ne ait olduğunun anlaşıldığını, Yukarıda da ifade edildiği üzere, davacı hakkında düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ve yapılan tahakkukun mevzuat hükümlerine uygun olduğunu ve herhangi bir hata içerme- diğini, söz konusu kaçak elektrik tüketimi borcundan davacı İETT işletmeleri Genel Müdürlüğü’nün sorumlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: “Davanın REDDİNE” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: davalının elektrik faturası düzenlemiş olduğu yerdeki abonelik 2010 yılı itibariyle askıya alındığı için müvekkili tarafından kullanılmadığını, ilgili yere ait abonelik 29/07/2019 tarihli protokol gereğince Ulaşım Dairesi Başkanlığı tarafından ‘… AŞ’ye devredildiğini Dosyada mübrez protokol uyarınca, … AŞ. ‘ nin dava konusu yerle ilgili olarak davalı şirkete abonelik başvurusunda bulunduğunu, başvuru sonra- sında … AŞ. adına davalı şirket tarafından 29.469,15TL tutarında fatura tahakkuk edilmiş ise de, ilgili şirketin itirazı neticesinde, yeniden düzenlenen 20.011,22 TL’ lik faturanın bu yerin mülkiyetinin davacıya ait olması nedeniyle müvekkiline yansıtıldığını, … AŞ. İle müvekkilim arasında yapılan proto- kolün 4. maddesinde açık bir şekilde ” bu yerin elektrik, su, doğalgaz vb. alt yapı tesisatlarının abone, kurulum ve tüketim giderlerinin … AŞ.’ne ait olacağı ” karar- laştırılmış olmakla dava konusu fatura bedelinin davacıdan talep edilemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak tüketim bedelinden kaynaklanmaktadır. Dosya içeriğinden, davalı … çalışanları tarafından 18/09/2019 tarihinde ” … Mah. … Bulvarı, No: … İETT Peron alanı” adresindeki … nolu tüketim noktasında yapılan kontrollerde … nolu … marka 2007 tarihli kayıtsız sayaçtan PSS’siz enerji kullanıldığı tespit edilmekle dava dışı …adına … nolu Kaçak Tespit Tutanağı’nın düzenlendiği, bu tutanakta yer alan sayaç tüketim bilgilerine göre … Taşımacılık adına 29.469,15 TL tutarında kaçak faturası tahakkuk edildiği, adı geçen şirketin 28/11/2019 tarihinde davalı …’ın Avcılar Şubesi’ne dilekçe ibraz ederek ” İETT ile yapılan 23/09/2019 tarihli protokol gereğince , 23/09/2019 tarihinden önce çıkan borcun kendilerine ait olmadığı”ndan bahisle faturanın düzeltilmesini talep ettiği, Bu dilekçeye istinaden yapılan incelemede, … nolu sayacın 19/09/2008 tari- hinde ilgili mahale takıldığı, 05/02/2009 tarihinde 3086 kWh endeks ile İETT Genel Müdürlüğü adına fatura çıktığı ve 10/12/2013 tarihinde sayacın kaldırılarak sözleşmenin iptal edildiği ve bu tarihe kadar okumaların olmadığı ,bunun üzerine sayaçtaki tüketim İETT Genel Müdürlüğü adına faturalan- dırıldığı anlaşılmıştır. Davacı … ile yapılan protokol gereğince ,mahaldeki tüketimlerden adı geçen şirketin sorumlu olduğunu ,kendilerinin sorumlu olmadığını iddia etmektedir. Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir. (Yargıtay 3. HD 2019/6017 Esas- 2020/3754 Karar nolu, 01/07/2020 tarihli, 2020/2109 Esas- 2020/3340 Karar nolu 24/06/2020 tarihli, 2019/4862 E.- 2020/305 K. nolu 16/01/2020 tarihli ilamı) Davacı ile dava dışı … arasında yapılan protokol gereğince bu kullanım yerinin davacı tarafından adı geçen şirkete tahsis edildiği ve potokolün 4.maddesinde “elektrik ,su ,doğalgaz vb alt yapı tesisatlarının abone ,kurulum ve tüketim giderlerinin (dava dışı) şirkete ait olacağı” nın kararlaştırıldığı, nitekim 23/09/2019 tarihinde de dava konusu mahalle ilişkin olarak … tarafından elektrik abonelik sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır. Ne var ki ,protokol 29/07/2019 tarihli olup dava konusu kullanım yerinin bu tarihten sonra dava dışı şirket tarafından kullanıldığı tartışmasız ise de, uyuşmazlık konusu fatura bu protokol öncesinde düzenlenen 18/09/2019 tarihli tutanaktan kaynaklanmaktadır. ( Söz konusu protokolde de , protokol tarihinden önceki elektrik borcunun da dava dışı şirkete ait olacağı yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır.) Yargıtay 3. Hukuk dairesi’nin 2014/437 Esas, 2014/7855 Karar nolu ilamında ;tapu ma- liki olmak fiili kullanım olgusunun ispatı noktasında önemli bir kriter olarak kabul edilmekle “tapu maliki olduğu halde fiili kullanıcı olmadığı”nı iddia eden taraf iddiasını ispat ile yükümlü tutulmuştur.Neticede , davacı tutanak tarihi itibariyle mahallin fiili kullanıcısı olmadığını ispat ede- mediğine göre; kayıtsız sayaçtan PSS ‘siz elektrik kullanımı şeklinde gerçekleştirilen kaçak kullanım bedelinden sorumludur. Kaçak elektrik bedeli mahkemece atanan elektrik mühendisi bilirkişi tarafından hesap- lanmış , davalı tarafça yapılan tahakkuk ve hesaplamada bir hata bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70- TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/05/2023