Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2583 E. 2022/2719 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2583
KARAR NO: 2022/2719
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 07/09/2022
NUMARASI: 2022/451 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin uzun yıllardan beri … Mahallesi, … Caddesi, No:… Fatih/İstanbul adresinde … adı altında hizmet vermekte olduğunu, müvekkili şirkete e-mail yoluyla 28/06/2022 tarihinde toplam tutarı 336.872,59-TL. olan kaçak elektrik cezası içeren 2 (iki) adet fatura geldiğini, müvekkili şirketin iş yerinde hiçbir suretle kaçak elektrik kullanılmamış olduğunu ve buna yol açacak hiçbir girişimde bulunulmadığını, kaçak elektrik cezalarının akıbetine dair davalı kuruma itiraz dilekçesi yazdıklarını ancak sonuç alamadıklarını, davalı kurum tarafından müvekkiline kesilen cezaların haksız olduğunu, miktar bakımından da oldukça yüklü olduğunu ve adil olmadığını ve müvekkili şirketin elektriğinin kesilmesinin telafisi imkansız mağduriyetlere sebep olacağını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; öncelikle davalı kurum tarafından davacı şirketin elektriğinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yapılacak yargılama sonucunda davacı şirketin davalı kurum tarafından ceza bedeli olarak kesilen toplam 336.872,59-TL. yönünden davalı karşı yana borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme, davada yaklaşık ispatın gerçekleştiği, bu nedenle yargılama sonuçlanıncaya kadar en azından taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu miktarla sınırlı olarak talep edenin işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçilmesi gerektiği, böylece somut olayda iş yerinin elektriğinin kesilmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle; “1-Talep konusu tesisata ilişkin … fatura seri numaralı 199.479,24-TL. meblağlı ve … fatura seri numaralı 137.393,35-TL meblağlı faturalarla sınırlı olmak kaydıyla talep eden şirketin “… Mahallesi, … Caddesi, No:… Fatih/İstanbul” adresinde bulunan “…” adlı iş yerindeki elektriğin kesilmesinin tedbiren önlenmesine yönelik talebin, anılan fatura bedelleri toplamı olan 336.872,59-TL. üzerinden ve takdiren %20 oranında hesaplanan 67.374,60-TL. teminat karşılığında kabulüne, 2-İşbu ara kararın taraflara tebliğine” dair 01/07/2022 karar vermiştir. İhtiyati tedbir kararına davalı tarafından yapılan itirazın 07/09/2022 tarihli duruşmada, davacı adına toplam bedeli 336.872,59 TL olan 2 adet fatura tahakkuk ettirildiği, davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi güç zararların doğma ihtimalinin bulunduğu, %20 oranındaki teminatın dosya kapsamına uygun düştüğü gerekçesiyle “İtirazın reddine, kararın taraflara tebliğine” istinafı kabil olmak üzere karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartlar gerçekleşmediğini, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulu da somut olayda gerçekleşmediğini, kaçak elektriğin kullanıldığına dair video kayıtları mevcut olup kaçak elektrik kullanımı ispat olunduğunu, kaçak elektriğin kullanıldığını kanıtlar video kayıtları yerel mahkemeye sunulduğunu, davalı şirketçe tutulan kaçak elektrik tespit tutanaklarının aksi ispat edilinceye kadar geçerli belgeler olduğunu, kaçak elektrik kullanımına dair video görüntüleri mevcutken, aksini yaklaşık ispata yarar hiçbir bilgi belge sunamayan davacının tedbir talebinin kabul edilmesi yasal düzenlemeye de aykırı olduğunu, tedbirin %20 teminat mukabilinde verilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğunu, adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde %100 oranında teminata hükmedilmesini, verilen ihtiyati tedbir kararı, ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiğini, ihtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçlar yerel mahkemece hiçbir suretle değerlendirilmediğini, müvekkili şirketin Anayasal haklarına aykırılık söz konusu olduğunu belirterek ,ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasının reddi yönündeki kararının kaldırılmasına karar verilmesini, elektriğin kesilmemesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ve ayrıca tedbirin devamına karar verilmesi halinde tahakkuk edilen alacak miktarının %100’ünün teminat olarak depo edilmesine karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava kaçak elektrik bedelleri yönünden menfi tespit ve tedbir talebine ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hallerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Buna göre, işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Davalının istinaf sebepleri yönünden yapılan değerlendirmede, ihtiyati tedbir kararının verilmesinde her iki tarafın yararı bulunduğu, kullanılan elektriğin sayaçtan geçerek kullanılması nedeniyle kullanılan enerji bedelinin tespitinin yapılabileceği, ancak verilen tedbir kararının dava konusu tutanak haricindeki ihtilafları kapsamayacağı, olası bu ihtilaflarla ilgili kurumun tutanak tutma, tahakkuk ve tahsilat yapma imkanının bulunduğu, teminatın ise yasada belirtilen oranlara uygun takdir edilmiş olduğu açıktır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davalıdan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/10/2022