Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/244
KARAR NO: 2022/2046
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2021
NUMARASI: 2020/501 E – 2021/1018 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının İstanbul, Bayrampaşa, … mahalle, … yolu, … cad. … sokak, … Kat, no:… küçük sanayi sitesindeki dükkanın 1/2 Hissedarı olduğunu, dükkanı 05/08/2013 başlangıç tarihli kontrat ile … isimli kiracıya kiraya verdiğini, davalı idare ile hiçbir elektrik sözleşmesi yapmadığını,dükkanı hiç işletmediğini ve elektriğini de kullanmadığını, buna rağmen haksız olarak ve kasten 12/12/2019 ödemeli 20.637,11 TL kaçak elektrik bedelinin kendisine tahakkuk ettirildiğini, Bayrampaşa’da tanınmış basiretli tüccar ve müteahhit olarak , davalının bu haksız işlemi sebebiyle rencide olduğunu, bu konudaki manevi tazminat haklarının saklı tutulduğunu, haksız yere tahakkuk ettirilen faturanın ortadan kaldırılması için yaptıkları yazılı başvurunun semeresiz kaldığını beyanla ,12/12/2019 ödemeli 20.637,11 TL kaçak elektrik borcu nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunduklarını, dava konusu olay nedeniyle davacı taraf davasını açmadan evvel Arabuluculuk Başvurusu yapmış olmasına rağmen Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada uyuşmazlıkta görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, sözleşmesiz elektrik kullanım dönemlerinde tüketicinin … olduğu çevre araştırmasına istinaden tespit edilmiş olduğunu, davacının itirazları sonucunda yeniden yapılan incelemeler sonucunda da davalı şirket tespitlerinin doğru olduğu ve herhangi bir değişiklik olmadığını, davacı tarafın abonesiz olarak kaçak elektrik enerjisi kullandığının anlaşıldığını, … sayılı tüketim noktasına ait olan 12.12.2019 son ödeme tarihli … numaralı faturaya ait … seri numaralı kaçak elektrik kullanım tutanağına istinaden 21.753,24 TL’lik kaçak elektrik kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini ve bu tutarın ödenmediğini,tutulan tutanaklarda, tespitlerde ve tahakkukta herhangi bir hata olmadığını,aksinin ispatlanmadığını belirterek davanın görev yönünden ve esastan reddini talep etmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı sonrası yargılamaya bu mahkemede devam edilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda; davalının yetkili elemanlarınca düzenlenen, 25.11.2019 tarih ve … seri nolu kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının usulüne uygun tutulduğu, davacının kendi adıma sözleşme yapmadan enerji kullandığı, bu tüketimin EPDK’nin yayınladığı Yönetmeliğin 42/1-a maddesine göre kaçak elektrik tüketimi olduğu, bu nedenle davacının kaçak elektrik kullandığı, tutarının 20.637,11-TL olarak hesaplandığı, davacının, davalıya 20.637,11 TL. borçlu olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, 25.11.2019 tarih ve … seri nolu kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının yapılan incelemesinde, 11/12/20218 tarihinden 25/11/2019 tarihine kadar sözleşmesiz kullanımdan kaynaklanan kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiği, davacı tarafça sunulan kira sözleşmesi ve aşamalarda yapılan yazışmalarda davacının kiracısı olduğunu beyan ettiği …’nın 01/08/2013-19/11/2019 tarihleri arasında büfe işi ile faaliyet gösterdiği bu hususun Bayrampaşa Vergi Dairesi kayıtları ile de sabit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulü ile; davacının 25/11/2019 tahakkuk tarihli, 20.637,11-TL kaçak elektrik kullanım bedelinden dolayı borçlu olmadığı,ayrıca tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle; “1-Davanın kabulü ile; Davacının 25/11/2019 tahakkuk tarihli, 20.637,11-TL kaçak elektrik kullanım bedelinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, 2-Yasal şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; dava konusu yeri kimin kullandığı,kimin fiili kullanıcı olduğu konusunda yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini,tutanak tanıklarının dinlenilmediğini,kolluk tarafından yapılan araştırmada belirtilen adresi kimin kullandığının ve işlettiğine dair bilgiye ulaşılamadığının belirlendiğini,bu hususun aydınlatılmadığını,davanın reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava,kaçak tüketim ve tahakkuk bedelinden davacının borçlu olmadığının tespitine yöneliktir Vergi dairesinin 30/04/2021 tarihli cevabi müzekkeresinde dava dışı …’nın söz konusu vergi kaydının bulunduğu yerde 01/08/2013 tarihide faaliyet başladığı, 19/11/2019 tarihinde mükellefiyet kaydının kapatıldığı bildirilmiştir.Sunulan kira sözleşmesinde davacı tarafça dava dışı …’ya 4 ay süre ile 05/08/2013-31/12/2013 tarihleri arasında … olarak kullanılmak üzere kiraya verildiği anlaşılmıştır. Dosyada bulunan 25/11/2019 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağının … nolu evrağa istinaden kayıtsız zaptı yazıldı ibaresi ile kullanıcı … adına düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacının Esnaf kaydının bulunmadığı esnaf ve sanatkarlar odası tarafından,ticaret sicil kaydının olmadığı ticaret sicil müdürlüğünden bildirilmiştir. Yapılan zabıta araştırmasında dava konusu yerin ve bulunduğu alanın yıkım kararı nedeniyle boş ve harabe şeklinde olduğu, tutanaktaki işyerini kimin çalıştırdığının tespit edilemediği belirtilmiştir. Kaçak tespit tutanağında davacının kaçak kullanım detaylarının belirtilmediği, işyerine dair belirleyici ibarelerin bulunmadığı görülmüş,davacının kiraladığı şahsa ait vergi kayıtları celbedilmiştir. Kaçak tespit tutanaklarının, kaçak elektrik kullanan suç failini açıkça belirtir ve doğru tespitlere yönelik düzenlenmesi, bundan sonra aksinin sabit oluncaya kadar geçerli olduğu değerlendirilebileceğinden, ortada doğru tespite dayalı kaçak tespit tutanağı bulunmadığından, bilirkişi raporundaki kaçak kullanım tespiti ve kaçak tahakkuk hesaplamasına itibar edilmemiştir.Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.409,72 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/06/2022