Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2536 E. 2023/2640 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2536
KARAR NO: 2023/2640
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2019
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının iş yerinde kaçak elektrik kullandığını, 29/07/2015 tarihinde kurum görevlilerince “kaçak elektrik tüketim tespit tutanağı” düzenlendiğini; tutulan tutanak çerçevesinde kaçak elektrik bedelinin hesaplanıp icra takibine konduğunu; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu bildirerek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap vermeme suretiyle davayı inkar etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; ” …bilirkişi raporunda yönetmelik ve EPDK’nun gelir düzenleyici enerji tarifelerine göre hesaplama yapılması yerinde bulunmuş ancak Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/18782 Esas – 2014/2524 Karar sayılı hükmünde de belirtildiği gibi; kaçak elektrikte haksız fiil hükümlerinin uygulanacağı, alacağın likit olmadığı ve inkar tazminatı istenemeyeceği, taraflar arasında perakende elektrik satış sözleşmesi bulunmadığından elektrik piyasası müşteri hizmetleri yönetmenliğinin 24/3 maddesi esas alınarak hesaplama yapılamayacağı ( davacının hesaplaması buna göre ), dava konusu alacağın kaçak elektrik kullanımından kaynaklandığı sebebiyle gecikme zammı isteme hakkı olmayan davacının gecikme zammı olarak nitelendirdiği bedelin BK’nun 101 ( TBK’nun 117) gereği temerrüt faizi olduğu kabul edilerek buna göre miktarın belirlenmesi ve bilirkişi tarafından da KDV katılmaksızın ( KDV’yi gerektiren hizmet verilmediğinden ) hesaplama yapılması gerektiği hükmü nazara alınarak; ek rapor alınmasına gerek bulunmamış; bilirkişinin ikinci şıkka göre yaptığı hesaplamadaki KDV miktarı mahkememizce resen hesaplama dışına çıkarılmış ve Yargıtay kararındaki temerrüt faizi yönünden de davacının talebi nazara alınarak ve takip talebindeki 360,64 TL toplam faizin 14.322,39 TL için istendiği mahkememizce hüküm altına alınan 2.283,48 TL asıl alacağa, 26,26 TL faiz düştüğü …” gerekçeleriyle; “DAVANIN KISMEN KABULÜNE, Davalının İStanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yapmış bulunduğu itirazın KISMEN İPTALİ İLE; Takibin 2.283,48 TL asıl alacak ile 26,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.309,74 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren 6183 sayılı yasa gereğince belirlenen değişik oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine, Alacak haksız fiil hükümlerinden kaynaklandığı için ve likit olmadığından inkar tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; kaçak elektrik tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu, hatalı ve eksik incelemeler neticesinde tanzim olunan bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davaya konu kaçak tahakkukuna esas süre olan 360 günlük süre boyunca, davalının davaya konu tesisat adresinde bulunduğunu gösterir h dosyada hiçbir bilgi bulunmadığından bahisle “90 günlük kullanım süresinde harcanan enerji miktarı için hesaplama” yapıldığını, mahkemece bu konuda a araştırma yapılmadığını, dava dilekçesinde açık surette delil olarak dayandıkları ve yargılama esnasında da vazgeçmedikleri tutanak mümzilerinin tanık anlatımları ile keşif delillerine başvurulmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, kaçak elektrik kullanımına dayalı tahakkuk nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinafa gelen uyuşmazlık kaçak kullanım süresi ve delillerin toplanıp toplanmadığı noktasındadır. Davacı davalının iş yerinde kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı ve kaçak elektrik tüketim tahakkukunu hesaplarken esas alınacak süre hususlarında toplanmaktadır. Davacı, davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında yapmış bulunduğu takipte 14.322,39 TL asıl alacak, 304,46 TL gecikme faizi, 53,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.685,19 TL üzerinden icra takibinde bulunmuş; davalı bu takibe kaçak elektrik kullanmadığı, davacı tarafın fatura çıkarmadığından dolayı ödeme yapamadığını, kendilerinin tüketici olduğunu, istenen bedelinde fahiş ve abartılı olduğunu belirterek itiraz etmiş; itiraz üzerine takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır. Mahkemece dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi raporunda; ” Bu maddelere göre meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında kurulu gücün kullanma faktörü 0.60 olarak ve ortalama aylık çalışma saatlerine göre tespit edileceği, meskenlerde bu gücün 5000 W alınacağı,Ortalama Aylık Çalışma Saati’nin ticarethanelerde 30 gün x 8.00 saat: – 240 saat,meskenlerde 30 gün x 5 saat -150 saat,sanayide tek vardiya çalışanlar için 7 saat,iki vardiya çalışanlar için 14 saat ve üç vardiya çalışanlar için 21 saat kabul edileceği, abone olmayanlara çalışma saatlerinin X20 oranında arttırılarak uygulayacağı, Kaçak Elektrik Kullanma Süresinin abone olanlar için son faturadaki son endeks okuma tarihi ile kaçak tespit tutanağının düzenlendiği tarih arasındaki gün sayısı olacağı,bu sürenin 12 ayı geçemeyeceği, doğru bulguların bulunmaması halinde 90 gün alınacağı,kaçak tüketime ek olarak geriye dönük normal tüketim hesabının yapılacağı .abone olmayanlar için ise doğru bulgu ve belgelere dayanmak kaydıyla kullanıma başlangıç tarihi ile tutanak tarihi arasındaki sürenin , doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde 90 gün kabul edileceği, en fazla 12 ay olacağı,…. davalı tarafından aboneliği iptal edilen tesisattan abone sözleşmesi akdetmeden elektrik kullanılmıştır. …Davalının anılan mahalle yerleşme tarihine ait tutanak üzerinde bilgi gösterilmemiştir. Ayrıca yapılmış bir tespit ve çevre araştırması da yoktur.Özetle davalının tutanak adresinde bulunduğu tarihe ve aboneliğini iptal edilip sayacın mühür altına alındığına dair bir bilgi ibraz edilmemiştir….. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin yukarıda açıklamamı yapı lan hükümlerine göre 90 günlük kullanım süresinde harcanan enerdi miktarı için yapılacaktır…” gerekçeleriyle hesaplama yapılmıştır. Buna göre, davacı delillerinin eksik toplandığını ileri sürmüş ise de sunulan delillerden kaçak kullanımın başlangıç tarihine ilişkin doğru bilgi ve belge sunulmamış, davacının fatura tahakkukunda esas aldığı 12 aylık sürenin doğru bilgi ve belgeye dayandırılmadığı anlaşılmakla mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/09/2023