Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2476 E. 2023/2485 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2476
KARAR NO: 2023/2485
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2022
NUMARASI: 2021/394 E – 2022/399 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/09/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …, … Mah. … Mevki, … Sokak, N:… … K:… Hadımköy, Arnavutköy/İstanbul adresinde bulunan iş yerinin 01/10/2008 başlangıç tarihli 6.500,00TL +KDV kira bedelli 2 yıl süreli kira sözleşmesi ile … Ltd. Şti. ‘ye kiraladığını, davalı ile dava dışı kiracı arasında abonelik sözleşmesi imzalandığını, kiracı tarafından abonelik sözleşme bedellerinin ödenmediğini, davalı tarafından borçların ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, kiracının iş yerinden tahliye edildiğini ve müvekkillerin murisinin kendisine ait olmayan fatura borçlarını yeni abonelik almak için ihtirazı kayıt ileri sürerek davalı tarafa 43.000,00TL’yi 02/11/2016 tarihinde ödediğini ve borcun kapatıldığını, bu bedelin ödenmesi için davalı aleyhine müvekkillerince İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğinin, sebepsiz zenginleşen tarafın müvekkilin olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından; ” davaya konu 3 adet fatura bulunduğu, 15/02/2016 tarihli fatura bedelinin 20.189,90TL, 14/03/2016 tarihli faturanın bedelinin 22.563,70TL, 18/04/2016 tarihli fatura bedelinin 2.873,20TL olduğu ve dava dışı kiracı adına tanzim edildiği Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 15.maddesi uyarınca, aynı kullanım yerindeki başka tüketicilere ait borçları ödeme yükümlülüğünün yeni tüketiciye yansıtılamayacağının düzenlendiği, bu nedenle 43.000,00TL’nin ödeme tarihi olan 02/12/2016 ödeme tarihi ile 24/02/2020 tarihi arasındaki 1209 gün için işleyen 12.818,71TL birlikte davacılara iadesinin gerektiğine karar verilerek davacıların davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Öte yandan İİK’nın 67/2.maddesinde itirazın iptali davasında borçlu- davalının itirazın haksızlığına karar verildiği taktirde borçlunun diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumu ve davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre hükmolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiş olup, somut olayda takip konusu alacak likittir…” gerekçeleriyle 1-Davacıların Davasının KABULÜ İLE Davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, 11.163,74TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkili tedarik şirketinin tekel hakkı bulunmadığını, davacı tarafın icra baskısı altında ödeme yaptığı iddiasının asılsız olduğunu, müvekkili tarafından dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davacı aleyhine takip bulunmadığını, davacıya bahsi geçen borcun ödenmesi hususunda müvekkili tarafından herhangi bir baskı uygulanmadığını, müvekkili şirket kayıtlarına gör mülk sahibi muristen önceki abone borcunun ödenmesi talebinde bulunulmadığını, ilgili tesisatta … adına bir abonelik kaydı da bulunmadığını, bilirkişi raporunda bilirkişinin hukuki değerlendirme yapmış olduğunu, kendisine yöneltilmeyen ve icra tehdidi altında ödenmediği ikrar edilen borçtan dolayı müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davacı taraf her ne kadar ödemenin ihtirazi kayıt ile yapıldığını iddia etmiş ise de somut olay nazara alındığında salt İHTİRAZİ KAYIT ibaresinin hukuki sonuç doğurmayacağını, davacının dava dışı kiracısı …San Tic Ltd. Şti adına ve hesabına ödeme yaparak dava dışı … San Tic Ltd. Şti’nin sebepsiz zenginleşmesine sebep olduğunu, kararın eksik inceleme ile verildiğini, savunmalarının değerlendirilmediğini, itiraza uğrayan raporla karar verildiğini, sebepsiz zenginleşme koşullarının oluşmadığını, alacağın likit olmadığını alacağın tazminat niteliğinde olduğunu, kararın gerekçeli olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Uyuşmazlık, davacının eski abonenin kullanımından kaynaklandığını iddia ettiği fatura borcunu ödemesi nedeni ile ödenen bedelin davalı elektrik şirketinden iadesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, dava konusu yerin dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından 01.10.2008 tarihinde müteveffa …’ten kiralandığı, davaya konu 3 adet fatura bulunduğu, 15.02.2016 tarihli fatura bedelinin 20.189,90 TL, 14.03.2016 tarihli fatura bedelinin 22.563,70 TL, 18.04.2016 tarihli fatura bedelinin 2.873,20 TL olduğu ve … San. Tic. Ltd. Şti. adına tanzim edildiği, mahallin dava dışı abone tarafından tahliye edildiği ve davacılar murisi … tarafından 02.11.2016 tarihinde “Hukuki haklarım saklı kalmak kaydıyla kendime ait olmayan bir borcu abonelik işlemi yapılması için” şeklinde açıklama ile 43.000 TL’nin ödendiği hususlarında ihtilaf yoktur. Abonelik sözleşmesi tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılır. Yapılan sözleşmenin niteliğine göre kural olarak bütün sözleşmelerde geçerli olan sözleşmenin nispiliği ilkesi uyarınca, yapılan sözleşme sadece taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurur. Ödeme tarihinde yürürlükte olan Elektrik Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Yüksek Yargıtay yerleşik uygulamasına göre; eski kiracının elektrik aboneliği nedeniyle önceki aboneye ait olan ödenmemiş fatura bedellerinin yeni aboneden talep edilmesi mümkün değildir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifade ile borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.Somut olayda; mahkemece, takip konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirmediğinden, bir başka ifadeyle, alacak dava tarihi itibariyle likit ve muayyen olduğundan, davacının icra inkar tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi de usul ve yasaya uygundur. Davalının, kişisel bir borcu bulunmadığı çekişmesiz olan davacılar murisi için abonelik tesisini başkasına ait borcun ödenmesi koşuluna bağlamasının hukuka açıkça aykırı bulunmasına göre; davacının önceki abonenin borcu için yaptığı ödemenin iadesine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 3.812,98TL TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 953,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.859,73 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/09/2023