Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2759 E. 2023/816 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2759
KARAR NO: 2023/816
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/09/2022
NUMARASI: 2020/757 E – 2022/611 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 11/11/2014 tarihinde elektrik kullanım abonelik sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirket yetkilileri tarafından müvekkilimim işyerinde inceleme yapılarak kaçak elektrik kullandığı belirtilmiş ise de müvekkiline yapılan tebligat ile haklarında kaçak elektrik kullanımından işlem yapıldığını, müvekkiline kaçak elektrik işleminden dolayı 7.110,70-TL ve 4.539,10-TL olmak üzere toplamda 11.649,80-TL yapılandırma neticesinde ise vade farkıyla birlikte 12.461,36-TL ödeme planı tahakkuk yapıldığını, müvekilinin kesilen cezalardan halihazırda 3.500,00-TL taksit ve 211,36-TL vade farkı toplamı 3.711,36-TL ödemede bulunduğunu, müvekkili hakkında yapılan kaçak elektrik tüketim işleminin haksız olduğunu ve tüm bu nedenlerle kaçak elektrik cezası olan 11.649,80-TL nin gecikme faiziyle birlikte toplam 12.461,36-TL bakımından borçlu olmadıklarının tespitine, cezanın iptali ile yapılan ödemelerin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil dağıtım şirket kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde 6009487 numaralı tesisata ait mahalde 16.02.2016 tarihinde yapılan kontrolde “harici hat çekilmek suretiyle kaçak elektrik kullanıldığı” tespit edilmiş ve … seri numaralı zabıt tutanağı tanzim edildiğini, davacı taraf her ne kadar bu duruma itiraz etse de fotoğrafla durum sabit olduğunu, harici hattan çekilen güç üzerinden 180 gün için 7.110,70-TL kaçak bedeli, 180 gün için 4.539,10-TL kaçak ek tahakkuku yapıldığını, davacının … sayılı dilekçesine istinaden yeniden yapılan değerlendirme sonucu … sayılı komisyon kararı ile 880 kWh tüketim üzerinden 539,10-TL kaçak bedeli, 10470 kWh üzerinden 4.090,80-TL kaçak ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam bedel 4.629,90-TL olacak şekilde 29.03.2016 tarihinde yeniden belirlendiğini, müvekkil şirketin tespit ve tahakkukları mevzuata uygun olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından 10/07/2018 tarih ve 2016/456 E – 2018/749 K sayılı karar ile davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın 4.539,10 TL’yi aşan miktar yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda 08/12/2020 tarih ve 2018/2588 E-2020/1787 K sayılı kararımızla “Mahkeme tarafından bilirkişi ek raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Ancak teknik bilirkişi, davacı ile aynı işyerinde daha önceki kiracının tüketim bedellerini kıyaslamış ve arada %4,4 fark olduğu ve kayda değer olmadığın bildirmiş ardından davacının sayaca herhangi bir müdahalesinin bulunmadığı, sayacın doğru elektrik tüketimi kaydettiğinin tespit edilmiştir. Davacının kuruma kayıtlı sözleşmeli sayaçtan elektrik kullandığı ancak harici hat çekmek suretiyle kaçak elektrik kullandığına dair takdirin bırakmıştır. Ancak bu durum teknik inceleme ile aydınlatılmamıştır. Mahkeme tarafından yapılacak iş dosya içerisinde 16/02/2016 tarihli kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı olduğu, … görevlileri tarafından tutanağın imzladığı, ve elektriğin “harici hat” çekmek sureti ile kullanıldığı tespit edildiği, … marka sayacın ekran görüntüsünün alındığı anlaşıldığından, davacının kaçak elektriğin nasıl kullandığı tespit edilmiş olduğundan, bu konuda bilirkişiden yeniden rapor alınması tutanak tarihi itibarıyla, 08/05/2014 tarihli yönetmeliğin olayı uygulanması belirtilmesi ve gerekirse mahkeme tarafından tutanak mümzilerinin de duruşmada beyanına başvurarak kaçak elektriğin nasıl kullanıldığının açığa kavuşturulması gerektiğinden bu konuda inceleme yapılmadan karar verildiği görülmüştür. Harici hat çekmek suretiyle kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı kesin olarak tespit edilmeden davacı hakkında açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi doğru olmadığından bu konuda bahsedilen gerekli teknik inceleme yapılarak denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli bir rapor alınarak karar verilmesi gerektiği..” gerekçeleriyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, davalı vekilinin istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dairemiz kararı sonrası ilk derece mahkemesince bilirkişiden ek rapor alınmış ve ” davacının işyerinde sayaç harici hat çekerek kaçak elektrik kullandığı dair somut ve net delillerle tespit yapılamadığı, sunulan CD nin incelenmesinde de davacının kaçak elektrik kullandığı dair bir görüntü bulunamadığı ve olaya ilişkin bir anlatım olmayarak tespite dair bir bulgu içermediği dikkate alınarak tespit edilen 4.629,90 TL nin … komisyon kararı yazısı ile raporda hesaplanan bedel ile uyumlu olduğu, davacının harici hat çekerek kaçak elektrik kullandığına dair şalter, kofra, sayaç giriş sigortası veya sayaç giriş bağlantı klemenslerinden bağlantı yapıldığı ile ilgili herhangi bir bilginin tespit tutanağında yer almadığı ve dosyaya bu hususta belge de ibraz edilmediği anlaşılmakla davacının eyleminin usulsüz elektrik kullanımı olduğu tespiti ile…” gerekçeleriyle davanın KISMEN KABULÜ ile; davacının … nolu abone no üzerinden 16/02/2016 tarihli F735066 seri nolu kaçak tespit tutanağında tespit edilen kaçak elektrik bedeli bakımından davalıya 4.597,64-TL ‘yi aşan miktar bakımından borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davanın kısmen red gerekçesinin gösterilmediğini, 22.04.2022 tarihli ek raporun haklılıklarını kanıtladığını, raporda usulsüz elektrik kullanımına dair detaylı bir açıklamaya yer verildiğini, tutanaklarda sayacın incelenmesi için sayaç söküm tutanaklarının da usule aykırı düzenlendiğine yer verildiğini, usule aykırı sayaç sökme ve takma usule aykırı ve yetersiz içerikteki kaçak tespit tutanağının delil değerinin bulunmadığı tespitlerine de yer verildiğini, esasen davalının mühür bozma şeklinde bir iddiası bulunmadığını, raporda kesilen cezanın kaçak elektrik kullanımı cezası veya tahakkuku olduğunun vurgulandığını, usulsüz elektrik kullanımına dair bir ceza veya tahakkukun söz konusu olmadığını, davalının usulsüz elektrik kullanımına dair bir iddiası bulunmadığı gibi tutanaklarda da bu yönde bir tespit bulunmadığını, kök raporda aynı işyerini farklı dönemlerde kullanan farklı tüketicilerin, kurulu güce ve kullanım özelliklerine bağlı olarak değişen elektrik tüketim miktarlarının da farklı olması olağan olduğu ve davacının sayaca herhangi bir müdahalede bulunmadığı, kurumun tespitine engel olmayacak şekilde ölçümlü günlük ortalama 9,20 kWh elektrik kullanımı yapıldığı, sayacın doğru elektrik tüketimi kaydettiğinin görüş ve kanatine varıldığını, kök raporda kaçak elektrik kullanımı şeklinde varılan kanaat ek raporda usulsüz elektrik kullanımı şeklinde düzeltildiğini, 2. ek raporda ise “diğer bir husus; kök rapor ve ek raporda belirtilen usulsüz elektrik tüketimi yapılmıştır şeklindeki ifademin amacı ise; … AŞ’nin elemanlarınca tanzim edilen kaçak tespit tutanağında kuruma kayıtlı olduğu belirtilen sayacın mühürsüz olduğu, takılan mühür ve sökülen mühür numaralarının yazılmadığı, yerlerinin boş olduğu görüldüğünden sayacın mühürsüz olduğu kanaatiyle, (yasal olmayan) sayaçtan elektrik tüketimi yapıldığına kanaat getirilerek her iki raporda bu sebeple tarafımdan usulsüz elektrik kullanımı olduğu belirtilmiştir. Tüketicinin sayaç harici hattan enerji kullandığı kurum tarafından iddia edilmiş ise de buna dair somut bir tespit, bir bulgu, bir belge delil sunulmamıştır.” şeklindeki tespitten de müvekkili hakkında haksız bir tahakkuk söz konusu olduğunun görüldüğünü, -Davalı şirket müvekkiline ait işyerinde harici bir kaçak hat çekilmek suretiyle kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla müvekkiline kaçak elektrik cezası verilmiş ve fatura kesildiğini, ancak tüm işyeri kamera kaydı altına alınmış olması nedeniyle müvekkilinin itirazı üzerine cezanın bir kısmının revize edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacı hakkındaki kaçak elektrik kullanım tespiti ve tahakkukunun mevzuata uygun olduğunu, davacının kullanımında bulunan tüketim noktasında kurulu tesisatta müvekkilinin saha ekipleri tarafından 16.02.2016 tarihinde yapılan kontrollerde “harici hat çekilmek suretiyle kaçak elektrik kullanıldığının” tespit edildiğini, bu tespit üzerine 16.02.2016 tarih ve … seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı tanzim edildiğini, tutanağın tespit anında çekilen fotoğraf ve videolarla birlikte dosyaya kazandırıldığını, davacı tarafça kaçak elektrik kullanıldığının sabit olduğunu, -Her ne kadar harici hattan çekilen güç üzerinden 180 gün için 7.110,70-TL kaçak bedeli, 180 gün için 4.539,10-TL kaçak ek tahakkuku yapılmışsa da davacının … sayılı dilekçesine istinaden yeniden değerlendirme yapıldığını, yapılan değerlendirme sonucu … sayılı komisyon kararı ile 880 kWh tüketim üzerinden 539,10-TL kaçak bedeli, 10470 kWh üzerinden 4.090,80-TL kaçak ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam bedel 4.629,90-TL olacak şekilde 29.03.2016 tarihinde yeniden belirlendiğini, komisyon kararının davacıya bildirildiğini, davacının kötü niyetli olarak iptal edilen önceki yüksek bedele göre 21.04.2016 tarihinde dava açtığını, düzeltmenin dava tarihinden önce yapıldığını, komisyon kararı ile yeniden belirlenen toplam 4.629,90-TL bedele, 4.904,33-TL tutarındaki iptal edilmiş ödemeden 4.644,59-TL mahsup olarak girilerek tahsil kodu ile kapatıldığını, mahsup sonrası kalan 259,74-TL tutarındaki kalan bedelin … adına … İban nolu hesaba iade edildiğini, bu bağlamda davacı vekilinin davayı açtığı tarihte davacının borçlu olmadığı tutar tespit edilerek ve geri ödemesi yapıldığını, -Davaya konu uyuşmazlığın, davacının ne kadarlık bedel üzerinden borçlu olmadığının tespiti olduğunu, yargılama sonucunda davacı yanın borçlu olduğu tespit edilen tutarın, müvekkili şirketçe davadan evvel yapılan düzeltme işleminin ardından tespit edilen borç tutarı ile büyük ölçüde uyuştuğunu, – Müvekkili şirket tarafından davacı yana kaçak elektrik kullanımından dolayı tahakkuk edilen 539,10-TL kaçak ve 4.090,80-TL kaçak ek tahakkuk bedeli 16.02.2018 zabıt tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin kaçak elektrik kullanımını düzenleyen 26. Maddesi ve devamı maddelerince, yasal mevzuat kapsamında hesaplanmış olup davacı yana tahakkuk edildiğini, -Kararın eksik inceleme ile ve deliller yeterince değerlendirilmeden verildiğini, -Bakiye karar harcı mahsup edilmeden hüküm kurulduğunu, müvekkilinden mükerrer olarak harç tahsil edilmesine sebebiyet verildiğini ileri sürmüştür. Dava, kaçak tespit tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen borç nedeniyle menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; davanın 21.04.2016 tarihinde açıldığı, harca esas değerin 12.461,36-TL olup, mahkemece kaçak tespit tutanağında tespit edilen kaçak elektrik bedeli bakımından davalıya 4.597,64-TL ‘yi aşan miktar bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Buna göre kabul edilen kısım 4.597,64-TL, reddedilen kısım ise 7.863,72-TL’dir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 8.000,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davanın başlangıçtaki değerinin 12.461,36 TL olduğu, davanın kabul edilen kısmının 4.597,64-TL, reddedilen kısmının ise 7.863,72-TL olduğu, bu haliyle kararın, karar tarihinde davacı ve davalı yönünden miktar itibarıyla kesin olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kararın kesin olması sebebiyle, davacı ve davalı istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı ve davalı istinaf dilekçelerinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edenlere isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/03/2023