Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2525 E. 2022/2708 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2525
KARAR NO: 2022/2708
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 02/08/2022
NUMARASI: 2022/198 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ: 17/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … Mah. … Cad. … İs Merkezı No:… iç Kapı No: … Sultangazi / İstanbul adresinde uzun yıllardır tekstil üreticisi olarak faaliyet gösterdiğini, davalı kurum görevlileri18/02/2022 tarihinde müvekkilinin iş yerine gelerek mevcut sayacı değiştirdiğini, davalı kurum iddiasına göre değiştirilen sayaçta akım trafolarının eksik kayıt yaptığı iddiası ile müvekkile THY 42/1-c bendi uyarınca … Seri numaralı 109.652,04TL’lik ve … Seri numaralı 91.689,86TL’lik toplam 201.341,90TL’lik fatura tahakkuk ettirdiğini, müvekkilinin bugüne kadar tüketmiş olduğu hiçbir faturada usulsüzlük bulunmadığını, davalı kurum görevlileri sürekli olarak enerji kesme ve kontrol bahanesi ile müvekkilinin iş yerini taciz etmeye ve rahatsızlık vermeye başlaması üzerine baskılara dayanamayan müvekkilinin enerjisinin kesilmemesi ve daha fazla rahatsız edilmemek için müvekkili tarafından 07/03/2022 tarihinde 40.000,00TL’lik ödeme yapıldığını, buna rağmen davalı kurumun geriye kalan tüm fatura borcunun ödenmesi için baskı kurmaya devam ettiğini, müvekkilinin tekstil atölyesi işlettiğini, elektrik enerjisi olmadan iş yapmasının mümkün olmadığını, bu sebeplerden dolayı öncelikle müvekkilinin davalı kuruma yapmış olduğu ödemenin teminat olarak kabul edilmesini, mahkemeniz aksi kanaate olması halinde, uygun göreceği bir teminat karşılığında HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca telafi imkansız zararın önüne geçmek için elektrik enerjisinin tekrar sağlanması için tedbir kararı verilmesini, bu nedenlerle, davalı şirket tarafından müvekkilinin enerjisinin kesilmemesi, kesildiği takdirde yeniden enerji verilmesi yönünde dava süresince bir Tedbir Kararı verilmesini, tutanağa konu sayaç üzerinden bilirkişi marifeti ile kayıp kaçak tespitinin yapılmasını, davalı kurum görevlilerince yönetmeliğe aykırı bir şekilde tutulan tutanakların iptali ile bu tutanaklara dayanarak kesilen cezaların iptaline karar verilmesini, mahkeme aksi kanaate olması halinde ilgili faturalar üzerinden bilirkişi incelemesi yapılarak fazlaya ilişkin tutarlar yönünden borçlu olmadığımızın tespitine, müvekkil tarafından yapılan ödemenin davalı kuruma borçlu çıkmamız halinde mahsup edilmesine arta kalan miktarın ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak tarafımıza geri ödenmesine, avukatlık ücreti dâhil yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olarak aranan zorunlu Arabuluculuk yoluna başvuru yapılmadan huzurdaki dava açıldığını, huzurdaki yargılama, davacının ticarethane vasıflı işletmesinde kullandığı elektrik kullanımına ilişkin olup davanın ticari dava olduğunu, bu kapsamda ticari davalarda zorunlu arabuluculuk sürecinin işletilmemiş olması göz önünde bulundurulduğunda huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, Müvekkil şirket çalışanları tarafından “… Mah. … … İs Merkezı No: … iç Kapı No: … Sultangazi / İstanbul ” adresli … hizmet numaralı mahale ait sayacın eksik kayıt yaptığı tespit edilerek R-S ve T fazlarına ait akım trafoları müvekkil şirket ekipleri tarafından sökülerek laboratuvara sevk edildiğini, muayene sonucunda istinaden “R-S-T” fazlarına ait akım trafolarının S1-S2 kontaklarının …’lü olduğu tespit edildiğini, davacı tüketicinin bu şekildeki nitelikli kaçak elektrik kullandığının tespit edilmesi üzerine kaçak elektrik kullanım süresinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42/1-c maddesi uyarınca … seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutağı düzenlendiğini, yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca hesaplama yapılarak 04/03/2022 son ödeme tarihli, 35324 kWh karşılığı 109.652,04 TL tutarında kaçak elektrik kullanım faturası ve 04.03.2022 son ödeme tarihli 81731 kWh karşılığı 91.689,86 TL tutarında kaçak ek tüketim faturası düzenlendiğini, tüm bu açıklama ve mevcut bilgiler ışığında dahilinde yapılan inceleme neticesinde, şönt yapılarak enerji kullanımından dolayı tanzim edilen itiraza konu kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı ve bu tutanağa istinaden düzenlenen kaçak elektrik kullanım faturasında herhangi bir hesaplama hatası bulunmadığı tekrardan tespit edildiğini, Davacı hakkında tanzim edilen kaçak elektrik tutanağı usulüne uygun şekilde hazırlandığını ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğunu, Müvekkili şirket tarafından yapılan tespit ve hesaplamalarda bir hata bulunmadığını, Haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle görevsizlik sebebiyle usulden, daha sonra esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi’nce 31/03/2022 tarihli ara karar ile ” İhtiyati tedbir talebinin dava değerinin %15’si oranında nakdi teminat (30.201,28TL) veya muteber banka teminat mektubu sunulması karşılığında KABULÜNE; teminat yatırılması halinde davaya konu abonelik sözleşmesi kapsamındaki elektrik enerjisinin talep edenin “… Mah … Cad. Emek İs Merkezı No:… iç Kapı No: … Sultangazi / İstanbul” adresinde bulunan … ve … Seri numaralı faturalar ile sınırlı olacak şekilde elektriğin kesilmesinin tedbiren önlenmesine, kesilmiş olması halinde elektrik enerjisinin yeniden tesisine” karar verilmiş, davalının tedbire ilişkin talebi 02/08/2022 tarihli ara karar ile reddedilmiştir. İstinaf Başvurusu: 02/08/2022 tarihli ara karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davacının kaçak elektrik kullanımının mahallinde yapılan kontroller sonucu düzenlenen tutanak ile tespit edildiğini, söz konusu tutanağa istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda hesaplama yapıldığını, davalı şirket tarafından ilgili hükümler ışığında yapılan tespit ve tahakkukta hata bulunmadığını, somut olayda yaklaşık ispat ve ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, davacının kaçak kullanım ile hem müvekkili şirketi ve dolaylı yollardan diğer elektrik abonelerini zarar uğrattığını, verilen ihtiyati tedbir kararının, ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiğini, yerel mahkemece ihtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçların hiçbir suretle değerlendirilmediğini, müvekkil şirketin Anayasal haklarının ihlal edildiğini beyanla müvekkil şirket tarafından tahakkuk edilen alacak miktarının %100’ünün teminat olarak depo edilmesine ve başvuran lehine hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Davacı dava dilekçesinde dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı talep etmiş, mahkemece tedbir talebinin kabulüne % 15 oranında teminat alınmasına karar verilmiş, takdir olunan teminat miktarı süresi içinde mahkeme veznesine yatırılmıştır. Davalı vekili; elektriğin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediğini, tedbir şartlarının oluşmadığını beyanla tedbirin kaldırılmasını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise % 100 oranında teminat alınmasını talep etmiş, mahkemece bu yöndeki itirazı reddedilmiş olmakla davalı aynı nedenlerle istinafa başvurmaktadır. Ancak, dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava konusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş ihtiyati tedbir dava konusu fatura/faturalar ile sınırlanmış olmakla elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi HMK 389 md hükmüne uygundur. Mahkemece takdir olunan % 15 oranındaki teminat miktarının yeterli ve somut olaya uygun olduğu değerlendirilmiş olup teminat yasal süre içinde (01/04/2022 tarihinde) mahkeme veznesine yatırılmıştır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/10/2022