Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2540 E. 2023/961 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2540
KARAR NO: 2023/961
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2022
NUMARASI: 2019/943 E – 2022/617 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Birleşen Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/459 esas sayılı dosyasında;
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl Dava Yönünden; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;… abone numarası ile … İnşaat Tah. … San Tic A.Ş adına müvekkilinin … Sitesinde’de kullanılmak üzere elektrik enerjisi kullanılmakta olduğunu, ancak davalı dağıtım şirketinden kaynaklı arızalar nedeniyle müvekkilinin maddi zarar ve maddi kayıplar yaşadığını, 21.3.2017 tarihinde saat 14.00’da başlayan ve 9 saat süren kesinti nedeniyle müvekkilinin 1.966,20 TL yakıt alımı gerçekleştirmek zorunda kaldığını, bu durumun, aynı tarihte, teknik şef ve teknik personel tarafından da tutanak altına alındığını, Site Yönetiminin elektrik almasını sağlayan trafoyu besleyen ana hatta, müvekkilinin ilgisi dışında, davalı nedeniyle arıza çıktığını,30.5.2017 tarihinde saat 10.00’da başlayan ve 6 saat süren kesinti nedeniyle, müvekkili tarafından 2.902,00 TL yakıt alımı gerçekleştirildiğini, 4.5.2017 tarihinde saat 13.00’da başlayan ve 5 saat süren kesinti nedeniyle, müvekkili tarafından 2.746,59 TL yakıt alımı gerçekleştirilmek zorunda kalındığını, 9.7.2017 tarihinde saat 11.00’da başlayan ve 7 saat süren kesinti nedeniyle, müvekkili tarafından 3.104,16 TL yakıt alımı gerçekleştirilmek zorunda kalındığını, 31.7.2017 tarihinde saat 16.00’da başlayan ve 1/8/2017 saat 07.00’ye kadar 15 saat süren kesinti nedeniyle, müvekkili tarafından 3.000 TL yakıt alımı gerçekleştirilmek zorunda kalındığını, 8/8/2017 tarihinde saat 00.1’de başlayan ve 8/8/2017 saat 07.00’YE kadar 7 saat süren kesinti nedeniyle, müvekkili tarafından 2.769,22 TL yakıt alımı gerçekleştirilmek zorunda kalındığını ,bu durumların aynı tarihte, teknik şef ve teknik personel tarafından da tutanak altına alındığını, müvekkili Site Yönetiminin elektrik almasını sağlayan trafo merkezindeki çalışma nedeniyle davalı nedeniyle arıza çıktığını, bu arıza nedeniyle müvekkilinin 7 saat boyunca elektrikler jeneratörden sağlandığını, 16.9.2017 tarihinde saat 16.00 başlayan ve 8 saat süren kesinti nedeniyle, müvekkili tarafından 5.651.52TL yakıt alımı gerçekleştirilmek zorunda kalındığını, 25.10.2017 tarihinde saat 08.00’de başlayan ve 18 saat süren kesinti nedeniyle, müvekkili tarafından 6.053,56TL yakıt alımı gerçekleştirilmek zorunda kalındığını, 16.11.2017 tarihinde saat 00.1 – 06.00 arasında 5 saat süren kesinti nedeniyle, müvekkili tarafından 3.866,28TL yakıt alımı gerçekleştirilmek zorunda kalındığını, 9.8.2017 tarihinde saat 16.30 da başlayan 10.8.2018 tarihi saat 04.30′ kadar devam eden ve 12 saat süren kesinti nedeniyle, müvekkili tarafından 9.000TL yakıt alımı gerçekleştirilmek zorunda; kalındığını,2.12.2018 tarihinde saat 10.00’da başlayan ve 10 saat süren kesinti nedeniyle, müvekkili tarafından 10.503,58 TL yakıt alımı gerçekleştirilmek zorunda kalındığını, davalı elektrik dağıtcı firma tarafından, müvekkili Site Yönetimine herhangi bir bilgilendirme yapılmadan devamlı surette kesintiler, bakımlar yahut başka nedenlerden dolayı kesintiler yapıldığını, müvekkili tarafından elektrikler jeneratör aracılığıyla verildiğini, davalı şirketin, ne zaman ve ne kadar süreceği belli olmayan kesintiler, kısıtlamalar yapması ile müvekkili Site Yönetimi bu anlamda zor durumda kaldığını, bu koşullarda elektriğin jeneratör tarafından verilmesi nedeniyle davacının maddi kayıp yaşamasına neden olduğunu, müvekkili Site Yönetimi ise söz konusu elektrik kesintileri nedeniyle elektrik kesintisinin olduğı tarihlerde kesinti süreleri boyunca jeneratör çalıştırmak zorunda kaldığını, jeneratörleri çalıştırmak içir yakıt alımı yapmış, ve davalı şirket kusuru nedeniyle yüklü miktarda yakıt ücreti ödemek durumunda kaldığını,jeneratör çalıştırmasından dolayı toplam 51.573,11-TL yakıt aldığı, davalı şirketin kusuru nedeniyle 51.573,11-TL’lik maddi kayba uğradığını, müvekkilinin zararının davalının kusuru nedeniyle meydana geldiği,zararın tazmini gerektiği belirtilerek davacıların davalı şirket nedeniyle uğramış olduğu zararın tespitine,elektrik kesintileri nedeni ile davacıların uğramış olduğu 51.573,11-TL zararın dava tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazı bulunduğunu, mezkur davayı görmekte mahkemenin görevli olmadığını, Zira 6102 TTK madde 16’da yer aldığı üzere davacı yan ile müvekkil şirketin tacir sıfatını hazidir ve uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğundan işbu dava ticari dava olduğunu, davayı görmekle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan; mahkemede ikame edilen işbu davanın görevsizlikten reddini talep etmiştir. İhbar olunan …. A.Ş. Vekili sunmuş olduğu beyan dilekçesinde özetle; davacı … Site Yönetiminin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından huzurdaki davanın aktif husumet dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı yanca iddia olunan zarar, yakıt giderine ilişkin olup söz konusu yakıt giderinin, kullanıcıya ait teçhizatta ortaya çıkmadığı dosya kapsamında sabit olduğunu, ayrıca ispata elverişli kesin veya takdiri hiçbir delil ibraz etmemiş olduğundan iddia olunan yakıt giderinin, ihbar olunan müvekkil şirketin dağıtım şebekesinden kaynaklı olduğu ve dolayısıyla ihbar olunan müvekkil şirketin kusur ve sorumluluğunun bulunduğu hususu, davacı yanca ispat edilemediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesi 2019/571-917 EK sayılı ilamıyla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı sonrası yargılamaya devam edilmiştir. Birleşen Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/459 Esas, 2021/1023 Karar sayılı dosya yönünden; Davacılar vekili dilekçesinde özetle; müvekkili … San. Ve Tic. A.Ş ile … arasında yüksek gerilim elektrik enerjisi satışına ilişkin perakende satış sözleşmesi imzalandığını, … abone numarası ile … İnş. Tah. .. San. Tic. A.Ş adına müvekkili … Sitesi’nde de kullanılmak üzere elektrik enerjisi kullanıldığını, ancak davalı …’dan kaynaklı arızalar nedeniyle müvekkilinin maddi zararlarının meydana geldiğini, bu nedenlerle müvekkilinin davalı şirket nedeniyle uğramış olduğu zararın tespitine, elektrik kesintileri nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu 51.573,11 TL zararın dava tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, dosyanın Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/943 E. Sayılı dosyası üzerinde birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme, davacıların birleşen dosya davalısı A.Ş’nin elektrik kesintileri sebebiyle jeneratör çalıştırması sebebiyle kullandığı yakıt ücretini talep ettiği, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre hesaplamaların yapıldığı, Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nin ilgili maddelerine göre davacı tarafta meydana gelen zararlarından davalı … A.Ş’nin sorumluluğunun bulunduğu, davacıların talep ettiği jeneratör yakıt ücretinin yerinde olduğu, asıl dosya davalısının meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunmadığı, bu sebeple davalı sıfatının bulunmadığı, iş bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiği, Birleşen Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/459 esas 2021/1023 karar sayılı dosyasının davalısı olan … A.Ş’nin meydana gelen elektirik kesintilerinden sorumlu olduğu gerekçesi ile; “Asıl Dava Yönünden; Davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine, Birleşen Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/459 esas 2021/1023 karar sayılı dosyası yönünden; Davanın kısmen kabulü ile; 51.478,65TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine”karar verilmiştir. Kararı asıl dosya davacılar vekili ile birleşen dosya davalı … vekili istinaf etmiştir. Asıl dosya davacı vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,asıl davada karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin de yasal dayanağının bulunmadığını,ayrışma nedeniyle …’ın sözleşmelerinin … tarafından üstlenildiğini, … ve …’ın aynı şirket olduğundan husumet itirazının sonucu değiştirmeyeceğini,aralarında birbirlerine rücu edebileceklerini ,asıl davada husumet nedeniyle davanın reddine karar verilemeyeceğini,vekalet ücretini de bu kararla birlikte kaldırılması gerektiğini,birleşen davada ise davanın kabulüne karar verilmesine rağmen aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ,bu nedenle birleşen davada kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir. Birleşen dosya davalısı … vekili istinaf dilekçesinde; davacının jeneratör yakıt giderleri talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu,iddia edilen kesinti ve yakıt kullanımının davalı kusurundan kaynaklandığının davacı tarafça ispatlanamadığını,buna dair Elektrik dağıtımı ve perakende satışına ilişkin hizmet kalitesi yönetmeliğinin 26/1-2.madde (1) Kullanıcının kendi hatasından kaynaklanmaması kaydıyla kullanıcıya ait teçhizatta ortaya çıkan ve dağıtım şebekesinden kaynaklanan hasara ilişkin zararın tazmini için kullanıcı tarafından dağıtım şirketine zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren 10 (on) iş günü içerisinde talepte bulunulabilir. (2) Zararın tazmin edilebilmesi için hasarın niteliği, kullanıcı tesisinin durumu, dağıtım şebekesinde meydana gelen kesinti, arıza, dalgalanma gibi hususlarda dağıtım şirketi tarafından yapılacak/yaptırılacak inceleme ve değerlendirme neticesinde söz konusu hasarın dağıtım şebekesinden kaynaklandığının tespit edilmesi gereklidir.” şeklindeki hükmü uyarınca, davalı şirketin yalnızca kullanıcısının kendi hatasından kaynaklanmayan, kullanıcıya ait teçhizatta ortaya çıkan ve dağıtım şebekesinden kaynaklandığı kullanıcı tarafından ispat olunan zararları, zarar gören tarafından, mevzuatta öngörülen 10 günlük süre içinde başvuruda bulunulması halinde, tazminle yükümlü olup bunun dışında kalan zararlardan sorumlu olmadığını,alıntılanan işbu amir hükmün , yakıt giderlerini kapsamadığını, Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği ve sair yasal mevzuatlar kapsamında, davalı müvekkili şirketin yakıt giderlerinden sorumluluğuna ilişkin başkaca bir düzenleme de bulunmadığını,davacıların sırf yakıt almaları, aldıkları bu yakıtları müvekkilinden kaynaklı bir nedenle kullandıkları veya alınan tüm yakıtın elektrik kesintileri nedeniyle kullanıldığı anlamına gelmediğinden, bu hususun davacılarca ispatlanması gerektiği,ancak davacılarca bu hususun ispatlanamadığından davanın reddi gerektiğini,buna rağmen bilirkişi raporunda aksi kanat bildirildiğini ve buna göre hüküm kurulduğunu,bu kararı kabul etmediklerini,konuya dair emsal Yargıtay HGK nı sunduklarını,davalı şirketin elektrik dağıtım faaliyeti olması gerektiği şekilde sağlanmış olup davacıların dava konusu ettikleri elektrik kesintilerine ilişkin iddialarının, kesintinin sebebi yönünden de değerlendirilmesi gerektiği, kesintilerin davacı yana ait elektrik tesisatından kaynaklandığının tespit edilmesi halinde ise dava konusu edilen zarar ile müvekkili şirket faaliyeti arasındaki illiyetin varlığı hususunun değerlendirilmesi, en aleyhe kabulde dahi kesintilerin meydana gelmesindeki davacının müterafik kusurunun göz önünde bulundurulması gerektiğini,mahkemece davacı yanın müterafik kusuru hususunda bir değerlendirme yapılmaksızın tespit ve hesaplama içeren bilirkişi raporuna göre hükmün kaldırılması gerektiğini,kesinlikle davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, dava konusu edilen kesinti süreleri, Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nin 16/1 maddesi, ”(1) Bildirimsiz kesintiler için Tablo 9’da belirlenen sınır değerler aşıldığında dağıtım şirketi bu maddede belirlenen esaslar çerçevesinde kullanıcıya başvurusuna gerek duyulmaksızın tazminat öder.” şeklindeki hükmü ile belirlenen sınır değerleri aşmamakla, davalı müvekkili şirketin tazminat sorumluluğunun bulunmadığını,ayrıca EPDK Elektrik Piyasası Daire Başkanlığının, “2013 yılı ve devam eden yıllarda enerji kesinti tablosu” na göre imar alanı içerisinde bildirimsiz olarak bir abonenin enerjisiz kalma süresi 48 saat veya enerji kesinti sayısı 56 kezden fazla olamaz. ” şeklindeki yazısı da iddia olunan kesinti sürelerinin, kesinti sınır sürelerini aşmadığına ve jeneratör giderlerinin karşılanmayacağına ilişkin olup, davacı yanın talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu gösterdiğini, tanzim olunan önceki bilirkişi raporlarında da ”…Eşik Kesinti Sayısı ve Eşik Kesinti Süresi, yönetmelikte (Tablo 9’ da) belirtilmiş olan eşik değerleri aşmamış olduğundan davacının Tazminat hakkının doğmadığı anlaşılmaktadır.” denilmekle savunmanın haklılığı ve davacı yanın davasının haksızlığının ispatlandığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, elektrik kesintileri nedeniyle davacının maddi zararının oluştuğu kanaati bildirilmiş olup işbu kanaat, önceki raporlarda yer alan ve dava konusu edilen zararın, dağıtım faaliyetinden kaynaklanmadığına dair kanaatler ile çelişkili olduğunu, öncelikle raporlar arasında yer alan ve davalı müvekkili şirketin sorumluluğuna ilişkin kanaatlerdeki çelişkinin giderilmesi için farklı bir bilirkişiden yeni bir rapor alınması ve akabinde davacının inisiyatifinde bulunan ve kesinti sürelerini aşmayan kesintiler için kullanılan jeneratör giderlerine ilişkin talebin yasal dayanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden ve itirazlar karşılanmadan hüküm tesis edildiğini,hükme esas alınan bilirkişi raporunda, elektrik kesinti süre ve sayıları tablo halinde gösterilmiş olup, işbu tabloda yer alan elektrik kesinti tarihleri ve süreleri, davalı müvekkili şirketçe mahkemeye ibraz edilen ilgili mahalde 2017 ve 2018 yılında meydana gelen elektrik kesintilerini gösterir belge ile uyuşmadığını,davacı yanın somut hiçbir veriye dayanmayan elektrik kesintilerinin gerçekleştiği gün ve sürelere ilişkin soyut beyanlarına karşın, davalı müvekkili şirketin resmi kayıtlarının esas alınması, en aleyhe kabulde ise davanın davacı yanca ispat edildiğine kanaat getirilemediği kanaatinin hasıl olması gerekirken aksi yönde hasıl olan kanaati içerir raporu kabul etmediklerini,ilk derece mahkemesince, hiçbir somut veriye dayanmadan yalnızca davacı yanın soyut beyanlarına göre tespit edilen kesinti gün ve süreleri nazarı ile sorumluluğun davalı müvekkili şirkete ait olduğunun tespiti ve zarar miktarının belirlenmesi yasa ve mevcut delil durumuna aykırı olduğunu, dosya kapsamına sunulan ve 2017 – 2018 yıllarına ait elektrik kesintilerini gösterir belgelerin davacı yanın iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğunu açıkça ortaya koyduğunu,bu belgelere göre, 2017 yılında dava konusu mahalde yalnızca 6 kez elektrik kesintisi yaşanmış olup toplam elektrik kesinti süresi yaklaşık olarak 15 saat ve 2018 yılında dava konusu mahalde yalnızca 4 kez elektrik kesintisi yaşanmış olup toplam elektrik kesinti süresi yaklaşık olarak 13 saat olduğunu, anılan elektrik kesinti sayı ve süreleri ise Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nin 16/1 maddesi ile EPDK Elektrik Piyasası Daire Başkanlığının yazısında öngörülen kesinti süre ve sayılarının altında kalmakla, davalı müvekkili şirketin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini,kullanılan yakıt miktarının fahiş olduğunu,zararın ispatı gerektiğini, davacı yanca ibraz olunan faturalara göre, davacı yan 08/08/2017 tarihinde gerçekleştiğini ve 7 saat sürdüğünü iddia ettiği elektrik kesintisi için 700 litre motorin satın aldığını ve fakat 16/09/2017 tarihinde gerçekleştiğini ve 8 saat sürdüğünü iddia ettiği elektrik kesintisi için ise 1400 litre motorin satın aldığını ileri sürmüştür. İki tutanak tarihi arasında 1 aylık oldukça kısa bir süre olmasına ve iddia olunan kesinti süreleri arasında yalnızca 1 saatlik bir fark bulunmasına rağmen, satın alındığı iddia olunan yakıt miktarının %100 artması hayatın olağan akışına aykırı ve ödendiği iddia olunan bedellerin fahiş olduğunu, alınan yakıtın başka bir yerde de kullanılması mümkün bu husus araştırılmadan, harcanan yakıt bedeli yerine sırf alınan yakıt bedeline göre davanın kısmen kabulünün hatalı olduğunu,hükme esas alınan bilirkişi raporunda piyasa rayiçleri esas alınmadan tespit ve hesaplama yapıldığını,raporun denetime elverişli olmadığını, dava dilekçesinde, dava konusu adreste kullanıldığı iddia edilen jeneratörlerin marka ve seri numaraları belirtilmemiş olduğundan yapılacak yerinde inceleme esnasında incelenecek olan jeneratör/lerin dava konusu jeneratörler olup olmadığı ve dava konusu jeneratör/lerin, manuel/otomatik olup olmadığının tespit edilemeyeceğini, iddia olunan kesinti süresi tespit edilse bile kesinti süresince kullanılan yakıt miktarı ve buna karşılık gelen bedel gerçeğe uygun şekilde belirlenemeyeceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bilirkişilerce aksi yönde tespit ve hesaplamalar yapıldığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, tespit edilecek yakıt tüketimi bedelinden davacı yanın kesinti süresi dahilinde normal şartlarda kullanacağı elektrik bedelinin de indirilmesi gerektiğini,bilirkişi raporundaki çelişkiler giderilmediğinden adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Asıl ve birleşen davada elektrik kesintisi sebebiyle davacının jeneratör mazot bedelinden kaynaklı olduğu ileri sürülen yakıt bedeline dair fatura alacağının tahsili asıl davada …’tan,birleşen davada …’tan talep edilmektedir. Alınan kök raporda eksik kayıtların istenildiği,28/05/2021 tarihli 1.ek raporda; … tarafından dosyaya sunulmuş olan ve kullanıcıya (davacıya) ait tespit edilen kesinti listesi ve tüketim bilgilerinin incelenmesinde ;tazminat şartlarının oluşabilmesi ve hesaplanabilmesi için; toplam kesinti süresinin(TKSÜRE) eşik değeri olarak ifade edilen ve tabloda 9 da ESÜRE (Eşik Kesinti Süresi) ve toplam kesinti sayısının (TKSAYI) eşik değeri olarak tabloda 9 da ESAYI (Eşik Kesinli Sayısı) olarak belirtilmiş olan değerlerin aşılıp aşılmadığı kontrolü yapıldığında;Tablo 9 da, bildirimsiz toplam eşik kesinti sayısının (ESAYI), davacının OĞ arife grubu aboneliği için eşik değerinin 56 adet olduğu görülmekte olup,2017 ve 2018 yılı için her bir kesintinin tarih ve saatleri belirtildiği üzere 4 er adet bildirimsiz kesintinin meydana gelmiş olduğu ve Tablo 9 *da 56 olarak belirtilen eşik değerinin aşılmamış olduğunun görüldüğü,Tablo 9 da, bildirimsiz toplam eşik kesinti süresinin (esüre), davacının OG tarife grubu aboneliği için eşik değerinin 24 saat olduğu görülmekte olup, 2017 yalı için her bir kesimtinin başlama ve sona erme taribh ve saatleri belirtildiği üzere toplamda 7,20 saat ve 2018 yılı için ise her bir kesintinin başlama ve sona erme tarih ve saatleri belirtildiği üzere toplamda 13,37 saat bildirimsiz kesintinin meydana gelmiş olduğu ve Tablo 9 ‘da 24 saat olarak belirtilen eşik değerinin aşılmamış olduğunun görüldüğü, … tarafından sunulan ve kullanıcıya (davacıya) ait tespit edilen kesinti listesi ve tüketim bilgileri kapsamında elektrik enerjisinin tedarik sürekliliği, ticari ve teknik kalitesine ilişkin olarak dağıtım şirkelleri, görevli tedarik şirketleri ve kullanıcılar tarafından uyulması gereken kurallar ile uygulamaya ilişkin esas ve usulleri kapsayan ve EPDK tarafından hazırlanmış ve Resmi Gazetcde de yayınlanarak yürürlüğe girmiş ve yürürlükte olan Elektrik Bağıtımı Ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği ‘ne göre, davacının dava konusu talebi göz önünde bulundurularak incelendiğinde, 2017 ve 2018 yılında meydana gelen elektrik kesintilerine ilişkin olarak eşik kesinti sayısı ve eşik kesinti süresi, yönetmelikte (Tablo 9 da) belirtilmiş olan eşik değerleri aşmamış olduğundan davacının tazminat hakkının doğmadığı,belirtilen Yönelmeliğe istinaden yapılan hesaplama yöntemi, abonelere ödenccek taminatın hesap şekli olup, abonelerin talebine gerek kalmaksızın ödenecek tazminat için olduğu,dava komusu sitenin kurulu gücü dikkate alındığında ve 3 adet 770 KVA gücündeki jeneratörlerin güçleri ve belirtilen kesinti süreleri için beslediği kurulu gücün büyüklüğü göz önüne alındığında harcanmış olan jeneratör yakıt miktarının yerinde olduğu belirtilmiştir. Daha sonra alınan 2.ek bilirkişi raporunda ise; davacıya ait sitede davalı tarafından verilen elektrik hizmetinde meydana gelen elektrik kesintileri nedeniyle davacının maddi zararının oluştuğu,dava konusu sitenin kurulu gücü dikkate alındığında ve 3 adet 770 KVA gücündeki jeneratörlerin güçleri ve belirtilen kesinti süreleri için beslediği kurulu gücün büyüklüğü, meydana gelen kesintilerin, süresi, kesintilerin yaşandığı tarih ile kesintilerin yaşandığı hafta içi/hafta sonu, cuma — cumartesi gecesi, hafta sonu cumartesi pazar gibi zaman dilimleri göz önüne alındığında, davalının elektrik kesintileri nedeni ile jeneratörlerinin tükettiğini beyan etmiş ve tedarik faturası sunmuş olduğu jeneratör yakıt miktarının yerinde olduğu belirtilmiştir. Bu itibarla kök ve ek raporlar kapsamında mahallinde keşfen incelemenin de yapıldığı,tablo 9 gereği 2017 ve 2018 yılında herbir kesintinin tarih ve saatleri belirtildiği üzere 4 er adet bildirimsiz kesintinin meydana geldiği,tablo 9 da 56 olarak belirtilen eşik değerinin aşılmamış bulunduğu,tablo 9 da bildirimsiz toplam eşik kesinti süresinin (ESÜRE) ,davacının OG tarife grubu aboneliği için eşik değerinin 24 saat olduğunu gösterdiği,2017 yılı için herbir kesintinin başlama ve sona erme tarih ve saatleri belirtildiği üzere toplamda 7,20 saat ve 2018 yılı içinse herbir kesintinin başlama ve sona erme tarih ve saatlerin toplamda 13,37 saat bildirimsiz kesintinin meydana geldiği, tablo 9 da 24 saat olarak belirtilen eşik değerinin aşılmamış olduğunun görüldüğü ve eşik değerleri 2017 ve 2018 yılında aşılmadığından davacının tazminat hakının doğmadığının belirlendiği görül,yine de 1.ek raporda jeneratör yakıt giderlerinin hesaplandığı ve davacı fatura tutarının 51.478,15 TL olarak ayrıntı gösterildiği görülmüştür. 2.ek raporda ise jeneratörler değerlendirilerek güç değerine göre ve zamana bağlı ayrıca kullanılan yer gözetilerek yakıt tüketim verilerinin ayrıntılı incelendiği ,dava konusu sitede kurulu güç baz alınarak söz konusu 3 adet jeneratör ve güçleri ,belirtilen kesinti süresi kurulu güç büyüklüğü ,kullanılan zaman tatil günü yada hafta içi dilimi gözetildiğinde davalı kesintileri ile tüketilen tedarik faturasına dair yakıt miktarının yerinde olduğu belirlenmiştir. Tablo 9 da bildirimsiz elektrik kesinti süreleri ve eşik miktarlarının belirtildiği,2017 ve 2018 yılı için kesinti zaman ve sürelerine ait kayıtların celbedildiği, her iki dönem için kesintilerin eşik limiti içinde kaldığı ve eşik miktarının aşılmadığı görülmekle,davacının bu nedenle uğradığı zararı değil,bu nedenle kullandığı jeneratör için yakıt parasını talep etiği gözetilmelidir. Asıl dava yönünden davanın husumet nedeniyle reddinde aykırılığa rastlanmadığı ve bu nedenle asıl dava davalısı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de yerinde olduğu görülmüştür. Birleşen davada bildirimsiz kesinti eşiklerinin 2017 ve 2018 yılı için tablo 9 daki belirtildiği süreler açısından aşılmamasına rağmen bu kesintiler sebebiylebirleşen dava yönünden davacının jeneratör kullanmak ve jeneratör mazot masrafı yapmasının karşılığını zarar olarak talep edebileceği gözetilerek, birleşen davanın kabulünde aykırılık olmadığı ve asıl davada davacıların,birleşen davada davalı …’ın istinaf taleplerinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Asıl davada davacıların, birleşen davada davalı …’ın istinaf taleplerinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddine, Asıl ve birleşen davada davacılardan alınması gereken 359,8‬0 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 161,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 198,40 TL’nin bu davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, Birleşen davada davalı …’tan alınması gereken 3.516,50 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 879,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.637,38 TL’nin bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/03/2023