Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2480 E. 2022/2594 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2480
KARAR NO: 2022/2594
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/05/2022
NUMARASI: 2022/406 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 10/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında uzun yıllardan beri süregelen dostluk temelli güven ilişkisi bulundu- ğunu, davacılardan …’ın diğer davacı …’ın babası olduğunu, Davacı … ile davalı … arasında imzalanan ”SÖZLEŞMEDİR” başlıklı belge ile davalı …’un; a)Maliki bulunduğu “Kocaeli İli, Çayorova İlçesi, … Mah. … Ada, … Parsel sayıda kayıtlı arsa nitelikli taşınmazını (ve taşınmaz üzerindeki) binayı 4.000.000,00 TL (Dörtmilyon Türk Lirası) bedelle davacı …’a sattığını. b)Mezkur taşınmazın satış bedeline karşılık 25/08/2021 tarihli 2.500.000,00 TL bedelli senetleri aldığını, (sözleşmede sehven 2.500 TL yazılmıştır) c)Satış bedeli bakiyesi olan 1.500.000,00 TL’ye karşılık ise davacı …’ın maliki bulunduğu “Kocaeli İli, … Köyü, … parsel sayılı arazi içerisindeki ikibuçuk katlı evi ve ahırı” aldığını (sözleşmede sehven 1.500 TL yazılmıştır), Sözleşme gereği davacı tarafından; a)25/08/2021 vadeli 2.500,00 TL bedelli bir adet b)25/08/2021 vadeli 2.497.500,00 TL bedelli bir adet olmak üzere toplam 2.500.000,00 TL bedelli iki adet senedin davalıya verildiğini, ilk senede sehven 3 adet “sıfır” rakamı eksik yazıldığı için bu durum sonradan fark edilerek ikinci senet 2.497.500,00 TL bedelli olarak düzenlendiğini ve davalıya teslim edildiğini, mezkur senetlerin davacı … tarafından borçlu sıfatıyla; davacı … tarafından kefil sıfatıyla düzenlenip imzalanarak davalıya teslim edildiğini, Sözleşmenin imzalandığı gün, davacıya devri gereken sözleşmeye konu taşınmaz ile ilgili olarak … tarafından Sultanbeyli …Noterliği’nin 23/06/2021 tarih ve … yev. no.su ile davacı …’a “Düzenleme Şeklinde Vekaletname” verildiğini, Sözleşmeye konu senetlerin vadesi her ne kadar 25/08/2021 olarak yazılmış ise de ; taraflar arasındaki şifahi anlaşmaya göre davacı … tarafından davalıya verilen senetlerin bedelleri ödendiğinde tarafların taşınmazları karşılıklı olarak birbirlerine devredeceğini, davacı başka bir taşınmazını üçüncü kişilere satarak bedelini tahsil ettiğinde mezkur senetlerin davalıya ödeneceğini ve sözleşmeye konu taşınmazların devir işlemlerinin gerçekleştirileceğini, Ancak davacının üçüncü kişilere satmaya çalıştığı taşınmazın satışında gecikmesi nedeniyle mezkur senetlerin bedellerini davalıya vadesinde ödeyemediğini, bunun üzerine davalı tarafından Kartal …Noterliği’nin 29/09/2021 tarih ve … yevmiye nosu ile davacı …’a azilname gönderilerek vekaletnamenin iptal edildiğini, Akabinde tarafların bir araya gelerek 23/06/2021 tarihinde aralarında imzaladıkları söz- leşmeden vazgeçtiklerini,davacılar tarafından davalıya verilen senetlerin iade edileceği hususunda mutabık kaldıklarını, Davalı …’un, işbu davaya konu iki adet senet aslının, Yalova ilinde bulu- nan fabrikasında olduğunu ve en kısa sürede senetleri getirip teslim edeceğini taahhüt etmiş ise de uzunca bir süre çeşitli bahanelerle senedi teslimden kaçındığını, bilahare ” 2021 yılı sonlarında döviz kurlarında beklenmedik artışlar olduğunu, senet bedelleri kendisine ödenmiş olsaydı döviz kuru nede- niyle zararının olmayacağını, bu zararlar karşılanmadığı taktirde senetleri iade etmeyeceğini ve mezkur senetleri icra yoluyla tahsil edeceğini” söylediğini, davacının sözleşmeye konu taşınmazın kendi- sine devredilmesi halinde trampaya konu taşınmaz devrini yapmaya ve senet bedellerini faizleriyle birlikte ödemeye hazır olduğunu teklif ederek ihtilafı çözmeye çalışmış ise de, davalının bu teklifi kabul etmediğini, uzlaşmaya yanaşmadığını beyanla, Öncelikle davaya konu 25/08/2021 vadeli 2.497.500,00 TL bedelli ve 25/08/2021 vadeli 2.500,00 TL bedelli iki adet kambiyo senedi ile ilgili olarak davacıların davalıya borçlu olma- dıklarının tespitine ve mezkur senetlerin iptaline karar verilmesini, Dava konusu senetlerin takibe konularak tahsil edilmesi halinde, davacılar yönünden telafisi imkansız maddi ve manevi zararlar ortaya çıkacağından, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dava ile ilgili verilecek kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu senetlerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla İHTİYAT-İ TEDBİR kararı verilmesini, Haksız ve kötü niyetli davalının, dava değerinin %20′ sinden az olmamak üzere müvekkillere tazminat ödemeye mahkum edilmesini, Yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de karşı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacılar vekili dava dilekçesinde tarafların aralarındaki “Sözleşmedir” başlıklı tarih- siz sözleşmede 2.500,000,00 TL lik senetten bahsettiğini, Dava dilekçesinde belirttiği gibi davacı ile müvekkilin aralarında ticaret olduğu gibi, ticaretin yanında müvekkilin davacıya verdiği borçlar nedeniyle müvekkilin davacı taraftan yaklaşık 5.000.000,00 TL alacağının bulunduğunu, davacıların sırf borçlarını ödememek için böyle bir dava yoluna gittiğini, Davacıların, müvekkiline olan borçlarına karşılık “sözleşmedir” başlıklı sözleşmenin dışında senet verdiğini ,davalının bu senetlerden bir kısmını borçlarına karşılık üçüncü kişilere ciro edip verdiğini, Kambiyo senedinin sebepten mücerret olduğunu sözleşme haricindeki borca karşılık verildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce 27/05/2022 tarihli ara karar ile ;” Asıl uyuşmazlığı çöze- cek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden istemde HMK 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden” ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Ara karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde: Davaya konu konu 2 adet kambiyo senedinin taraflar arasında adi yazılı şekilde düzen- lenen taşınmaz satışına ilişkin sözleşme gereğince davalıya verildiğini, resmi şekil şartına uygun olarak yapılmayan sözleşmenin geçersiz olduğunu, bu sözleşmeden borç doğmayacağını, verilenlerin iadesinin gerektiğini,Diğer taraftan davalı tarafından geçersiz sözleşmeye konu taşınmazın tapusunun veril- mediğini, senetlerin bedelsiz kaldığını, Davalı tarafından iade edilmeyen senetlerin icra takibine konulması kuvvetle muhtemel olup, böyle bir ihtimalde davacı yönünden telafi edilemez ölçülerde zarar ve mağduriyetler ortaya çı- kacağını, Benzer konularla ilgili istisnasız bir şekilde ihtiyadi tedbir kararı verildiğini, somut olayda da ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirir tüm koşulların oluştuğunu,dosya kapsamına göre yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini beyanla ara kararın kaldırılmasına talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davada, asıl talep menfi tespit talebine ilişkin olup davacı taraflar arasındaki tapulu taşınmazın harici satışı kapsamında dava konusu senetleri verdiğini, ancak satışın gerçekleşmediğini, senetlerin de iade edilmediğini beyanla tedbiren dava sonuna kadar senet bedellerinin ödenmesini ve icra takibinin durdurulmasını talep etmektedir. İlk derece mahkemesince HMK 389 maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından bahisle tedbir talebi reddedilmiş ise de ;davanın niteliği dikkate alındığında somut olayda uygu- lanması gereken mevzuat hükmü ,bu yönde özel bir düzenleme olan İİK 72 maddesidir. İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sı- rasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gös- terilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” şeklinde düzenlenme yapılmıştır. Bu sebeple ,mahkemece davanın ve talebin niteliğine göre tedbir talebinin İİK.72/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi, dava konusu alacağın dayanağını oluşturan sözleşme içeriği gözetilerek, davacının telafisi güç zararının önlenmesi açısından söz konusu senetlerin icra takibine konu edilmesinin dava sonuna kadar önlenmesi hususunda tedbir kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacıların istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahke- mesinin ara kararının kaldırılmasına, tespit edilen eksiklik yargılama gerektirmediğinden ara karar HMK 353/1-b-2 md uyarınca kaldırılarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı tarafın istinaf talebinin kabulüne,HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinafa konu ara kararın kaldırılarak, yeniden davacının tedbir talebinin İİK 72/2 maddesi uyarınca kabulüne, dava konusu alacağın % 15’i oranında ( nakit veya kesin-süresiz banka teminat mektubu şeklinde ) teminatın İlk Derece Mahkemesine davacı tarafça yatırılması halinde dava konusu senetler ile ilgili yapılacak icra takibinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacı tarafça istinaf sebebiyle yapılan masraf olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/10/2022