Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2409 E. 2022/2551 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2409
KARAR NO: 2022/2551
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 29/06/2022
NUMARASI: 2022/346 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından davacı şirketinin elektrik kullanımının kaçak olduğu iddiasıyla tutulan ve müvekkiline tebliğ edilmeyen tutanaklardan kaynaklı elektrik tüketim ve ceza bedeline ilişkin iki adet kaçak fatura düzenleyerek müvekkiline tebliğ ettiğini, davalı kurum tarafından uyuşmazlık konusu 1.589.738,29 TL bedelli … Fatura seri nolu 20/05/2022 son ödeme tarihli ve 342.174,84 TL bedelli … Seri nolu 20/05/2022 son ödeme tarihli kaçak faturalarındaki bedellerin neye göre belirlendiğine ilişkin herhangi bir yazılı tutanak verilmediğini, geçmişe dönük kaçak kullanım iddiası söz konusu olacaksa bunu kabul etmediklerini, müvekkilinin hiçbir şekilde kaçak elektrik kullanmadığını, müvekkili şirketin kaçak elektrik kullandığını kabul anlamına gelmemek kaydıyla kaçak bir kullanımın var olduğunun kabulü halinde mezkur bedellerin fahiş ve haksız olduğunu, dayanaktan yoksun olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını beyan ederek uyuşmazlık konusu faturalardan dolayı müvekkili şirketin davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, dava sürecinde uyuşmazlık konusu faturaların icra tehdidi altında ödenmesi durumunda alacaklıya ödenecek bedelin ödeme tarihi itibariyle ticari faiziyle geri alınmasına, davalı kurumun icra takibi yapması halinde müvekkilinin uğramış olduğu zararların karşılığı olarak haksız ve kötü niyetli davalı aliyline %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, öncelikle henüz icra takibi yapılmayan 20.05.2022 son ödeme tarihli 1.589.738,29 TL bedelli … Fatura Seri No’lu faturada ve 20.05.2022 son ödeme tarihli 342.174,84 TL bedelli … Seri No’lu faturada belirtilen toplam 1.931.913,13 TL miktar borç yönünden icra takibinin durdurulması bakımından öncelikle teminatsız olarak, bu mümkün değilse nakit yada banka teminat mektubu olarak yatırılmak üzere teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine bu doğrultuda davacıya ait dava konusu iş yerinin elektrik enerjisinin kesilmemesine ve Elektrik Enerjisi Hizmetinin sağlanmasının devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme 23/05/2022 tarihli ara kararla ” Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davaya konu 20.05.2022 son ödeme tarihli 1.589.738,29 TL bedelli … Fatura Seri No’lu faturada ve 20.05.2022 son ödeme tarihli 342.174,84 TL bedelli … Seri No’lu faturada belirtilen toplam 1.931.913,13 TL alacağın %20′ si (386.382,62.TL) tutarında nakit veya kesin ve süresiz muteber banka teminat mektubunun ibrazı halinde dava konusu tesisat ve dava konusu adres ve dava konusu faturalar ile sınırlı kalmak üzere davalı tarafından davacı şirketin ilgili dava konusu yerdeki tesisat numaralı elektrik enerjisinin kesilmemesine, ayrıca davaya konu tahakkukla sınırlı olmak üzere İİK 72. madde uyarınca dava sonuna kadar bu tahakkukun icra takibine konu edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine,ara kararın taraflara tebliğine” dair istinafı kabil olmak üzere karar vermiştir. Karara davalı vekilinin itirazı üzerine 04/07/2022 tarihli duruşma ara kararı ,dava konusu yerin iş yeri olması, elektriğin kesilmesi halinde davacı aleyhine telafisi güç ciddi bir zararın doğacağı olasılığının bulunduğu kanaatiyle elektriğin kesilmemesi tedbiri hakkında HMK 389. Md.sinde düzenlenen yasal şartlar oluşmakla ihtiyati tedbir talebinin dava değerinin % 20 i teminat karşılığı kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya bir aykırılık görülmediğinden bu yöndeki itirazın reddine karar verildiği,aynı zamanda davacı tarafın harici hat çekmek sureti ile kaçak elektrik kullandığına ilişkin iddia sunulan video kaydı ve video kaydı ile örtüşen tutanaklar ile yaklaşık olarak ispat edildiği, kaçak kullanımın yaklaşık olarak ispat edilmesine rağmen hesaplanan alacağın tahsil edilme imkanının tedbiren engellenmesinin taraflar arasındaki menfaat dengesine aykırı olacağı,işletmenin faaliyetlerine devam ediyor olması ile belirlenin bedelin icra yolu ile tahsil olasılığında da telafisi güç ciddi bir zararın doğmayacağın gerekçesiyle, “1-Davalı vekilinin elektriğin kesilmemesine ilişkin tedbire itirazlarının reddine, 2-Davalı vekilinin alacağın icraya konu edilmemesine ilişkin tedbir kararına itirazlarının kabulü ile, bu yöndeki tedbirin kaldırılmasına, 3- Ara kararın taraf vekillerine tebliğine” karar verilmiştir. Elektriğin kesilmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Sözkonusu ara kararı davalı vekili istinaf etmiş olup dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanun şartlarının oluşmadığı, kanunen gereken ispat zorunluluğunun da somut olayda gerçekleşmediği, kaçak elektriğin kullanıldığına dair video kayıtlarının mevcut olup mahkemeye sunulduğu, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerle davacının kaçak elektrik kullandığının tespitinin yapılıp kaçak elektrik tespit tutanağının tutulduğu, buna karşın davacının ispata yarar hiçbir belge sunamayan davacının tedbir talebinin kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, tedbirin %20 teminat mukabilinde verilmiş olmasınında hukuka aykırı olduğunu belirterek alacak miktarının %100’ünün teminat olarak depo edilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle menfi tespit ile ihtiyati tedbir taleplerine ilişkindir. Yapılan değerlendirmede; elektriğin kullanıldığı yer işyeri olup, elektrik kesintisi halinde işletmedeki faaliyetin de kesintiye uğrayacağı, ekonomik yönden mağduriyet yaşanması ihtimali bulunmaktadır.Bu sebeple somut olayda, mahkemece HMK 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.Yine alınan teminat miktarının da her zaman değişen durumlara göre mahkemece değerlendirilebileceği,bu aşamada alınan teminat miktarının da yerinde olduğu görüldüğünden mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Bu nedenle davalının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/10/2022