Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2407
KARAR NO: 2023/1540
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2022
NUMARASI: 2018/1067 E – 2022/450 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit&İstirdat&Maddi-Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, asıl dava dilekçesinde; davalı ile aralarında düzenlenen … nolu kurumsal hat … Abonelik Sözleşmesi gereğince, şirket adına tanımlanan her bir telefon için konuşma,mesaj,internet paketi vs toplam 73,34 TL ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, ayrıca paketin aşılması halinde üst tarifeye geçiş hakkının saklı tutulduğunu, kurumsal fatura kotasının aşılması üzerine bir üst tarifeye geçmek üzere davalı tarafın telefon ile arandığını, ayrıca e-mail gönderildiğini ve noter kanalıyla ihtarname tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafın müvekkilini yanlış tarifeye geçir- diğini, tüm girişimlere rağmen çözüm sağlanamadığını, müvekkilinin bir üst tarifeye geçme talebinin reddi ve yanlış tarifeye geçirilmesi nedeniyle ; 30.06.2016 fatura tarihli 1 telefon hattında, 30.11.2016 fatura tarihli 4 telefon hattında, 31.12.2016 fatura tarihli 4 telefon hattında, 31.01.2017 fatura tarihli 1 telefon hattında, 31.03.2017 fatura tarihli 10 telefon hattında, 30.04.2017 fatura tarihli 4 telefon hattında, 31.05.2017 fatura tarihli 11 telefon hattında, 30.06.2017 fatura tarihli 5 telefon hattında, 31.07.2017 fatura tarihli 12 telefon hattında, 31.08.2017 fatura tarihli 9 telefon hattında, 30.09.2017 fatura tarihli 7 telefon hattında, 31.10.2017 fatura tarihli 9 telefon hattında, 30.11.2017 fatura tarihli telefon hatlarında toplamda 16.745,66 TL fazladan ödeme yapıldığını beyanla, söz konusu 16.745,66 TL tutarındaki ödemenin fatura kesim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesini, davacının hakkına uygun bir üst tarifeye geçirilmesini ve eski tarifesi nedeniyle uğradığı zararın karşı- lanmasını talep ve dava etmiştir. Birleşen dava dilekçesinde, davalı şirketin her fatura döneminde fazla kullanım yapıl- dığı gerekçesiyle müvekkili adına sürekli fahiş miktarlı faturalar düzenlediğini, ancak aşımın neden kaynaklandığı , aşım miktarının ne olduğu, kalan tutar varsa miktarının ne olduğuna dair bildirim ve aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili tarafından faturalarla ilgili detaylı bilgi talep edildiğinde “tarife aşımından kaynaklandığı” gibi genel açıklamalar yapıldığını, taraflar ara- sında e-mail yoluyla yapılan yazışmalarla, davalı şirket çalışanının “faturada sistemsel bir hata oldu- ğu”nu bildirdiğini, davalının en başta ihtiyacı karşılamaması halinde bir üst tarifeye geçme hakkının olduğu ve müvekkilinin mağdur edilmeyeceği hususunda güvence verdiğini, sözleşmenin de bu şart- larda sözleşmeyi akdettiğini, sonrasında davalının sebebini açıklamadığı fahiş miktarlı faturalar ile müvekkilini mağdur ettiğini, hem de bir üst tarifeye geçişi engelleyerek bu faturaları ödemeye mec- bur bıraktığını, müvekkilinin günlük iş hayatında servis araçları ile turist taşıdığını ve onlarla ilgi- lendiğini, iletişim kopukluluğu yaşamamak için ilk başta gelen faturaları ödediğini, ancak sonradan gönderilen fatura miktarları çok fahiş olduğundan artık ödenemez hale geldiğini beyanla, davacının 21.11.2018 tarih ve 113.861,20 TL fatura nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, fazlaya iliş- kin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, asıl davaya cevap dilekçesinde; davacı şirketin 23.08.2017, 10.08.2017, 14.06.2017, 15.05.2017, 27.03.2017, 24.05.2017, 23.05.2016, 29.04.2016, 22.04.2016 tarihli Abonelik Sözleşmelerine (Ek-1) istinaden … müşteri numarasına bağlı 97 adet hat ile müvekkili şirket sistemlerinden hizmet almaya başladığını, Taraflar arasında düzenlenen “M2M Tarifeli Kurumsal Hat Sözleşmesine” göre, davacı şirketin ilgili hattından 60 GB kullanım hakkını aştığı takdirde, ne kadar kullanım yapıldığı önemli olmaksızın faturasına maksimum 199,00 TL yansımasının gerektiğini, ancak müvekkili şirket tara- fından yapılan inceleme neticesinde, Aralık 2017 döneminde genel sorun olması sebebiyle hatlardan yapılan kullanımların faturanın “stop”a girmediği ve yalnızca bu dönem için ekstra ücretlendirme yapıldığının tespit edildiğini, Davacı şirket; Haziran 2016, Kasım 2016, Aralık 2016, Ocak 2017, Mart 2017, Nisan 2017, Mayıs 2017, Haziran 2017,Temmuz 2017,Ağustos 2017, Eylül 2017, Ekim 2017, Kasım 2017, Aralık 2017 fatura dönemlerine yansıyan GPRS aşım ücretlerine ilişkin şikayette bulunmuş ise de; Haziran 2016, Kasım 2016, Aralık 2016, Ocak 2017, Mart 2017, Nisan 2017, Mayıs 2017, Haziran 2017,Temmuz 2017,Ağustos 2017, Eylül 2017, Ekim 2017, Kasım 2017 fatura dönemlerinde 199,00 TL’yi aşan ücretlendirme olmadığını, dolayısıyla bu dönemlere ilişkin davacı şirkete iade edilecek bir tutar bulunmadığını, Dava konusu abonelik ile ilgili olarak tahakkuk eden faturanın düşüm işlemi yapılmış olduğundan davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir. Birleşen davaya cevap dilekçesinde; maddi manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını, düşümü yapılan iadelere ilişkin ekran görüntüsünün sunulduğunu, ödenmeyen 113.861,20 TL fatura sebebiyle davacının hatlarının kısıtlandığını, hatalı yansıtılan 80.880,67 TL ücretin iadesinin başlatıldığını, davacı firmanın iade faturası kesmediği için mahsup yapılamadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: 1-Asıl davanın KABULÜ ile; Fazlaya tahsil olunan 18.400,98 TL’nin dava tarihi 02/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 2-Birleşen İstanbul 20 ATM’nin 2019/712 Esas 2019/126 Karar sayılı dava dosyası yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile; Ekim 2018 tarihli M2M DATA CEZASI MEN TARİFE CEZASI M2M CEZA TAAHHÜT KALAN CEZA BEDELİ açıklamalı 113.861,20 TL bedelli fatura nedeniyle İİK’nın 72 maddesi uyarınca davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, sair maddi ve manevi tazminat istemlerinin ise red- dine ” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı ve (katılma yoluyla) davacı tarafça istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 1-Davacı Şirket ile Müvekkil Şirket arasından düzenlenen “M2M Tarifeli Kurumsal Hat Sözleşmesine” göre, davacı şirket ilgili hattından 60 GB kullanım hakkını aştığı takdirde ne kadar kullanım yapıldığı önemli olmaksızın faturasına maksimum 199,00 TL yansımasının gerektiğini, mü- vekkili şirket kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde, , dava konusu edilen Haziran 2016, Kasım 2016, Aralık 2016, Ocak 2017, Mart 2017, Nisan 2017, Mayıs 2017, Haziran 2017,Temmuz 2017, Ağustos 2017, Eylül 2017, Ekim 2017, Kasım 2017 dönemlerinde 199,00 TL’yi aşan ücretlendirme yapılmadığından bu dönemlere ilişkin davacı şirkete iade edilecek bir tutar bulunma- dığını, ancak Aralık 2017 döneminde genel sorun olması sebebiyle hatlardan yapılan kullanımlarla faturanın “stop”a girmediği ve yalnızca bu dönem için ekstra ücretlendirme yapıldığının tespit edildiğini, Aralık 2017 döneminde dava konusu 13 hat için “fatura stop” özelliğinin çalışması halinde , hat başına 199,00 Tl olmak üzere 13 hat için toplam 2.587,00 TL ücret yansıtılacak iken müvekkili tarafından 22.404,00 TL faturalama yapıldığını,fatura tutarından tarife gereğince alınması gereken 2.587,00 T ‘nin mahsubu sonucu kalan 19.817,00 TL yönünden iade girişi yapıldığını, dava konusu abonelik ile ilgili olarak tahakkuk eden faturanın düşüm işlemi yapıldığını, mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilme- sine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken davanın kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2-Ödenmemiş 113.861,20 TL bedelli fatura nedeniyle davacının hatlarının kısıtlan- dığını, davacı tarafın bu faturadan sorumlu olduğunu, yalnız cayma bedeli hesaplamalarında hatalı yansıtıldığı tespit edilen 80.880,67 TL ücret için iade işlemlerinin başlatıldığını, davacı iade faturası kesmediği için tutarın mahsup edilemediğini, Abonelik Sözleşmeleri yönetmeliği’nin taahhütlü aboneliğin süresinden önce feshi başlıklı 16.maddesinde:”Taahhütlü aboneliklerde tüketicinin süresinden önce taahhütlü aboneliğini sonlandırması halinde, satıcı veya sağlayıcının talep edeceği bedel, tüketicinin taahhüdüne son ver- diği tarihe kadar tüketiciye sağlanan indirim, cihaz veya diğer faydaların bedellerinin tahsil edilme- miş kısmının toplamı ile sınırlı kalmak zorundadır. Ancak, tüketiciden taahhüt kapsamında tahsil edi- leceği belirlenen bedellerin henüz tahakkuk etmemiş kısmının toplamının, bu tutardan düşük olması halinde sınır değeri olarak tüketici lehine olan tutarın esas alınması zorunludur.” denildiğini, dava konusu cayma bedelinin işbu madde ve yasal hükümlere uygun olarak hesaplandığını, Gerekçeli kararda ;”Davalı operatörün sunduğu mobil hatların aktivasyon ve deakti- vasyon tablolarına göre M2M hatlara davalının fazla ücret yansıtmasının davacıda tereddüt oluştura- bileceği, hatların iptali nedeniyle davacıya yansıtılan ceza faturalarından sorumlu tutulamayacağı” şeklinde varsayımlar üzerinden değerlendirme yapıldığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili (katılma yoluyla ibraz ettiği) istinaf dilekçesinde: davalının müvek- kiline her hangi bir bilgilendirme yapmadan fahiş miktarda faturalama yaptığını, ayrıca ivedi bir şekilde sözleşmeyi feshedip cayma bedeli talep ettiğini, davalının hukuka aykırı ve kötü niyetli dav- ranışları nedeniyle müvekkilinin piyasada faturalarını ödemeyen güvenilmez bir şirket olarak görün- düğünü,maddi ve manevi tazminat taleplerinin de kabulü gerekirken bu talebleri yönünden “red” ka- rarı verilmesinin,ayrıca hüküm altına alınan alacağa işletilecek faiz başlangıcı yönünden dava tari- hinin esas alınmasının doğru olmadığını ,zira e-mail yoluyla davalının fazla faturalama yapıldığı hu- susunda uyarıldığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Asıl ve birleşen dava, davalının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı şekilde fahiş mik- tarda faturalama yaptığından bahisle menfi tespit ,istirdat, ayrıca sözleşmeye aykırılık nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan 09925490148 müşteri numaralı M2M Tarifeli Kurumsal Hat Sözleşmesi ile;davacı şirket hatlarına tanımlanan M2M paketlerine her bir telefon hattı için 73,34 TL ödeneceğinin kararlaştırılmıştır. 1-Asıl davada; Bilirkişi kurulunca yapılan hesaplama ve değerlendirme neticesinde Ekim- Kasım – Aralık 2016, Ocak- Mart -Nisan- Mayıs- Haziran -Temmuz- Ağustos- Eylül- Ekim- Kasım 2017 dönemine ilişkin fatura ve hatlara ilişkin üzerinde 18.400,98 TL fazla ücretlendirme yapıldığı tespit edilmiş olup dosya kapsamında söz konusu fazla tahsilatın iade edildiğine dair delil bulunma maktadır. Davacının ıslah dilekçesi gözetildiğinde ; asıl davanın kabulü ile 18.400,98 TL itibariyle iade kararı verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. 2-Birleşen davada ise, davalı operatörün sunduğu mobil hatların aktivasyon ve deak- tivasyon tablolarına göre M2M hatlara ait faturaların ödenmemesi nedeniyle davalı tarafça tek taraflı olarak sözleşmenin feshedildiği ve birleşen davaya konu cezai şart faturasının düzenlendiği anlaşıl- makta ise de, yukarıda belirtildiği üzere, davalı tarafça sözleşmenin ihlali suretiyle fahiş miktarda fatura tahakkuk ettirildiği, bu durum davacı tarafça itiraza konu edilmiş ise de, davalının sözleşmeye aykırılığı ortadan kaldırmadığı, netice itibariyle sözleşmenin tek taraflı olarak feshinde davacının kusurunun bulunmadığı , dolayısıyla yansıtılan cayma bedeli/cezai şart faturasından sorumlu tutula- mayacağı sonucuna varılmıştır. Davacı her ne kadar, davalının haksız ve hukuka aykırı işlemleri nedeniyle, diğer ope- ratörler nezdinde “borcunu ödemeyen ve güvenilmez” olarak göründüğünü , haksız yere kara listeye alındığını beyanla maddi manevi tazminat talep etmiş ise de, Turkcell’in cevabi yazısında ” davacı şirketin kara listeye alındığına dair herhangi bir bilgi ve belge” bulunmadığı bildirilmiş, davacının dava konusu zaman diliminde dava dışı operatörden hizmet alması ve anlaşma yapmasına engel her hangi bir durumun varlığı , mevcut durum nedeniyle davacının iş kaybına uğradığı hususu ispat edile- memiştir. Manevi tazminat yönünden ise; sözleşme ihlalinin tek başına manevi tazminat nedeni olmayıp kişilik hakkına saldırı niteliğinde bir fiil de söz konusu değildir. 3- Davacı iadesi gereken tutarlara fatura kesim tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiş ise de, davalı dava tarihinden önce temerrüte düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinde usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının ve davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine,Davacıdan alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70- TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 9.034,82-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.308,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.726,12-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/05/2023