Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2474 E. 2023/950 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2474
KARAR NO: 2023/950
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2022
NUMARASI: 2020/200 E – 2022/317 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin kaçak takip servis personelleri tarafından, davalının dava konusu elektrik tesisatının kurulu bulunduğu … Mah. … Cad. No:… Sancaktepe/İstanbul adresinde ticarethane olarak çalıştırdığı iş yerinde 07.02.2018 tarihinde yapılan kontrolde, davalının kaçak elektrik kullandığının tespiti ile düzenlenen kaçak tespit tutanağı sonrası davalı adına yapılan kaçak tahakkukunun davalı tarafça ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 20.850,41 TL asıl alacak, 2.452,01 TL gecikme faizi, 441,37 TL KDV olmak üzere toplam 23.743,79 TLnın tahsiline yönelik davalı hakkında yapılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek , davalının itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak %24,00 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, bu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacıya takip nedeniyle borcu olmadığını, kWh birim fiyatının yasal vergiler hariç hangi bedelden, tüketiciye sunulduğunun açık, anlaşılır biçimde ibraz edilmesi gerekirken, elektrik birim fiyatının tüketim miktarı ile çarpılması sonucu bulunan tüketim tutarı olarak gösterilen miktarın belirsiz ve haksız eklemelerle iki misline yaklaştığını, bunun, ticaret hukukuna ve tüketici hukukuna aykırı olduğunu, zira, tüketiciye sunulan elektrik birim fiyatının içinde olması gerekirken davacının gösterdiği ilavelerde sabit bir rakam ve oranın bulunmadığını, sayaç okuma bedeli adı altında gösterilen tahsilatın elektriğin çok-az kullanımı ile ilgisi olmayan, az da kullanılsa, çok da kullanılsa standart sabit bir karşılığı olması gereken bu hizmetin çok elektrik kullananın çok ücret ödemesini öngören biçimde düzenlendiğinin görüldüğünü beyanla,davanın reddine ve davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davalı tarafın EPDK Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26.maddesi uyarınca perakende satış sözleşmesiz olarak kaçak elektrik kullanımının gerçekleştiği, EPTHY’de açıklandığı üzere, kaçak tüketime ait hesaplamanın, mükerrer kaçak elektrik tüketimine bağlı olarak mevzuata göre 2 katı olarak uygulanması gerektiği, buna göre davalının 20.850,41 TL asıl alacak, 2.414,30 TL gecikme zammı, 434,57 TL KDV olmak üzere toplam 23.699,28 TL’lik kaçak enerji kullandığı ve sorumluluğu bulunduğunun bilirkişi raporu ile belirlendiği ve alacağın likit olduğu gerekçesi ile; “1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 2-Davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 23.699,28 TL (20.850,41 TL asıl alacak, 2.414,30 TL gecikme zammı, 434,57 TL KDV olmak üzere) üzerinden takibin devamına, 20.850,41 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %24,00 oranında ve değişen oranlarda gecikme zammı ile gecikme zammına %18 KDV uygulanmasına, 3-İİK 67/2. maddesi gereğince 20.850,41 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 4.170,08 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; dava dilekçesinin sayaç seri numarası da dahil olmak üzere bir çok yanlışlık ve eksiklik barındırdığını,davacı tarafından dava dilekçesinde sunulmayan delillerin daha sonraki aşamalarda dosyaya sunulmasına muvafakatları olmamasına rağmen bilirkişi raporuna sunulan beyan dilekçesiyle iddianın genişletildiğini, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda davacının iddiasını genişletmiş olduğu beyanlar dikkate alınarak düzenlendiğini, mahkemenin yargılama ilkelerini ihlal edilerek yapmış olduğu inceleme ile verilen hükmün kaldırılması gerektiği,davalının takipte ve dava dilekçesinde belirtilen şekilde herhangi bir borcu bulunmadığını,davacı şirket tarafından kWh birim fiyatının yasal vergiler hariç hangi bedelden tüketiciye sunulduğunun açık bir şekilde ibrazı gerektiğini,bu bedelin tüketiciye somut bir biçimde net olarak ifade edilmesi gerekirken, sabit olan elektrik birim fiyatının tüketim miktarı ile çarpılması sonucu bulunan tüketim tutarı olarak gösterilen miktarın belirsiz ve haksız eklemelerle iki misline yaklaşan bir bedelin tahsilatının hukuka aykırı olduğunu, tüketiciye sunulan elektrik birim fiyatının içinde olması gerekirken; İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtımın gösterdiği ilavelerde sabit bir rakam, oran bulunmamakta, sayaç okuma bedeli adı altında gösterilen tahsilatın elektriğin kullanımına göre belirlendiğinin görüldüğünü sabit bir miktar olması gereken alacak kaleminin davacı şirket tarafından afaki olarak hesaplanmasının iddialarını ispatlar nitelikte olduğunu,davacı işlemlerinin usulsüz olduğunu, davacı şirketin ise söz konusu süreçte usul ve esasları dikkate almaksızın afaki olarak soyut ve sübjektif yöntemlerle işlem ve hesaplama yaptığını,kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespitine dair yönetmeliğin 13/2.F fıkrasında belirtildiği üzere; kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesinin esas olduğunu,elektrik enerjisi düzenleme kurumunun 21.03.2003 tarih ve 122 sayılım kurul kararı eki ile ‘ Kaçak ve usulsuz elektrik enerjisi kullanımı ile güvence bedellerinin hesaplanması ve güncelleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup kararın 1. Maddesinde tutanakta kaçak veya usulsüz elektrik enerjisi kullanım nedeni ve şekli açıkça belirtildiğini, 122 sayılı kurul kararı eki kararın, düzenlemesinde göre ise kaçak elektrik kullanım süresi: Bağlantı antlaşmasının ve perakende satış sözleşmesinin birinin veya her ikisinin de imzalanmamış olması halinde(müvekkilinin davacı ile böyle bir imzalanmış sözleşme yoktur) kaçak elektrik enerjisi kullanma süresi; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlanıldığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olduğunu,doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu sürenin 90 gün alınması gerektiğini,davaya konu tespitte izlenmesi gereken usul ve yöntemler göz ardı edilerek ve usulsuz olarak, yönetmelik, elektrik enerjisi düzenleme kurul kararın ve yargıtayın içtihadı da göz önüne alınmadan tutulduğunu, usule aykırı düzenlenen bu tutanağa dayanılarak kaçak elektrik enerjisi kullanıldığı iddiasıyla açılan davanın kısmı kabulü yönünde verilen ilk derce mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini,davacı şirket tarafından düzenlenen tutanak ve yapılan tespitin usulsuz ve geçersiz olduğunu,davacı yan tarafından müvekkili aleyhine başlatılan dava konusu haksız icra takibi haciz baskısıyla ödenmiş olduğundan istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması gereken ilk derece mahkemesi kararıyla birlikte ödenen borç miktarının da iadesine karar verilmesini talep etmiştir 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava kaçak elektrik nedeniyle tahakkuk bedelinin tahsiline yönelik takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında davacı tarafça davalı şirket hakkında , 20.850,41 TL asıl alacak, 2.452,01 TL gecikme faizi, 441,37 TL KDV olmak üzere toplam 23.743,79 TLnın tahsiline ilişkin yapılan ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi ön raporunda kaçak tutanağındaki tesisat numarasının neden farklı olduğunun açıklanmasının talep edildiği,davacı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde davalı hakkında iki adet kaçak tespit tutanağı ve tahakkuk yapıldığı, dava konusu kaçak tespit tutanağında tesisat numarasının hatalı okunduğu için hatalı yazıldığı bildirilerek her iki kaçak tutanağının sunulduğu görülmüştür. Davalının abonelik sözleşmesinin bulunmadığı ve davalı hakkında iki adet kaçak tespit tutanağı düzenlendiği ,davacının kaçak tespit tutanağındaki hata nedenini bildirdiği görülmekle bilirkişiden alınan eksiklik giderilmesi istenene ön rapordan sonra alınan bilirkişi raporunda ek raporunda; hesaplamanın 30/05/2014 tarihli yönetmelik esas alınarak yapılması gerektiği,davalının sözleşmesiz kaçak elektrik kullandığı,davacı tarafça ilk kaçak tespit tutanağındaki sayaç verilerinden sonra dava konusu kaçak tespit tutanak tarihi arasındaki sayaç verilerine göre hesaplama ve değerlendirme yapılan kaçak tahakkuku açısından ,davacının davalı adına düzenlenmiş olduğu, dava konusu 07.02.2018 tarihli … seri numaralı Kaçak/Usulsüz Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağının incelenmesi ile bu tutanağın. 8 Mayıs 2014 tarihinde Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ELEKTRİK PİYASASI TÜKETİCİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ ‘ne istinaden usulüne uygun olarak düzenlendiği ve davalının elektrik kullanım şeklinin, 8 Mayıs 2014 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ELEKTRİK PİYASASI TÜKETİCİ | İZMETLERİ YÖNETMELİĞİ MADDE 26 — (1) a) ve c) ye göre göre Kaçak Elektrik Kullanımı olduğu, ayrıca davalı hakkında daha öncede 19/12/2017 tarihinde kaçak tespit tutanağının düzenlendiği gözetilerek bu durumda dava konusu kaçak tutanak tarihi olan 07/02/2018 tarihli tutanak bazında iki kaçak tutanağı arasındaki tarihlerde endeks farkının 23.839 kwh olarak belirlendiği,sözleşmesiz kaçak elektrik kullanan davalı hakkında kaçak tüketim hesabı yanında yönetmelik 30.madde gereği fonsuz tarife 2 katı olarak ceza uygulandığı,davalının tacir olduğu,ticari faiz uygulanarak gecikme zammının hesaplandığı, dağıtım, bedeli,TRT fonu, enerji fonu,BTV olmak üzere KDV ile birlikte davacının takipteki asıl alacağının 20.850,41 TL olduğu, ayrıca 2.414,30 TL gecikme faizi,433,57 TL faizin KDV si olmak üzere ayrıntılı hesaplama ile davacının takipteki alacağının toplam 23.699,28 TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Bu doğrultuda davalının sözleşmesiz elektrik kullanımının ilgili yönetmelik gereği kaçak elektrik kullanımı olduğu ve davalının daha öncede kaçak elektrik kullandığının kaçak tespit tutanağı ile belirlenmesi nedeniyle davalının mükerrer kaçak kullanımının bulunduğu gözetilerek 2 kat ceza uygulanmasının da yerinde olduğu,tacir olan davlı hakkında gecikme faizinin hesaplandığı bilirkişi raporunda , davalının kaçak elektrik tüketim bedelinin 20.850,41 TL olduğu,davacının davalıdan takip tarihine kadar olan asıl alacak, yasal faiz ve yasal faiz KDV si olarak alacak miktarının 20.85041 TI asıl alacak,2.41430 TL. gecikme faizi,434,57 TL. gecikme faizi KDV si olmak üzere toplam: 23.699.28 TL olduğu şeklinde yapılan belirlemenin ve ek bilirkişi raporunun taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunduğu anlaşılmıştır.Dava dilekçesindeki maddi hatanın davacı tarafça düzelmesinde aykırılık görülmemiştir. Ayrıca kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle yapılan takipte kaçak elektrik kullanımı haksız fiil olup,alacak yargılama gerektirdiğinden alacağın likit olmadığı belirlenmiştir. Davalı taraf istinaf dilekçesinde haciz tehditi ile borcun ödendiğini bildirerek iade talebinde bulunmuş olmakla,resen yazılan müzekkere gereği 16/03/2023 tarihli cevabında İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … sayılı takipte borç bakiyesi 64.836,00 TLnın borçlu tarafından yatırıldığı ve alacaklı vekilince harici tahsilat beyanı ile … dosyasının kapatıldığı bildirilmiştir. İtirazın iptali davasında takip konusu borç ödendiğinden,davanın konusu kalmamıştır.Davanın konusu kalmadığından,bu doğrultuda haksız fiil olan kaçak elektrik kullanımı nedeniyle likit olmayan alacak için davacının … inkar tazminatı talebinin de reddi gereklidir.Ancak davalı davaya sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinden sorumlu olacaktır. Bu nedenle, davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği kaldırılıp dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, … inkar tazminatının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,2-İcra inkar tazminatının reddine, 3-Alınması gerekli 179,90 karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 286,77 TL harcının mahsubu ile fazla alınan 106,87 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 4-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 669,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına; İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/03/2023