Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2537 E. 2022/2635 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2537
KARAR NO: 2022/2635
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2022
NUMARASI: 2021/301 E – 2022/487 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 11/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; … Cad. … Durağı … Maltepe/ İstanbul adresindeki depo olarak kullandığı iş yerinde … (…) tarafından kaçak elektrik kullanım cezası kesildiği ve buna istinaden icra emri yollandığı, 13/04/2005 tarihinde makavele yapmış olduğunu, 2876160 numaralı sayaçtan elektrik kullandığını, … Bankasından 10 yıldır otomatik ödeme yolu ile faturalarının ödendiğini, ancak elektriğin aynı sayaç üzerinden faturalandığını, elektriği kendi adına aldıktan sonra kaçak elektrik kullanılmadığını, 12/02/2013 tarihinde sayacın değiştiğini, kaçak kullanım raporu düzenlendiğini, …ya gidip bilgi aldığında 1998 yılından – 2005 yılına kadar olan sürede kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, sayaca müdahalenin ve kaçak elektrik kullanımın kendisi tarafından olmadığı ve kendisinden önce kaçak kullanımların … arşivlerinde belgeli olmasına rağmen kendisinin cezalandırıldığını, icra yolu ve faizler ile birlikte 5.200,00 TL ödeme zorunda bırakıldığını, …/Maltepe şubesinde görevli memur, ofis müdürü, kaçak kullanım şefinin kendisine haklı olduğunu ancak konuya Ankara’daki … yetkilisinin baktığını söylediğini, itiraz dilekçelerini düzenlediğini ve bu dilekçeye ” bu sayaçta kaçak elektrik kullanılmıştır” şekilde cevap verildiğini, kaçak elektrik kullanan kişinin kendisi olmadığını, 4.603,00 TL ve banka faizinin tarafına iadesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin içeriğinde dava dilekçesinde yer alması gereken hususları barındırmadığını, davalı olarak gösterilen şirketin tam unvanının ve adresinin yer almadığını, davacının iddiasının dayanağı olan vakıaların da dava dilekçesinde tam olarak anlaşılamadığını, Dava dilekçesi incelendiğinde ekinde sunulan belgelerin ne şekilde temin edildiği veya sabitliği hakkında fikir sahibi olunamadığını, bu nedenle davalı şirketin savunma hakkını sağlıklı bir şekilde kullanmasının mümkün olmadığını, hukuki ve somut vakıaların tam olarak ortaya konulamadığı dava dilekçesinin reddedilmesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacı şirket kayıtlarında yapılan araştırma, dava dilekçesinde yer verilen çok kısıtlı bilgiler çerçevesinde yapılabildiğini, davacı tarafça uyuşmazlık konusunun aydınlatılması halinde cevap ve başkaca delil sunma haklarının saklı tutulmasını, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere söz konusu kaçak tüketim bedeli cezası, … Cad. … Durağı … Maltepe İstanbul adresindeki iş yerine bağlı bulunan … nolu sayaca ilişkin olduğunu, davalı şirket bölgesinde bulunan serbest olmayan tüketicilere, serbest tüketici niteliğine haiz olduğunu, bu hakkını kullanmayan tüketicilere ve son kaynak tedarikçisi olarak serbest tüketicilere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen düzenlemeye tabi perakende satış tarifesi üzerinden elektrik satmakla görevlendirildiğini, elektrik satışı alanında faaliyet gösteren davalı şirketin iletim ya da dağıtım faaliyetinden kaynaklanabilecek hiçbir sorumluluğun muhatabı olmadığını, Söz konusu dava dilekçesinden ve ekinde yer alan belgelerden kaçak elektrik kullanımının tespiti ile ilgili olduğunun anlaşıldığını, elektrik piyasasında her bir faaliyetin sorumlusunun farklı olduğunu, satış faaliyeti ile meşgul olan davalı şirketin dağıtım şirketi tarafından gerçekleştirilen sayaç okuma ve kaçak kullanım tespitine dair işlemlerden dolayı sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, dağıtım faaliyeti ve dolayısıyla sayaçların okunması, elde edilen verilere göre fatura detaylarının belirlenmesi hususları ilgili bölgede dağıtım faaliyetini yürüten şirket tarafından yerine getirildiğini, kaçak tüketim faturalandırmasının tamamen dağıtım şirketinde gelen bilgi ve belgeler ile yapıldığını, davalı şirketin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, davalı şirketin faaliyet alanın elektrik enerjisinin perakende satışı hizmetini kapsadığını, elektrik enerjisinin kullanımına ilişkin faturalandırmaya esas bilgiler ilgili dağıtım şirketinin …A.Ş olduğunu, davanın öncelikle husumet yokluğundan reddini, eğer husumet yokluğundan reddedilmeyecek ya da taraf değişikliği yoluna gidilmeyecekse, davanın … A.Ş. ye (… Mahallesi … Sok. No… … Maltepe İstanbul) ihbar edilmesini, davalı şirket elektrik satışı ile iştigal eden bir şirket olarak dağıtım şirketinden gelen bilgi, belge ve veriler çerçevesinde faturalama yaptığını, Bunu yaparken de ilgili tüm mevzuata uyan şekilde faaliyet gösterdiğini, Davacı ile ilgili abonelik dosyasının ve kaçak elektrik kullanımı tespitine dair belgelerin dosyaya sunulması için müvekkil şirkete ve …’a müzekkere yazılmasını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Davanın KABULÜ ile, davacının davalıya yaptığı 4.603,00 TL’nin ödeme tarihi olan 21.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” kararı verilmiştir. Söz konusu kararı davalı … A.Ş. vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 8.000,00-TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından istinaf edilen davanın değeri 4.603,00-TL olup, karar tarihinde miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı … A.Ş. Vekilinin istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/10/2022