Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2415 E. 2022/2564 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2415
KARAR NO: 2022/2564
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 24/05/2022
NUMARASI: 2022/352 E
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kaçak elektrik kullandığının tutanak altına alındığını, tüketicinin kullandığı kaçak tüketim, zabıt tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği hesap edilmiş yapılan hesaplama karşılığı toplam 621.324,93-TL fatura ve 118.675,66-TL tutarlı ek fatura tahakkuk ettirildiğini, söz konusu borca istinaden toplam 740.000,59-TL’nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü .. Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek öncelikle davalı/borçlunun taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde İİK m. 257 gereği dava ve takip kesinleşinceye kadar teminatsız veya Mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebliğ yapılmış olup süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin , dava konusu alacağın varlığı ve miktarı itiraz konusu konusu olup yargılamayı gerektirdiğinden İİK 258’de aranan yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından REDDİNE, karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmadığını, ihtiyati haciz talebine ve davaya konu edilmiş olan alacak “kaçak elektrik” kullanımından doğan fatura alacağı olup davalı yanın tesis ettiği düzenek marifeti ile nasıl kaçak elektrik kullandığı CD içerisinde dosya kapsamına sunulmuş olan video kaydında görüldüğü üzere tüm yönleri ile sabit olduğunu, ihtiyati haciz kararı verilmemesi “kamu alacağı” niteliğindeli kurum alacaklarını riske atmakta ve kamu zararına oluştuğunu, Müvekkili Kurumun, EPDK’dan usul ve yasaya uygun olarak aldığı dağıtım lisansı ile EPDK ve Bakanlığın denetimi altında, EPDK ve Bakanlığın koyduğu kurallar dahilinde İstanbul Avrupa Yakasında elektrik dağıtım hizmetini yürüttüğünü, Kaçak elektrik tespit tutanakları Hukuk Genel Kurulunun ve müstakar Yargıtay içtihatları gereği “aksi ispat edilinceye kadar geçerli belge”lerden olduğunu, davalı borçlu, ilgili kaçak elektrik faturalarının son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen borcunu ödemediğini, alacağının muaccel olup; rehin ile de temin edilmediğinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, kaçak elektrik tutanağındaki borcun tahsili için açılan itirazın iptali olup, ilk derce mahkemesince dava konusu alacak hakkında ihtiyati haciz kararı verilmemesi nedeniyle karara itiraz talebine ilişkindir. İİK.nun 257. maddesinde düzenlenen “İhtiyati haciz şartları” düzenlenmiştir. Bu hükme göre, müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez. İstenebilmesi için, alacaklının alacağını vadesinde alabilmesinin ciddi bir şekilde tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı şarttır. Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Dava itirazın iptaline ilişkin olup, ihtiyati hacze konu alacak fatura alacağına dayanmaktadır. Davada dava konusu alacağın tek taraflı düzenlenen tutanağa dayalı olması sebebiyle bu aşamada, alacağın varlığına delil olacak başka bir delil sunulmadığı gibi yaklaşık ispat koşulunun varlığına da kanaat oluşturacak bir durumun bu bulunmadığı anlaşıldığından, davada İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/10/2022