Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2725 E. 2022/2888 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2725
KARAR NO: 2022/2888
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 02/09/2022
NUMARASI: 2022/649 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı kurum tarafından davacıya ait işyerinin yan binası içerisinde bulunan … numaralı tesisat üzerinde doğal gaz sayacında mühür (damga) olmadığının tespit edildiğini kaçak kullanım bedeliyle birlikte davacı aleyhine 112.241,00 TL fatura tanzim edildiğini, davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen fatura borcu hukuka aykırı olduğunu, davacının işyerinin davaya konu doğal gaz sayacının bulunduğu yer ile fiilen bağlantılı olmadığını, sayacın bulunduğu yerin mesken niteliğindeki yan binanın içerisinde bulunduğunu, davacının ilgili sayaca müdahale etmesinin mümkün olmadığını, davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen bedelin kayıp kaçak kullanıma ilişkin olmadığını, doğal gaz sayacında mühür olmamasından kaynaklı olduğunu, davalı kurum ile davacı arasında geçerli sözleşme hükümlerinin kaçak veya usulsüz doğalgaz kullanımı halinde %200 oranında kaçak doğalgaz kullanım bedeli uygulanabileceğine dair hükmün olmadığını, % 200 oranında kaçak doğalgaz kullanım bedeli tahakkuk ettirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının işyerinin fırın olarak kullanmakta olduğunu, tahakkuk ettirilen borçtan dolayı doğalgaz kesintisi yapılması veya herhangi bir icra takibine maruz kalması durumunda işlerinin duracağının ve üretim yapılmaz hale geleceğini, HMK 389 gereği makul bir miktar karşılığında doğalgaz hizmetinin devamı ile davacı aleyhinde icra takibinin başlatılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde sayaçtaki damganın sökülmüş olduğunu iddia etmiş ise de, dava dilekçesinin ekindeki evraklardan … nolu doğalgaz sayacında damga mevcut olmadığı, yani damgasız olduğu anlaşıldığından HMK’nun 390. Maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle; “İhtiyati tedbir isteminin reddine” istinafı kabil olmak üzere 02/09/2022 tarihinde karar vermiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.İstinaf dilekçesinde; tedbir talebine konu işyeri fırın olarak çalıştığı, davalı kurum tekelinde sağlanan doğalgaz sayesinde üretim yapabildiği ve faaliyetine devam ettiğini,firmada hali hazırda 4 işçi çalıştığı, doğalgaz kesintisi yapılması halinde firmanın faaliyetine son vereceği, telafisi olmayan bir şekilde fırından geçimini sağlayan çalışanların işsiz kalacağı, davalı kurum tarafından ilgili fatura bedeli tahakkuk ettirilmeden evvel davacının aylık 4.500-6.000 TL civarında doğalgaz ücreti ödemekteyken tek seferde 112.214 TL gibi bir ücreti ödemeye zorlandığını,davalının doğalgazın kesilme riskiyle tek taraflı tahakkuk ettirdiği haksız ve hukuka aykırı bedeli tahsil etmek amacıyla hareket ettiğini,HMK. 390 gereği öngörülen “İhtiyati Tedbir” hukuki koruma kurumunun işletilmemesi halinde yaşanacak mağduriyetlerin telafisi olmayacağını,emsal Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının sunulduğunu belirterek, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 02.09.2022 tarihli ara kararın kaldırılarak , davalı kurum tarafından sunulan hizmetin devamına ,davacı aleyhinde herhangi bir işlem yapılmamasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava menfi tespit talebine ilişkindir.Ayrıca doğalgazın kesilmemesi için ihtiyati tedbir talep edilmiştir. HMK’nun 389. maddesinin 1. fıkrasında “uyuşmazlık konusunda, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle büyük sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği” belirtilmiştir. Dava konusu yerin fırın olarak faaliyet gösteren işyeri olduğu anlaşılmakla, bu işyerine tek taraflı tutanak ve fatura ile doğalgaz verilmemesi hali, gecikmesinde sakınca bulunan durumların oluşmasına neden olacağından, HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönünden gerekli şartların somut olayda mevcut olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulü yerine ihtiyati tedbirin reddine karar verilmesi kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır. Bu itibarla davacının istinaf talebinin kabulüne,mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılmasıyla ” Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davaya konusu … numaralı tesisat ve dava konusu 112.241,00 TL lık fatura ile sınırlı olmak üzere, söz konusu fatura bedelinin %15 i oranında nakdi yada süresiz kesin teminat mektubu sunulduğunda dava konusu tesisata doğal gaz akışının kesilmemesi için HMK 389.madde uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine, teminatın ilk derece mahkemesince alınmasına …” dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemenin 02/09/2022 tarihli ihtiyati tedbirin reddine ilişkin kararı HMK 353/1-b-2 maddesi gereği kaldırılarak yeniden esas hakkında; Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davaya konusu … numaralı tesisat ve dava konusu 112.241,00 TL lık fatura ile sınırlı olmak üzere ,söz konusu fatura bedelinin %15 i oranında nakdi yada süresiz kesin teminat mektubu sunulduğunda dava konusu tesisata doğal gaz akışının kesilmemesi için HMK 389.madde gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Teminatın ilk derece mahkemesince alınmasına Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin esas kararla birlikte mahkemesince değerlendirilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/11/2022